Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1110 E. 2021/800 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1110 Esas
KARAR NO : 2021/800

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; 01.08.2017 tarihinde…’a ait ve sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkili …’a ait ve onun sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalılardan…’ın kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin kazada kusurlu olan aracın 30.06.2017-30.06.2018 tarihleri arasında sigortacısı olduğu, müvekkiline ait araçta oluşan hasar nedeniyle tamir masrafının KDV dahil 11.318,91 Euro , değer kaybı bedelinin ise 1.500,00 Euro olduğu, ayrıca müvekkili tarafından araçtaki hasar nedeniyle yurt dışında yaptırılan ekspertiz raporunun tanzimi için 1.193,57 Euro’luk ödeme yaptığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla hasar bedeli ve değer kaybı olmak üzere şimdilik 9.614,18 Euro maddi tazminatın davalı şahıstan kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden ise 03.07.2018 tarihinden itibaren işletilecek 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı “TL” olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA DEĞERİNİN ARTTIRILMASI : Davacı vekili sunmuş olduğu 07.11.2019 tarihli dilekçe ile müvekkilinin aracında kaza sebebiyle oluşan 11.250,00 Euro hasar bedeli ve 1.500,00 Euro değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 12.750,00 Euro maddi tazminatın davalı şahıstan kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden ise poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olmak kaydıyla 03.07.2018 tarihinden itibaren işletilecek 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte fiili ödeme tarihindeki T.C.M.B. Efektif satış kuru karşılığı “TL” olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı sigorta şirketi vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, ayrıca davaya bakmakta yetkili olan mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla maddi hasar ve değer kaybının bilirkişi tarafından tespit edilmesinin gerektiği, ayrıca davalı sigorta şirketinin sigorta poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı… vekili mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesiyle; Davacı tarafından müvekkilinin kusurlu olduğunun iddia edildiği, ancak kaza tespit tutanağında her iki tarafa da kusur atfedildiğinin belli olduğu, davacı tarafa ait aracın Almanya plakalı olmasına rağmen kazanın Türkiye’de gerçekleştiği, aracın yetkili servisinin Türkiye’de de bulunduğu, ancak davacı tarafça aracın Almanya’ya götürülerek tamir ettirmesinin hakkaniyete aykırı olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davalı sigorta şirketlerinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
2-Yine davalı tarafa ait aracın kaza tarihi itibariyle trafik kaydı getirtilerek dosyamız arasına eklenilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, makina mühendisi bilirkişi … ve trafik uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 25.06.2019 tarihli raporda ; Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü…’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı tarafa ait araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davaya konu araçta KDV dahil toplam 11.250,00 Euro hasar meydana geldiği, yine davacı tarafa ait araçta oluşan hasarın kaza ile uyumlu olduğu, ayrıca davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının da 1.500,00 Euro olduğu, davacı tarafça yaptırılan ekspertiz raporu ücretinin de ülke koşullarına göre makul olduğu ve kadri maruf bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 28.10.2019 tarihli ek raporda bilirkişi heyeti kök rapordaki görüşlerini muhafaza etmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile dosyada mevcut kaza tespit tutanağında belirlenen kusur oranları arasında çelişki bulunduğu anlaşıldığından bu çelişkinin giderilebilmesi açısından Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 07.01.2020 tarihli raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü…’ın %40 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsü …’ın ise %60 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
5-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dosyada mevcut her iki rapor arasında kusur oranları açısından çelişki bulunduğundan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 24.08.2020 tarihli raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü…’ın %70 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsü …’ın ise %30 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
6-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dosyada mevcut kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilebilmesi açısından İTÜ makina mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, makina mühendisi bilirkişiler Prof. Dr. …, Doç. Dr. …, Dr. Öğretim Üyesi … tarafından 19.02.2021 tarihinde düzenlenen raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %100 oranında etkili olduğu, davacı tarafa ait araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; trafik kazası nedeniyle davacı tarafa ait araçta oluştuğu iddia olunan değer kaybı ve hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın davalılardan tahsili ve yine ekspertiz ücretine ilişkin bedelin yargılama gideri olarak davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafa ait olan … yabancı plakalı araç ile kaza tarihi itibariyle davalılardan…’ın maliki ve sürücüsü olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı motosikletin 01.08.2017 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde davacı tarafa ait araçta hasar meydana geldiği, kazaya karışan … plakalı motosikletin kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından 30.06.2017-30.06.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kaza tarihi itibariyle araç başına maddi 33.000,00 TL limitle ZMMS sigorta poliçesiyle sigorta kapsamına alınmış olduğu dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafa ait araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle hasar ve değer kaybı meydana gelip gelmediği, bu kapsamda davacı tarafın hasar ve değer kaybına ilişkin maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, davalıların talep edilen tazminattan sorumlu olup olmadığı ve ayrıca yargılama gideri olarak talep edilen ekspertiz ücretine ilişkin talebin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde davalı sigorta şirketinin yerleşim yeri itibariyle İstanbul Anadolu ATM’lerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesi talep edilmiş ise de, mahkememizce yapılan yargılama sırasında 2918 Sayılı Yasa’nın 119/2.maddesi gereğince davalının şubesinin bulunduğu yerde dava açılmış olduğundan yetki itirazının reddine karar verilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur oranlarının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, makina mühendisi bilirkişi …, trafik bilirkişisi … tarafından düzenlenen 25.06.2019 tarihli raporda; dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu ve davacı araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, bu kapsamda kaza tespit tutanağında her iki taraf araç sürücüsüne de kusur verilmiş olması nedeniyle kaza tespit tutanağı ile mahkememizce kusur raporuna ilişkin olarak alınan rapor arasındaki çelişkinin giderilebilmesi açısından Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olup, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda; dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı tarafa ait araç sürücüsünün %60, davalı sigortalı araç sürücüsünün %40 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan her iki rapor arasında çelişki doğması nedeniyle bu kez bu çelişkinin de giderilebilmesi açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan raporda; dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı araç sürücüsünün %30, davalı sigortalı araç sürücüsünün %70 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu kez dosyada mevcut kaza tespit tutanağı, bilirkişi heyetinden alınan 25.06.2019 tarihli rapor ve ek rapor ile Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi ve İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporların birbiriyle çelişik olması nedeniyle mahkememiz dosyasındaki tüm raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi açısından İstanbul Teknik Üniversitesi’nden makina mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden talimat yoluyla rapor alınmış olup, en son düzenlenen 19.02.2021 tarihli raporda sonuç olarak ; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalı şirkete sigortalı olan … plakalı motosikletin sürücüsü olan davalı…’ın hatalı sevk ve idaresinin kazanın oluşumunda 1.derece tam ve %100 oranında etkili olduğu, davacı tarafa ait … plakalı araç sürücüsü olan davacı …’ın kazanın oluşumunda herhangi bir etkili kural ihlalinin ve hatalı davranışının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla, dosyamızdan daha önce alınan 25.06.2019 tarihli rapordaki kusur oranlarını doğrulayan İTÜ makina mühendislerinden oluşan 3 kişilik iş bu rapor mahkememizce de dosya kapsamına ve kazanın oluşumuna uygun bulunarak aynen benimsenerek dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı tarafa ait araçta meydana geldiği iddia olunan hasar ve değer kaybına ilişkin tazminat isteminin yerinde olup olmadığının tespiti açısından yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde makina mühendisi … ve trafik bilirkişisi … tarafından düzenlenen 25.06.2019 tarihli raporda; davaya konu araçta KDV dahil toplam 11.250,00 Euro hasar meydana geldiği, yine davacı tarafa ait araçta oluşan hasarın kaza ile uyumlu olduğu, ayrıca davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybının da 1.500,00 Euro olduğu, ayrıca davacıya ait yabancı plakalı aracın Almanya’da yaptırılmış olan “hasar ekspertiz ücreti” için belirlenen ve dosyada bir sureti bulunan 28.08.2017 tarihli ve davacı … adına düzenlenmiş 1.193,57 Euro tutarındaki ekspertiz ücretinin o ülke koşullarına göre makul olup, kadri maruf bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen iş bu rapor davacı tarafa ait araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle hesaplanan hasar tutarı ve değer kaybına ilişkin tutar açısından aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
2918 Sayılı KTK’nun 99/1 maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup, bu süre içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde sigorta şirketi yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Dava konusu somut olayda davacı tarafça davalı sigorta şirketine, 20.06.2018 tarihinde müracat edilmiş olup 8 iş gününün ilavesiyle davalı sigorta şirketinin 03.07.2018 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmış olup bu nedenle davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi olarak bu tarih kabul edilmiştir. Diğer davalı yönünden ise haksız fiil hükümleri gereğince kaza tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
Dosyada bir sureti bulunan sigorta poliçesinin incelenmesinden kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketinin poliçe teminatının 33.000 TL olduğu, bu kapsamda T.C.Merkez Bankası’nca belirlenen kurlar gün içerisinde 15:30’da belirlendiğinden davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olarak kabul edilen 03.07.2018 tarihinden bir önceki 02.07.2018 tarihli olup, bu tarihte saat 15:30’da belirlenen kurun temerrüt tarihi itibariyle geçerli kur olduğu kabul edilerek 02.07.2018 tarihli T.C.Merkez Bankası’nca belirlenen kur olan 5.3982 üzerinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu 33.000 TL’lik poliçe limiti Euro’ya çevrildiğinde 6.113,14 Euro’ya tekabül etmekte olup, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti dahilinde belirlenen bu tutar olarak kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, yine dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta KDV dahil toplam 11.250,00 Euro hasar ve 1.500,00 Euro değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde temerrüt tarihi itibariyle 33.000,00 TL olan poliçe limitinin T.C. Merkez Bankası’nca belirlenen kura göre Euro’ya çevrilmesi neticesinde oluşan hasarın 6.113,14 Euro’sundan sorumlu olduğu, diğer davalının ise haksız fiil hükümleri gereğince araç sürücüsü ve maliki olarak oluşan hasar ve değer kaybının tamamından davacıya karşı sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olmakla, davanın kabulüne, 11.250,00 Euro hasar bedeli, 1.500,00 Euro araçtaki değer kaybına ilişkin maddi tazminat olmak üzere toplam 12.750,00 Euro maddi tazminatın kaza tarihi olan 01.08.2017 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi yönünden 03.07.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmek ve 6.113,14 Euro poliçe limitiyle sınır olarak sorumlu olmak kaydıyla) 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince işletilecek döviz faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden “TL” karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
Yine davacı vekili tarafından dava dilekçesinde davacı tarafa ait araçta oluşan hasar nedeniyle Almanya’da yaptırılan ekspertiz incelemesi nedeniyle ödenen 1.193,57 Euro’nun da yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş olmakla, bir sureti dosya içerisinde bulunan 28.08.2017 tarihli ve 1.193,57 Euro tutarlı ekspertiz ücretinin mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda o ülke koşullarına göre uygun ve kadri maruf olduğu belirlenmiş olduğundan bu kapsamda aynen benimsenen bilirkişi raporu gereğince yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, 11.250,00 Euro hasar bedeli, 1.500,00 Euro araçtaki değer kaybına ilişkin maddi tazminat olmak üzere toplam 12.750,00 Euro maddi tazminatın kaza tarihi olan 01.08.2017 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi yönünden 03.07.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmek ve 6.113,14 Euro poliçe limitiyle sınır olarak sorumlu olmak kaydıyla) 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince işletilecek döviz faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden “TL” karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 6.292,19 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan toplam 1.530,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.762,16 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan (davalı sigorta şirketi 2.238,21 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 1.571,13 TL harç, tebligat ve posta gideri 445,89 TL, toplam 646,00 TL ATK fatura bedeli, bilirkişi ücreti toplam 2.400,00 TL olmak üzere toplam 5.063,02 TL yargılama giderinin davalılardan (davalı sigorta şirketi 2.379,61 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça talep edilen 1.193,57 Euro ekspertiz ücretinin fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek “TL” karşılığının davalılardan (davalı sigorta şirketi 560,97 Euro’sundan sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.700,68 TL (dava değeri 12.750,00 Euro x davanın açıldığı tarihte geçerli olan TCMB Kuru 7.2245 TL = 92.112,37 TL) nispi vekalet ücretinin (davalı sigorta şirketi 5.969,31 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)