Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1101 E. 2021/910 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1101 Esas
KARAR NO : 2021/910

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle ; davalının müvekkili idarenin konut dışı su abonesi olduğu, davalı şirket müdürünün 09.06.2009 tarihinde müvekkili idare ile abonelik sözleşmesi imzaladığı ve 256,61 TL teminat yatırdığı, davalı şirketin ödenmemiş borcu nedeniyle İzmir … icra Dairesi tarafından … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak davalının borca itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
1-Mahkememizce davaya konu İzmir … icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 11.01.2018 tarihinde 9.777,47 TL asıl alacak, 1.409,91 TL işlemiş faiz, 253,78 TL %18 faizin KDV’si, 5.595,68 TL mahsup öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.036,84 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, makina mühendisi bilirkişi … ve mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 20.08.2019 tarihli raporda; davalı şirketin davacı ile 09.06.2009 tarihinde abonelik sözleşmesi imzaladığı, davalı aboneye ait sayacın 22.10.2010 ile 17.06.2012 tarihleri arasında sarfiyat kaydetmediği, bu nedenle sayacın sökülerek muayenesinin yapıldığı, sayacın bozuk olduğunun anlaşıldığı, sayacın bozuk olduğu tarihler arasında sarfiyat kaydetmediğinin tespiti halinde bir evvelki döneme ait sarfiyatın baz alınarak tarifeler yönetmeliğine göre kıyaslama yapıldığı, bu kıyaslama sonucu 1.059 m3 sarfiyat hesaplandığı, bu tüketime göre aboneye tahakkuk ettirilmesi gereken su bedelinin KDV dahil 9.716,99 TL olduğu, 1.409,91 TL işlemiş faiz, 253,78 TL faizin KDV’si mahsup yapılmadan önce hesaplanan 5.087,33 TL faiz ve faizin KDV ‘si olmak üzere toplam 17.036,84 TL hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 23.10.2020 tarihli ek raporda bilirkişi heyeti kök rapordaki görüşlerini muhafaza etmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dosya daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan rapor ve ek raporda takip talepnamesine konu 5.595,68 TL’lik mahsup öncesi işlemiş faiz ve yine 1.409,91 TL’lik işlemiş faiz ve KDV’ye ilişkin taleple ilgili olarak hiçbir değerlendirmenin yapılmadığı gibi kök raporda sonuç kısmında belirtilen hesaplamada maddi hata olup olmadığı hususu da gözden geçirilmek ve taraf vekillerinin suretiyle Mahkememiz, Yüksek Yargı, taraf denetimine uygun ve hüküm kurmaya elverişli bir şekilde rapor düzenlenmesi için daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 24.08.2021 tarihli 2.ek raporda; davacının takip tarihi olan 11.10.2018 tarihi itibariyle 9.777,47 TL takibe konu su bedeli alacağı, takip tarihine kadar işletilecek faiz tutarının aylık %1,40 olmak üzere yıllık %16,80 oranında faiz hesabı ile 1.437,29 TL olacağı, işletilecek faize uygulanacak %18 KDV tutarının 258,71 TL olacağı, davacının 02.03.2017 tarihindeki mahsuplaşmadan kalan faiz alacağının ise 5.595,68 TL olarak talep edebileceği olmak üzere toplam 17.069,15 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
5-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında …’ya müzekkere yazılarak dava konusu sayaca ilişkin sözleşme ve eklerinin tamamının bir sureti istenilmiş olup, gelen 09.10.2018 tarihli cevabi yazı ve ekleri dosyaya delil olarak eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL :
Dava; İİK 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davası olup, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davalı şirketin davacı idarenin konut dışı su abonesi olduğu, dava konusu aboneliğe su veren … seri numaralı sayacın yapılan incelemeler neticesinde tüketim kaydetmediğinin tespit edildiği, ilgili sayacın 04.06.2013 tarihinde … seri numaralı yeni sayaç ile değiştirildiği ve değişimden sonra sökülen sayaçta yapılan kontroller sonucunda arızalı olduğunun tespit edildiği, yapılan tespit sonucu ilgili sayacın su sarfiyatı kaydetmediğinden … Tarifeler Yönetmeliği’nin 14/2-c maddesi gereğince su sarfiyatının kaydedilmediği 22.10.2010-17.06.2012 tarihleri arasında kıyas tahakkukunun yapıldığı ve bu nedenle tespit edilen alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlatıldığından bahisle davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen esasa cevap süresi içerisinde davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde davaya konu sayacın bulunduğu adresin 15.09.2009 tarihinde boşaltıldığı ve Ege Vergi Dairesi’ne de terk beyanının verildiği, bu nedenle borcun kabul edilmediği gibi asıl alacak dışındaki faiz ve fer’ilerine de açıkça itiraz edildiğinin bildirildiği, yine mahsup öncesi faiz adı altında talep edilen alacak kalemininde kabulünün mümkün olmadığından bahisle takip talepnamesine konu asıl alacak, faiz ve fer’ilerinin tamamına itiraz edildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu abonelikten dolayı davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında elektrik mühendisi bilirkişi ve mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış olup, bilirkişilerce düzenlenen kök ve ek raporlarda sonuç olarak; taraflar arasında … Sokak K:… … adresindeki taşınmazla ilgili olarak 09.06.2009 tarihli abonelik sözleşmesi düzenlendiği, dosyanın incelenmesinden ilgili adreste bulunan sayacın kaydettiği 2014 yılı 1.ve 5.aylarına ait ödenmemiş faturaların bulunduğu, abone ile ilgili yapılan inceleme sonucunda aboneye su veren … numaralı sayacın sarfiyat kaydetmediği, bu nedenle 04.06.2013 tarihinde davacı idare tarafından sayacın değiştirildiği ve sökülen sayacın muayenesi sonucunda arızalı olduğunun ve sarfiyat kaydetmediğinin tespit edildiği, ancak Ölçüler ve Ayar Mevzuatına göre dava konusu sayacın bozuk olduğu, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi olan 29.08.2019 tarihli dilekçe ekinde davaya konu sayacın muayene raporunun bir suretinin dosyaya sunulduğu, sunulan rapora göre sayacın çalışmadığının anlaşıldığının bildirildiği görülmüştür.
Yine alınan kök ve ek raporlarda sonuç olarak ; her ne kadar davalı şirket tarafından icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde davaya konu sayacın bulunduğu adresten davalı firmanın 15.09.2009 tarihinde ayrıldığı bildirilerek davalı tarafın sorumlu olmadığı iddia edilmiş ise de, taraflar arasında 09.06.2009 tarihli abonelik sözleşmesinin imzalandığı, iş bu sözleşmenin imzalanması sırasında 256,61 TL teminatında davalı tarafça ödendiği, davaya konu aboneliğin iptal edilmesi yönünde davalı şirket tarafından davacı idareye müracaat edildiğine dair herhangi bir belgeye dosya içerisinde rastlanmadığı, adresini terk eden abonenin idareye müracaat ederek aboneliğini sonlandırmasının gerektiği, aboneliğini sonlandırmayan davalının taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı idareye karşı sorumluluğunun devam ettiği, bu nedenle ilgili yasal düzenlemeler gereği tahakkuk ettirilen su bedelinden davalının sorumlu olduğu sonucuna varıldığı bildirilmiş olmakla mahkememizce bilirkişi raporundaki bu görüş aynen benimsenmiş olup, davalının davaya konu sayacın bulunduğu aboneliği iptal ettirdiğine dair herhangi bir belge dosyada bulunmadığı için davaya konu sözleşme kapsamında yasal mevzuat uyarınca takip tarihi itibariyle hesaplanacak tutardan davalının sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Yine alınan kök ve ek raporlarda sonuç olarak ; davalı abonenin sayacının 22.10.2010-17.06.2012 tarihleri arasında sarfiyat kaydetmediği belirtilerek idare tarafından uygulanmakta olan Tarifeler Yönetmeliği’nin 14/2-c maddesine göre “sayaç ilk abonelik yılı bittikten sonra herhangi bir dönem içerisinde durmuş ise varsa bir evvelki yılın aynı dönem sarfiyatı, yoksa yıllık sarfiyat ortalaması baz alınarak ilgili dönem tarifeleri ile tahakkuk yapılır…” hükmü gereğince davalı idare tarafından tahakkukun yapıldığı, buna göre sayacın sarfiyat kaydetmediği 22.10.2010,17.06.2012 tarihleri arasında 604 günde geçmiş döneme ait 23.11.2009 ile 22.10.2010 tarihleri arasındaki tüketim baz alınarak kıyaslama yoluyla 1.059 m3 sarfiyat hesaplandığının görüldüğü, sayacın 22.10.2010 ile 17.06.2012 tarihleri arasında sarfiyat kaydetmediği, Ölçü Ayar Mevzuatına göre sayacın muayenesinin yapıldığı ve bozuk olduğunun tespiti halinde tahakkuk ettirilmesi gereken su bedelinin yapılan hesaplama neticesinde takip tarihi itibariyle davacı alacağının mahsup tarihi olan 02.03.2017 tarihine kadar abonelikten kalan borç tutarının 9.777.47 TL, takip tarihine kadar 1.437,29 TL işlemiş faiz, işlemiş faize uygulanacak %18 KDV 258,71 TL, mahsup öncesi kalan faiz tutarı 5.595,68 TL olmak üzere davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği toplam tutarının 17.069,15 TL olduğunun hesaplandığı bildirilmiştir.
Yine en son alınan 24.08.2021 tarihli ek raporda,
İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Su Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Tarifeler Yönetmeliği’nin 24.maddesinde gecikme faizine ilişkin düzenlemenin bulunduğu, iş bu düzenlemeye göre gecikme faizinin son ödeme gününün geçirilmesi halinde fatura bedeli üzerine yasal gecikme faizi uygulanacağı ve yasal gecikme faizinin uygulanmasının suyun kesilmeyeceği anlamını taşımayacağı şeklindeki yasal düzenleme gereğince 3095 Sayılı Yasa gereğince yıllık gecikme faiz oranının %9 olduğu, davacının dosyaya sunmuş olduğu … Yönetim Kurulu Kararları’nın 2009 yılı ve sonraki yıllarda uygulanacak faiz oranlarını irtifa ettiği, davaya konu takip tarihinin 2018 yılı olması ve takibe konu alacakların ise 2011 ve 2012 yıllarını kapsaması nedeniyle dosya içerisinde mevcut olan 23.12.2010 tarih ve 638 Sayılı … Yönetim Kurulu kararındaki gecikme faizinin her ay için aylık %1.40 olduğunun belirtildiği, bu durumda dava konusu su bedeline uygulanması gereken gecikme faizinin aylık %1.40 ve yıllık ise %16.80 olarak uygulanması gerektiği sonucuna varılarak bu faiz oranı esas alınmak suretiyle işlemiş faiz hesabı yapılarak takip tarihine kadar işlemiş faiz her ne kadar 1.437,29 TL olarak hesaplanmış ise de, davacı tarafça takip talepnamesinde işlemiş faiz olarak 1.409,91 TL talepte bulunulduğundan davacı tarafın bu talebi ile bağlı kalınarak, bilirkişi heyeti tarafından asıl alacak olarak hesaplanan ve mahkememizce aynen kabul edilen 9.777,47 TL asıl alacak yanında takip tarihine kadar davacı talebi ile bağlı kalınmak suretiyle 1.409,91 TL işlemiş faiz ve 253,78 TL faizin %18 KDV’si ve bilirkişi tarafından hesaplanan mahsup öncesi kalan faiz tutarı 5.595,68 TL olmak üzere davacının davalıdan takip tarihi itibariyle toplam 17.036,84 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olmakla, Davanın KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … icra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 9.777,47 TL asıl alacak, 1.409,91 TL işlemiş faiz, 253,78 TL işlemiş faizin %18 KDV’si, 5.595,68 TL mahsup öncesi kalan faiz olmak üzere toplam 17.036,84 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 9.777,47 TL asıl alacağa yıllık %16.80 oranında temerrüt faizi ve faizin KDV’si işletilerek takip talepnamesindeki diğer koşullarla takibin devamına, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 3.407,36 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
Davanın KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … icra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 9.777,47 TL asıl alacak, 1.409,91 TL işlemiş faiz, 253,78 TL işlemiş faizin %18 KDV’si, 5.595,68 TL mahsup öncesi kalan faiz olmak üzere toplam 17.036,84 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 9.777,47 TL asıl alacağa yıllık %16.80 oranında temerrüt faizi ve faizin KDV’si işletilerek takip talepnamesindeki diğer koşullarla takibin devamına,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 3.407,36 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.163,78 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan toplam 290,95 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 872,83 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 326,85 TL peşin harç, 401,90 TL tebligat ve posta gideri ve bilirkişi ücreti toplam 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.928,75 TL’nin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/10/2021

Katip …

Hakim …