Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1094 E. 2023/567 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1094
KARAR NO : 2023/567
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2018
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 21/09/2018 tarihli dava dilekçesinde; davalının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi başlattığını, davacının davalıya icra dosyasından kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının İzmir İli …’nde kendisine ait … isimli iş yerinde kuruyemiş ve gıda toptancılığı işleri ile uğraştığını, ticari işletmesi dahilinde doğan badem ihtiyacı nedeni ile davalı ile temasta bulunduğunu, taraflar arasında badem alışverişi konusunda sözlü anlaşmaya varıldığını, davacının davalının erişebildiği tüm bademi satın almak gayesinde olduğundan bu durumu davalıya bildirerek kendisine boş tacir çekini imzalayarak verdiğini ancak davalının garanti verilmesini talep ettiğini, bunun üzerine davacının babası …’ın da oğlunun imzasının yer aldığı çekin arkasını teminat amaçlı imzaladığı ve çekin sadece davacı ve babasının imzalarını havi şekilde davalıya ileride vereceği mallara karşılık avans olarak teslim edildiğini, davalıya çek teslim edilirken imzalar haricinde çekin üzerinde TTK madde 780 ‘de aranan düzenleme yeri ve tarihi, ödeme yeri, meblağ gibi hukuki unsurların doldurulmadığını, çekin tesliminden sonra davalı tarafından taahhüt edilen malların teslim edilmediği ve davalının davacı ve babası hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığını, çekin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu, asıl olarak ticari ilişki ve alışveriş içinde olan tarafların davacı ve davalı olduğu halde dava konusu çekte …’ın lehtar, düzenleme yerinin İzmir, tarihinin 03/09/2018 olarak ve … tarafından dava dışı …’na ondan da davalı yana ciro edildiğinin gösterildiği ve bu şekilde davalı yanın kendisini çeki iyi niyetle iktisap eden son hamil olduğu yönünde bir görünüş yaratmaya çalıştığını, davacı ve çekte lehtar olarak görülen …’ın baba oğul olup aralarında gerçek manada herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, baba …’ın oğlu davacının atıldığı ticaret hayatında ona ticari itibar ve kredi sağlayarak işlerinin yürümesini sağlayabilmek için dava konusu edilen çekin arka sayfasına teminat amaçla imza attığını, …’ın dava dışı … ile herhangi bir ticari ilişkisi hatta tanışıklığı dahi bulunmadığını, avans çeki ile ilgili mallar teslim edilmediğinden çekin bedelsiz kaldığını, mahkemece dava tarafları ile dava dışı … ve …’nun ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu davaya konu çek ciro silsilesinin gerçek ticari alışverişe dayanmadığı ve çekin bedelsiz kaldığı iddialarının subuta ereceğini, davalının çeki muhatap bankaya sunarak çekin karşılıksız çek işleminden kaşe görmesine sebep olduğunu ardından da icra takibi başlattığını, bu işlemler sebebiyle davacının bankalar ve kredi kurumları nezdinde ticari hayat ve itibarının zedelendiğini, davalının kötü niyetli olduğunu , davalı hakkında davacı ve babası tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu belirtmiş , İzmir… İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibinin dava sonuna kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına akabinde iptaline, dava ve takip konusu yapılan 03/09/2018 vade tarihli 400.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekin bedelsiz kaldığından iadesine, % 20 kötü niyet tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği 12/11/2018 tarihli cevap dilekçesinde; öncelikle mal alımı olmadan ileride alınacak mallara karşılık bir çekin keşide edilerek satıcıya gönderildiği iddiasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının takibe konu çeki dava dışı …’ndan … ile aralarındaki alacak ilişkisine istinaden ciro yoluyla edindiğini, davalının ciranta konumunda olup davacı tarafından cirantaya karşı bedelsizlik iddiasında bulunulduğunu, bedelsizlik iddiasının kişisel def’i olduğunu ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebileceğini, davanın konusunun davalı ile dava dışı … arasındaki ilişki olmayıp bu ilişkinin davacıyı da ilgilendirmediğini bu nedenle davacının dava dışı … ‘nun tanık olarak dinlenilmesi ve davada taraf olmayan bir kimsenin kayıtları üzerinde inceleme yapılması talebinin reddine karar verilmesinin talep edildiğini, dava kapsamında ispat yükünün davacıya ait olduğunu, takibe konu çekin borç çeki olup teminat çeki olmadığını ayrıca teminat def’inin davalıya karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının takibe konu çekin teminat için verildiği yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, takibe dayanak çek incelendiğinde teminat olduğu yönünde herhangi bir ibare bulunamadığını, dosya kapsamında çeke atıf yapılan başkaca bir yazılı delil olmadığını, dava dilekçesinde davacı tarafça her ne kadar ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılması talep edilmiş ise de bu hususta davanın tarafları yahut dava dışı şahısların kayıtları üzerinde inceleme yapılmasının somut davaya etkisinin olmayacağını, zira inceleme sonucunda kayıtlarda olmaması durumunda dahi olmayan kişi aleyhine sonuç doğurmayacağını, kayıtlarda kayıtlı olmamasının kambiyo senedini hükümden düşürmeyeceğini zira davacının iddialarının aksine kambiyo senetlerinin ticari defterlere işlenme zorunluluğu bulunmadığını, davanın kabulü durumunda dahi davalının davaya konu çekte son hamil iyi niyet üçüncü kişi konumunda olup davalının ağır kusurlu ve kötü niyetli olduğunun kabul edilemeyeceğini, basiretli bir tacir olan davacının bu şekilde davranma yükümlülüğünün söz konusu olup takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığını ispatlamakla yükümlü olduğunu belirtmiş , davanın reddine % 20 kötü niyet tazminatı ile % 10 para cezasının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü ‘ nün … Esas sayılı dosyasının incelemesinde ; alacaklının … , borçluların … ve …, borç miktarının 440.222,27 TL , takip dayanağının 03.09.2018 tarihli 400.000,00 TL bedelli bir adet çek , takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olup takibin 11.09.2018 tarihinde başlatıldığı ve halen derdest olduğu belirlenmiştir.
İzmir CBS…sayılı evrakın incelemesinde; müştekinin …, şüphelilerin … ile …, suçun , resmi belgede sahtecilik , kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, açığa imzanın kötüye kullanılması, suç tarihinin 11/09/2018 olduğu, İddianame numarası ile kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, açığa imzanın kötüye kullanılması suçlarından Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığı belirlenmiştir.
İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyanın incelemesinde; katılanların … ile …, sanıkların … ile …, suçun açığa imzanın kötüye kullanılması, kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, suç tarihinin 11/09/2018 olduğu, mahkemece 23/09/2021 tarihinde her ne kadar … ve … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de ; 24/03/1989 tarih ,1988/1-1989/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ‘ na göre açığa atılan imzanın kötüye kullanılmasının ancak yazılı delille ispatının mümkün olduğunun belirtildiği , katılanın açığa atılı imzanın kötüye kullanıldığını yazılı delille ispat edemediği , taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu , sanıkların katılandan karşılıksız menfaat temin etmeye yönelik hileli davranışlarla hareket ettiklerine ve suç konusu belgenin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğuna dair her türlü şüpheden uzak , kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığından bahisle sanıklar … ve … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan açılan kamu davası yönünden suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK ‘ nun 232/2-e maddesi uyarınca sanıkların ayrı ayrı bereatine , sanıklar … ve … hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan dolayı açılan kamu davası yönünden Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu ‘ nun 24/03/1989 gün ve 1/2 sayılı kararına göre açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun yazılı delille ispatı zorunlu olduğu nazara alınarak atılı suçun unsurları oluşmadığından 5271 sayılı CMK ‘ nun 232/2-e maddesi uyarınca sanıkların ayrı ayrı bereatine karar verildiği , kararın katılanlar tarafından İstinaf edildiği , İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesi’nin 13/09/2022 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile 13/09/2022 tarihinde katılanların İstinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği , kararın 13/09/2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Dava konusu edilen çekin ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde kayıt altına alındığı ve taraflar arasındaki alacak borç miktarının belirlenmesine yönelik olarak davalı … ile dava dışı …’nun ticari defterleri üzerine inceleme yaptırılmış, alınan 31/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Dava dışı … yönünden; … ‘ nun şahsı adına mal veya hizmet ticareti faaliyeti ile ilgili vergi kaydı mükellefiyeti bulunmadığından ticari defterleri olmadığı tespit edildiği, …, davalı …, davacı … ve davadışı … arasında bir şirket sebebiyle ortak yetkili hissedar v.d.sıfatları olmadığı gibi gerçek şahıslar arasında da borç alacak ilişkisinin olmadığının tespit edildiği, … ‘ nun ortağı olduğu … İletişim Şirketi 2018 yılı ticari defter kayıtları üzerinde incelemede dava konusu edilen … Hatay/ İzmir Şubesinin… seri nolu 03.09.2018 keşide yer ve tarihli çek lehtarı … adına düzenlenmiş 400.000,00 TL bedelli çekin … İletişim Şirketi ticari defterlerinde kaydedilmediğinin tespit edildiği, davalı … yönünden; … şahsı adına mal veya hizmet ticareti faaliyeti ile ilgili vergi kaydı mükellefiyeti bulunmadığından ticari defterleri olmadığı tespit edildiği, … ‘ nun ortağı olduğu … Şirketi 2018 yılı ticari defter kayıtları üzerinde incelemede dava konusu edilen … Hatay/İzmir Şubesinin… seri nolu 03.09.2018 keşide yer ve tarihli çek lehtarı … adına düzenlenmiş 400.000,00 TL bedelli çekin … Şirketi ticari defterlerinde kaydedilmediğinin tespit edildiği, …’nun sunduğu dekont üzerinde incelemede; davacı … 19,06.2018 tarihinde … Bankası hesabından davalı … hesabına 10.000,00 TL (Onbin) havale gönderdiği, havale açıklamasında “… … Badem Ödemesi” denildiği yine …’nun sunduğu ve aslının İzmir … Ağır Ceza Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı dosyasında olduğunu bildirdiği beyanda; “Ben Gaziantep İlinde … Nakliyat şirketinin sahibiyim.Hatırladığım kararı ile … Şirketinin sahibi olan …’nun 2018 yılı içerisinde İzmir’de …ya gönderilmek üzere yaklaşık 8 ton kadar badem içini muhtelif zamanlarda bizim nakliyat şirketine teslim edildiğini hatırlıyorum Ancak bunların tarihini bilmiyorum … Şirketinin cari hesap ekstresinde bunlar incelendiğinde tarihleri belli olur.Söz konusu mallar tarafımızdan İzmir’de şirketimizin anlaşmalı olduğu İzmir’de yerleşik dağıtıcı nakliyat … isimli şahıs tarafından …ya teslim edildi … her teslimat yapıldığında Gaziantep’ten malı gönderen ben olduğum için beni telefonla arayıp bilgi veriyordu bu sebeple malım tam olarak edildiğini anlıyordum” denildiğini, Olayda dava konusu edilen çekin davadışı …, davalı … ve davalının ortağı olduğu … Şirketinde kayıtlı olmadığı davacı ile davalı arasındaki alacak borç miktarı belirlenemediğini, davalı … ‘nun 11.09.2018 13.05.2016 tarihinde İzmir İcra Dairesinin … Esas sayılı İcra dosyasında davacı/borçlu … -… aleyhine 398 .400,00 TL asıl takip dayanağı 03/09/2018 günlü … seri nolu çeki 400.000,00 TL miktarı üzerinden takibe geçilmiş ve asıl alacağa takip tarihinden işleyecek * 19,50 oranında avans faizi oranında işleyecek faiz ferileri kapsamında Kambiyo Senetlerine Özgü Takip örnek 10 ödeme emri içerir takip başlattığının görüldüğünü, davacı ile davalı … arasında ticari ilişkinin 19.06.2018 tarihinde başladığı, sonrasında … ortağı … Şirketi tarafından 2018 yılında 8 ton badem içi (400.000,00 TL) Gaziantep İzmir arası nakliyesini yapan …nun olduğu İzmir’de şehir içi nakliyeci … tarafından davacı çalışanı …’ın çalışanı … isimli kişi tanıklığında davacı adresine teslim edildiği, dava konusu 03.09.2018 keşide tarihli çeki davacı keşide tarihinden bir iki ay önce verdiğini ceza dosyasında bildirdiği, davacı … 19.06.2018 tarihinde … Bankası hesabından davalı … hesabına 10.000,00 TL (Onbin) havale gönderdiği somut olaylar ışığında davacı ile davalı arasında badem içi alım satımı nedeniyle ticari ilişkiler kurulduğu ve ticari amaçla hareket ettiklerin anlaşıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Dava dışı … ‘ nun ticari defterler üzerinde inceleme yapılması için Çukurca Aliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış , talimat mahkemesince alınan 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; mahkeme dosyası bir bütün olarak incelenmiş olup Çukurca Asliye Hukuk Mahkemesi ‘nin 21/01/2022 günü yapılan duruşmasında , davalı …’na çıkarılan duruşma gün ve saatini bildirir tebligatın şahsın adreste tanınmadığından bahisle bila tebliğ geri döndüğü ilgilinin yasal defter ve belgelerinin temin edilmediği şahsın ilgili adreste ikametinin ikamet etmediğinin tespit edildiği, mahkemenin vermiş olduğu görev doğrultusunda bilirkişi raporu tanzim etmek için ilgilinin yasal defterlerinin temini durumunda bilirkişi raporu düzenlenebileceği belirtilmiştir.
Dava konusu edilen çekin ticari defterde kayıtlı olup olmadığı kayıtlı ise ne şekilde kayıt altına alındığı ve taraflar arasındaki alacak borç miktarının belirlenmesine yönelik olarak davacı defterleri üzerinde Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 09/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2018 ve 2019 yıllarına ait yasal defterleri kapsamında yapılan tetkiklerde davaya ve takibe konu 400.000.TL lık çekin hiçbir şekilde yasal kayıtlarda yer almadığı, bu çek bedeli ile ilgili olarak davacının davalı yana ve yine dava dışı şahıs ve firmalara borcunun bulunmadığı, davalı … ve dava dışı …’na ait yasal defterlerin incelemesinin yapıldığı bilirkişi raporu kapsamında da davalı …’nun ortağı olduğu … Ltd.Şti. ile davacı arasında badem emtiasının alım satımına yönelik mal teslimlerinin yapıldığı belirtilmiş ise de davacı ile davalı … veya ortağı olduğu … Ltd.Şti. arasında bahse konu edilen badem emtiasının davacı yana sevk ve teslimine yönelik (8 ton olduğu belirtilmektedir) herhangi bir teslim/tesellüm belgesi, fatura, sevk irsaliyesi vb. herhangi bir yazılı belge sunumunda bulunulmadığı ve tarafların (davalının sunduğu 10.000.TL lık davacı ödemesi haricinde) aralarında var ise ticari ilişkiyi belirleyen yazılı herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, davacının davalı yana yapmış olduğu 10.000.TL lık “badem içi” açıklamalı ödeme haricinde dava dışı …, dava dışı … Ltd.Şti. ve davalı … arasında takibe ve davaya konu 400.000.TL lık çek bedeline konu edilebilecek herhangi bir ticari çalışmanın veya dayanağı belgenin mevcut olmadığı, yine tarafların yasal defterleri üzerinde yapılan tetkikler neticesinde de takibe ve davaya konu 400.000.TL lık çek nedeniyle davacının dava dışı şahıs ve şirketlere ve davalıya borçlu olmadığı, söz konusu çek bedelinin mal yönünden karşılıksız kaldığı, bu tespitler ışığında davalı …’nun iyi niyetli 3.şahıs olup olmadığı hususunda da takdirin Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde yemin deliline de dayanıldığı belirlenmiş , Mahkememizin 13/07/2023 tarihli celsesinde davacı vekiline yemin teklif edilip edilmeyeceği hususu sorulmuş , davacı vekili yemin deliline dayanmayacaklarını , davanın ispat edildiği düşüncesinde olduklarını beyan etmiş , bu beyanını imzasıyla tasdik etmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ; davacı tarafça, dava ve İzmir … İcra Müdürlüğü ‘ nün … Esas sayılı dosyasında takip konusu edilen 03/09/2018 vade tarihli 400.000,00 TL bedelli çek ile ilgili davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize menfi tespit davası açıldığı, davacı tarafça çekin sadece davacı ve babasının imzalarını havi şekilde davalıya ileride vereceği mallara karşılık avans olarak teslim edildiği, davalıya çek teslim edilirken imzalar haricinde çekin üzerinde TTK madde 780 ‘de aranan düzenleme yeri ve tarihi, ödeme yeri, meblağ gibi hukuki unsurların doldurulmadığı, çekin tesliminden sonra davalı tarafından taahhüt edilen malların teslim edilmediği ve davalının davacı ve babası hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığı, çekin anlaşmaya aykırı doldurulduğu, asıl olarak ticari ilişki ve alışveriş içinde olan tarafların davacı ve davalı olduğu halde dava konusu çekte …’ın lehtar, düzenleme yerinin İzmir, tarihinin 03/09/2018 olarak ve … tarafından dava dışı …’na ondan da davalı yana ciro edildiğinin gösterildiği ve bu şekilde davalı yanın kendisini çeki iyi niyetle iktisap eden son hamil olduğu yönünde bir görünüş yaratmaya çalıştığı, davacı ve çekte lehtar olarak görülen …’ın baba oğul olup aralarında gerçek manada herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, baba …’ın oğlu davacının atıldığı ticaret hayatında ona ticari itibar ve kredi sağlayarak işlerinin yürümesini sağlayabilmek için dava konusu edilen çekin arka sayfasına teminat amacıyla imza attığı , …’ın dava dışı … ile herhangi bir ticari ilişkisi hatta tanışıklığı dahi bulunmadığını, avans çeki ile ilgili mallar teslim edilmediğinden çekin bedelsiz kaldığının iddia edildiği , davacının dava dilekçesinde çekin avans olarak verildiğini iddia ettiği, TBK’ nun 207/2. mad. hükmüne göre sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça satıcı ile alıcının borçlarını aynı zamanda ifa etmekle yükümlü oldukları, davacının davalı satıcının eksik mal teslim etmediği iddiasını kanıtlamasının gerektiği ayrıca çekin bir ödeme vasıtası olması sebebiyle kural olarak mevcut bir borcun ifası amacıyla verildiğinin kabulünün gerektiği, davacının bu karinenin aksine olarak çekin avans olarak verildiği ve satın alınan mal teslim edilmediği için çekin bedelsiz kaldığı yolundaki iddiasını kanıtlamak ile yükümlü olduğu, davacının bu iddiasını kanıtlayacak delilleri ibraz edemediği, davacı tarafça davalı hakkında dava konusu edilen çeke dayalı olarak , resmi belgede sahtecilik açığa atılan imzanın kötüye kullanılması , kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç kullanılması suretiyle dolandırıcılık talebiyle suç duyurusunda bulunulduğu , İzmir Cumhuriyet Savcılığı ‘ nca İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında … ve … hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması , kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı , mahkemece her ne kadar … ve … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de ; 24/03/1989 tarih ,1988/1-1989/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ‘ na göre açığa atılan imzanın kötüye kullanılmasının ancak yazılı delille ispatının mümkün olduğunun belirtildiği , katılanın açığa atılı imzanın kötüye kullanıldığını yazılı delille ispat edemediği , taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu , sanıkların katılandan karşılıksız menfaat temin etmeye yönelik hileli davranışlarla hareket ettiklerine ve suç konusu belgenin aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğuna dair her türlü şüpheden uzak , kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığından bahisle sanıklar … ve … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan açılan kamu davası yönünden suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK ‘ nun 232/2-e maddesi uyarınca sanıkların ayrı ayrı bereatine , sanıklar … ve … hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan dolayı açılan kamu davası yönünden Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu ‘ nun 24/03/1989 gün ve 1/2 sayılı kararına göre açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun yazılı delille ispatı zorunlu olduğu nazara alınarak atılı suçun unsurları oluşmadığından 5271 sayılı CMK ‘ nun 232/2-e maddesi uyarınca sanıkların ayrı ayrı bereatine karar verildiği , verilen kararın kesinleştiği, davacı tarafın söz konusu iddialarını da ispat edemediği, davacıların geçerli imzasını taşıyan belgenin sonradan doldurulmasının mümkün olduğu, senedin aradaki anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının senede karşı senetle ispat kuralı gereği yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davacı tarafça senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, davacı tarafça iddianın ispatına ve takip konusu edilen senet dolayısıyla davacı tarafın davalıya borçlu olmadığına ilişkin yemin deliline de dayanılmadığı, tüm bu hususlar göz önüne alındığında davacı tarafın dava konusu edilen çekin avans niteliğinde olduğu , çekin teminat amacıyla verildiği, çekin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddialarını usulüne uygun yazılı deliler ile kanıtlayamadığı , Mahkememizce icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ancak teminat yatırılmadığından takibin durdurulmadığı takip durmadığından İİK 72/4 maddesinde düzenlenen kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşullarının oluşmadığı incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış , davanın ve yasal koşulları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Peşin alınan harç fazla olduğundan 6.561,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 59.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’ın yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 13/07/2023
Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı