Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/879 E. 2021/754 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/879 Esas
KARAR NO : 2021/754 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.12.2016 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki davalı şirket sigortalısı … plaka sayılı otobüs seyir halindeyken … ilçesine bağlı … mahallesi zıpır yokuşuna geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkması ve yolun gidiş yönüne göre sol tarafında bulunan şarampole girmesi sonucu davacı …’nın yaralandığı trafik kazası meydana geldiği, iş bu kaza esnasında davacının, davalı şirket sigortalısı … plaka sayılı araçta yolcu pozisyonunda olduğunu, kazada davacının sağ omzunda hareket kısıtlılığı olacak nitelikte yaralandığı, kaza sırasında … plakalı araç ile davalı şirket arasında kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi bulunduğunu, bu sebeple davanın davalı … Sigorta A.Ş.’ne ikame edildiğini, davalının kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı kalmak üzere davacıya tazminat ödemekle yükümlü olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu kaza ile ilgili davadan önce davalı sigorta şirketine müracaat edilmiş ve … no lu hasar dosyası açıldığı, davalı şirkete gönderilen başvuru ile açılan hasar dosyasının tamamlanabilmesi için gerekli evraklar karşı tarafa bildirilmesine rağmen evraklar davacı tarafca tamamlanmamış bu sebeple müvekkil şirketce kazaya ilişkin başvurunun incelemesi sonlandırılamadığı, davalı Sigorta şirketi; Sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, poliçe teminatları dâhilinde ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, Bu poliçeden dolayı müvekkil kooperatifin sorumluluğu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda kişi başına sakatlık azami kaza tarihi itibariyle 310.000,00 TL ile sınırlıdır. Teminat limitini bildirmemiz davayı kabul anlamına gelmediği gibi Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası bir meblağ sigortası değil, zarar sigortası olduğunu, bu sebeple teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmiş olması nedeniyle, teminat limiti olan 310.000,00 TL nin tamamen ödenmesi söz konusu değildir, mağdurun gerçek zararının alanında uzman bilirkişilerce tespit edilmesi ve tespit edilen tazminat bedelinin sigortacıdan alınarak sigortalıya verilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 20/04/2018 tarihli ve … sayılı raporunda; ….1959 doğumlu …’nın 28.12.2016 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde yürürlükte olan ”Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” den faydalanılarak hesaplandığında, omuz fleksiyon ve ekstansiyon kısıtlılığına bağlı üst eksremite özürlülük yüzdelerinin Kf=%5, Ke=%1, Üst ekstremite özürlülük oranının=%6, omuz abduksiyon ve adduksiyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdeleri, Kabd=%3, Üst ekstremite özürlülük oranı =%3, Omuz internal rotasyon ve eksternal rotasyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdeleri, Kır=%3, Ker=%0, üst ekstremite özürlülük oranı=%3, omuz ekleminin hareket kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdesi %12 olup, kişinin özür oranının %7 olarak hesaplandığı, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) ay olarak olduğu belirtilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 26/07/2019 Tarih ve … sayılı raporunda; Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüsü ile … Karayolunu takiben geldiği olay yeri virajlı,eğimli ve ıslak zeminli yol bölümünde hızını aracın teknik özelliğine,görüş,yol,hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı,ıslak zeminli ve virajlı yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışı kaldığı kazada asli kusurlu olduğu ve Sürücü …’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu …İhtisas Kurulu’nun 01/07/2019 Tarihli ve … sayılı raporunda; … ve … oğlu, ….1959 doğumlu, …’nın 28.12.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 VII(2Aa………30)A %34 x1/2= %17,E cetveline göre %21 (yirmibir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği şeklinde tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu …İhtisas Kurulu’nun 02/10/2019 Tarihli ve … sayılı raporunda; Özürlülük kavramı ile meslekte kazanma gücü kaybı kavramının farklı olduğu, tüzük ve yönetmeliklerinin farklı bölümlerde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, engellilik oranının belirlenmesinde kaza ile illiyeti bulunmayan hipertansiyon, diyabet gibi şikayetlerin de değerlendirildiği, bu nedenle düzenlenmiş özürlülük raporu ile maluliyet raporunun mukayese edilemeyeceği şeklinde belirtilmiştir.
15.02.2020 tarihli Bilirkişi Raporunda; 28.12.2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sürekli malul hale gelen davacı …’nın TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak tespit olunan, 01.07.2019 tarihli ATK …İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen rapora göre %21 oranında maluliyetin kabulü halinde; Geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 5.609,36-TL, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 20.878,26-TL, toplam maddi tazminat alacağının ise 26.487,62-TL’ye tekabül ettiği, 20.04.2018 tarihli Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Sağlık Kurulu raporu tarafından düzenlenen rapora göre %7 oranında maluliyetin kabulü halinde ise; Geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 5.609,36-TL, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 6.959,41-TL olduğu, toplam maddi tazminat alacağının ise 12.568,77-TL’ye tekabül ettiği,” şeklinde belirtilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … Üst Kurulu’nun 20/01/2021 Tarihli raporunda; … ve … oğlu, ….1959 doğumlu, …’nın 28.12.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 VII(2Aa………30)A %34 x1/2= %17, E cetveline göre %21 (yirmibir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, Özürlülük kavramı ile meslekte kazanma gücü kaybı kavramının farklı olduğu, tüzük ve yönetmeliklerinin farklı bölümlerde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, engellilik oranının belirlenmesinde kaza ile illiyeti bulunmayan hipertansiyon, diyabet gibi şikayetlerin de değerlendirildiği, bu nedenle düzenlenmiş özürlülük raporu ile maluliyet raporunun mukayese edilemeyeceği şeklinde belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına Thtar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız eylem, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için;
-Zarar verici bir fiil
-Bu fiilin hukuka aykırı olması
-Fiili İcra edenin kusurlu bulunması
-Fiil ve zarar arasında uygun illiyei bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
– Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Somut olayda davalının zorunlu mali mesuliyet sigortalısı olan aracın sürücüsünün 2918 sayılı yasanın 52/1-b maddesine aykırı davranmak suretiyle ağır kusurlu olduğu ve haksız fiilin meydana gelmesine etki ettiği, bu kusurlu ve hukuka aykırı fiil neticesinde davacının bedensel zarar gördüğü, davacının zararı ve fiil arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, bedensel zarara ilişkin kaza tarihi itibarıyla yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre iş göremezlik durumunu tespit eden birden fazla defa rapor alındığı, son olarak tüm bu iş göremezlik durumuna ilişkin raporlar arasında çelişkinin giderilmesi amacıyla Adli Tıp … İhtisas Kurulundan rapor alındığı raporun somut olaya uygun olduğu, daha sonrasında tazminat hesabı için dosyanın bilirkişiye gönderildiği, bilirkişinin TRH 2010 tablosu uygulamak suretiyle raporunun hazırladığı, davalı sigorta şirketince hesaplamada kullanılan tabloya dair itirazda bulunmadığı, bu haliyle hesaplamaya ilişkin uygulanan tekniğin davacı için kazanılmış hak oluşturduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ İLE;
-83.381,20-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminata dava tarihi olan 31.07.2017 den yasal faiz yürütülmesine,
2-Alınması gerekli toplam 284,79-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL nin mahsubu ile 253,39-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 11.639,56-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,-
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 2966,5-TL Adli Tıp Kurulu Rapor Ücreti, 402,67 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 3.931,97-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde istinaf yolu açık olmak verilen karar davalı vekilinin yokluğunda davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı açıkla okunulup anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır