Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/864 E. 2021/1219 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/864 Esas
KARAR NO : 2021/1219 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’in sürücüsü olduğu ve … adına kayıtlı … plakalı aracın 26.08.2014 tarihinde ………..Cad. No:……. Karabağlar İzmir adresinde yaya olan davacıya çarptığını, aracın davalı .. Sigorta A.Ş. Tarafından ……….. numaralı poliçe ile sigortalı olduğu, … hakkında İzmir 31.Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……….. Esas, ………. Karar sayılı dosyasından taksirle yaralamaya sebebiyet verme suçundan cezalandırılması için açılan davada tam ve asli kusurlu bulunarak mahkumiyetine karar verildiği, meydana gelen olayda davacının yaralandığı, davacının vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar meydana geldiği, davacının on gün hastanede yattığı, iki buçuk ay evde bakıma muhtaç şekilde tedavisinin devam ettiğini, bu kaza sebebiyle işinden ayrılmak zorunda kaldığını, müvekkilin yaşadığı maddi ve manevi zararın tazmini için davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasıdır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; dava konusu uyuşmazlığın haksız fiil sorumluluğundan kaynaklı tazminat istemi olduğu, dava ilk açılırken zorunlu mali mesuliyet sigortasının sigortacısı şirkete de husumetin yönlendirildiği, davalılar ve sigorta şirketinin arasındaki sigorta poliçesi düzenlenmiş olması, sigorta hukukunun 6102 sayılı yasada düzenlenmesi sebebiyle dava açılırken görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, muhakeme devam ederken, davacı tarafça sigorta şirketine yönelik olarak davadan feragat edildiği, bu haliyle haksız fiile sorumluluğuna dair tazminat istemli uyuşmazlığın artık 6098 sayılı yasa gereği haksız fiilin faili ve araç sahibi sıfatını haiz kişilere karşı yöneltildiği ve bu taraflar nezdinde muhakeme edileceği, gelinen aşamada uyuşmazlığın 6102 sayılı yasa gerek ticari dava niteliğinin ortadan kalktığı, zira sigorta hukuku çerçevesinde husumet yöneltilen sigorta şirketine yönelik feragat edildiği, artık dosyada malvarlığı haklarına ilişkin bir uyuşmazlığın olduğu, 6100 sayılı yasanın 2. Maddesi gereğince görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, anlaşılmakla görevli mahkemenin somut olayda İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olması sebebi ile mahkememizin görevsiz olmasından ötürü davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması” dava şartının noksan olduğu ve noksanlığın giderilmesinin mümkün bulunmadığından aynı kanunun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
-Görevli mahkemenin İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. maddesi gereğince mahkememiz kararının kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurulduğunda/re”sen dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3.Yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde istinaf yargı yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 07/01/2022

Katip ……….
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır