Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/750 E. 2023/339 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/750 Esas
KARAR NO : 2023/339
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/04/2009 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonrası ağır şekilde yaralandığı, davalı … tarafından 01/12/2015 tarihinde 61.812,72 TL sakatlık ödemesi yapıldığı ancak yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya 01/12/2015 tarihinde 61.812,72 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödeme ile müvekkilinın sorumluluğu sona erdiğinden ve davacının zararı karşılandığından davanın reddi gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğu, kusurun tespiti gerektiği, davacının araçta yolcu olmasının müterafik kusur indirimine engel olmadığı, sürücünün alkollü olup olmadığı, davacının emniyet kemerini takıp takmadığının istiap haddi gibi hususların müterafik kusur tespitinde dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi (geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı) tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kaza tutanağı,
-Davacıya ait tedavi evrakları,
-Turgutlu Kaymakamlığının 05/02/2019 tarihli yazısı,
-İzmir CBS’nin … TK. Sayılı dosya sureti,
-Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinin 21/08/2019 tarihli kusur raporu,
-…’nın 13/06/2019 tarihli maluliyet raporu,
-Manisa SGK’nın 20/11/2019 tarihli yazısı ve eki,
-SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 24/12/2019 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’ın 04/05/2020 tarihli kök ve 18/01/2021 tarihli ek raporu,
-İzmir SGK’nın 27/10/2020, 02/11/2020 tarihli yazısı ve eki,
-… Türk Sigorta A.Ş nin 09/02/2021 tarihli yazısı ve eki,
-İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesinin 03/03/2021 tarihli ön ropuru ve 21/06/2021 tarihli kök
maluliyet raporu,
-Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı İdari İşler Müdürlüğünün 21/05/2021 tarihli yazısı,
-istanbul ATK 2. Üst Kurulunun 06/10/2022 tarihli maluliyet raporu,
-Bilirkişi …’ın 03/03/2023 tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının 26/04/2009 tarihinde dava dışı Ümit Ay sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle maddi zararlarının bulunduğu, davalı … tarafından dava öncesinde yapılan tazminat ödemesinin gerçek zararı karşılamadığı iddiası ile söz konusu aracın zmms sigortacısı olan davalı … şirketinden iş bu dava ile maddi tazminat talebinde bulunduğu, davalı sigortanın dava öncesinde davacıya ödeme yapıldığı, davacının zararının karşılandığı, sorumluluklarının bulunmadığı, aksi kanaat halinde sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, müterafik kusurun mahkemece dikkate alınması gerektiği savunduğu, taraflar arasında davacının söz konusu kaza nedeniyle bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, dava öncesinde davacıya yapılan ödemenin davacının zararını karşılayıp karşılamadığı, davacının bakiye tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı, bulunabilecek ise talep edebileceği miktarın ne olduğu ve davalının söz konusu zararlardan sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu kazanın davalı … yönünden sorumluluk sigortasından kaynaklandığı, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu ve mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava tarihinden önce davalı sigortaya 18/11/2015 tarihinde ibraname verilmek ve ibraname uyarınca davalı sigortadan 01/12/2015 tarihinde 61.812,72 TL ödeme alınmakla birlikte iş bu davanın 29/06/2017 tarihinde 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği, usul açısından dava engeli bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Mahkememizce 14/11/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekilinden 6100 sayılı HMK’nun 31 ve 194 maddeleri uyarınca maddi tazminat talebini açıklaması ve somutlaştırılmasının istenildiği, davacı vekilinin aynı tarihli celsede dava dilekçesindeki 1.000,00 TL’ lik maddi tazminat talebinin 100,00 TL’sinin geçici iş göremezlik tazminatı, 900,00 TL’sinin ise sürekli iş göremezlik tazminat isteğine ilişkin olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; 26/04/2009 tarihinde … plakalı aracın sürücü …ile içerisinde yolcular eşi …, çocuğu …, baldızı … ve …”in çocuğu … olacak şekilde seyir halinde bulunduğu sırada sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde trafik kazası meydana geldiği, trafik kazası nedeniyle yürütülen soruşturmada zarar görenlerin şikayetçi olmaması üzerine şüpheli … hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kazada dava dışı sürücü ve üçüncü kişilerin kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti için dosyanın mahkememizce Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK tarafından düzenlenen 21/08/2019 tarihli raporda, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile eğimli, virajlı yolda seyrederken, olay mahalline geldiğinde, yola gereken dikkatini vermediği, hızını mahal şartlarına ve yol durumuna göre ayarlamadığı, aracını kendi yol bölümünde tutma becerisi göstermediği, sevk ve idare hatasıyla aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek seyrine göre yolun sağında bulunan viraj levhasına çarpıp devamında istinat duvarına aracının ön kısmıyla çarpması sonucu meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle asli %100 kusurlu olduğu, yolcu …’in meydana gelen kaza akabinde yaralandığı olayda kusuru olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce öncelikle davacının zararının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla maluliyetinin belirlenmesi yoluna gidildiği, bu kapsamda ilk olarak …’dan maluliyet raporu düzenlenmesinin istenildiği, …’nın 13/06/2019 tarihli raporunda, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının sürekli sakatlık oranının %30.2, geçici iş göremezlik süresinin ise 9 ay olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, taraflarca söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce dosyanın İstanbul ATK’ ya gönderildiği, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 21/06/2021 tarihli raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %20.2, geçici iş göremezlik süresinin ise 4 ay olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, tarafların bu rapora da itirazda bulundukları, mahkememizce tarafların itirazlarının karşılanması ve raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek üzere dosyanın yeniden İstanbul ATK’ya gönderildiği, İstanbul ATK 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 06/10/2022 tarihli raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %23, geçici iş göremezlik süresinin ise 4 ay olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce …’nın 13/06/2019 tarihli raporu doğrultusunda 14/02/2020 tarihli celse ara kararı ile tazminat hesabı yapılmak üzere dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 04/05/2020 tarihli raporunda, kaza tarihi itibariyle zmms poliçe teminat limitinin 150.000,00 TL olduğu, davalı … tarafından davacıya dava öncesinde 61.812,72 TL ödeme yapıldığı, bakiye poliçe teminat limitinin 88.187,28 TL olduğu, davacının sözleşmeli zabıt katibi olarak Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığında çalıştığı, PMF Yaşam Tablosuna göre bakiye ömrünün ve çalışma süresinin belirlendiği, hesaplamada Progresif Rant Yöntemi uygulandığı, davacı …’e sigorta şirketi tarafından ödeme yapılan 2015 yılı verileri ile gerçek zararının %100 haklılık, %30,2 özür oranı üzerinden 190.047,92 TL olarak hesaplandığı, davalı … şirketinin davacıya 61.812,72 TL ödediği, aradaki farkın 128.235,20 TL ye tekabül ettiği, bu nedenle 2020 yılı verileri ile yeniden yapılan hesaplama sonucunda ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme güncellenerek mahsup edildikten sonra bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının 375.060,35 TL’ye tekabül ettiği, ancak davalı sigortanın bakiye poliçe teminat limiti olan 88.187,28 TL ile sınırlı sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanat bildirildiği, söz konusu raporun sonuç kısmında davacının maluliyet oranının %30.2 olarak esas alındığı ve buna göre tazminatın belirlendiği ifade edilmiş ise de hesaplamalar kısmında …’nın maluliyet raporu tarihi itibariyle %34.2 olarak belirtilen maluliyet oranı üzerinden hesaplama yapıldığının mahkememizce tespiti üzerine dosyanın kök rapor hazırlayan bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişiden ek rapor tazmini istenildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan 18/01/2021 tarihli ek raporda; PMF Yaşam Tablosuna göre bakiye ömrünün ve çalışma süresinin belirlendiği, hesaplamada Progresif Rant Yöntemi uygulandığı, davacı …’e davalı … tarafından ödeme yapılan 2015 yılı verileri ile gerçek zararının, 6.768,76TL geçici iş göremezlik, %30,2 özür oranı üzerinden 186.485,40 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 193.254,16 TL olarak hesaplandığı, ancak davalı … şirketinin davacıya 61.812,72 TL ödediği, aradaki farkın 131.441,44 TL ye tekabül ettiği, bu nedenle 2020 yılı verileri ile yeniden yapılan hesaplama sonucunda ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme güncellenerek mahsup edildikten sonra bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının %30,2 maluliyet oranı üzerinden 320.784,52 TL olarak bulunduğu, ancak davalı … Şirketinin bu bedelin bakiye poliçe teminat limiti olan 88.187,28 TL’sinden sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 04/05/2020 tarihli kök ve 18/01/2021 tarihli ek aktüer raporlarından sonra davacının maluliyetinin tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulundan ve İstanbul ATK 2. Üst Kurulundan yeniden maluliyet raporlarının alındığı ve alınan bu raporlarda davacının maluliyet oranının değiştiği ve yerleşik Yargıtay uygulaması doğrultusunda karar tarihine en yakın veriler ile TRH Yaşam Tablosu Progresif Rant Yöntemine göre aktüer raporunun alınması gerektiği dikkate alınarak dosyanın mahkememizce aktüer bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişinin 03/03/2023 tarihli raporunda; davacının yolcusu olduğu araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, İstanbul ATK 2. Üst Kurulunun 06/10/2022 tarihli raporuna göre davacının maluliyetinin %23 sürekli iş göremezlik ve 4 ay geçici iş göremezlik olarak dikkate alındığı, davacının bakiye ömrünün ve çalışma süresinin TRH Yaşam Tablosuna göre belirlendiği, hesaplamada Progresif Rant Yöntemi uygulandığı, davacının kamu personeli olduğu dikkate alınarak son ücret bordrosuna göre gelirinin belirlendiği, davalı … tarafından ödeme yapılan 2015 yılı verileri ile gerçek zararının %100 haklılık, %23 sürekli maluliyete göre 172.136,66 TL olarak hesaplandığı, davalı … şirketinin davacıya 61.812,72 TL ödediği, aradaki farkın 110.323,94 TL ye tekabül ettiği, bu nedenle 2023 yılı verileri ile yeniden yapılan hesaplama sonucunda ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme güncellenerek mahsup edildikten sonra bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının 1.622.395,68 TL’ye tekabül ettiği, ancak davalı sigortanın bakiye poliçe teminat limiti olan 88.187,28 TL ile sınırlı sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanat bildirildiği görülmüştür.
Davacının yolcusu olduğu … plakalı aracın 26/04/2009 tarihinde İzmir ili Bornova ilçesinde sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı, yaralamalı trafik kazasına karıştığı, söz konusu olaya ilişkin olarak adli soruşturma yürütüldüğü, mağdurların şikayetçi olmaması üzerine kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, mahkememizce alınan Ankara ATK’nın 21/08/2019 tarihli tarihli kusur raporuna göre, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile eğimli, virajlı yolda seyrederken, olay mahalline geldiğinde, yola gereken dikkatini vermediği, hızını mahal şartlarına ve yol durumuna göre ayarlamadığı, aracını kendi yol bölümünde tutma becerisi göstermediği, sevk ve idare hatasıyla aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek seyrine göre yolun sağında bulunan viraj levhasına çarpıp devamında istinat duvarına aracının ön kısmıyla çarpması sonucu meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle tam ve asli kusurlu olduğu, davalı … tarafından ATK kusur rapora itiraz edilmiş ise de söz konusu kusur raporunun meydana gelen kazanın oluş biçimi, kaza tespit tutanağı ve soruşturma kapsamındaki beyanlar ile uyumlu olduğu, bu nedenle yeniden kusur raporu alınmasının yargılamaya katkı sağlamayacağı, mahkememizce açıklanan nedenlerle davalının kusur raporuna ilişkin itirazının yerinde görülmediği, maluliyet yönünden ise İstanbul ATK 2. Üst Kurulunun 06/10/2022 tarihli maluliyet raporuna göre davacının tüm vücut engellilik (sürekli iş göremezlik) oranının % 23, iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, taraflarca bu rapora itiraz edilmiş ise de Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairelerinin 2021 yılı ve sonrasındaki yerleşik içtihatlarına göre maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihine göre 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, buna göre kaza tarihi olan 26/04/2009 tarihi itibariyle yürürlükte olan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiği, maluliyet raporunun düzenlenmesinde rapor tarihinde mevcut evrak doğrultusunda kişide mevcut olan arıza ve hastalığa göre yapıldığı, bir raporda mevcut olduğu tespit edilen hastalıkların bir başka raporda iyileşmiş veya vasfı değişmiş olduğundan her iki raporun farklı olabileceği, ayrıca bazı arızaların farklı maddelerde değerlendirilebildiği ve bunun hangi maddede değerlendirileceğine ait kesin yönergeler bulunmadığı, takdirinin hekimin tercihine bırakılmış olduğu, bu nedenle farklı oranlar çıkabildiği, bu durumların yönetmelikten kaynaklandığı, bu nedenle … ve İstanbul ATK tarafından daha önce düzenlenmiş engellilik/özürlülük oranı raporlarının objektif olarak değerlendirilemeyebileceği ve çelişkilerden bahsedilemeyeceği, davacının İstanbul ATK ön raporu doğrultusunda mahkememizce yargılama aşamasında hastaneye sevk edildiği ve son sağlık durumunun tespit edildiği, davalının maluliyete ilişkin iddialarının soyut beyanlara dayandığı, açıklanan nedenlerle ATK Üst Kurul maluliyet raporunun mahkememizce daha önce alınan maluliyet arasındaki çelişkileri giderdiği ve denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, buna göre somut olayda davacının maluliyetinin % 23 sürekli iş göremezlik, 4 ay geçici iş göremezlik olarak dikkate alınmasının gerçek zarar ve hakkaniyete uygun olduğu, mahkememizce alınan 03/03/2023 tarihli aktüer raporuna göre davalı … tarafından davacıya dava öncesinde yapılan ödemenin davacının gerçek zararını karşılamadığı, 2023 verilerine göre davacının karşılanmamış bakiye sürekli iş göremezlik zararının 1.622.395,68 TL olduğu, davalı … sürücüsünün %100 kusurlu olmasına göre davacının maddi zararını poliçe teminat limitine göre talep edebileceği, 6098 sayılı TBK’nın 71, 2918 Sayılı KTK’nın 85, 86 ve 91. maddeleri ile Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, kazaya sebebiyet veren ve mahkememizce alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olan aracın 29/12/2008-29/12/2009 tarihleri arasındaki dönemde kaza tarihi itibari ile söz konusu aracın zmms sigortacısı olan davalı sigortanın poliçe teminat limiti ile sorumlu olduğu, kaza tarihi itibariyle davalı sigortanın poliçe teminat limitinin 150.000,00 TL olduğu, davalı … tarafından dava öncesinde davalıya 61.812,72 TL ödeme yapıldığı, buna göre davalı sigortanın bakiye 88.187,28 TL poliçe teminat limitinin kaldığı ve bu miktar ile sınırlı sorumlu olduğu, davacının yargılama aşamasında 25/05/2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini ıslah ettiği, mahkememizce davacı vekilinden ıslah dilekçesine ilişkin 29/01/2021 tarihli celse ara kararı ile açıklama istenildiği, davacı vekilinin 02/02/2021 tarihli dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminat taleplerinin 88.087,28 TL, geçici iş göremezlik taleplerinin ise 100,00 TL olduğunu beyan ettiği, davacının kaza tarihi itibariyle kamu personeli olarak çalıştığı, mahkememizce davacının aylık ödemelerinden kaza nedeniyle kesinti yapılıp yapılmadığının ilgili kurumdan sorulduğu, Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2021 tarihli cevabı yazısına göre davacının aylıklarından herhangi bir kesinti yapılmadığının bildirildiği, bu nedenle davacının geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği, davalı … tarafından cevap dilekçesinde müterafik kusur savunmasında bulunulmuş ve davacının emniyet kemerinin takılı olmadığı bu nedenle zararın artmasına sebebiyet verdiği ileri sürülmüş ise de davacının kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının kaza tespit tutanağı ve soruşturma dosyası kapsamında tespit edilemediği, davalının bu husustaki savunmasını ispat edemediği, yine davalı tarafından yargılama aşamasında hatır taşıması savunmasında bulunulmuş ise de davalının cevap dilekçesinde hatır taşımasına ilişkin herhangi bir savunmasının bulunmadığı, davalının savunmasını genişletip değiştiremeyeceği, bu yöndeki itirazının ve savunmasının yerinde olmadığı, davacı davalı sigortadan kaza tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de davalı sigortanın eksik ödeme tarihi olan 01/12/2015 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, ayrıca meydana gelen zararın niteliğine göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan 21/08/2019 tarihli kusur raporu, İstanbul ATK 2. Üst Kurulundan alınan 06/10/2022 tarihli maluliyet raporu ve Yargıtay’ın 2021 yılından sonra vermiş olduğu ve yerleşik hale gelen gelen içtihatlarına göre TRH Yaşam Tablosu Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapan 03/03/2023 tarihli aktüer bilirkişi raporlarının oluşa ve dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin kabulüne, geçici iş göremezlik tazminat talebinin ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin KABULÜ ile 88.087,28 TL’nin 01/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 6.017,24 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 1.506,02 TL ıslah harcı toplamı 1.537,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.479,82 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 1.506,02 TL ıslah harcı, 1.150,00 TL bilirkişi ücreti, 4.194,50 TL ATK rapor ücreti, 486,48 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 7.399,80 TL yargılama giderinin tarafların haklılık durumuna göre (88.087,28/88.187,28=0.99) 7.391,40 TL’sinin davalıdan tahsili davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 14.093,96 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca takdir edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı