Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/701 E. 2021/541 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/701 Esas
KARAR NO : 2021/541

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/07/2016
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesiyle; 20/07/2015 tarihinde meydana gelen hasarlı trafik kazasında davalı …’nun … plakalı aracın trafik kuralını ihlal ederek sürmesi ile müvekkili …’in sürücüsü olduğu araca çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, ilgili trafik kazası tespit tutanağında yer aldığı üzere hasara sebebiyet veren …’nun asli kuralın ağır ihlalinden kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar nedeniyle uğramış olduğu zararın 3.669,92 Euro’sunun tazmin edilmediğini, müvekkilinin meydana gelen kazada kusursuz olması dolayısıyla 3.699,92 Euro’nun yasal faizi ile birlikte ödenmesi için davalılara müracaat edilmiş ise de bir sonuç alınmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, araç değer kaybının bilirkişi ve mahkemece belirlenecek miktarının ve eksik ödenmiş olan hasar tamir masraflarının kalan kısmı olan 3.669,92 Euro’nun haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi, avukatlık ücreti ve mahkeme masrafları ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili suretiyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : 1-Davalı … Sigorta A.Ş vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalandığı, kaza sebebiyle oluşan zararın 5.776,78 Euro olduğu ve sigorta şirketi tarafından yapılan 2.106,60 Euro ödemenin mahsubu ile bakiye 3.669,92 Euro yönünden talepte bulunularak iş bu dava açılmış ise de, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun son bulduğu, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğu ve gerçek zarardan sorumlu olduğu, bu nedenle öncelikle kusur oranlarının belirlenmesinin gerektiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı …’na usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen davalı tarafından esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GÖREVSİZLİK KARARI : Menderes … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama sırasında … Esas, … Karar ve 09.03.2017 tarihli karar ile iş bu davada İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olup, dosyanın mahkememize intikal ettiği ve mahkememiz esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER:
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 08.06.2018 tarihli raporda sonuç olarak; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, kazaya karışan dava dışı sürücü …’nun %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’nun meydana gelen kazada kusurunun bulunmaması nedeniyle araçtaki zarardan sorumlu olmadığı, davacı sürücü …’in meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı için araçtaki zararda sorumlu olmadığı, davaya konu aracın yaşı, modeli gibi unsurlar değerlendirildiğinde dava konusu araçta değer kaybı oluşmayacağı kanaatine varıldığı, ayrıca dava konusu trafik kazası nedeniyle parça, işçilik ve KDV dahil davacıya ait araçta 5.776,78 Euro hasar meydana geldiği, 20.07.2015 tarihindeki Euro’nun TL karşılığının (5.776,78 Euro x 2,9119 TL=) 16.821,40 TL olduğu ve dava dışı sürücü …’nun bu tazminattan sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Heyet’ten ek rapor alınmasına karar verilmiş olup , düzenlenen 08.05.2020 tarihli raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, kazaya karışan dava dışı sürücü …’nun %100 oranında kusurlu olduğu, kaza sonucunda davacı tarafın aracında değer kaybı meydana gelmeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul Nöbetçi ATM’ye talimat yazılarak 3 kişilik öğretim üyesi bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 25.02.2021 tarihli raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde dava dışı sürücü …’nun %100 oranında aslı ve tam kusurlu olduğu, davacıya ait aracın Almanya’daki 2.el rayiç satış değerinin yapılan piyasa araştırmalarına göre 1.800 Euro olduğu, araçtaki hasar miktarının ise ekspertiz raporuna göre 4.854,44 Euro olduğu, aracın hasar miktarının aracın değerini aştığından Almanya’daki 2.el pazarına göre aracın tamirinin ekonomik olmadığı ve aracın pert-total sayılmasının gerektiği, aracın hasarlı haliyle sovtaj değerinin 1.000 Euro olduğu, dolayısıyla araçtaki gerçek hasar miktarının (1.800 – 1.000 =) 800,00 Euro olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ise daha önce 2.106,86 Euro ödendiğinden, davacı tarafın bakiye hasar tazminatı talep edemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; trafik kazası nedeniyle davacı tarafa ait yabancı plakalı araçta oluştuğu iddia olunan bakiye hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin maddi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafa ait … plakalı araç ile kaza sırasında davalılardan …’nun malik ve sürücüsü olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı araç ve yine dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araçların 20.07.2015 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta hasar meydana geldiği, kaza tarihinide kapsar şekilde yine kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 13.03.2015-13.03.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere “… Trafik Poliçesi” ile sigorta kapsamına alınmış olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya davadan evvel araçtaki hasar bedeline ilişkin olarak 2.106,86 Euro tutarında ödeme yapılmış olduğu, dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Yine kazaya karışan dava dışı … plakalı aracın 28.12.2014-28.12.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere araç başına maddi 26.800 TL limitle ihbar olunan … Sigorta A.Ş tarafından ZMMS sigorta poliçesiyle sigorta kapsamına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davacı taraf ait araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle hasar ve değer kaybı meydana gelip gelmediği, bu kapsamda davacının bakiye hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, davalıların talep edilen tazminattan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 08.06.2018, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Heyet’ten alınan 08.05.2020 tarihli rapor ve yine talimat ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nde görev yapan makina mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle düzenlenen 25.02.2021 tarihli raporlarda sonuç olarak; dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalı araç olan … plakalı araç sürücüsü ile, davacı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kazaya karışan dava dışı … plakalı araç sürücüsü …’nun kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla, alınan raporlar kapsamında dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu kapsamda davacı tarafça dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluştuğu iddia olunan hasar ve değer kaybına ilişkin olarak davalı sigorta şirketinden sigorta poliçesi kapsamında talepte bulunulamayacağı düşünülmekle bu nedenle yerinde görülmeyen davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta yatırılan toplam 200,56 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 141,26 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır