Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/620 E. 2022/359 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/620
KARAR NO : 2022/359

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/05/2016
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, yolcu olarak seyahat ettiği … plakalı araç ile davalılardan … idaresindeki ve diğer davalı …’ya ait … plakalı aracın 31.05.2014 tarihinde çarpışması suretiyle meydana gelen trafik kazasında yüzünde sabit iz kalacak şekilde yaralandığını, bu kaza nedeniyle ağır bir psikolojik çöküntü yaşadığını, estetik operasyon yapılması gerektiğinden 6.000,00-TL harcama yaptığını, yapılan operasyona rağmen izin giderilemediğini, davalı sigorta şirketinin maddi zarardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ile …’dan, 6.300,00-TL maddi tazminatın davalılar … ve …’dan 31.05.2014 tarihinden itibaren, diğer davalı … Sigorta A.Ş’den dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;, müvekkiline atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını, operasyona rağmen davacı yüzünde kalan izin oluşumunda ameliyatı yapan doktorun hatasının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini,
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle;, öncelikle kusur durumunun tespitini, tedavi giderlerinin teminat kapsamında olmadığını, karşı sürücünün kusurlu bulunması halinde davanın … Sigorta A.Ş. ye ihbarına, haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkil şirketi bakımından reddine, karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı …’a dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiş duruşmalara da katılmamıştır.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi (SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri, geçici iş göremezlik tazminatı, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan tazminat ) ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir SGK’nun 08/08/2017, 12/09/2017. 18/03/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’in 08/05/2018 tarihli kusur raporu,
-Davacıya ait tedavi belgeleri,
-ATK 2. İhtisas Dairesinin 31/08/2018 tarihli maluliyet raporu,
-ATK 2. İhtisas Dairesinin 31/05/2019 tarihli maluliyet raporu,
-ATK 2. İhtisas Dairesinin 22/11/2019 tarihli maluliyet raporu,
-Urla 2 Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosya sureti,
-… Sigorta A.Ş nin 09/03/2020 tarihli yazısı ve eki poliçe
-Bilirkişi …’in 27/9/2020 tarihli ön raporu ve 06/07/2021 tarihli kök
aktüerya raporu,
-Bilirkişiler Opr…., Prof Dr. …’in bila tarihli kök
raporu ve 21/04/2021 ve 25/03/2021 tarihli ek raporu,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 11/03/2021 tarihli yazısı,
-Urla İlçe emniyet müdürlüğünün 09/12/2021 tarihli yazısı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı …’ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile davalı …’un sürücüsü olduğu … plakalı araçların 31/05/2014 tarihinde çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, kaza neticesinde davacı Irmak’ın yaralandığı, davacının iş bu dava ile çarpma neticesinde yüzünden ve kafasından yara aldığı, burun kemiğinde ödem, 2 dişinde kırık, üst dudağında ve burun sırtında kesi ve sabit iz kaldığı gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, uğranılan zararların haksız fiil faili olan ve kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan … plakalı aracın sürücüsü davalı …, aracın kayıt maliki ve işleteni davalı … ve söz konusu aracın zmss sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden tazmininin talep edildiği, davalı sigortanın başvuru şartının yerine getirilmediği, sorumluluklarının gerçek zarar, poliçe teminat limiti ve sürücünün kusuru ile sınırlı olduğu, mahkemece kusur ve zarara ilişkin bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, tedavi giderlerinin zzms poliçe teminatı kapsamında olmadığını savunduğu, davalı …’in ise zamanaşımı definde bulunduğu, meydana gelen kazada sorumluluğunun bulunmadığı, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu savunduğu, davalı …’un ise davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı, taraflar arasında davacının taleplerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davalı sürücünün kusur oranı, davacının kaza nedeniyle cismani zarara uğrayıp uğramadığı, zararı var ise davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler sorumlu oldukları miktarın ne kadar olduğu hususlarında anlaşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından ikame edilen davada dosyanın Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esasına kayıt edildiği, mahkemece 11/01/2017 tarih ve …/… esas, …/… karar sayılı ilamı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, karara karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmadığı, kararın kesinleştiği, dosyanın görevli mahkeme olarak mahkememize tevzi edildiği ve mahkememizin 2017/620 esasına kayıt edildiği görülmüştür.
Mahkememizce öncelikle davacının zararının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla maluliyetinin belirlenmesi yoluna gidildiği, bu kapsamda ilk olarak ATK 2. İhtisas Kurulunun 31/08/2018 tarih ve … karar sayılı raporunun alındığı, söz konusu raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının yumuşak doku yaralanmasına bağlı arızasının sürekli maluliyete neden olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 1 haftaya kadar uzayabileceği, kişinin muayene edilmesi halinde yaralanmasında sabit iz olup olmadığı hakkında görüş bildirilebileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği, bu rapora karşı davacının ATK 2. İhtisas Kurulunun 25/05/2018 tarihli ön raporunda bildirilen 10/08/2018 muayene tarihinde muayenesinin ATK tarafından gerçekleştirildiği, muayenesi yapıldığı halde davacının kurula müracaatta bulunmadığına dair düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığı gerekçesi ile itirazda bulunduğu, mahkememizce itirazın kabul edilerek dosyanın yeniden İstanbul ATK’ya gönderildiği, ATK 2. İhtisas Kurulunun 31/05/2019 tarih ve … karar sayılı raporunun alındığı, söz konusu raporda davacının yüzünde meydana gelen yaralanmanın sabit iz niteliğinde olduğunun bildirildiği, bu rapora davalı … ve … Sigorta tarafından itiraz edildiği, mahkememizce bu itirazların da kabul edilerek kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yünetmeliği hükümlerine göre maluliyetin belirlenmesi için dosyanın yeniden İstanbul ATK’ya gönderildiği, ATK 2. İhtisas Kurulunun 22/11/2019 tarih ve … karar sayılı raporunda da Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının yumuşak doku yaralanmasına bağlı arızasının sürekli maluliyete neden olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 1 haftaya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tazminat hesabı yapılmak üzere dosyanın doktor aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 27/09/2020 tarihli ön raporunda davacının iki dişinde kırık meydana geldiği, söz konusu kırıkların giderilmesi için yapılması muhtemel diş tedavi giderleri ile davacı tarafından dava öncesinde yapılan estetik ameliyata rağmen giderilmeyen ve yüzde sabit iz olduğu ATK raporu ile belirlenen lezyonların ileride yapılacak estetik müdahale giderilip giderilemeyeceği giderilebilecek ise yapılması muhtemel masrafların mahkemece estetik alanda uzman bilirkişi ile diş hekimi bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiği, bu kapsamda mahkememizce davacıdan tedavi belgelerinin sunulmasının istenildiği, plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı ile ağız ve diş sağlığı uzmanı olan bilirkişi heyetine mahkemece dosyanın tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 22/01/2021 tarihli kök ve 21/04/2021 ile 25/04/2021 tarihli ek raporlara göre, davacının kaza sonrası iki dişine ilişkin tedavi gördüğü, dişe ilişkin yapılan dolgu ve kanal tedavisi uygulamalarının meydana gelen yaralama ile uyumlu olduğu, davacının diş için 1.990,00 TL olarak yaptığı harcamanın serbest piyasa rayiçlerine ve ücret tariflerine uygun olduğu, estetik yönünden ise dava öncesinde yapılan ameliyatın meydana gelen yaralama ile ilgili olduğu, davacının dava öncesinde yapmış olduğu estetik müdahalenin piyasa rayiçlerine göre 5.500,00-6.000,00 TL arasında olduğu, davacının yapmış olduğu 6.000,00 TL lik ödemenin makul bir ücret olduğu, yaralamadan kaynaklanan izlerin dava öncesi yapılan operasyonla düzeltilmeye çalışıldığı, kalan izler ameliyat edilse dahi hiçbir zaman tamamen ortadan kaldırılamayacağı, lezyonlardaki izlerin lazer uygulaması ile daha iyi bir görünüme kavuşmasının sağlanabileceği, bu işlem için gerekli olan ücretin 4.986,36 TL olduğu, diş yönünden ise ileriye dönük uygulanacak başka bir tedavi yönteminin bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davalı sürücü ile dava dışı sürücü ve diğer üçüncü kişilerin kusur durumlarının belirlenmesi için mahkememizce alınan 08/05/2018 tarihli kusur raporuna göre, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın hatalı sollama yaptığı ve gerisinden gelen aracın seyir yolunu kapattığı olayda asli ve tam kusurlu olduğu, dava dışı … plakalı araç sürücüsünün kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacının dava dilekçesinde kümülatif olarak maddi tazminat talebinde bulunduğu, dilekçe içeriğinde taleplerini somutlaştırmadığı ve ayrıştırmadığı, bunun üzerine mahkememizce 6100 sayılı HMK’nun 31 ve 194. maddeleri kapsamında davacıya maddi tazminat taleplerini açıklamak, ayrıştırmak ve somutlaştırmak üzere kesin süre verildiği, davacı vekilinin 04/03/2020 tarihli beyan dilekçesinde 6.000,00 TL tedavi gideri, 100,00 geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan tazminat ve 100,00 ileride yapılması zorunlu olan tedavi giderleri(estetik ameliyat, diş tedavisi v.s) olmak üzere toplam 6.300,00 TL maddi tazminat taleplerinin olduğunu bildirdiği ve taleplerini bu şekilde açıkladığı, mahkememizce davacının talep ettiği tazminat kalemleri dikkate alınarak zararlarının hesaplanması için dosyanın ön rapor hazırlayan aktüer bilirkişi …’e tevdi edildiği, bilirkişinin yaptığı hesaplamada davacının diş tedavisi için 1.990,00 TL, estetik müdahale için dava öncesinde 6.000,00 TL operasyon ücreti ile 300,00 TL muayene ücreti giderinin olduğu, ileriye dönük tedavi giderlerinin 7.990,00 TL, belgeli tedavi giderlerinin 6.300,00 TL, tedavi ile ilgili ulaşım giderlerinin 338,96 TL olmak üzere toplam 14.628,96 TL olarak belirlendiği, kaza tarihinde 16 yaşında olduğu saptanan davacının geçici iş göremezlik tazminat talep edilebileceğinin kabulü halinde ise geçici iş göremezlik zararının 178,65 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile davalı …’un sürücüsü olduğu … plakalı araçların 31/05/2014 tarihinde çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, söz konusu olaya ilişkin olarak adli soruşturma yürütüldüğü, soruşturma neticesinde davacının ve diğer zarar görenlerin şikayeti üzerine davalı sürücü … ile dava dışı sürücü … hakkında taksirle yaralama suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davacının yolcusu olduğu aracın sürücüsü olan … hakkında kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı gerekçesi ile beraat kararı verildiği, davalı sürücü … hakkında ise mahkumiyet kararı verildiği, her ne kadar davalı sigorta tarafından davacının dava öncesinde sigortaya başvurmaksızın dava yoluna başvurduğu ve davanın usulden reddi gerektiği savunulmuş ise de davacının yargılama aşamasında davalı sigortaya yazılı başvuruda bulunduğu, başvuru koşulunun bu şekilde yerine getirildiği, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre sigortaya başvurunun tamamlanabilir dava şartı olduğu, bu nedenle davalı sigortanın usule ilişkin bu itirazının yerinde olmadığı, davalı … tarafından zamanaşımı definde bulunulmuş ise de davacının yaralanması ile neticelenen olayda davacının taleplerinin 8 yıllık ceza zamanaşımına tabi olduğu, TBK’nun 72 ve KTK’nun 109 maddeleri uyarınca dava tarihi itibariyle zamanaşımı gerçekleşmediği, davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, davacı, davalı sürücü, dava dışı sürücü ve üçüncü kişilerin kusur durumuna ilişkin mahkememizce yapılan incelemede davalı sürücü …’un asli ve tam kusurlu olduğunun belirlendiği, davalı tarafça mahkememizce alınan kusur raporuna itiraz edilmiş ise de davalı sürücü … yönetimindeki kamyonet ile bölünmüş yolda seyri sırasında kavşak mahalline geldiğinde sağ tarafa dönüşünü, sağ şeritte aynı istikamete seyir halinde olan otobüsün varlığını da gözeterek sağ şerit üzerinden yapması gerekirken bu hususa riayet etmediği, kavşak mahalline geldiğini gözetmeksizin aynı istikamete sağ şeritte seyir halinde olan otobüsün solundan geçip sol şerit üzerinden sağ tarafa dönüşe geçtiği, bu suretle sağ şeritte düz seyretmekte olan otobüsün istikamet şeridini kapatarak kaza yapmasına sebebiyet verdiği olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışlarıyla asli kusurlu olduğu, nitekim ceza yargılamasında alınan raporda da bu sonuca ulaşıldığı, mahkememizce alınan kusur raporunun meydana gelen kazanın oluş biçimi, kaza tespit tutanağı ve ceza dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, yeniden kusur raporu alınmasının yargılamaya katkı sağlamayacağı, bu nedenle davalının kusur raporuna ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği, maluliyet yönünden ise ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan 31/05/2019 tarih ve … karar sayılı raporun denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, söz konusu rapora göre davacının yaralanmasının yüzünde sabit iz niteliğinde olduğu, ayrıca mahkememizce plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı ile ağız ve diş sağlığı uzmanı olan bilirkişi heyetinden kök ve ek raporlara göre davacının kaza nedeniyle yüzünde estetik operasyona ve diş tedavisine ihtiyaç duyduğu, dava öncesi estetik operasyon yapılmış ise de yapılan operasyonun kalıcı olan izi ortadan kaldırmadığı, söz konusu ize daha iyi görünüm kazandırılması için lazer yöntemi ile estetik müdahale yapılabileceği, diş yönünden ise ileride yapılması gereken başkaca bir tedavi olmadığı, yaralanmanın kaza ile ilgili olduğu ve davacı tarafından dava öncesinde ve dava sırasında yapılan tedavi giderlerinin makul olduğu, yine ileride yapılması muhtemel estetik tedavi giderlerinin de hesaplandığı, davacının dava öncesinde 6.000,00 TL estetik operasyon ücreti ve 300,00 TL estetik muayene ücreti ödediği, yine mahkememize alınan bilirkişi raporuna göre dava öncesinde ve dava sırasında davacının 1.990,00 TL diş tedavi gideri olduğu, davacının yüzünde sabit bulunan yara için ileride yapılması muhtemel tedavi giderinin 4.986,36 TL olduğu, buna göre davacının SGK tarafından karşılanmayan geçmiş tedavi giderleri ile ilerideki muhtemel tedavi giderlerinin toplamının 13.276,33 TL olduğu, kaza tarihinde 16 yaşında olan ve çalışma kaydı bulunmayan davacının geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği, davacı ekonomik geleceğin sarsılmasından bahsetmiş ve buna ilişkin zararını talep etmiş ise de davacının bu tazminat kalemine ilişkin talepte bulunabilmesi için yasal koşulların oluşmadığı, kaza tarihi itibariyle 16 yaşında ve öğrenci olan davacının yüzündeki sabit izden kaynaklı olarak ekonomik geleceğinin zarar gördüğünden bahsedilemeyeceği, her ne kadar davalı sigorta tarafından ıslaha karşı müterafik kusur savunmasında bulunulmuş ise de, davalının cevap dilekçesinde bu yönde bir savunmasının bulunmadığı, bu nedenle savunmasının genişletip değiştiremeyeceği, ayrıca aksi düşünülse dahi davacının koruyucu tertibat (emniyet kemeri) kullanıp kullanmadığının dosya kapsamından tespit edilemediği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası da sunmadığı, bu nedenle mahkememizce davalının bu yöndeki savunmasının yerinde görülmediği, 6098 sayılı TBK’nın 71, 2918 Sayılı KTK’nın 85, 86 ve 91. maddeleri ile Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, kazaya sebebiyet veren ve mahkememizce alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olan aracın kayıt maliki olan davalı …’in işleten, davalı …’un haksız fiil faili sürücü olarak davacının zararlarından müşterek ve müteselsil borçlu olarak sorumlu olduğu, yine 25/06/2013-25/06/2014 tarihleri arasındaki dönemde ve kaza tarihi itibari ile … plakalı aracın zmms sigortacısı olan davalı sigortanın da poliçe teminat limiti kapsamında kalan davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinden diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğu, her ne kadar davalı sigorta tarafından SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin zmms poliçe teminatı kapsamında olmadığı savunulmuş ise de yerleşik Yargıtay içtihatları ile söz konusu zararların zmms sağlık teminatı kapsamında olduğunun kabul edildiği, bu nedenle mahkememizce davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği ve davalının söz konusu zararlardan diğer davalılar ile birlikte sorumlu kabul edildiği, davacı vekilinin 04/03/2022 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini arttırdığı, ıslah dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı tarafından davalı sigortaya dava öncesinde müracaat olmadığından davalı sigortanın dava tarihi itibariyle, diğer davalılar … ve …’un ise haksız fiil tarihi olan 31/05/2014 tarihinde temerrüde düştüğü, ayrıca meydana gelen zararın niteliğine göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan 08/05/2018 tarihli kusur, ATK 2. İhtisas Kurulunun 31/05/2019 tarih ve … karar sayılı maluliyet ile plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı ile ağız ve diş sağlığı uzmanı olan bilirkişi heyetinden alınan 22/01/2021 tarihli kök ve 21/04/2021 ile 25/04/2021 tarihli ek raporların oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, davacının 13.276,33 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderine ilişkin maddi tazminat talebinin kabulüne, geçici iş göremezliğe ilişkin fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacının yargılama aşamasında ATK tarafından tayin edilen gün ve saatte mahkememizce muayene için hazır edildiği, davacının bu kapsamda ulaşım giderlerinin olduğu, İzmir İstanbul gidiş dönüş uçak bileti için davacının 161,99 TL +281,99 TL olmak üzere toplam 443,98 TL gideri olduğu, davacı tarafından bu gider ayrı bir alacak kalemi olarak talep edilmiş ise de söz konusu giderin yargılama gideri olduğu ve bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek amacıyla insan yaşamının kutsallığı çevresinde olayın oluş şekline, tarafların kusur oranlarına, meydana gelen yaralamanın niteliğine (İstanbul ATK 2. İhtisas kurulunun 31/05/2019 tarih … karar sayılı maluliyet raporuna göre davacının yüzündeki yaralanmanın sabit iz olduğu ve davacının 1 hafta geçici iş göremez olduğu) davacının yaşına, yaşanan olaydan doğrudan etkilenmesine ( kaza nedeniyle yüzünden ve kafasından yara aldığı, burun kemiğinde ödem, 2 dişinde kırık, üst dudağında ve burun sırtında kesi ve sabit iz kaldığı, bundan kaynaklı olarak diş ve estetik tedavisi gördüğü, tedaviye rağmen yüzdeki sabit izin iyileşmediği ve sabit ize ilişkin gelecekte muhtemel estetik operasyon geçireceği), geleceği üzerindeki muhtemel etkilerine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine, günün ekonomik koşullarına, hak ve nesafet kurallarına göre meydana gelen kazada sürücü ve haksız fiil faili olarak % 100 kusurlu olan davalılar … ve …’nın davacının uğradığı manevi zarardan sorumluluğu bulunduğu ve kaza tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 13.276,33 TL’nin davalılar … ve davalı …’dan trafik kaza tarihi olan 31/05/2014, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihi olan 27/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 6.000,00 TL’nin davalılar … ve davalı …’dan trafik kaza tarihi olan 31/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 1.316,76 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 55,68 TL peşin harç ve 25,95 TL ıslah harcı toplamı 81,63 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.235,13 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta 850,68 TL’sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile) HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,30 TL başvurma harcı, 55,68 TL peşin harç, 25,95 TL ıslah harcı, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti, 1.811,00 TL İstanbul ATK rapor ücreti, 443,98 TL yol gideri, 769,08 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 5.034,99 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (0,82) 4.128,69 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta 2.843,58 TL’sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı) ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinde hüküm altına alınan maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-3. Maddesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1-3 Maddesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalılar … ve … Sigorta A.Ş duruşmalarda kendilerini vekille temsil ettirdiğinden davacının reddolunan maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-3 fıkraları uyarınca 178,65 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE,
8-Davalı … duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacının reddolunan manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1-3 maddesi uyarınca 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ya ÖDENMESİNE,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza