Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/597 E. 2021/1106 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/597
KARAR NO : 2021/1106

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Davalı tarafından müvekkiline 08.12.2016 tarihli alacağın temliki sözleşmesi gönderildiği, bu sözleşme uyarınca borçlu ile müvekkili şirketten alacaklı olduğunu iddia eden … isimli firma arasında 100.153,94 TL’Lik temlik yapıldığının belirtildiği, müvekkili şirketin bunun üzerine 29.12.2016 tarihinde borçluya ihtarname göndererek söz konusu firmaya böyle bir borcu bulunmadığını hatta alacağının olduğunu belirttiği, davalı tarafça iş bu ihtarnameye karşı hukuki dayanaktan yoksun cevap verildiğinden bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun Kemalpaşa İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; davalı şirketin davacı şirketten Solvent alımı yaptığı, davalı şirketin dava dışı … adı firmadan da mürekkep satımı yaptığı, dava dışı …’nın ekonomik sıkıntıya düşmesi nedeniyle davacı şirketten olan alacağını cevap dilekçesi ekinde dosyaya bir sureti ibraz edilen 08.12.2016 tarihli temlik sözleşmesi kapsamında davalıya temlik ettiği, iş bu temlik sözleşmesinin davalı tarafça davacıya iadeli taahhütlü mektupla gönderildiği, davacı şirket tarafından temlik sözleşmesine karşı Bakırköy … Noterliği’nin 29.12.2016 tarihli ihtarnamesini gönderdiği, bu kapsamda davacı şirketin hukuken geçerli olan temlik sözleşmesini kabul etmeyerek davalı aleyhine 30.03.2017 tarihinde dava konusu icra takibini başlattığı, temlik sözleşmesi kapsamında davalı tarafça icra takibine itiraz edildiği, dava dışı şirket ile davalı arasında düzenlenen temlik sözleşmenin geçerli olduğu ve davacıyı da bağladığı, bu durumda ispat külfetinin temlik eden dava dışı … ile aralarındaki ticari ilişkiyi yalanlamayan ya da inkar etmeyen davacıya ait olduğundan bahisle açılan davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 30.03.2017 tarihinde 102.002,27 TL asıl alacak, 2.493,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 104.495,74 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun icra takip dosyasına süresi içerisinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi açısından talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 30.10.2019 tarihli raporda sonuç olarak; Davacı tarafın inceleme konusu yapılan 2015, 2016 ve 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, ticari defterlerin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan 102.022,75 TL alacaklı olduğu, ancak takipte 102.002,27 TL talepte bulunulduğu, davacı şirketin dava dışı … Ltd. Şti.’den temlik tarihi itibariyle 102.647,56 TL alacak, dava tarihi itibariyle 56.110,62 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, takdiri mahkemeye ait olmak üzere taleple bağlı kalınmak kaydıyla davacı tarafın icra takibinde 2.493,47 TL işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mahkememizce bu yönde oluşturulan ara karar gereğince inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtların ibraz edilmesi için davalı tarafa meşruhatlı davetiye çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça ticari defterlerin mahkememizce tayin edilen inceleme gün ve saatinde ibraz edilmediği, bu nedenle davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelenemediği görülmüştür.
4-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı cevap dilekçesi ekinde sunulan 08.02.2016 tarihli alacağın temliki sözleşmesinde temlik eden şirket olan …. Şti’ye ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi ve yine davalı tarafça sunulan temlik sözleşmesi içeriği ile ilgili olarak Gaziantep Nöbetçi ATM’ye talimat yazılmış olup, dava dışı şirkete tebligat yapılmış olmasına rağmen ticari defter ve kayıtların ibraz edilmemiş olması nedeniyle dava dışı şirkete ait ticari defterlerin incelenemediği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan cari hesaptan toplam 102.022,75 TL alacağının kaldığı, davalı şirket tarafından, dava dışı …. Şti’nin davalı şirkete davacı şirketten olan 100.153,94 TL’lik alacağını temlik ettiğine dair 08.12.2016 tarihli temliknamenin davacı şirkete gönderildiği, davacı şirket tarafından da davalı şirkete Bakırköy … Noterliği’nin 29.12.2016 tarihli ihtarnamesi ile davacı şirketin dava dışı …’ya temlikname içeriğinde belirtildiği şekilde bir borcun bulunmadığı gibi aksine bu şirketten alacaklı olduğunun bildirildiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen Kemalpaşa … Noterliği’nin 04.01.2017 tarihli ihtarnamesi içeriğinde davalının davacıya 90.302,55 TL cari hesaptan borcunun bulunduğunu ikrar ettiğinden bahisle davalı tarafça ödenmediği iddia olunan 102.022,75 TL’nin tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, davalı şirketin davacı şirket ve dava dışı … ile aralarında ticari ilişkinin bulunduğu, dava dışı …’nın cevap dilekçesi ekinde dosyaya bir sureti sunulan 08.12.2016 tarihli temlikname kapsamında davacıdan olan 100.153,94 TL’lik alacağının davalıya temlik edildiği ve iş bu temliknamenin davacı tarafa iadeli taahhütlü mektupla gönderildiği, davacı tarafça Bakırköy … Noterliği’nin 29.12.2016 tarihli ihtarnamesi ile iş bu temlik sözleşmesine karşı cevap verildiği, ancak dava dışı firma ile davalı arasında yapılan ve TBK 183 ve 184.maddeleri gereğince hukuken geçerli olan temliknameye rağmen davacı tarafça icra takibine girişilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan bahisle açılan davanın reddine ve davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen miktar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davalı şirkete mahkememizce tayin edilen inceleme gün ve saati meşruhatlı davetiye ile tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtların inceleme için mahkememize ibraz edilmediği görülmüştür.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı cevap dilekçesi ekinde bir sureti sunulan 08.12.2016 tarihli alacağın temliki sözleşmesine göre davacı şirketten olan 100.153,94 TL’lik alacağı davalı şirkete temlik eden … Şti.’nin temlik tarihi itibariyle ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle davacı şirketle aralarındaki ticari ilişkinin belirlenmesi ve yine temlik tarihi itibariyle dava dışı temlik eden …. Şti.’nin davacı şirketten temlike konu edildiği şekilde bir alacağının olup olmadığının tespiti açısından Gaziantep Nöbetçi ATM’ye talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince ticari defter ve kayıtların ibrazı için dava dışı şirkete meşruhatlı davetiye çıkartılmış olmasına rağmen dava dışı şirket tarafından ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmediğinden dava dışı temlik eden şirkete ilişkin ticari defter ve kayıtlar incelenememiştir. Yine yazılan talimatta bir sureti dosyaya davalı tarafça ibraz edilen 08.12.2016 tarihli temlikname içeriği ve bu temlikname içeriğinde temlik eden olarak dava dışı şirket adına atfen atılan imzanın dava dışı şirkete ait olup olmadığının tespiti açısından dava dışı temlik eden şirkete isticvap davetiyesi çıkartılması talep edilmiş olup, talimat mahkemesince isticvaba konu alacağın temliki sözleşmesi ile ilgili olarak dava dışı şirkete meşruhatlı davetiye çıkartılmış olmasına rağmen belirtilen duruşma gün ve saatinde dava dışı şirket yetkilisinin hazır olmadığı, bu nedenle temlik eden şirket yetkilisinin beyanının alınamadığı belirtilerek talimat evrakının mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında Bakırköy Nöbetçi ATM’ye talimat yazılmak suretiyle davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, düzenlenen raporda davacı şirketin incelenen 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, bu nedenle sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 102.002,27 TL alacaklı olduğu, yine davacı şirket defterlerine göre dava dışı temlik eden … Ltd. Şti. İle davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin 2015 yılından önce başladığı ve temlik tarihi itibariyle davacının dava dışı şirketten 102.642,56 TL, takip ve dava tarihi itibariyle de 56.110,62 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak 2015, 2016 ve 2017 yılına ilişkin Ba kayıtları getirtilmiş olup, incelenmesinden 2015 yılı içerisinde davalının KDV hariç 4 adet toplam 123.323,00 TL’lik fatura ile ilgili olarak bildirimde bulunduğu, yine 2016 yılında ise KDV hariç 6 adet toplam 84.827,00 TL’lik bildirimde bulunduğu anlaşılmıştır. Talimatla alınan bilirkişi raporu ekine eklenen davacı şirket ticari defter ve kayıtlarındaki davalıya ait cari hesap dökümünün incelenmesinden davacı şirket tarafından 2015 yılı içerisinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen toplam 145.522,38 TL’lik 4 adet faturanın davacı hesabına borç olarak kaydedildiği, davalı şirketin 2015 yılı içerisinde vergi dairesine bildirdiği 4 adet KDV hariç tutar olan 123.323,00 TL’ye %18 KDV dahil edildiğinde 2015 yılı içerisinde davacı şirket defterlerinde kayıtlı olan iş bu 4 adet faturanın davalı şirket tarafından vergi dairesine bildirildiği ve bu şekilde davalı şirket kayıtlarına alındığının kabulü gerekmiştir. Yine 2016 yılında ise davacı şirket tarafından 21.01.2016 tarih 6.078,18 TL, 16.02.2016 tarih 16.705,40 TL, 17.02.2016 tarih 11.723,91 TL, 15.03.2016 tarih 31.371,88 TL, 04.04.2016 tarih 24.719,49 TL, 08.04.2016 tarih 9.498,21 TL ve 22.12.2016 tarih 11.720,21 TL’lik faturaların davalı şirket hesabına borç olarak kaydedildiği ve davalı şirket cari hesabına 12.07.2016 tarihinde alacak olarak kaydedilen 623,85 TL davalı faturası ile 11.11.2016 tarihinde alacak olarak kaydedilen 9.170,68 TL’lik davalı faturasının mahsubu neticesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan davacı şirket defterlerine göre 102.022,75 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalı şirketle ilgili olarak vergi dairesinden getirtilen Ba’ların incelenmesinden 2016 yılı içerisinde davalı şirket tarafından KDV hariç 6 adet faturadan dolayı toplam 84.827,00 TL’lik faturanın vergi dairesine bildirildiği, iş bu tutara %18 KDV dahil edildiğinde davacı şirket ticari defterlerinde davalıya borç olarak kaydedilen 7 adet davacı faturasından 22.12.2016 tarih ve 11.720,21 TL’lik fatura haricinde diğer faturaların davalı tarafça vergi dairesine bildirilmiş olduğu ve bu şekilde kayıtlarına alındığının kabulü gerekmiştir. Bu kapsamda sonuç olarak davacı şirket defterlerinde takip tarihi itibariyle davacı alacağı olarak kayıtlı olan 102.022,75 TL’den davalı şirket tarafından Ba olarak vergi dairesine bildirimi yapılmayan KDV dahil 22.12.2016 tarih 11.720,21 TL’lik fatura mahsup edildiğinde KDV dahil toplam (102.022,75 TL – 11.720,21 TL=) 90.302,54 TL’lik davacı alacağının her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğunun kabul edilmesi gerekmiştir.
Yine dosyada mevcut bulunan ve davalı tarafça davacıya keşide edilen Kemalpaşa … Noterliği’nin 04.01.2017 tarihli ihtarnamesi içeriğinde de davalının davacıya olan 90.302,55 TL’lik alacağından ihtarnameye konu olan tutar mahsup edildiğinde (temliknameye konu 100.153,94 TL – 90.302,55 TL=) davalının davacıdan 9.851,39 TL alacaklı duruma geçtiği bildirilmiş olmakla esasında iş bu ihtarname içeriğinde davacının davalıdan temlike konu alacak ayrı tutulduğunda 90.302,55 TL alacaklı olduğu davacı tarafça ikrar edilmiştir.
Sonuç olarak mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve davalı şirketle ilgili olarak vergi dairesinden getirtilen Ba’lar ve yine davalı tarafça davacıya keşide edilen Kemalpaşa … Noterliği’nin 04.01.2017 tarihli ihtarnamesi içeriğindeki ikrarı dikkate alındığında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 90.302,55 TL’lik alacağının bulunduğu ve bu alacağında ödendiğine dair herhangi bir delil sunulmadığı gibi bu yönde bir savunmanında davalı tarafça ileri sürülmemiş olması nedeniyle bu tutar yönünden davanın kabulüne karar verme gereği doğmuştur.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirketle ilgili olarak vergi dairesinden getirtilen Ba bildirimlerine göre davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı şirket tarafından Ba olarak vergi dairesine bildirilmediği ve bu şekilde kayıtlarına alınmadığı kabul edilen 22.12.2016 tarih ve 11.720,21 TL’lik faturanın incelenmesinden “vade farkı” faturası olduğu anlaşılmakla davacı vekiline, taraflar arasında vade farkı faturası düzenlenebileceğine dair varsa yazılı bir sözleşme ve yine dava konusu ticari ilişki kapsamında vade farkı faturası düzenleneceğine dair teamül oluştuğuna dair davacı tarafça düzenlenip davalı şirket tarafından ihtilafsız bir şekilde ödenmiş önceki döneme ilişkin vade farkı faturaları var ise sunmak üzere süre verilmiş olup, verilen süre içerisinde davacı vekili tarafından yazılı bir sözleşme sunulmamış olmakla birlikte her ne kadar 04.10.2021 tarihli dilekçesi ekinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen 1 adet vade farkı faturası sunulmuş ise de, taraflar arasında bu yönde yazılı bir sözleşme bulunmadığından ve davacı tarafça sadece bir adet olarak sunulan faturanın taraflar arasında vade farkı uygulanacağına dair teamül oluştuğu yönünde mahkememizde kanaat uyandıracak nitelikte bulunmadığından davacı taraf defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı tarafça vergi dairesine bildirilmediği ve bu şekilde kayıtlarına alınmadığı kabul edilen 22.12.2016 tarih ve 11.720,21 TL’lik vade farkı faturası yönünden davacının davasını yazılı delillerle ispatlayamadığı düşünülmüştür. Yine davacı delilleri arasında açıkça yemin deliline de dayanılmadığından iş bu fatura yönünden davanın kısmen reddine karar verme gereği doğmuştur.
Cevap dilekçesi ekinde dosyaya bir sureti sunulan temliknamenin incelenmesinden “Alacağın Temliki Sözleşmesi” başlıklı 08.12.2016 tarihli belgeye göre temlik eden dava dışı … Şti.’nin davacıdan olan 100.153,94 TL’lik alacağının davalı şirkete temlik edildiği ve iş bu temlik sözleşmesinin dava dışı … Ltd. Şti ve davalı şirket tarafından imzalanmış olduğu görülmüştür.
Her ne kadar davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde dava dışı … ile davalı arasında imzalanan 08.12.2016 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile dava dışı … Ltd. Şti.’nin davacıdan olan 100.153,94 TL’lik alacağının davalı şirkete TBK hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak temlik edildiği ve iş bu temlik sözleşmesi içeriğindeki alacak mahsup edildiğinde davacının davalıdan bir alacağının kalmadığı savunulmuş ise de, mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimatla yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda temlik tarihi olan 08.12.2016 tarihi itibariyle dava dışı şirketin davacı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı, aksine temlik tarihi itibariyle davacının temlik eden dava dışı şirketten 102.647,56 TL ve hatta takip ve dava tarihi itibariyle de 56.110,62 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Yine dava dışı temlik eden şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle temlik tarihi itibariyle dava dışı temlik eden şirketin temlike konu alacak kadar davacıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması için talimat yazılmış olmasına rağmen dava dışı şirket tarafından ihtaratlı davetiyeye rağmen ticari defterlerin ibraz edilmediği, bu nedenle dava dışı temlik eden şirkete ait ticari defterlerin incelenemediği talimat mahkemesince bildirilmiş olmakla davalı şirketin bu yöndeki savunması bu nedenle yerinde görülmemiştir.
Yine davacı tarafça takip talepnamesinde asıl alacak yanında 2.493,47 TL işlemiş faiz talep edilmiş olup, dava dilekçesi ekinde belgelerin incelenmesinden davacı tarafça Bakırköy … Noterliği’nin 29.12.2016 tarihli ihtarnamesiyle toplam 106.460,62 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesi yönünde ihtarname keşide edildiği, davalı tarafça iş bu ihtarnameye karşı Kemalpaşa … Noterliği’nin 04.01.2017 tarihli cevabi ihtarnamesinin keşide edildiği ve davacı ihtarnamesine konu borcun kabul edilmediğinin bildirildiği, bu kapsamda davalının 04.01.2017 cevabi ihtarname tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulünün gerektiği, buna göre temerrüt tarihi olan 04.01.2017 tarihinden takip tarihi olan 30.03.2017 tarihine kadar toplam 86 gün üzerinden takip tarihi itibariyle TCMB Merkez Bankası avans faiz oranları dikkate alınarak %9.75 avans faiz oranı üzerinden asıl alacak olan 90.302,52 TL açısından yapılan hesaplama neticesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan (96 x 9.75 x 90.302,52 TL / 36000 =) 2.103,29 TL işlemiş faiz talep edebileceği mahkememizce re’sen hesaplanmıştır.
Yukarıda anlatılan tüm gerekçelerle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 90.302,54 TL asıl alacak ve 2.103,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 92.405,83 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmış olmakla davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Kemalpaşa İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 90.302,54 TL asıl alacak, 2.103,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 92.405,83 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 90.302,54 TL asıl alacağa her iki tarafın tacir olması nedeniyle yerinde görülen davacı talebi gereğince davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yukarıda anlatılan gerekçelerle yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 18.481,16 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun Kemalpaşa İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 90.302,54 TL asıl alacak, 2.103,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 92.405,83 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 90.302,54 TL asıl alacağa davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 18.481,16 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 6.312,24 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 1.219,82 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.092,42 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 1.255,82 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 714,78 TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 1.214,78 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 1.093,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.728,55 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı belirli bir dönem kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/12/2021

Katip …

Hakim …