Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/556 E. 2021/369 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/556 Esas
KARAR NO : 2021/369

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2017
KARAR TARİHİ : 02/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu, davalının teslim aldığı malların bedelini ödemediği, davalı aleyhinde takip yapıldığı, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, alacağın tahsilini geciktirme maksadıyla hareket ettiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
DAVA:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir Ticaret odasının 22/06/2018 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir Vergi Dairesinin 22/06/2018 ve 27/06/2018 tarihli yazısı ve eki,
-Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtlar ile fatura örnekleri,
-Bilirkişi …’ın 02/01/2020 tarihli bilirkişi raporu,
-İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında cari hesap alacağına ilişkin 08/03/2017 tarihinde 6.173,35 TL asıl alacak ve 369,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.543,25 TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 10/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 13/03/2017 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, davalının ticaret sicil kaydının bulunduğu, bu nedenle her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari satım kapsamında cari hesap alacağından kaynaklandığı, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, öncelikle davacının defter ve kayıtlarının incelendiği, bilirkişi tarafından yapılan incelemede, 2016 yılında davacının davalı adına 44 adet fatura düzenlediği, bu faturaların toplam bedelinin 12.726,24 TL olduğu, davalı tarafından 3 seferde toplam 6.552,89 TL kısmi ödeme yapıldığı, davacının cari hesap dökümüne göre 6.173,35 TL alacaklı olduğu, sevk irsaliyelerinden bazılarının imzasız olduğu, bu faturalar alacak miktarından düşürüldüğünde takip tarihinde talep edilebilecek alacak miktarının 3.983,98 TL olabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için defter ve kayıtları ibraz etmek veya bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere davalıya 2 haftalık kesin süre verildiği, davalının yasal süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği ve bulunduğu yeri bildirmediği, bunun yasal sonucu olarak davalının ticari defter ibraz etmekten kaçınmış sayılması gerektiği, 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılan ihtarata rağmen defter ve kayıtlarını sunmayan davalının takip ve davaya dayanak fatura içeriğine konu mal veya hizmetin kendisine teslim edilmediğini veya mal veya hizmet bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, bu nedenle dosya kapsamına göre davacının iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, her ne kadar davacı takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de, davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair davacı tarafından herhangi bir belge sunulmadığı, buna göre davalının takibe itirazının asıl alacak yönünden yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 6.173,35 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-6.173,35 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.234,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 421,70 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 72,31 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 349,39 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 72,31 TL peşin harç, 400,00 TL bilirkişi ücreti ve 373,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 877,21 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi ve haklılık oranına göre (6.173,35/6.543,25=0,94) 827,61 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının mercine İADESİNE,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafından sunulan irsaliyeli fatura asıllarının davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/04/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA