Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/505 E. 2021/1039 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. AsLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/505 Esas
KARAR NO : 2021/1039

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 29/04/2017
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; Davalı tarafından davacılardan …’nin de aralarında bulunduğu borçlular …, … (…) ve … aleyhinde 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesine dayanılarak İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığı, söz konusu takiple ilgili olarak davacı ve babası … tarafından tebligat usulsüzlüğü ve yine dayanak kredi sözleşmesi altındaki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmaması nedeniyle İzmir … icra Hukuk Mahkemesi’ne şikayet yoluyla dava açılmış ise de, mahkemece verilen … Esas, … Karar sayılı ilam ile şikayetin davacı yönünden reddine karar verildiği ve iş bu kararında Yargıtay … Hukuk Dairesi denetiminden geçerek davacı yönünden kesinleştiği, davaya konu 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nde davacının eniştesi olan …’nin de müteselsil kefil olarak gösterildiği, borçtan davalı banka tarafından gönderilen ihtarnameler üzerine haberdar olan davacının vekili aracılığıyla … hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve Edremit … Asliye Ceza Mahkemesi’nin dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda sanık … hakkında her ne kadar beraat kararı verilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin 18.11.2015 tarihli raporunda davaya konu 07.07.2008 tarihli sözleşme altındaki imzanın davacıya ait olmadığının sabit hale geldiği, davaya konu kredi sözleşmesi ve ekindeki bila tarihli 100.000 TL ve 105.000 TL bedelli limit arttırım sözleşmeleri altındaki imzaların davacıya ait olmadığı, kaldı ki davacının kredi sözleşmesinin imzalandığı gün Kadıköy Belediyesi’ndeki işinde çalışmakta olduğu, müvekkilinin sözleşmenin imzalandığı gün hem Kadıköy Belediyesi’ndeki iş yerinde hem de … Bankası’ndaki … Şubesi’nde bulunmasının mümkün olmadığı, basiretli bir tacir gibi davranması gereken davalı bankanın bu durumu görmezden geldiği, müvekkili ve babası …’yi borçlandırdığı ve ihtarname keşide ettiği, iş bu ihtarnamelere Bakırköy … Noterliği’nin 19.10.2012 tarihli ihtarnamesi ile itiraz edildiği ve bankaya 15.10.2012 tarihinde yazılı olarak başvurulmuş olmasına rağmen banka tarafından davaya konu icra takibinin başlatıldığından bahisle davaya konu İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %20’den az olmamak üzere davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; davalı bankanın … Şubesi ile dava dışı … arasında 07.07.2008 tarihinde 80.000 TL bedelli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin imzalandığı, davacının iş bu sözleşmeyi aynı tarihte müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve muhtelif tarihlerde limit arttırımına gidildiği, davacının iş bu limit arttırımına ilişkin sözleşmeleri de müşterek borçlu mütelselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle Edremit … Noterliği’nin 28.09.2012 tarihli …,… ve … yevmiye numaralı ihtarnamelerin keşide edildiği ve ihtarnamelerinin 11.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ edilen ihtarnamelere rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibinin başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 03.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve hakkındaki takibin kesinleştiği, mahkemece yapılacak yargılama sırasında imza incelemesi yönünden yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde davacının iddialarında haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılacağı, keza dosyaya sunulan Edremit … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından düzenlenen 18.11.2015 tarihli raporun kesinleşmemiş olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Taraf delilleri arasında yer alan Edremit … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının aslı getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
2-Yine davaya konu takip dosyası olan İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının aslı getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi’nde davacıya atfen atılan imzaların davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti açısından grafalog bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, İzmir Kriminal Polis Laboratuvarında görevli grafalog bilirkişi … tarafından düzenlenen 27.07.2018 tarihli raporda sonuç olarak ; yapılan inceleme neticesinde incelemeye konu Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin 53.sayfasında bulunan “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” hanesindeki davacı … adına atılı bulunan imzanın, mevcut mukayese imzalarına atfen, … eli ürünü olması muhtemel olarak değerlendirilmiş ise de, adı geçen şahsın mukayese imzalarının kendi aralarında kaligrafik diğer ihtiyadi unsurlar yönünden tam bir uyarlılık içinde olmamaları ve anılan bu durumun mukayeseli karşılaştırmaya dayalı incelemeleri menfi yönde etkilemeleri nedeniyle daha ileri bir kanaat beyanında bulunulmasının mümkün olmadığı bildirilmiştir.
4-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı yönde Ankara ATM’ye talimat yazılmak suretiyle 3 kişilik grafalog bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmış olup, düzenlenen 18.12.2019 tarihli raporda; tetkike konu … Bankası … Şubesi tarafından “Müşteri …” “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” … ve … adına düzenlenmiş 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi fotokopisindeki … adına atılı imzanın mukayese yazı ve imzalara göre … elinden çıktığı ön görülmüş ise de, belge aslı üzerinden yapılacak incelemeler neticesinde daha ileri bir derecede kati bir kanaat beyanında bulunulabileceğinin değerlendirildiği bildirilmiştir
5-Mahkememiz dosyası içerisine aslı getirtilen Edremit … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan ve İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 18.11.2015 tarihli raporda incelemeye konu … Bankası’na ait 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ile mukayese belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde inceleme konusu belgede …’ye atfen atlılı imzalarla …’nin mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, söz konusu imzalar, atan şahsın tanı unsurlarını … açısından teşhise yeter oranda yansıtmadığından söz konusu imzaların …’nin eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
6-Yine ceza dosyası içerisinde bulunan ve Edremit CBS tarafından yapılan soruşturma sırasında Emniyet Genel Müdürlüğü Bursa Kriminal Polis Laboratuvarından alınan uzmanlık raporunda ise, … adına düzenlenmiş 07.07.2008 tarihli 68 sayfadan ibaret 1 adet …Bankası Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ve mukayese imzalar arasında yapılan karşılaştırma neticesinde inceleme konusu 07.07.2008 tarihli … Bankası Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin 53.sayfası üzerinde “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” bölümünde … adına atılı bulunan imza ile …’nin mevcut imzaları arasında imzaların genel görünümleri ve terzim tarzı ve şahsı ait itiyadlar, kaligrafik ve karakteristik diğer özellikler yönünden benzerlikler bulunduğu müşahede edilmiş olup, bahse konu 07.07.2008 tarihli … Bankası Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin 53.sayfası üzerinde “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” bölümünde … adına atılı imzanın … eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı, bahse konu 07.07.2008 tarihli … Bankası Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin 53.sayfası üzerinde “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” bölümünde … adına atılı bulunan imza ile … ile …’nin mevcut mukayese imzaları arasında adı geçen şahıslar elinden çıktığını gösterir nitelikte yeterli kaligrafik ve karakteristik ilgi ve irtibata rastlanmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL :
Dava : Davaya konu İzmir … İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına dayanak 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla davacıya atfen atılan imzaların davacı eli ürünü olmadığından bahisle iş bu takipten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır.
Takip ve davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi’nin dosyada bulunan suretinin incelenmesinden davacı bankanın … Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … arasında 07.07.2008 tarihli 80.000 TL bedelli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin imzalandığı, iş bu sözleşmenin 53.sayfasında “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” bölümünde 80.000 TL limit ile davacı … adı soyadı ve imzasının bulunduğu, ayrıca davacı … dışında dava dışı …’nin de aynı tutarla kefil olarak imzasının bulunduğu görülmüştür. Yine dosyada mevcut sözleşme suretinin incelenmesinden “Sözleşme Limitinin Arttırılması” başlıklı bölüm kapsamında önceki sözleşme limiti olan 80.000 TL’nin 20.000 TL daha arttırılmak suretiyle toplam sözleşme limitinin 100.000 TL’ye çıkartıldığı ve aynı sayfada “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” bölümünde arttırılan limit olan 20.000 TL açısından davacının isminin elle yazıldığı, ancak imza hanesinin boş olduğu görülmüştür. Yine sözleşme suretinin incelenmesinden “Sözleşme Limitinin Arttırılması” başlıklı başka bir sayfada önceki limit olan 100.000 TL’nin 105.000 TL arttırılmak suretiyle toplam limitin 205.000 TL’ye çıkartıldığı ve 105.000 TL’lik kefalet arttırım miktarı bölümünde davacı …’nin el yazısı ile isminin yazıldığı, ancak imza hanesinin boş olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip ve davaya konu 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin ilk imzalandığı 07.07.2008 tarihinde 80.000 TL’lik kefalet tutarına ilişkin bölümde davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı, bu kapsamda davaya konu İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı davalı banka tarafından davacıdan talep edilen limitle sınırlı olarak davacının davalıya bu Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki kefaletinden dolayı borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında Edremit … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi’nde asıl borçlu durumunda bulunan … hakkında davacının şikayeti üzerine Edremit Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma neticesinde düzenlenen iddianame ile özel belgede sahtecilik suçundan … hakkında dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde … Esas, … Karar sayılı ve 24.12.2015 tarihli karar ile “Kovuşturma aşamasında … Bankası’na ait 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ile … ve …’nin mukayese imzalarını içerir vekaletname fotokopisi, iksiksap tutanakları üzerinde inceleme konusu belge üzerindeki imzaların kime ait olduğunun tespiti yönünden Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu’na yaptırılan inceleme sonucunda, ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin … sayılı raporunda inceleme konusu belgede …’ye atfen atılan imzalarla …’nin mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, söz konusu imzalar, atan şahsın tanı unsurlarını … açısından teşhise yeter oranda yansıtmadığından söz konusu imzaların …’nin eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediğinin bildirildiği, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından her ne kadar sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçu üzerinden kamu davası açılmış ise de, yapılan yargılamada sanığın savunması, müştekinin anlatımı, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin imza incelemesine ilişkin mezkur uzmanlık raporu birlikte değerlendirildiğinde sanığın yüklenen suçu işlediği yönünde mahkumiyetine yeterli somut bir delile ulaşılamadığından beraatı yönünde hüküm kurmak gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle sanığın beraatine karar verildiği, iş bu kararın temyiz edilmeden 10.02.2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi ile ilgili olarak dava dışı asıl borçlu hakkında davacının şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sırasında Edremit CBS tarafından Bursa Kriminal Polis Laboratuvarından alınan 25.10.2013 tarihli raporda davaya konu 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin aslı incelenmek suretiyle iş bu sözleşmenin 53.sayfasında “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” bölümünde davacıya atfen atılan imzanın davacının elinden çıktığını gösterir nitelikte yeterli kaligrafik ve karakteristik bilgi ve irtibata rastlanmadığının bildirildiği görülmüştür.
Yine Edremit Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde “Özel Belgede Sahtecilik” suçundan dava dışı asıl borçlu … hakkında düzenlenen iddianame gereğince Edremit … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yürütülen ceza davası sırasında İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi’nden alınan 18.11.2015 tarihli raporda ise davaya konu 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin aslı incelenmek suretiyle iş bu sözleşmede davacıya atfen atılan imzalarla davacı …’nin mukayese imzaları arasında ilgili ve irtibat tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan sırasında ise davaya konu 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’ni aslı üzerinde grafalog bilirkişi tarafından yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 20.07.2018 tarihli raporda; ilgili sözleşmenin 53.sayfasında bulunan “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” hanesindeki … adına atılı bulunan imzanın mevcut mukayese imzalarına atfen … eli ürünü olmasının muhtemel olarak değerlendirilmiş ise de, adı geçen şahsın mukayese imzalarının kendi aralarında kaligrafik diğer ihtiyadi unsurlar yönünden tam bir uyarlılık içinde olmamaları ve anılan bu durumun mukayeseli karşılaştırmaya dayalı incelemeleri menfi yönde etkilemeleri nedeniyle daha ileri bir kanaat beyanında bulunulmasının mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı yönde Ankara ATM’ye talimat yazılmak suretiyle 3 kişilik grafalog bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmış olup, dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi’nin fotokopisi üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 18.12.2019 tarihli raporda sonuç olarak; tetkike konu … Bankası … Şubesi tarafından “Müşteri …” “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” … ve … adına düzenlenmiş 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi fotokopisindeki … adına atılı imzanın mukayese yazı ve imzalara göre … elinden çıktığı ön görülmüş ise de, belge aslı üzerinden yapılacak incelemeler neticesinde daha ileri bir derecede kati bir kanaat beyanında bulunulabileceğinin değerlendirildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında grafalog bilirkişiden alınan 20.07.2018 tarihli raporda davaya konu Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin sadece 53.sayfasında bulunan “Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil/Kefiller” hanesindeki davacıya atfen atılan imza ile ilgili olarak yapılan inceleme neticesinde iş bu imzanın her ne kadar mevcut mukayese imzalarına atfen davacı …’nin eli ürünü olması muhtemel olarak değerlendirilmiş ise de, adı geçen şahsın mukayese imzalarının kendi aralarında kaligrafik diğer ihtiyadi unsurlar yönünden tam bir uyarlılık içinde olmamaları ve anılan bu durumun mukayeseli karşılaştırmaya dayalı incelemeleri menfi yönde etkilemeleri nedeniyle daha ileri bir kanaat beyanında bulunulmasının mümkün olmadığı bildirildiğinden kesin kanaati içermediği, yine daha sonradan mahkememizce talimat ile 3 kişilik grafalog bilirkişiden oluşan heyetten alınan 18.12.2019 tarihli rapordaki incelemenin ise belge aslı mevcut olmadığından sözleşmenin fotokopisi üzerinden yapıldığı, bu nedenle rapor içeriğinde fotokopi belgenin asıl belgelerdeki imzaların detay hataları ile işleklik vasıflarını her zaman tam olarak yansıtmadığı, bu nedenle fotokopi belgelerin imkan sağladığı ölçüde yapılan karşılaştırma neticesinde davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi fotokopisindeki … adına atılı bulunan imzanın mukayese ve yazı imzaları ile görünen benzerliklere atfen …’nin elinden çıktığı yönünde bir kanaat hasıl olmuş ise de, belge aslı üzerinden yapılacak inceleme neticesinde daha ileri derecede kati bir kanaat beyanında bulunabileceği bildirildiğinden kesin bir kanaati içermediği ve mahkememizce de yapılan yargılama sırasında belge aslı temin edilemediğinden hükme esas alınamayacağı sonucuna varılmıştır.
Getirtilen ceza dosyası içeriğinin incelenmesinden, ceza dosyası içeriğinde bulunan Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nden alınan 25.10.2013 tarihli uzmanlık raporu ile İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi’nden alınan 18.11.2015 tarihli raporda davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi’nin aslı incelenmek suretiyle davaya konu 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi’ndeki davacıya atfen atılan kefalet imzanın davacı …’nin mukayese imzaları ile arasında ilgi ve irtibatın tespit edilemediğinin bildirildiği, bu şekilde ceza dosyasındaki her iki raporda davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki davacıya atfen atılan kefalet imzalarının davacının eli ürünü olmadığı yönünde kesin kanaati içerir görüşün her iki raporda belirtildiği, bu kapsamda her iki raporun birbirini desteklediği görülmüştür. Ayrıca Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde her ne kadar sanık … hakkında sanığın yüklenen suçu işlediği yönünde mahkumiyetine yeterli somut bir delile ulaşılamadığından beraat kararı verilmiş ise de; ve her ne kadar Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı Hukuk Mahkemesi’ni bağlamaz ise de, Ceza Mahkemesince verilen kesinleşmiş kararlardaki maddi vakaların Hukuk Mahkemesini bağlayacağı, bu kapsamda Edremit … Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde verilen beraat kararının gerekçesinde İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin 18.01.2015 tarihli raporuna atıf yapıldığı ve iş bu rapor kapsamında sanığın beraatına karar verildiği ve iş bu kararında 10.02.2016 tarihinde kesinleştiği, bu şekilde ceza mahkemesinin kararında esas alınan İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin 18.01.2015 tarihli raporu içeriğindeki dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi’nde davacıya atfen atılan imzaların davacının eli ürünü olmadığı yönündeki maddi vakanın da kararın kesinleşmiş olması nedeniyle mahkememizi bağlayacağı gibi, ceza dosyasındaki davaya konu 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin aslı incelenmek suretiyle birbirini doğrular şekilde sözleşme aslı incelenmek suretiyle kesin kanaati içeren İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin 18.01.2015 tarihli ve Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nden alınan 25.10.2013 tarihli bilirkişi raporları gereğince davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi’ndeki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığının kabulü gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde yukarıda anlatılan gerekçelerle davaya konu İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasının dayanağı olan 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ve “Sözleşme Limitinin Arttırılması”na ilişkin bölümlerde davacıya atfen imzaların davacının eli ürünü olmadığı kabul edilmiş olduğundan iş bu sözleşmeye dayalı olarak dava dışı asıl borçluya kullandırılan krediler nedeniyle ödenmediği iddia olunan kredi borcunun tahsili amacıyla davalı tarafça davacı hakkında başlatılan İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığı sonucuna varılmış olmakla davanın kabulüne, davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına dayanak 07.07.2008 tarihli “Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi”‘nin 53.sayfasındaki davacının kefaletine ilişkin “Müşterek Borçlu ve Müteselsil Kefil” bölümündeki 80.000,00 TL’lik kefaletinden ve iş bu sözleşmedeki “Müşterek Borçlu Ve Müteselsil Kefil” sıfatı nedeniyle davaya konu icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verme gereği doğmuştur.
Davacı tarafça dava dilekçesinde davanın kabulü halinde alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı bankanın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş olup, basiretli bir tacir olan bankanın, davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi’nin imzalanması sırasında sözleşmenin taraflarca imzalanmasını sağlaması gerektiğinden ve mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile davaya konu İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına konu 07.07.2008 tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin 53.sayfasındaki davacının kefaletine ilişkin “Müşterek Borçlu ve Müteselsil Kefil” bölümündeki 80.000,00 TL’lik kefaletinden ve iş bu sözleşmedeki “Müşterek Borçlu Ve Müteselsil Kefil” sıfatı nedeniyle davaya konu icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olmakla, davalı bankanın davaya konu icra takibini davacı açısından davacı adına atılan imzanın davacıya ait olmadığı mahkememizce kabul edilen iş bu sözleşmeye dayalı olarak başlatmış olması nedeniyle bu kapsamda davacı açısından takip ve dava değeri olan 80.000,00 TL üzerinden hesaplanan 16.000,00 TL %20 kötüniyet tazminatının davalı bankadan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/2428 Esas, 2020/3635 Karar ve 29.09.2020 tarihli kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/4031 Esas, 2021/3313 Karar sayılı kararları da kötüniyet tazminatı açısından bu yöndedir.)
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE, davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına dayanak 07.07.2008 tarihli “Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi”‘nin 53.sayfasındaki davacının kefaletine ilişkin “Müşterek Borçlu ve Müteselsil Kefil” bölümündeki 80.000,00 TL’lik kefaletinden ve iş bu sözleşmedeki “Müşterek Borçlu Ve Müteselsil Kefil” sıfatı nedeniyle davaya konu icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacı açısından takip ve dava değeri üzerinden hesaplanan 16.000,00 TL %20 tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 5.464,80 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan toplam 1.366,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,60 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.402,20 TL harç, tebligat ve posta gideri toplam 376,20 TL, toplam bilirkişi ücreti 1.900,00 TL olmak üzere toplam 3.678,40 TL yargılama giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2021

Katip ….

Hakim …