Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/430 E. 2021/681 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/430 Esas
KARAR NO : 2021/681

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/02/2015
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize verdiği 02/02/2015 tarihli dilekçesinde; 15/10/2013 günü saat 03.00′ de …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Sokak istikametinden … Bulvarı istikametine doğru seyretmekteyken … Kavşağı’ na geldiğinde kendisine kırmızı fasılalı ışık yanarken durması gerekirken durmayarak geçiş yaptığını, bu sırada davacı …’ ın sevk ve idaresindeki motosikleti ile … Caddesi’ nden …a gelerek kendisine sarı fasılalı ışık yanarken tam kavşağı geçmek üzere iken … idaresindeki aracın çarpması sonucu yaralamalı kaza meydana geldiğini, kazada …’ ın asli kusurlu olduğunu, bu durumun kaza tespit tutanağında da açıkça görüldüğünü, İzmir … Ascm’ nin … E. … K. sayılı dosyasında alınan kusur raporunda da …’ ın asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin Ege Üniversitesi Hastanesi’ ne kaldırıldığını, tedavisinin orada sürdürüldüğünü, kaza dolayısıyla müvekkilinin başkasının bakımına muhtaç hale geldiğini, madden manen zarara uğradığını, tedavinin hali hazırda devam ettiğini, davalıya ait … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş tarafından 02/04/2013 tarihinde … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin … Şirketler Grubu’ nda çalışmakta olduğu sırada kazanın meydana geldiğini, kazadan bu yana müvekkilinin çalışamayıp raporlu olduğunu, işini kayıp etme riski altında olduğunu ve sakat kaldığını, her türlü bakımının refakatçi olarak annesi tarafından sağlandığını belirtmiş, yargılama sırasında alacak miktarları ve değerleri tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda talebin artırılacağı kaydı ile tarafların kusur oranları da göz önüne alınarak geçici talep miktarlarını içeren HMK’ nın 107. Maddesi gereğince belirsiz alacak davası istemli alacakların şimdilik maddi tazminat yönünden 10.000,00-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat yönünden 30.000,00-TL’ nin davalılardan … Ltd. Şti ve …’ dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin kazanın oluş tarihi olan 15/10/2013 tarihinden itibaren şirket olan davalılardan reeskont faizi ile, şahıs olan davalıdan yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … Şti. vekili, Mahkememize verdiği 30/03/2015 tarihli dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının çalışmakta olduğu şirketten ve SGK Başkanlığından işyeri dosyalarının celbinin gerektiğini, talep edilen masrafların belgelerinin ibrazının gerektiğini, olayda asıl kusurlunun davacı olduğunu, davacının kullanmakta olduğu motosikleti kullanmaya ehil bir ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca kaza sırasında alkollü olup olmadığı hususununda tespit edilemediğini, yine kaza sırasında yasal olarak takılması zorunlu olan kask ve diğer ekipmanların takılı olup olmadığının belli olmadığını, müvekkilinin mevzuata uygun ehliyetli, alkolsüz, kendisinden beklenebilecek tüm emniyet tedbirlerini almış bir şekilde aracını kullanmakta iken bunlardan uzak bir şekilde iki tekerlekli bir motosiklet üzerine oturmuş bir şahsın ona çarpması nedeniyle tüm hayatı boyunca o kişiye bakmak gibi bir mecburiyet altına sokulamayacağını, B.K’ nın 50. Maddesine göre zarar miktarının hakkaniyete uygun olarak belirlenmesi gerektiğini yine B.K.’ nın 52. Maddesi gereğince tazminat miktarında indirim yapılmasının veya tazminatının tamamen kaldırılma yetkisinin mahkemeye ait olduğunu, taleplerin ZMMS kapsamında kaldığını, davacı tarafça psikolojisinin bozulduğunun iddia edildiğini ancak dilekçenin hiç bir yerinde psikolojik tedavi görüldüğünün belirtilmediğini, manevi tazminatın bir kişinin zenginleşip diğer kişinin fakirleşmesine sebebiyet vermemesi gerektiğini, alacağın niteliği gereği uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili, Mahkememize verdiği 01/04/2015 tarihli dilekçesinde ; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 02/04/2013 – 2014 tarihleri arasında geçerli … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluğun sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, öncelikle kusur oranının tespitinin gerektiğini, daha sonra davacının maluliyet oranının belirlenmesinin gerektiğini, gerçekçi bir tazminat hesabı yapılabilmesi için aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde tedavi gideri talep edildiğini, ancak 25/02/2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa’ nın geçici maddesi uyarınca tedavi gideri talebinin SGK’ dan talep edilmesi gerektiğini, bakıcı giderlerinin ancak % 100 oranında kalıcı maluliyetin bulunması halinde hesaplanabileceğini, SGK tarafından her hangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiğini, davacı tarafça kask takılmamasının belirlenmesi halinde tazminattan indirim yapılması gerektiğini, dava konusu edilen kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmediğini bu sebeple müvekkilinin temerrüde düşmediğini ve davacı tarafça ancak dava tarihinden itibaren faiz istenebileceğini ayrıca talep edilebilecek faizin yasal faiz olduğunu, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, bu sebeple yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu olamayacağını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davanın kısmen kabulüne dair verilen karar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi ‘ nin … Esas, … Karar sayılı kararıyla ” Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı olduğu iddiasına dayalı talepler nedeniyle maluliyete ilişkin olarak zararın kapsamının ve dolayısıyla maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan (Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri) tüzük veya yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkemece, dava konusu kaza nedeniyle davacının maluliyeti konusunda % 48 gibi bir oranı içerir tek hekim tarafından verilen, özellikle kişinin çalışmasına engel teşkil etmeyen travma sonrası stres bozukluğu iddiasına ilişkin takdir yönünden denetime elverişli olmayan ve ciddi itirazlara uğrayan rapora dayalı olarak karar verilmiş olup, davaya konu 15.10.2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davacıda meydana gelen maluliyet oranının tespit edilmesi, geçici iş göremezlik süresinin belirlenmesi ve davacının iyileşme döneminde bir başkasının sürekli bakımına muhtaç olup olmadığının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu …İhtisas Kurulundan veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuluşlardan denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yöndeki deliller toplanmadan ve hiç değerlendirilmeden karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri deliller toplanmadan ve gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verildiğinden, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. Bu durumda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. ” gerekçesiyle davalılar vekilinin İstinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, Mahkememizin 08/11/2016 tarih, … Esas … Karar sayılı kararın kaldırılmasına, daire kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkememize gönderilmesine karar verilmiş , dosya yeniden esasa alınarak yargılamaya Mahkememizce devam olunmuştur.
İstinaf ilamı öncesinde davacının maluliyet oranının belirlenmesine yönelik olarak alınan İzmir Adli Tıp Kurumu’ nun 26/02/2016 tarihli raporunda; davacı …’ da birden fazla arıza bulunması sebebiyle Baltahazard Formülü uygulandığında şahsın meslekte kazanma gücünde azalma oranının % 52 olay tarihindeki yaşına göre % 47,2 bugünkü yaşına göre de % 48 olarak bulunduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesinde kusur oranı ve talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi kurulu raporunda; sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazanın oluşumunda asli derecede % 75 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile meydana gelen trafik kazasında tali derecede % 75 oranında kusurlu olduğu, davacı … için % 25 kusur indirimi yapıldıktan sonra 3.727,65-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 213.082,85-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.298,37-TL bakıcı/refakatçi gideri, 1.653,76-TL SGK sorumluluğunda olmayan tedavi ile ilişkili gider, 941,25-TL tedavi amaçlı ulaşım gideri olmak üzere toplam 221.703,89-TL maddi tazminat hesaplandığı, hesaplanan tazminatların poliçe teminat limiti içerisinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin KTK’ nın 97. Maddesi gereğince dava tarihinden itibaren ticari faizle birlikte, davalı araç sürücüsü ile araç sahibinin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya karşı sorumlu bulundukları, manevi tazminatın takdirinin mahkemeye ait olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
İstinaf ilamı öncesinde raporun alınmasından sonra davacı tarafça ıslah dilekçesi sunulmuş, ıslah dilekçesinde ; maddi tazminat talebinin 221.703,89-TL yükseltildiği belirlenmiştir.
İstinaf ilamı doğrultusunda davacının maluliyet oranı ile iyileşme süresinin belirlenmesine yönelik olarak İstanbul ATK ‘dan rapor istenilmiş alınan 02/03/2018 tarihli ATK … İhtisas Kurulu raporunda; … oğlu …/1986 doğumlu, … ‘ın 15/10/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı diz, eklem hareket kısıtlılığı arızasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak ve Meslek Grup Numarası Grup 1 kabul edilerek %19 E cetveline göre %16,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa olunduğu belirtilmiştir.
Rapora davacı tarafça itiraz edildiğinden itirazlar doğrultusunda Adli Tıp Genel Kurulundan rapor istenilmiş, alınan 18/04/2019 tarihli Adli Tıp Kurulu … Üst Kurulu Raporunda; … oğlu …/1986 doğumlu, … ‘ın 15/10/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı diz, eklem hareket kısıtlılığı arızasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak ve Meslek Grup Numarası Grup 1 kabul edilerek %19 E cetveline göre %16,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa olunduğu belirtilmiştir.
Rapora davacı tarafça itiraz edildiğinden davacının itirazları doğrultusunda psikiyatrik olarak maluliyetine etki edecek hususların sorularak yeninden değerlendirilmesi için Adli Tıp Kurulu … Üst Kuruluna yazı yazılmış, alınan yazı cevabında dosyanın mevcut hali ile Cumhurbaşkanlığının 4 Sayılı Kararnamesinin 16. Maddesi 1 nolu fıkrası kapsamında değerlendirlimediğinden İkinci Üst Kurulunun gündemine alınmasını gerektirecek özelilkler taşımadığı ve bu nedenlerle tekrar Üst Kurul gündemine alınamayacağı anlaşıldığından herhangi bir işleme tabi tutulmaksızın iadesinin uygun görüldüğü belirtilmiştir.
Alınan ATK raporunda belirlenen oranlar göz önüne alınarak talep edilebilecek tazminat miktarının hesaplanmasına yönelik bilirkişi kurulundan ek rapor istenilmiş, alınan 20/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; davacı … için %25 kusur indirimi yapıldıktan sonra ve %16 maluliyet oranı ve 9 aylık iyileşme süresi için 2020 yılı verileri ile 5.648,03 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 121.068,89 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.298,37 TL bakıcı/ refakatçi gideri, 1.653,76 TL SGK sorumluluğunda olmayan tedavi ile ilişkili giderler, 941,25 TL tedavi amaçlı ulaşım gideri olmak üzere toplam 131.610,30 TL maddi tazminat hesaplandığı, hesaplanan tazminatların poliçe teminat limiti içerisinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin KTK Madde 97 gereğince dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı araç sahibinin kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte, davalı araç sürücüsünün talep gibi kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya karşı sorumlu bulundukları, manevi tazminatın takdirinin Mahkemeye ait olduğunu ayrıntılı ve gerekçeli olarak bildirmiştir.
Davacıya dava konusu edilen kaza dolayısıyla sürekli iş göremezlik tazminatı veya maaşı bağlanıp bağlanmadığı, bağlandı ise ne miktarda ödeme yapıldığı, maaş bağlama tarihi itibariyle peşin sermaye değerinin ne olduğu, maaş bağlanmadı ise davacının müracaatı halinde maaş olmaya hak kazanıp kazanmadığı hususlarında SGK ‘ya yazı yazılmış, alınan yazı cevabında; kaza olayının iş kazası mahiyetinde olduğu, … hakkında iş kazası sigortasından merkezce işlem yapıldığı, geçici ve sürekli iş göremezlik ödeneği ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı dolayısıyla iş kazasından rücuya tabi bir gelir bağlanmadığı ve peşin sermaye değeri oluşturmadığı belirtilmiştir.
ATK tarafından davacının maluliyet oranının Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak belirlendiği ancak kaza tarihi göz önüne alındığında davacının maluliyet oranının Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılması gerektiği anlaşıldığından söz konusu yönetmelik hükümleri değerlendirilerek davacının maluliyet oranının belirlenmesine yönelik ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden ATK ‘ya sevk edilmiş, alınan 09/12/2020 tarihli ATK … İhtisas Kurulu raporunda; … oğlu …/1986 doğumlu, … ‘ın 15/10/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı diz, eklem hareket kısıtlılığı arızasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak ve Meslek Grup Numarası Grup 1 kabul edilerek %19 E cetveline göre %16,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa olunduğu belirtilmiştir.
Alınan ATK yazı cevabı ve 2021 verileri gözetilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 16/07/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacı … için %25 kusur indirimi yapıldıktan sonra ve %16 maluliyet oranı ve 9 aylık iyileşme süresi için ( SGK ödemesi mahsup edildikten sonra ) 2021 yılı verileri ile zarar süresi TRH 2010 Yaşam Tablosu ile belirlenerek 2.621,43 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 169.811,77 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.298,37 TL bakıcı/ refakatçi gideri, 1.653,76 TL SGK sorumluluğunda olmayan tedavi ile ilişkili giderler, 941,25 TL tedavi amaçlı ulaşım gideri olmak üzere toplam 177.326,58 TL maddi tazminat hesaplandığı, hesaplanan tazminatların poliçe teminat limiti içerisinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin KTK Madde 97 gereğince dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı araç sahibinin kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte, davalı araç sürücüsünün talep gibi kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya karşı sorumlu bulundukları, manevi tazminatın takdirinin Mahkemeye ait olduğunu ayrıntılı ve gerekçeli olarak bildirmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda ; davacı tarafça, 15/10/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığı ve maddi ve manevi zarara uğradığından bahisle oluşan zararın giderilmesine yönelik olarak davalılar hakkında Mahkememize dava açıldığı, 15/10/2013 tarihinde davalı … ( … ) Ltd. Şti’ ne ait davalı …’ ın sevk ve idaresindeki ve davalı … Sigorta A.Ş’ ye 02/04/2013 – 2014 tarihleri arasında geçerli … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç ile davalı …’ ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin trafik kazasına karıştığı, kaza sonucu davacı …’ ın meslekte kazanma gücünde % 16 oranında azalma gerçekleşecek ve 9 ayda tıbbi şifa bulacak şekilde yaralandığı, trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ ın % 75 , … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ ın % 25 oranında kusurlu olduğu, davalı tarafça davacının kaza sırasında kaskının takılı bulunmaması sebebiyle TBK 52. Madde gereğince müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği savunmasının da ileri sürüldüğü , 6098 sayılı TBK 51. md; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceğinin belirtildiği “Tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. md ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceğinin açıklandığı ,müterafik kusura ilişkin yasal düzenlemeler gereği, zarar görenin ortak kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması kabul edilmiş olmakla birlikte; bu sebeple tazminattan indirim yapılabilmesi için, zarar görenin ortak kusurunun bulunması yeterli olmayıp, bu ortak kusurun doğan zarar ile uygun illiyet bağı içinde olmasının gerektiği ,zarar gören için kusur teşkil edebilen durumun, eğer zararın doğumu ya da artması bakımından hiçbir illiyet değeri taşımıyorsa, artık müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılması olasılığının kalmayacağı , davaya konu kazada diz eklem hareket kısıtlılığı arızası nedeniyle davacı için maluliyet oranı belirlendiği, kazada yaralanmasının niteliği ile davacının kask takmadan motosiklete binmesi arasında illiyet bağı bulunmadığı bu durumun davacının zararı artırmaya yönelik ortak kusuru olarak kabul edilemeyeceği ve müterafik kusur indirimi yapılmadan tazminata hükmedilmesi gerektiği , kaza sebebiyle davacı tarafça 2.621,43-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 169.811,77-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.298,37-TL bakıcı/refakatçi gideri, 1.653,76-TL SGK sorumluluğunda olmayan tedavi ile ilişkili gider, 941,25-TL tedavi amaçlı ulaşım gideri olmak üzere toplam 177.326,58-TL maddi tazminat talep edilebileceğinin alınan ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları ile belirlendiği, oluşan maddi zarardan davalı araç sürücü ile araç malikinin haksız fiil hükümleri, davalı sigorta şirketinin de ZMMS poliçesi hükümleri doğrultusunda sorumlu oldukları, davalı araç sürücüsü ve araç maliki yönünden olay tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, davacının trafik kazası sebebiyle manevi olarak da zarar gördüğü, bu zararında haksız fiil hükümleri doğrultusunda davalı araç sürücüsü ve araç maliki tarafından giderilmesinin gerektiği, olayın niteliği, davacının maluliyet oranı, kusur oranları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve paranın satın alım gücü göz önüne alınarak davacı lehine uygun miktarda manevi tazminatın hüküm altına alınmasının gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 169.811,77-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.621,43-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.298,37-TL bakıcı gideri, 1.653,76-TL tedavi gideri, 941,25-TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 177.326,58-TL’ nin davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 15/10/2013 tarihinden , davalı … Sigorta AŞ. yönünden dava tarihi olan 02/02/2015 itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile SINIRLANDIRILMASINA,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 20.000,00-TL manevi tazminatın 15/10/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ den anılarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 13.479,38-TL harçtan peşin alınan 136,62-TL ile ıslah sırasında alınan 620,61-TL’ nin mahsubu ile bakiye 12.722,15-TL harcın davalılar tarafından tamamlanmasına,
Mahkememizce çıkartılan 22/01/2017 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresinin işlem yapılmaksızın iadesinin istenilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 20.796,00-TL vekalet ücretinin tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Ltd. Şti’ den anılarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 6.569,00-TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalılar … ve … Ltd. Şti kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ e verilmesine,
7-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan yargılama gideri 1.392,00 TL , bozmadan sonra 27 davetiye gideri 216,00-TL, bilirkişi inceleme ücreti 1.200.00-TL, Adli Tıp ve Ege Üniversitesi inceleme ücretleri 2.381,79-TL, posta masrafı 32,70-TL, olmak üzere toplam 5.222,49-TL yargılama giderinin red ve kabule göre 4.088,00-TL’ lik bölümünün davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan bölümünün davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan 727,53-TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar … ve … tarafından yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili Av. … ile davalı … ve … vekili Av. … ‘ın yüzlerine karşı diğerlerinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır