Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/286 E. 2021/784 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/286 Esas
KARAR NO : 2021/784

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 01/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkili şirket ile davalı şirketin, davacı şirketin taşeron olarak üstlendiği 10 adet inşaatın pvc doğramaları için malzeme temini hususunda 06.09.2016 tarihinde sözleşme akdettiği, sözleşme metninde de belirtiği üzere toplam 155.000 TL bedelli 8 adet senedin davalıya teslim edildiği, ayrıca davalı firmanın daha sonra yapılacak alışverişlere ilişkin talebi üzerine her biri 10.000 TL bedelli 15.01.2017, 15.02.2017, 15.03.2017 tarihli 3 adet senedin 24.11.2016 tarihinde davalıya teslim edildiği, müvekkili şirketçe 25.10.2016 tarihli 20.000 TL bedelli, 25.11.2016 tarihli 20.000 TL bedelli, 25.12.2016 tarihli 18.750 TL bedelli ve 25.01.2016 tarihli 18.750 TL bedelli toplam 77.500,00 TL bedelli 4 adet senedin ödendiği, ancak davalı şirketin tedarikçisi … A.Ş ile olan bayilik sözleşmesinin sona ermiş ve davalı … A.Ş’ye ait ürünlerin temini ve teslimi yapılamamaya başlandığı, bu nedenle taraflar arasında sözleşmede belirlenmiş projelerin davacı şirket tarafından sürdürülmeye devam edilmesinin imkansız hale geldiği, bu nedenle karşılığında mal teslimi yapılmayan senetlerin iadesinin davalıdan istendiğinden bahisle karşılığı mal teslim edilmeyen 25.02.2017 tarihli 18.750 TL bedelli, 26.03.2017 tarihli 18.750 TL bedelli, 27.04.2017 tarihli 20.000 TL bedelli, 28.05.2017 tarihli 20.000 TL bedelli, 15.01.2017 tarihli 10.000 TL bedelli, 15.02.2017 tarihli 10.000 TL bedelli, 15.03.2017 tarihli 10.000 TL bedelli toplam 107.500 TL bedelli 7 adet senetle ilgili olarak müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti açısından iş bu davanın açılması gereği doğduğundan bahisle iş bu senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekili sunmuş olduğu 20.08.2021 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmında belirtilen 26.03.2017 tarihli 18.750,00 TL, 27.04.2017 tarihli 20.000 TL, 28.05.2017 tarihli 20.000 TL olarak belirtilen senetlerin vade tarihlerinin sehven yanlış yazıldığı, iş bu senetlerin 25.03.2017 vade tarihli 18.750 TL, 25.04.2017 vade tarihli 20.000 TL, 25.05.2017 tarihli 20.000 TL’lik senetler olduğu belirtilerek dava dilekçesindeki maddi hatanın bu şekilde düzeltiği bildirilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 155.000 TL’lik sözleşme imzalandığı, imzalanan bu sözleşme kapsamında davacı tarafça toplam 155.000 TL bedelli 8 adet senedin davalıya teslim edildiği, bu konuda taraflar arasında herhangi bir çekişmenin bulunmadığı, ticari ilişki devam ederken davacının başka işlerine karşılık kesilen 25.11.2016 tarihli 17.037,49 TL ve 25.11.2016 tarihli 12.883,26 TL’Lik faturalara istinaden 15.01.2017 tarihli 10.000 TL, 15.02.2017 tarihli 10.000 TL ve 15.03.2017 10.000 TL olmak üzere toplam 30.000 TL’lik senetlerin alındığı, yine davacı tarafından bahsedilmeyen ve davacı tarafın bu iki işin dışında başka işlere karşılık gelmek üzere 28.05.2017 tarihli 13.950 TL tutarlı başka çekinde davacıdan alındığı, davacı tarafça açılan iş bu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacı tarafından itiraz edilmeyen 25.11.2016 tarih 17.037,49 TL ve 25.11.2016 tarih 12.883,26 TL’lik faturalara istinaden alınan her biri 10.000 TL’lik 15.01.2017, 15.02.2017 ve 15.03.2017 tarihli toplam 30.000 TL’lik senetlere karşılık mal ve hizmetin davalı tarafça davacıya teslim edildiği, buna rağmen senet bedellerinin ödenmediği, davacının siparişini verdiği, ancak davalı şirket tarafından temini sağlanmamış herhangi bir mal bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalı şirketin davacı şirketten almış olduğu tüm senetleri … A.Ş’ye verdiği ve davacı şirketin işlerine karşılık gelen tüm malları da … A.Ş’den aldığı, bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı tarafça sipariş edilen malların tamamının … A.Ş’den alınmış ve davacı tarafın sipariş vermemesi nedeniyle bir kısım malları uhdesinde tutmak zorunda kalması nedeniyle uğramış olduğu ve uğrayacağı muhtemel zararlar ile senetlerin ödenmemesi nedeniyle … A.Ş tarafından davalı şirket hakkında yapılacak icra takibi nedeniyle uğranılacak zararlara karşılık talep ve dava hakkının saklı tutulduğunu, davalı şirket tarafından ödenmeyen her biri 10.000 TL’lik 2 adet senet ile ilgili olarak İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davalı şirket tarafından davacı şirket aleyhinde 24.11.2016 tanzim, 15.01.2017 vade, 10.000 TL bedelli, 24.11.2016 tarih 15.02.2017 vade tarihli 10.000 TL bedelli bonolara dayalı olmak üzere faiz ve fer’ileriyle 01.03.2017 tarihinde toplam 20.689,00 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı görülmüştür.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların talimat ile incelenmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş olup, mali müşavir … tarafından düzenlenen 28.05.2019 tarihli raporda; Mahallinde yapılan incelemelerde davacıya ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, yevmiye defterinin 1.sayfasında … Pvc Doğrama isimli sipariş avansları hesabında 185.000 TL olarak 2016 yılından 2017 yılına devrettiği, bahsi geçen hesabın kayıtlarının kapatılabilmesi için avansı alan davalının fatura keşide etmesi gerektiği, ancak davacıya ait ticari defter ve kayıtlarda davalı tarafından davacı adına keşide edilen bir faturanın mevcut olmadığı, ayrıca 25.10.2016 vadeli 20.000 TL, 25.11.2016 vadeli 20.000 TL, 25.12.2016 vadeli 18.750 TL ve 25.01.2017 vadeli 18.750 TL bedelli 4 adet senedin ödendiğinin tespit edildiği, ödenen senetlerin toplamının 77.500 TL olduğu, geriye kalan 25.02.2017 vadeli 18.750 TL, 25.03.2017 vadeli 18.750 TL, 25.04.2017 vadeli 20.000 TL, 25.05.2017 vadeli 20.000 TL, 15.01.2017 vadeli 10.000 TL, 15.02.2017 vadeli 10.000 TL ve 15.03.2017 vadeli 10.000 TL bedelli ödenmemiş senet toplamının ise 107.500 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirket kayıtları ve yine talimat ile alınan davacı şirket kayıtlarının karşılaştırılması açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi …’dan alınan raporda ; Davacı yasal defterleri üzerinde gerçekleştirilen bilirkişi incelemesi ve yine davalının yasal kayıtları kapsamında yapılan incelemeler ele alındığında taraflar arasındaki gerçek borç alacak ilişkisinin tam olarak ortaya konulabilmesi için rapor içeriğinde yer alan 123.445,21 TL’lik irsaliyelerin, faturaların ve yine irsaliyelere ilişkin olarak var ise düzenlenmiş faturaların ibrazının gerektiği, davalının davacı yana yaptığı mal teslimlerine esas olabilecek irsaliye, sevk irsaliyeleri ve dayanağı faturaların ibraz edilmemesi halinde davalının davacıya açmış olduğu icra takibine konu toplam 20.000 TL’lik senetlerin mal yönünden karşılıksız kalacağı, yine davalının davaya konu davacı tarafından iptali istenen senet bedellerine karşılık verdiği mal bedellerini irsaliye/faturalar ve benzeri yazılı belgeler ile kanıtlayamaması durumunda takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının davalıya dava konusu 7 adet 107.500 TL’Lik senet bedellerinden dolayı borçlu olmayacağı tespit edilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 12.08.2020 tarihli ek raporda bilirkişi kök raporundaki görüşlerini muhafaza etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL :
Dava; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya verilen davaya konu senetler karşılığında davalı tarafça teslim edilmesi gereken malların teslim edilmediği iddiasıyla bedelsiz kaldığından bahisle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekili sunmuş olduğu 20.08.2021 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmında belirtilen 26.03.2017 tarihli 18.750,00 TL, 27.04.2017 tarihli 20.000 TL, 28.05.2017 tarihli 20.000 TL olarak belirtilen senetlerin vade tarihlerinin sehven yanlış yazıldığı, iş bu senetlerin 25.03.2017 vade tarihli 18.750 TL, 25.04.2017 vade tarihli 20.000 TL, 25.05.2017 tarihli 20.000 TL’lik senetler olduğu belirtilerek dava dilekçesindeki maddi hatanın bu şekilde düzeltiği bildirilmiş olup, iş bu dilekçe mahkememizce esas alınarak değerlendirme yapılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 06.09.2016 tarihli sözleşme gereğince davalı tarafça davacıya teslim edilecek mallar karşılığında toplam 155.000 TL bedelli 8 adet senedin davacı tarafça davalıya teslim edildiğini, bu senetlerden toplam 77.500 TL’lik ilk 4 tanesi karşılığında malların teslim edildiğini, sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya teslim edilen 25.02.2017 vade tarihli 18.750 TL, 25.03.2017 vade tarihli 18.750 TL, 25.04.2017 vade tarihli 20.000 TL ve 25.05.2017 vade tarihli 20.000 TL olmak üzere toplam 77.500 TL’lik senetler karşılığında malların teslim edilmediği gibi ayrıca daha sonradan davalı ile yapılacak alışverişlere ilişkin olarak davacı tarafça davalıya teslim edilen her biri 10.000 TL’lik 15.01.2017 vadeli, 15.02.2017 vadeli ve 15.03.2017 vadeli olmak üzere toplam 30.000 TL’lik senetler karşılığı da malların davalı tarafça davacıya teslim edilmediğinden bahisle toplam 107.500 TL’lik 7 adet senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında toplam 155.000 TL’lik 8 adet senedin davacı tarafça davalıya teslim edildiği hususunun çekişmesiz olduğu, ayrıca daha sonrasında taraflar arasındaki ticari ilişki sırasında davalı tarafça davacı adına düzenlenen 25.11.2016 tarihli 17.037,49 TL ve 25.11.2016 tarihli 12.883,26 TL’lik faturalara istinaden davacı tarafça davalıya her biri 10.000 TL’lik 15.01.2017 vade tarihli, 15.02.2017 vade tarihli, 15.03.2017 vade tarihli toplam 30.000 TL’lik senetlerin verildiği ve fatura muhteviyatı malların davalı tarafça davacıya teslim edildiği, iş bu senetlerden 15.01.2017 ve 15.02.2017 vade tarihli olanlarla ilgili olarak ödenmemesi nedeniyle İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığı, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça sipariş verildiğinde mal tesliminin sağlandığı, bu nedenle davacı tarafça siparişi verilmiş olup, teslimatı gerçekleştirilmeyen herhangi bir mal bulunmadığı, davalı şirketin sözleşme kapsamında almış olduğu tüm senetleri malı temin ettiği dava dışı … A.Ş’ye verildiği ve davacının siparişini vermiş olduğu tüm malları da … A.Ş’den teslim aldığı, cevap dilekçesi ve daha sonradan mahkememizce oluşturulan ara kararı gereğince sunulan 12.01.2021 tarihli dilekçe ile de davalı şirket ile bayiliğini yaptığı … A.Ş arasındaki tedarik ilişkisi nedeniyle davacının sözleşme gereği davalıya teslim ettiği 8 adet senedin … A.Ş’ye teslim edildiği ve davalının gerektiği kadar malı toplu olarak … A.Ş’den tedarik ettiği, davacı tarafça sipariş edildiği takdirde sipariş edilen malların davacıya gönderildiği, ancak davacının sipariş vermemiş olması nedeniyle davalının önceden temin ettiği bir kısım malların kendi elinde kaldığı, bu malları da kendi uhdesinde tuttuğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, dava konusu senetler karşılığında davalı tarafça teslim edilmesi gereken malların davacıya teslim edilip edilmediği, bu kapsamda senetlerin bedelsiz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bir sureti dosyaya sunulan ve taraflarca imzalandığı ihtilafsız olan 06.09.2016 tarihli sözleşmenin incelenmesinden toplam 155.000 TL bedelli 8 adet senedin davalı tarafça davacıya teslim edilecek mallar karşılığında davacı tarafça davalıya teslim edildiği, dava konusu senetlerden 25.02.2017 vadeli 18.750 TL bedelli, 25.03.2017 vadeli 18.750 TL, 25.04.2017 vadeli 20.000 TL ve 25.05.2017 vadeli 20.000 TL bedelli toplam 77.500 TL’lik 4 adet senedin iş bu sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya teslim edilen senetlerden olduğu, davaya konu diğer her biri 10.000 TL’lik 15.01.2017 vadeli, 15.02.2017 vadeli ve 15.03.2017 vade tarihli toplam 30.000 TL bedelli 3 adet senedin ise sözleşme dışındaki taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya teslim edildiği hususunun ihtilafsız olduğu, senetlerin tamamında “bedeli malen alınmıştır.” ibaresinin bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile alınan rapora göre , dava konusu senetlerinde içerisinde bulunduğu ve davacı tarafça davalıya teslim edilen toplam 185.000 TL bedelli senetlerin tamamının davacıya ait ticari defterlerde sipariş avansları hesabında kayıtlı olduğu, bu senetlerden dava konusu olmayan toplam 77.500 TL’lik 4 adet senedin ödendiğinin kayıtlı olduğu, bu senetler karşılığında davalı tarafça düzenlenmiş herhangi bir faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde taraflar arasındaki 06.09.2016 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya verilen 8 adet toplam 155.000 TL’lik senetten toplam 77.500 TL’lik ilk 4 senet karşılığı malın davalı tarafça davacıya teslim edildiği ve bu senet bedellerinin de bu nedenle ödendiği, ancak sözleşmede belirtilen 77.500 TL’lik diğer 4 adet senet karşılığı malların davacı tarafça davalıya teslim edilmediği, bu nedenle iş bu senetlerin bedelsiz kaldığı iddia edilmiş olup, esasında davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ve mahkememizce oluşturulan ara kararı gereğince dosyaya daha sonradan sunulan 12.01.2021 tarihli dilekçe içeriğinde de açıklandığı üzere davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşme gereğince sipariş verildikçe dava dışı … A.Ş’den temin edilen malların davacıya teslim edildiği, bu kapsamda taraflar arasındaki ticari ilişki sırasında davacı tarafça siparişi verilen tüm malların teslim edildiği, ancak sözleşme gereğince davacı tarafça davalıya teslim edilen 8 adet senet karşılığı malın dava dışı … A.Ş’den temin edilmiş olmasına rağmen davacı tarafça sipariş edilmeyen malların davalı uhdesinde bulunduğu bildirilmiş olduğundan esasen davalı tarafça davaya konu 4 adet senet muhteviyatı malların teslim edildiğinin iddia edilmediği ve bu kapsamda davaya konu 06.09.2016 keşide tarihli 25.02.2017 vade tarihli 18.750,00 TL, 25.03.2017 vade tarihli 18.750,00 TL, 25.04.2017 vade tarihli 20.000,00 TL, 25.05.2017 vade tarihli 20.000,00 TL’lik senetler karşılığında malların davalı tarafça davacıya teslim edilmediği anlaşılmakla bu senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verme gereği doğmuştur.
Yine davaya konu 06.09.2016 tarihli sözleşme dışındaki taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında yine davalı tarafça davacıya teslim edilecek mallar nedeniyle davacı tarafça davalıya verildiği dosya kapsamı ile sabit olan ve her biri 10.000 TL’lik 15.01.2017 vadeli, 15.02.2017 vadeli, 15.03.2017 vade tarihli toplam 30.000 TL bedelli 3 adet senet karşılığı mallarında davalı tarafça teslim edilmediğinden bedelsiz kaldığı davacı tarafça iddia edilmiş ise de mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde iş bu 3 adet faturanın davalı tarafça davacı adına düzenlenen 25.11.2016 tarih 17.037,49 TL ve 25.11.2016 tarih 12.883,26 TL’lik faturalara istinaden davalı tarafça davacıya teslim edilen mallar nedeniyle davalıya verildiği, bu nedenle iş bu senetler karşılığı malların davalı tarafça teslim edilmiş olmasına rağmen davacı tarafından senet bedellerinin ödenmediğinden davacı tarafın iş bu senetlerin bedelsiz kaldığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığı savunulmuştur. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında da oluşturulan ara kararı gereğince iş bu fatura muhteviyatı malların teslimine ilişkin olarak 12.01.2021 tarihli dilekçesi ekinde bir kısım sevk irsaliyeleri sunulmuş olup, davacı tarafça dosyaya sunulan 20.02.2018 tarihli dilekçe ile sunulan sevk irsaliyelerinin dava konusu senetlerle ilgisinin bulunmadığı, taraflar arasında pek çok alışveriş olduğu, iş bu irsaliyelerinde dava konusu senetler dışındaki alışverişlerle ilgili olduğu iddia edilmiştir. Davaya konu her biri 10.000 TL bedelli 3 adet senet incelendiğinde her bir senet metninde “bedeli malen alınmıştır.” ibaresinin bulunduğu, bu kapsamda iş bu senetler karşılığı malların teslim edildiğinin karine olarak kabul edilmesinin gerektiği, bu kapsamda dava konusu bu 3 adet senet karşılığı malların teslim edilmediği yönündeki iddianın davacı tarafça ispatlanmasının gerektiği, ancak bu yönde yazılı bir delilin dosya içerisinde yer almadığı gibi davalı tarafça dava konusu senetlere ilişkin olduğu belirtilen sevk irsaliyelerinin taraflar arasındaki başkaca ticari ilişkiye ilişkin olarak düzenlenen sevk irsaliyeleri olduğu yönündeki davacı iddiasını ispatlar nitelikte bir delilinde dosya içerisinde yer almadığı, ayrıca davacı tarafça yemin deliline de dayanılmadığından davaya konu her biri 10.000 TL bedelli 15.01.2017 vadeli, 15.02.2017 vadeli ve 15.03.2017 vade tarihli toplam 30.000 TL senetten dolayı davacı tarafça açılan davanın ispatlanamadığından reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davaya konu her biri davacı şirket tarafından davalı şirket lehine keşide edilen 06.09.2016 keşide tarihli 25.02.2017 vade tarihli 18.750,00 TL, 25.03.2017 vade tarihli 18.750,00 TL, 25.04.2017 vade tarihli 20.000,00 TL, 25.05.2017 vade tarihli 20.000,00 TL’lik senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 5.294,02 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan toplam 1.835,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.458,18 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yapılan tebligat ve posta gideri toplam 312,38 TL, toplam bilirkişi ücreti 900,00 TL olmak üzere toplam 1.212,38 TL yargılama giderin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 887,31 TL ile davacı tarafça başlangıçta yatırılan ve davacıdan tahsiline karar verilen 1.835,84 TL nispi karar ve ilam harcı toplamı olan (887,31 TL + 1.835,84 TL =) 2.723,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.875,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
30/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır