Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/255 E. 2021/709 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/255
KARAR NO : 2021/709

DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 03/03/2017
KARAR TARİHİ: 15/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı ) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
A-MAHKEMEMİZİN 2017/255 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta nezdinde sigortalı olan …plakalı aracın diğer davalı … …’ın sevk ve idaresindeki bulunduğu sırada davacıların murisine ait …plakalı araca çarpmak suretiyle zarar verdiğini, araçta maddi hasar meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı …’in asli kusurlu olduğunu, hasara ilişkin davacılara yapılan herhangi bir ödeme olmadığını, davalıların hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet zararından sorumlu olduğunu belirterek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin finansal kiralama hizmeti sunduğunu, meydana gelen kazada aracın kiracının işleteninde bulunduğunu, bu nedenle sorumluluklarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın zmms poliçesi düzenlenmeden evvel meydana geldiğini, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, ayrıca talep edilen tazminat ve taleplerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-)BİRLEŞEN İZMİR … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …/… ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … … … Sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı …-…-… plakalı maliki davalı … … … … A.Ş ve kaza tarihinde sürücüsü davalı … … ‘ın sevk ve idaresindeki aracın İzmir ili … ilçesi …/… numaralı sokağa girdiği sırada aracın paletli ve yolun inişli olması nedeni ile kayarak …/… sokak içerisinde park halinde bulunan … plakalı araca çarpması sonucu zarar verdiğini, bu kaza sonucu müvekkile ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, resmi trafik görevlilerince tanzim edilen maddi hasarlı tarfik kazası tespit tutnağından belitildiği gibi … plakalı iş makinası sürücüsü davalı … … ‘ın asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, bu aracın kaza tarihi itibari ile davalı … … … Sigorta şirketi tarafından … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, toplam 700,00 TL zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesi ile özetle; … plakalı aracın müvekkil şirket tarafnıdan 25/10/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, poliçede görüleceği üzere poliçe başlangıç tarihinin 25/10/2016 saat 12:05 olduğunu, tutanakta ve araştırma raporunda kaza saatinin 11:20 olduğu, kazanın poliçe düzenlenmesinden önce gerçekleştiğini, müvekkil sigorta şirketi nezdinde kaza saatini kapsayan bir poliçenin de bulunmadığını, öncelikle söz konusu kazanın poliçe düzenlenme tarihinden önce gerçekleştiğinin tespit edilerek husumet itirazlarınının kabul edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin finansal kiralama hizmeti sunduğunu, meydana gelen kazada aracın kiracının işleteninde bulunduğunu, bu nedenle sorumluluklarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Asıl ve birleşen dava 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (hasar bedeli, değer kaybı, araç mahrumiyet bedeli) isteğine ilişkin ilişkindir.
DELİLLER:
-… sigorta A.Ş nin 16/05/2016, 13/06/2019 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir Emniyet müdürlüğünün 02/05/2018 tarihli yazısı,
-Bilirkişi … … ve … …’in 10/07/2018 tarihli kök raporu, 08/04/2019 tarihli birinci ek rapor, 01/09/2019 tarihli ikinci ek rapor, 07/12/2019 tarihli üçüncü ek rapor, 16/10/2020 tarihli dördüncü ek rapor,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınmalıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatı, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Aradaki fark meydana gelen değer kaybıdır. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemez(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih ve 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar sayılı ilamları.).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Kaza sonucu hasara uğrayan aracın değer kaybı ile hasarının ne kadar sürede tamir edileceği, bu süre içinde ikame araç kiralama bedelinin (yakıt v.s gibi zorunlu giderlerin mahsubundan sonra) tespitinin konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekir(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/11175 Esas, 2016/1082 Karar sayılı İlamı ve benzer kararları).
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü (borçlu) olan kişidir (davalı sıfatı, pasif husumet ehliyeti). Örneğin, bir alacak davasında davalı olma sıfatı o alacağın borçlusuna aittir. Alacak davası, o alacağın borçlusundan başka bir (üçüncü) kişiye karşı açılırsa, davalının davalı (borçlu) sıfatına sahip olmadığından (sıfat yokluğundan, husumetten) dolayı reddedilir.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, bir sübjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu (yani bir davada, davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu) tamamen maddî hukuka göre belirlenir. Bu nedenle, bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu, usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu (sübjektif) hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunudur.
Sıfatın usul hukuku bakımından önemi (usul hukukunu ilgilendiren yönü) şudur: Bir davanın tarafları (veya taraflardan biri) o davada gerçekten (davacı veya davalı olarak) taraf sıfatına sahip değilse, mahkeme, dava konusu hakkın esası (mevcut olup olmadığı) hakkında inceleme yapıp karar veremez. Mahkeme, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddine karar verir. Bu karar, davanın mesmu olmadığına (dinlenemeyeceğine) ilişkin bir karar olmayıp, gene davanın esasına ilişkin bir karardır (taraf olarak gösterilenlerden birinin taraf sıfatının bulunmadığını tespit eden bir karardır).
Taraf sıfatı, diğer bütün maddi hukuk sorunlarında olduğu gibi, dava şartı değildir. Taraf sıfatının (davacı bakımından, aktif husumet ehliyetinin; davalı bakımından, pasif husumet ehliyetinin) yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için (defi değil) bir itirazdır. Diğer bütün itiraz hallerinde olduğu gibi, sıfat yokluğu da, ancak dava dosyasından anlaşılabildiği ölçüde hâkim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir (Kuru/Arslan Yılmaz, s. 234- 237).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 25/10/2016 tarihinde davalı … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kayması neticesinde park halinde olan asıl dosyada davacıların murisi adına kayıtlı olan … plakalı araç ile birleşen dosya davacısına ait … plakalı araç ve dava dışı diğer araçların maddi olarak hasarlanmasına sebebiyet verdiği, kolluk tarafından trafik kazasına ilişkin olarak maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği, asıl dosya ve birleşen dosya davacılarının işbu dava ile araçlarında meydana gelen hasara ilişkin olarak hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedeli talebinde bulunduğu ve zararın … plakalı aracın kayıt maliki olan … … A.Ş, zmss sigortacısı olan … … A.Ş ve sürücüsü … … dan tazmininin talep edildiği, mahkememizce otomotiv bilirkişi ile kusur bilirkişisinden alınan heyet kök ve ek raporlarına göre asıl dosya davacılarına ait … plakalı aracın tamirinin ekonomik olmadığı, bu araca ilişkin gerçek zararın aracın kaza öncesi piyasa satış bedelinden sovtaj bedelinin mahsup edilmesi suretiyle belirlenmesi gerektiği, buna göre asıl dosya davacılarının talep edebileceği hasar bedelinin 11.340,00 TL olduğu, araç pert total olarak kabul edildiğinden değer kaybının söz konusu olmayacağı, yeni bir araç almak için geçecek sürenin ise 15 gün olduğu, aracın niteliğine göre günlük kiralama bedelinin 75,00 TL olduğu, böylece asıl dosya davacılarının hasar ve ikame araç bedeli olarak toplam 12.465,00 TL(11.340 TL +1.125 TL) zararının bulunduğu, birleşen dosya yönünden ise talep edilebilecek hasar bedelinin (yedek parça+işçilik) 1.335,00 TL, değer kaybının serbest piyasa koşullarına göre 1.000,00 TL, makul tamir süresinin 5 gün ve emsal kiralama bedelinin günlük 100,00 TL olduğu böylece birleşen dosya davacının toplam zararının ise 2.835,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre pert kabul edilen araçlarda değer kaybının söz konusu olmayacağı, bu nedenle asıl dosya davacılarının değer kaybına ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı, meydana gelen kaza ile hasarın uyumlu olduğu, buna göre asıl dosya davacılarının hasar bedelini gerçek zararlarına göre talep edebileceği (kaza öncesi piyasa bedeli- sovtaj bedeli), ayrıca aracın hasar nedeniyle kullanılamadığı döneme ilişkin araç mahrumiyet bedeli talebinde bulunabilecekleri, birleşen dosya yönünden ise meydana gelen kaza ve hasarın uyumlu olduğu, aracın tamirinin ekonomik olduğu, yedek parça ve işçilik bedelleri ile değer kaybının ve araç mahrumiyet bedelinin piyasa rayiçlerine göre belirlendiği, birleşen dosya davacısının hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedeli talebinde bulunabileceği, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, asıl ve birleşen dosyada davalı …’in sürücü ve haksız fiil faili olarak sorumlu olduğu ve kaza tarihinde temerrüde düştüğü, dava konusu araçların niteliğine göre somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu, her ne kadar davacı tarafından asıl ve birleşen dosyada davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın zmms sigortacısı olduğu ve … … A.Ş’nin ise işleten olduğu iddiası ile bu davalılara husumet yöneltilmiş ise de, davalı … … A.Ş tarafından kazaya sebebiyet veren aracın İzmir … Noterliğinin 06/12/2011 tarih ve … yevmiye nolu kiralama sözleşmesi ile ihbar olunan … … Ltd Şti’ye 49 aylığına kiralandığı, söz konusu kazanın kira müddeti içerisinde meydana geldiği, 2918 sayılı KTK uyarınca uzun süreli kiralamada işleten sıfatının ihbar olunan kiracıya geçtiği, davalı … … A.Ş nin işleten sıfatının bulunmadığı, ayrıca sigorta poliçesinin 25/10/2016 tarihinde saat 12:05’de düzenlendiği, kaza tespit tutanağında söz konusu trafik kazasının 25/10/2016 tarihinde saat 12:10’da meydana geldiği belirtilmiş ise de, birleşen dosya davacısının davalı sigortaya yapmış olduğu başvuruda aynı gün saat 11:20’de meydana geldiğini beyan ettiği, yine İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 02/05/2018 tarihli cevabı yazısına göre dava konusu trafik kazasının kolluk birimine 25/10/2016 günü saat 11:29 da ihbar edildiği, hal böyle iken kazanın meydana gelmesinden sonra düzenlenen poliçe nedeniyle davalı sigortanın sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, bu nedenle asıl ve birleşen dosyada davalı sigorta şirketi ile diğer davalı … … A.Ş’ye kaza nedeniyle husumet yöneltilemeyeceği, ayrıca davacı … …’ın dava tarihinden sonra vefat ettiği, bu davacı yönünden davanın usulden reddi gerektiği, mirasçı … …’ın davaya muvafakat ettiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-)Mahkememizin …/… esas sayılı dava dosyası yönünden;
1-Davacı … … yönünden davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davalılar … … … … A.Ş ile … … … Sigorta A.Ş yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan REDDİNE,
3-Davalı … … yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 12.465,00 TL’nin adı geçen davalıdan kaza tarihi olan 25/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ÖDENMESİNE, davacıların değer kaybına ilişkin taleplerinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 851,48 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ile 239,10 TL ıslah harcı toplamı olan 270,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 580,98 TL’nin davalı … …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 239,10 TL ıslah harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 275,20 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.077,10 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre 359,03 TL’sinin davalı … … dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … …dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı … … A.Ş ve … … A.Ş dava ve duruşmalarda kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 3, 13/1-2 fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
B-)Birleşen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dava dosyası yönünden;
1-Davalılar … … … … A.Ş ile … … … Sigorta A.Ş yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan REDDİNE,
2-Davalı … … yönünden davanın KABULÜ ile, 2.835,00 TL’nin adı geçen davalıdan kaza tarihi olan 25/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 193,65 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 162,25 TL’nin davalı Muzaffer İnak dan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 504,80 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.067,60 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre 355,86 TL’sinin davalı … …’ dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 2.835,00 TL vekalet ücretinin davalı … …’ dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı … … A.Ş ve … … A.Ş dava ve duruşmalarda kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 3, 13/1-2 fıkrası uyarınca 2.835,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/202

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA