Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/250 E. 2022/389 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/250
KARAR NO : 2022/389

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan istirdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkili banka ile dava dışı … … adına müşteri çeki tahsis edildiği, davalı tarafa tahsis edilen çeklerden 31.10.2015 keşide tarihli 8.000,00 TL bedelli çekin sorumluluk bedelinin kendisine ödenmesi için müvekkili banka aleyhine İzmir 7.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, cebri icra tehdidi altında kalan müvekkili bankanın 30.01.2017 tarihinde 1.303,86 TL ödeme yapmak zorunda kaldığı, çek üzerindeki imzaların müvekkili banka kayıtlarındaki imzalar ile uyuşmadığının tespit edildiği, keşideci imzasının sahte olduğu, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.303,86 TL ‘nin 30.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; müvekkilinin ticari iş ilişkisi dahilinde davaya konu çeki çek keşidecisi … …’tan yaptığı alışverişe karşılık olarak aldığı, çekin yasal süresi içerisinde … Bankası … Şubesine ibraz edildiği ve karşılıksız olduğuna dair kaşe vurulduğu, müvekkilinin çeki keşideciden devam eden ticari ilişkisinden kaynaklı alışverişinde diğer çeklerle birlikte aldığı, bu çek haricindeki diğer tüm çeklerin ödendiği ve çekler üzerindeki imzanın aynı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından davaya konu çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olup olmadığının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, grafolog bilirkişi … … tarafından düzenlenen 20.04.2018 tarihli raporda; inceleme konusu çek üzerindeki … … adına atılı bulunan keşideci imzası ile … …’ın mukayese imzaları arasında farklılıklar bulunduğu, anılan imzanın mevcut mukayese imzalarına atfen … … eli ürünü olmadığının kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dosya daha önce rapor düzenleyen grafolog bilirkişiye tevdi edilmek suretiyle dosya mevcut 20.04.2018 tarihli rapordan sonra dosyaya kazandırılan ve mahkememiz kasasında bulunan belge asılları ve taraf vekillerinin bilirkişi raporuna beyan ve itirazları değerlendirilme kaydıyla ek rapor düzenlenmesi talep edilmiş olup, düzenlenen 23.12.2021 tarihli ek raporda; incelemeye ve davaya konu olan … … Şubesi’ne ait 31.10.2015 keşide tarihli ve 8.000,00 TL bedelli çek üzerindeki … … adına atılı bulunan keşideci imzası ile … …’ın mukayese imzaları arasında farklılıklar bulunduğu gözlenmiş olup, anılan imzanın mevcut mukayese imzalarına atfen … …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı, ayrıca davaya konu iş bu çekteki keşideci imzası ile dosya içerisinde fotokopileri bulunan … … Şubesine ait keşidecisinin … … olduğu 30.09.2015 keşide tarihli ve 12.000,00 TL bedelli çekle 11.07.2015 keşide tarihli 5.000,00 TL meblağlı çekteki imzaların başlangıç şekli, imzalar içerisindeki buklesel el hareketlerinin tesimi, meyil ve istikamet durumları ile imzaların gövde bölümündeki nihayete erdiliş şekli yönünden benzerlikler bulunduğu görülmekteyse de söz konusu imzaların aynı bir şahıs eli ürünü olduğu kuvvetle muhtemel olarak değerlendirildiği, ancak söz konusu 2 çekin fotokopi olması nedeniyle daha ileri derecede bir kanaat bildirilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; davaya konu çekle ilgili olarak davacı banka tarafından çek yaprağı için garanti edilen ve davalıya ödenen tutarın çekteki imzanın keşideciye ait olmaması nedeniyle davalıdan istirdadı istemine ilişkindir.
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle, davacı banka tarafından dava dışı … … adına müşteri çeki tahsis edildiği, tahsis edilen bu çeklerden olan 31.10.2015 keşide tarihli ve 8.000,00 TL tutarlı çekle ilgili bankanın ödemekle sorumlu olduğu tutarın ödenmesi için davalı tarafça davacı hakkında İzmir 7.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasıyla başlatılan ilamsız icra takibi sırasında icra tehdidi altında davacı banka tarafından 30.01.2017 tarihinde 1.303,86 TL ödeme yapıldığı, davacı banka tarafından davaya konu çekin incelenmesinden söz konusu çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olup, sahte olduğunun tespit edildiğinden bahisle davacı bankadan haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen 1.303,86 TL’nin ödeme tarihi olan 30.01.2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, dava konusu çekin davalı tarafından dava dışı keşideci … …’tan aralarındaki ticari ilişkiye istinaden ciro yoluyla alındığı ve iş bu çekin keşide tarihinin 31.10.2015 tarihi olması nedeniyle 02.11.2015 tarihinde yasal süresi içerisinde … Bankası … Şubesi’ne ibraz edildiği ve karşılıksız olması nedeniyle çek üzerine bu yönde şerh düşüldüğü, iş bu çekle ilgili olarak davacı bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutarın tahsili için davacı hakkında İzmir 7.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibinin başlatıldığı ve davacı banka tarafından 30.01.2017 tarihinde 1.303,86 TL ödeme yapıldığı, çekin karşılıksız olduğuna dair vurulan kaşe tarihi ile bankadan çek sorumluluk bedelinin talep edilen tarih arasında 9 aya yakın bir süre geçmesine rağmen imza sahteliği ile ilgili bir durumun ileri sürülmediği, davalının çeki dava dışı keşideciden devam eden ticari ilişki kapsamında diğer çeklerle birlikte aldığı, dava konusu çek haricindeki diğer tüm çeklerin ödendiği, iş bu çekler üzerindeki imzalarında aynı olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İzmir 7.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, incelenmesinden davalı … … tarafından davacı banka hakkında 1.200,00 TL asıl alacak, 103,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.303,86 TL üzerinden 18.10.2016 tarihinde ilamsız icra takibinin başlatıldığı, iş bu icra takip dosyası kapsamında davacı banka tarafından 30.01.2017 tarihinde 1.303,86 TL ödenmiş olduğu dosya kapsamı belgelerle sabittir.
Takip ve davaya konu çekin incelenmesinden … … Şubesi’ne ait olup, keşideci … … tarafından … … lehine keşide edilmiş 31.10.2015 keşide tarihli ve 8.000,00 TL bedelli çek olduğu, çekin 02.11.2015 tarihinde … Bankası … Şubesi’ne ibraz edildiği ve banka tarafından karşılıksızdır kaşesinin çek üzerine şerh edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu çek üzerinde keşideciye atfen atılan imzanın dava dışı keşideciye ait olup olmadığı, davalı tarafça davacı banka hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle davacı banka tarafından icra takip dosyasına ödenen çek sorumluluk tutarının davacıya istirdadının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu çekteki imzanın dava dışı keşideciye ait olup olmadığı yönünde grafolog bilirkişiden rapor alınmış olup, düzenlenen kök ve ek raporda sonuç olarak ; davaya konu çekteki dava dışı keşideciye atfen atılan imzanın dava dışı keşideci … …’ın eli ürünü olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 8/4.maddesine göre “Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için 3.maddenin 3.fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılmaz. Bu durum, muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çekin, hesapta yeterli karşılığının olmadığının belirlenmesi halinde muhatap banka tarafından, hesapta bulunan kısmi karşılık tutarı, çeki ibraz eden hamil lehine 15 gün süreyle bloke edilir. ” hükmü mevcut olup, dava konusu çekin takastan ibraz edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
İİK 72/7.maddesi gereğince “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.
” hükmü mevcut olup, iş bu davada icra takip dosyası nedeniyle ödemenin 30.01.2017 tarihinde yapıldığı, davanın ise 02.03.2017 tarihinde açıldığı, bu kapsamda yasada belirtilen 1 yıllık süre içerisinde iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır.
TTK 812 (6762 Sayılı TTK’nın 724 ) maddesi gereğince “sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödemiş olmasından doğan zarar muhataba ait olur, meğerki senette düzenleyici olarak gösterilen kişiye, kendisine verilen çek defterini iyi saklamamış olması gibi bir kusurun yüklenmesi mümkün olsun.” hükmü mevcut olup, muhatap yönünden yasadan doğan kusursuz sorumluluk ön görülmüştür. Yani muhatap banka çek anlaşması dolayısıyla, keşideciye karşı, ödenmek üzere kendisine ibraz edilen çeki, imzanın gerçek ve içeriğinde tahrifat olup olmadığı açısından kurallara uygun ve itinalı bir şekilde kontrol etme borcunu yüklenmiştir. Keşidecinin imzasının gerçek olup olmadığı ise muhatap bankada mevcut imza örneği ile karşılaştırma yapılarak tespit edilir. Muhatap banka, kendisine yüklenen kontrol görevini kusurlu bir davranışla ihlal ederek, sahte veya tahrif olunmuş bir çeki öderse anılan yasa maddesi uyarınca keşideciye karşı, çek anlaşmasının ihlali sebebiyle sorumlu olur ve yapılan ödemelerden doğan zararı tazmin borcu altına girer. Dava konusu somut olayda ise, davacı muhatap banka, dava dışı keşidecinin banka uhdesinde bulunan imza sirkülerleri ile karşılaştırıldığında dava konusu çekteki keşideci imzasının farklı olması nedeniyle icra baskısı altında icra takip dosyasına ödenen çek sorumluluk tutarının istirdadı için iş bu davayı açmış olup, mahkememizce yapılan yargılama sırasında grafolog bilirkişiden alınan raporla davaya konu çekteki dava dışı keşideciye atfen atılan imzanın keşideciye ait olmadığı tespit edilmiştir. Yukarıda belirtilen yasa maddesi gereğince muhatap bankanın sahte veya tahrif edilmiş çek yaprağı sebebi ile bir ödeme yapılmış olması halinde keşideciye karşı sorumlu olacağından muhatap banka sahte veya tahrif edilmiş çeki ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır. Davaya konu çek takastan ibraz edilmiş olup, davacı banka tarafından bankadaki keşideci imzaları ile çekteki imzanın karşılaştırılması neticesinde dava konusu çekteki imzanın keşideciye ait olmadığı, sahte olduğu iddiası ile iş bu istirdat davası açılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan raporla dava konusu çekteki imzanın keşideciye ait olmadığı tespit edilmiş olmakla, davacı bankanın icra takip dosyasına yapmış olduğu ödemenin davalıdan istirdadı yönündeki talebinde haklı olduğu sonucun varılmış olup, bu kapsamda davanın kabulüne, 1.303,86 TL’nin yerinde görülen davacı talebi gereğince ödeme tarihi olan 30.01.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2011/8218 Esas, 2012/14979 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2010/16351 Esas, 2012/6700 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, 1.303,86 TL’nin 30.01.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 89,06 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 57,66 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta ve sonradan tamamlanan toplam 67,40 TL harç, tebligat ve posta gideri 708,40 TL, bilirkişi ücreti 550,00 TL olmak üzere toplam 1.325,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 1.303,86 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava değeri itibariyle kesin olarak karar verildi. 26/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır