Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/169 E. 2022/571 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/169
KARAR NO : 2022/571

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/02/2017
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkilinin davalı şirketten olan fatura alacağı nedeniyle davalı şirket aleyhinde İzmir ….İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğu, borçlunun söz konusu takibe yetki, zaman aşımı itirazında bulunduğu, davalının itirazının haksız olduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Öncelikle icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiği, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme olmadığı gibi fatura içeriğinin de davacı tarafından tek taraflı olarak doldurulduğu, gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle davanın reddine, davalının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davaya konu İzmir …. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasının getirtilmiş olup, incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı aleyhinde 08.09.2016 tarihinde toplam 20.681,39 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 20.07.2020 tarihli raporda; taraflar arasında 2016 yılı inceleme döneminde ticari bir ilişkinin var olduğu, davacı tarafın 2016 resmi kayıtlarında 17.08.2016 tarihi itibariyle davalının davacıya 29.101,33 TL tutarında borçlu olduğu, ancak davacı vekili tarafından sadece davacı tarafından davalıya düzenlenen 17.08.2016 tarihli 20.551,33 TL tutarlı fatura alacağının takibe ve davaya konu edildiği, davacının 08/2016 dönemi BS bildirimi ile davalı ile ilgili 1 adet 17.416,00 TL tutarlı belge ile ilgili olarak kanuni süresi içerisinde bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirimde bulunduğunu, … tarafından mahkemeye gönderilen cevabi yazıda … , … plakalı araçlar ile ilgili listeler incelendiğinde 27.07.2016 – 13.08.2016 tarihleri arasında 10 ayrı tarihte … yapılması işi …bölge (… İnş.) … plakalı araç ile götürüldüğünün listelendiği, yine 27.07.2016-16.08.2016 tarihleri arasında 13 ayrı tarihte … yapılması işi …bölge (… İnş) açıklamasıyla … plakalı araç ile götürüldüğünün listelendiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalının şirketin bağlı bulunduğu Batman Vergi Dairesine müzekkere yazılarak 2016, 2017 yıllarına ilişkin Ba kayıtları getirtilerek incelenen davacı kayıtlarıyla davalı şirketin vergi dairesinden getirtilen kayıtları karşılaştırılmak suretiyle aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen ek raporda ; Batman Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından, mahkemeye gönderilen 27.07.2021 tarihli cevabi yazı eklerindeki … vergi kimlik numaralı … Madencilik Temizlik Pet. Nak. İnş. Gıda Otom. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin bağlı bulunduğu Batman Vergi Dairesine bildirdiği 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin BA-BS formlarının incelenmesi neticesinde; 2016-2017 yılları BA Bildirimi ile …’den hiçbir alışın bildirilmediği, 2016-2017 yılları BS Bildirimi ile …’ye hiçbir satışın bildirilmediği, davacı tarafın 08/2016 dönemi BS Bildirimi ile … İnşaat Ltd. Şti.’ye 1 adet belge 17.416,00-TL tutarlı olarak kanuni süresi içinde bağlı bulunduğu Vergi Dairesine bildirilmiştir.
4-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında Türkiye Noterler Birliğine müzekkere yazılarak … ve … plakalı araçların 17.07.2016 – 17.08.2017 tarihleri arasındaki trafik kayıtlarının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, gelen kayıtlar dosyaya delil olarak eklenmiştir.
5-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bir mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılması açısından Batman Nöbetçi ATM’ye talimat yazılmış olup, davalı tarafta ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmediğinden davalı defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı bildirilmiştir.
6-Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı delilleri kapsamında … ve … plakalı araçlarla ilgili olarak dava dışı … A.Ş’ye müzekkere yazılmış olup, gelen 22.03.2018 tarihli cevabi yazı ve ekleri dosyaya delil olarak eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL :
Dava ; İİK 67.maddesi gereğince itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalı şirketin dava dışı … A.Ş’den sözleşme ile üstlendiği bir kısım işleri yaptığı ve bu kapsamda takip ve davaya konu faturanın düzenlendiği ve davacının takip tarihi itibariyle takibe konu edilen tutar kadar takibe konu faturadan dolayı davalıdan alacaklı olduğundan bahisle davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptaliyle icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, İzmir İcra Dairelerinin davaya konu icra takibinde yetkili olmadığı gibi takibe konu faturanın davacı tarafça tek taraflı olarak düzenlenmiş bir belge olduğu, taraflar arasında imzalanmış herhangi bir yazılı sözleşmenin bulunmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan bir alacağının bulunmadığı, bu yöndeki iddianın davacı tarafça ispatlanması gerektiğinden açılan davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle takibe konu faturadan dolayı davacının davalıdan takibe konu tutar kadar alacaklı olup olmadığı ve yine davaya konu icra takibinin yapıldığı İzmir İcra Dairesinin yetkili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; takip ve davaya konu 17.08.2016 tarih ve 20.551,33 TL’lik 1 adet faturanın davacıya ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu, takibe konu edilmeyen 28.07.2016 tarih ve 8.550,00 TL’lik fatura kaydıyla birlikte takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 29.101,33 TL alacaklı olduğunun davacıya ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Yine davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olmasına rağmen davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği, bu nedenle davalıya ait 2016, 2017 yıllarına ilişkin Ba kayıtları getirtilerek mali müşavir bilirkişiden bu konuda ek rapor alınmış olup, yapılan incelemede; takip ve davaya konu faturanın davalı tarafça Ba olarak vergi dairesine bildirilmemiş olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Takip ve davaya konu fatura içeriğinin incelenmesinden davacı tarafça davalı şirket adına düzenlenmiş 17.08.2016 tarih ve KDV dahil .20.551,33 TL’lik fatura olduğu, fatura içeriğinde “Araç Hizmet Bedeli” açıklamasının bulunduğu görülmüştür.
Davalı tarafça icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinin incelenmesinden borca itirazla birlikte ayrıca davalı şirketin adresi itibariyle Batman İcra Dairelerinin yetkili olduğu yönünde yetki itirazında bulunduğu görülmekle itirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı olduğundan öncelikle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı hususunun davalının yetki itirazı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden davacının adresi olarak “Fethiye/Muğla” ve davalı şirketin adresinin de “Merkez/Batman” olarak gösterildiği görülmüştür.
İİK 50.maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur. Bu kapsamda icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde İİK 50.maddesi yollamasıyla HMK’nın ilgili hükümlerinin yetki itirazının çözümünde uygulanması gerekmektedir.
Yine TBK 89.maddesinde “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir.
Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde,
ifa edilir. Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava dışı … A.Ş’ye yazılan yazıya verilen 22.03.2018 tarihli cevabi yazı ekinin incelenmesinden 27.07.2016 – 16.08.2016 tarihleri arasında davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılan … ve … plakalı araçlarla … yapılması işi (… İnş.) ve …,… ve …’ta çeşitli tarihlerde yapılan işlerle ilgili olarak dökümanların mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Her ne kadar davacı vekili tarafından taraflar arasındaki fatura konusu işin ifa yerinin İzmir olduğu, bu nedenle İzmir İcra Dairelerinin yetkili olduğu yönünde iddia da bulunulmuş ise de, takip ve davaya konu fatura içeriğinin incelenmesinden açıklama bölümünde sadece “Araç Hizmet Bedeli” açıklamasının bulunduğu, hangi plakalı araçlarla, hangi tarihte, hangi hizmetin verildiğine dair bir ibarenin fatura içeriğinde yer almadığı, iş bu faturanın davacı tarafa ait ticari defterlerde kayıtlı olmasına rağmen davalı tarafça Ba olarak vergi dairesine bildirilmediğinden davalı defterlerinde kayıtlı olduğuna dair bir delilin dosyada mevcut olmadığı ve davalı tarafça faturanın kabul edilmediği görülmüştür. Bu kapsamda takibe konu fatura içeriğinde hizmetin verildiği araç plakalarının ve hizmet bilgilerinin belirtilmemesi nedeniyle dava dışı … A.Ş’den gelen 22.03.2018 tarihli cevabi yazı ekindeki ilgili plakalı araçlarla yapılan hizmetin davacı tarafça iddia edildiği şekilde takip ve davaya konu fatura muhteviyatı araç hizmet bedeli olduğu konusunda bir delilin dosya kapsamı belgeler arasında yer almadığı, bu nedenle her iki belge arasında bağlantının mahkememizce kurulamamıştır. Yine takip ve davaya konu fatura muhteviyatı içeriğinde geçen “Araç Hizmet Bedeli” açıklamalı hizmetin ifa yerinin İzmir olduğuna dair yazılı bir başkaca belge de dosya içerisinde bulunmadığı gibi davacı tarafça yemin deliline de dayanılmadığından davacının takibe konu faturaya konu hizmetin ifa yerinin İzmir olması nedeniyle İzmir İcra Dairelerinin yetkili olduğu yönündeki iddiası yerinde görülmemiştir. Bu kapsamda davalı şirket adresinin “Batman” davacı adresinin de “Fethiye/Muğla” olması nedeniyle TBK 89.maddesi gereğince “Fethiye/Muğla” ve HMK 6.maddesi gereğince de davalının adresi olan “Batman” İcra Dairelerinin davaya konu fatura ile ilgili takipte yetkili olduğu, İzmir İcra Dairelerinin ise yetkili olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olmakla yetkili icra dairesinde icra takibi başlatılmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Yetkili icra dairesinde icra takibi başlatılmadığından dava şartı yokluğundan davanın REDDİNE,
Davalının kötüniyet tazminatı isteminin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 249,78 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 169,08 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır