Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/155 E. 2023/209 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/155
KARAR NO : 2023/209
MAHKEMEMİZ 2017/155 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/02/2017
MAHKEMEMİZ 2017/155 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI İLE
BİRLEŞEN İZMİR 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2017/474 ESAS, 2018/1392 KARAR SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/04/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
MAHKEMEMİZ 2017/155 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firma … Dekorasyon İnş.Haf.Proje San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin taşeronu olarak… köyü …. Andezit Taş ocağı çalışma sahasında taşkırma işini yaptıklarının,müvekkilin kullandığı taş kırma makinası 01.11.2015 tarihinde arızalanarak davalı şirkete tamir için gönderildiği, tamir edildiği söylenen makina 17 gün sonra çalışma sahasına geri getirilerek 17.11.2015 tarihinde faaliyete geçtiğinin,yapılan işlem için 45.017,00 TL kesilen faturada 27.000,00 TL pitman tamiri olarak görüleceğinin,ancak kötü işçilik ve kalitesiz malzeme kullanılarak gerçekleştirilen tamirattan kısa bir sure sonra 18.03.2016 tarihinde makina yeniden arıza yaparak tekrar davalı şirkete gönderildiğinin , makina, 4 bilyası ve mili değiştirilerek 29.03.206 tarihinde tekrar müvekkil şirkete getirildiği ve 31.03.2016 tarihinde 59.843,70 TL fatura kesildiğinin ikinci kez tamir edildikten sonra makinanın eski kapasitesi ile çalışmadığı,normal günde ortalama 80 kamyon taş kırabilen makine ancak 20 kamyon kırabilir duruma geldiğinin,bu durum defalarca davalı şirkete bildirilmesine rağmen her hangi bir sonuç alınamadığının,bunun üzerine müvekkile ait makine eksik, kalitesiz, ayıplı tamirat işlerinin belirlenmesi amacıyla … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasıyla mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu sonucunda taş kırma ünitesinin arızası için kullanılan malzeme ve işçiliklerin hatalı yapıldığı,sistemin randımanlı ve emniyetli çalışma gerçekleştiremeyeceği tespit edildiğinin,bilirkişinin yaptığı araştırmada vincin yükleme, montaj giderini belirtir harcama faturalarını incelemesi sonucunda makinanın onarımı için sarf edilen malzeme ve işçilik bedelinin 67.484,00 TL,makinanın yeniden çalışır duruma gelmesi için gerekli masrafın 22.000,00 TL ve müvekkil firmanın yoksun kaldığı kar’ın 30.600,00 TL olduğu tespit edildiğinin,müvekkil davalı firmanın onarım yapamadığı makinayı tamir edilmek amacıyla Gebze’ye götürmek zorunda kaldığının,Gebze’de yapılan onarıma ilişkin montaj, demontaj, ulaşım ve vinç masraf kalemleri ile malzeme ve işçilik olarak yapılan masraflara dair faturaların ayrı ayrı alındığı,müvekkil şirket gündüz vardiyasında 2.000 ton ve gece vardiyasında 2.000 ton olmak üzere toplam günlük iş kaybının 4.000 ton olduğu,taşeron sözleşmesinde kırma işlemi ton birim fiyatı 1,02 TL/ ton * KDV olduğunun,müvekkil 27 gün makineyi kullanamadığından kar kaybına uğradığı beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket İzmir …’da taşkırma makina sistemleri imalatı yapan bir şirket olduğunun, davacının müvekkil şirkete söz konusu makina sisteminin tamamını getirmeyerek sadece bir parçasının arızalandığı gerekçesiyle tamir için müvekkile getirdiğinin,müvekkil edim yükümlülüğü tesisin çalışması değil kendisine getirilen parçanın tek olarak çalışmasıyla sorumlu olduğunun, davacının davaya dayanak olarak gösterdiği makina hareketli ve sabit bölgeler olmak üzere iki ana gövdeden oluştuğunun, davacı müvekkile sadece makinanın hareketli bölgesini getirdiğinin, sabit bölgesini müvekkile hiç bir zaman getirmediğinin, makinanın sabit gövdesinde meydana gelen arızaların hasara sebep olabileceğinden basiretli bir tacvir gibi davranmadığının, davacı şirket müvekkilden makinanın rulmanlarını değiştirmesini istediği, başkaca talebi olmadığının, müvekkil gerekli usul ve şekilde rulmanları değiştirdiğinin, davacının makineyi aldıktan sonra sıkıntı ve arızalar ortaya çıktığında gerekli incelemeyi yaptırarak müvekkile bildirmeden makinayı kullanmaya devam ettiğinin,gerekli tedbirleri almadığından makinedeki zararın çoğalmasına neden olduğunun,makinayı teslim aldıktan 6 ay sonra tespit yaptırdığının, müvekkilin haberi olmadan makina üzerinde işlemler yaptırarak makinayı yeniden tamir ettirmek için Gebze’deki şirkete götürdüğünün,oysaki makinayı kullanmadan muhafaza etmesi gerektiğinin, bu nedenle davacının davasını kanıtlaması gerektiğinin,müvekkile ayıp ihbarında bulunmadığının, yaptırılan tespit raporunda hukuki ve teknik çelişkilerin olduğunun, makinedeki arızaların hangi sebepten kaynaklandığı raporda makinanın bakımlarının düzgün yapılıp yapılmadığı ele alınmadığının,bu nedenle davacının makinayı bakım yaptırmayarak üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinin,kabul anlamına gelmemek kaydıyla makineden yararlandığı oranda karşılık gelecek bedelin indirilmesi ve davacıda kalan malır hurda değerinin zarardan düşülmesini talep ettiklerinin,davacı kötü niyetli olarak ayıp iddiasında bulunarak müvekkile olan borcunu ödemediğinin,bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZ 2017/155 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI İLE BİRLEŞEN İZMİR 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2017/474 ESAS, 2018/1392 KARAR SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının işletmekte olduğu taş ocağından çıkarılan taş-madenlerin kırılmasında kullanılmakta olan tesisteki bir makinesinin parçasının arızalanması sebebiyle müvekkili şirketten tamir işi hizmeti ve yedek parça aldığını ancak karşılığını müvekkiline ödememesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, fakat davalı borçlunun itiraz ettiğini, itirazın iptaline karar verilmesini, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememiz asıl davasının yoksun kalınan kar bedeli istemine ilişkin alacak davası, mahkememiz birleşen davasının icra inkar tazminatı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mali Müşavir …’ın 07/09/2018 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan 5 adet fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davalının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu sadece Envanter Defterinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (11.04.2017) itibariyle davalının davacıya 56.906,40 TL borcunun bulunduğu, takip konusu davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturaları davalının dosyaya celp ettirilen … Vergi Dairesinden gelen BS-BS formlarında da bildirimde bulunduğu, davacının davalıya 6 adet toplamda 86.406,40 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğu, bu faturalara istinaden davalının davacıya 1 adet toplamda 29.500,00 TL tutarında iade faturası düzenlemiş olduğu, bununla birlikte takip tarihi itibari ile taraf ticari defterleri birbiri ile uyumlu, bu itibarla takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 56.906,40 TL alacaklı olduğu, Neticeten, taraf ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu göz önünde bulundurularak takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 56.906,40 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Makine Mühendisi Ahmet Saçmaz ve SMMM Necmi Mehmet Çillidağ’ın 14/06/2019 Tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda; Taş Kırma Makinesinin, davalı şirket tarafından yapılan tamir(onarım) hizmetinin hatalı,eksik ve ayıplı olduğu, Taş Kırma Makinesindeki toplam zararın kdv dahil 78.470.TL olabileceği, Taş Kırma Makinesinin taşıma ve montaj bedelinin kdv dahil 25.754.TL olabileceği, Taş Kırma Makinesinin tamire götürülüp tamir edildikten sonra yeniden faaliyete geçinceye kadarki sürede davacının makinenin çalışmaması sebebi ile oluşabilecek muhtemel yoksun kalınan kar kaybının hesaplanabilmesine yönelik olarak davacı tarafından muhtemel kar kaybı talebine destek olabilecek hiçbir bilgi, somut veri sunulmamış olup davacının yoksun kaldığını iddia ettiği kar kaybını mevcut haliyle belgeleyemediğini beyan etmişlerdir.
Makine Mühendisi …, SMMM Hatice Yurdakul ve Makine Mühendisi …’in 09/01/2022 Tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda; Taş kırma makinasının davalı şirket tarafından 2.defa yapılan tamir (onarım) hizmetinin hatalı,eksik ve ayıplı olduğu, taş kırma makinesindeki toplam zararın KDV dahil 78.470,00 TL olabileceği, taş kırma makinasının taşıma ve montaj bedelinin KDV dahil 25.724,00 TL olabileceği, taş kırma makinasının … firmasına götürülüp tamir edildikten yeniden faaliyete geçinceye kadar geçen sürede davacı şirketin makinanın çalışmaması sebebiyle oluşan kaybın 5.100,00 TL olabileceği tespit edilmiştir.
SMMM …’un 12/02/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Davalı …’a ait taraflar arasındaki ticari ilişkinin sürdüğü 2015-2016-2017 yılları yasal defterleri incelenmiştir. Davalı Borataş’a ait 2015 yılı yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin … ve … maddeye göre açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde ,.. maddeye göre kapanış tasdiki zorunlu olan 2015 yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, e-Defter, şekil hükümlerinden bağımsız olarak Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince tutulması zorunlu olan defterlerde yer alması gereken bilgileri kapsayan elektronik kayıtlar bütünü olup, bu uygulama yoluyla defter dosyalarının elektronik dosya biçiminde hazırlanması, kağıda bastırılmaksızın oluşturulması, kaydedilmesi, değişmezliğinin, bütünlüğünün ve kaynağının doğruluğunun elektronik imza/mali mühür araçları ile garanti altlına alınması ve ilgililer nezdinde ispat aracı olarak kullanılabilmesi sağlanmakta olduğu, Davalı …’a ait tutulması gereken tüm defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2015 yılı defterlerinin açılış ve kapanış onayları yaptırılmış bulunduğu , davalı Borataş’ın e-defter uygulamasında olduğu 2016-2017/Ocak ayı ilk ve 2016- 2017/Aralık ayı son yevmiye ve kebir e-defter beratlarının yasal sürelerinde alındığı, HMK m. 222/1l’deki şartların gerçekleşmesi ile birlikte sahibi lehine delil teşkil edebileceği, davalı Borataş’a ait yasal defter kayıtlarına göre ; birleşen dosyadan 11/04/2017 takip tarihinde davalı … davacı …’dan takip tutarı da olan 57.206,40 TL tutarında alacaklı göründüğü, Birlesen dosya içeriğindeki SMMM E.Öğr.Gör. Bilirkişi … tarafından düzenlenen işbu davanın davacısı Kaltaş defterlerinin incelenmesinde, Kaltaş’ın 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu sadece Envanter Defterinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davacı …’ın ticari defterlerine göre; birleşen dosyadan takip tarihi (11.04.2017) itibariyle …’ın …’a (… defterlerine göre 300,00 TL daha az miktarla) 56.906,40 TL borcunun bulunduğu, yasal defterler yönünden … ve … kayıtlarının uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
2004 sayılı yasanın 67. Maddesinde itirazın iptali aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
İtirazın iptali
Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6100 sayılı yasanın 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Hukuki dinlenilme hakkı
MADDE 27- Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.
6100 sayılı yasanın ispat hakkı ve ispat yüküne ilişkin hükümleri aşağıdaki gibidir.
İspat hakkı
MADDE 189- Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir.
Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.
Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat olunamaz.
Bir vakıanın ispatı için gösterilen delilin caiz olup olmadığına mahkemece karar verilir.
İspat yükü
MADDE 190- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
Hukuki dinlenilme hakkı, çekişmeli veya çekişmesiz bütün yargılama işlemleri ve icra ve iflas takipleri, tahkim , geçici hukuki korumalar, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ve benzeri bütün iş ve işlemler bakımından geçerli bir ilkedir. 6100 sayılı yasada adil yargılanma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak ispat hakkı sınırlarıyla birlikte düzenlenmiştir. İspat hakkı, iddia ve savunmanın delillendirilmesini ve mahkemenin, yasal engel bulunmadıkça bu delilleri inceleyerek değerlendirmesi zorunluluğunu içerir. İspatın konusu vakıalardır. Vakıalar dışındaki hususlar ispatın konusu olamaz. Delilin, o vakıa hakkında dinlenebilir delil olup olmadığına Hakim karar verir. İspatın konusunu oluşturan vakıalar, uyuşmazlığı çözümünde etkili olabilecek, tarafların üzerinde anlaşamadıkları, çekişmeli vakıalar olmalıdır. Herkesçe bilinen vakıalar ile ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz. Çekişmeli sayılmadıkları için de ispata konu edilemezler. Her davada olduğu gibi, itirazın iptali davalarında da ispat yükü büyük önem taşır. Kendisine ispat yükü düşen taraf bunu yerine getirmezse, açtığı ya da aleyhine açılan davayı kaybeder. 4721 sayılı yasanın 6. Maddesine göre; ”kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. İtirazın iptali davalarında, davacının davalı ile aralarında mevcut olduğunu iddia ettiği hukuki ilişkiyi ve buna dayanarak borcun varlığını ispat etmesi bu yönde delil göstererek ispat hakkını kullanması gerekir. Bu davalarda davalı ise borcunun olmadığını yahut ödediğini, borcu bulunmakla birlikte maddi hukuka ilişkin ya da usul hukukuna ilişkin sebeplerden dolayı borcu ödeme zorunluluğunun bulunmadığını, kendisinin, davacının iddia ettiği ilgili hukuki ilişkinin tarafı olmadığı gibi hususları ispat etmek bu yönde savunmalarını delillendirmek zorundadır.
2004 sayılı yasanın 67. Maddesi gereğince itirazın mahkemede iptali için alacaklının adi(ilamsız genel) haciz yoluyla takibe veya kambiyo senetlerine dayanan haciz yoluyla takibe ya da taşınır yahut taşınmaz rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe girişmiş olması gerekir.
İtirazın iptali davası ancak para alacağına ilişkin ilamsız takiplerde açılabilir.
İtirazın iptali davası, borçlunun itiraz etmiş olduğu takip konusu alacağın tahsiline yönelik bir eda davasıdır. Mahkemenin dava sonucunda vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Bundan dolayı davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmediği, itiraz sebeplerini de itirazın iptali davasında ileri sürebilir.
İtirazın iptali davasının açılacağı; itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıllık süre, dava şartlarından ve hak düşürücü süre niteliğinde olup, resen dikkate alınması ve 2004 sayılı yasanın 19. Maddesi hükmüne göre hesaplanması gerekir.
İtirazın iptali davasında davalı borçlu dava dilekçesini tebellüğ ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde vereceği cevap dilekçesinde evvelce ödeme emrine itiraz ederken ileri sürdüğü itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Davalı, ödeme emrine itiraz ederken mevcut olduğu halde ileri sürmediği itiraz sebeplerini de ilk defa itirazın iptali davasında verdiği cevap dilekçesinde ileri sürebilir.
İtirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, davacı alacaklı, davalı borçlu tarafından itiraz edilen takip konusu alacağının varlığını ve miktarını genel hükümlere göre ispatla yükümlüdür. İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz.
Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır.
İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir.
İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır.
İtirazın iptali sonunda, dava konusu alacağın varlığı ve miktarı sabit olursa mahkeme davayı kabul ve itirazı iptal eder. Ayrıca mahkeme, davacının dava dilekçesinde tazminat da talep etmiş olması halinde, davalı borçluyu hüküm altına alınan alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum eder. İcra inkar tazminatı, anapara üzerinden hesaplanır. Davalı borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine evvelce itiraz ettiği alacağı, ilk duruşmada kabul etmiş olması, icra inkar tazminatına mahkumiyetten kurtulmasını gerektirmez.
Dava sonunda hükmedilen alacağın %20’si oranındaki tazminata karar verilebilmesi için davacı alacaklının zararının varlığı ve miktarını ispat etmesi gerekmez. Kanun koyucu, davalı borçlunun itirazının iptali halinde, itiraz sebebiyle davacı alacaklının zarara uğramış olduğunu kabul ederek, davacının dava dilekçesinde sadece talep etmiş olmasını davalı borçlunun hükmedilen meblağın en az %20’ si oranında bir tazminata mahkum edilebilmesi için yeterli görmüştür.
Davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun usulüne uygun bir şekilde borca itiraz etmek suretiyle takibin durmuş olması yeterli olup, borcu itiraz sebebi önemli değildir. Yine davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için 2004 sayılı yasanın 67. Maddesi gereği süresinde itirazın iptali davası açılmış olması, davacı alacaklının dava dilekçesinde talep sonucunda icra inkar tazminatını istemiş olması, davanın alacaklı lehine kabulüne karar verilmiş olması, davalı borçlunun takip tarihi itibarıyla itirazında haksız olması gerekir. İtirazın iptal edilmiş olması, itirazın haksız olduğunu göstermez. İtiraz iptal edilmiş olmasına rağmen davalı borçlu haklı ise tazminata mahkum edilmez. Hem itiraz iptal edilmiş ve hem de itirazın haksız olduğu sonucuna varılmışsa, diğer yukarıda anılı şartlarında varlığı halinde icra inkar tazminatına hükmedilir. İtirazın haksız sayılabilmesi için, takip konusu alacağın doğduğu anda varlığı ve miktarı itibarıyla taraflar arasında likit olması gerekir. Takip konusu alacağın varlığı, miktarının belirlenmesi hakim kararını gerektirmemeli muhtacı muhakeme olmamalıdır. Takip konusu alacak yapılacak basit bir hesaplama ile belirli bir hale gelebilecek ise bu alacak da likit sayılır. Dava açıldıktan sonra takibe konu edilen borcun ödenmiş olması hali, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine engel değildir. Son olarak davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun kötü niyetli olması gerekmez.
İtirazın iptali davasının reddi halinde ise, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, davalının cevap dilekçesinin talep sonucunda icra inkar tazminatı talep etmeli, davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun sabit olması gerekir. Davacının haksız ve kötü niyetli olmasından kasıt ise bir alacağı olmadığını bildiği halde, icra takibine girişmiş olmasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasında beton kırma makinesi tamiri ile ilgili olarak eser sözleşmesi bulunduğu, mahkememiz esas dosya davacısı-birleşen dosya davalısının(davacı-davalı) kendisine ait olan taş kırma makinesini tamir için esas dosya davalısı birleşen dosya davacısına(davalı-davacı) gönderdiği, davalı-davacının iki kez tamir işlemini ayıplı olarak ifa ettiği, bundan dolayı makinenin zarar gördüğü, makinenin gördüğü zararın giderilmesi amacıyla başka yerde tamir edildiği, bundan dolayı davacı-davalının kar kaybı, tamir bedeli, makinenin çalışır hale gelmesi için yapılan montaj ulaşım gibi masrafların davalı-davacıdan tahsilini talep ettiği, birleşen dosya açısından ise, davalı-davacının yaptığı tamire ilişkin eser sözleşmesi gereği tamir bedelini davacı-davalıdan talep ettiği, bu bağlamda davacı-davalı hakkında yürütülen ve itiraz sonucu duran takibe yapılan itirazın iptalini ve icra inkar tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı yasa hükümlerine göre yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi (yeni bir şey yapma, oluşturma, var olan bir şeyi tamir etme gibi), işsahibinin de bunun karşılığında bedel ödemesi gerekli olan sözleşme eser sözleşmesidir. Yasanın bu sözleşme türüne ilişkin hükümlerine bakıldığında yüklenicinin eser meydana getirme borcunu özenle ifa etmesi gerektiği, meydana getirilen eserin iş sahibine yeterli derecede fayda sağlaması gerektiği, eserin gerektiği gibi meydana getirilmemesi, kendisinden beklenen faydayı sağlamaması durumlarında, sözleşmedeki eser meydana getirme ve teslim etme borcunun gereği gibi ifa edilmiş sayılmayacağı anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda taraf defterleri ve uyuşmazlığa konu makine üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davalı-davacının makineyi tamir etme edimini eser sözleşmesinde yükleniciye ait olan gerekli edim ifa yükümlülüğüne uygun surette yerine getirmediği, alınan bilirkişi raporlarına göre davalı-davacının makineyi tamir hizmetini eksik ve ayıplı olarak ifa ettiği, makinedeki zararın taşıma ve montaj bedelinin ayrı ayrı tespitinin yapıldığı, yapılan tespitin dosya içeğine uygun olduğu, taraf defterlerinin incelenmesi neticesinde defterlerin ve taraf BA-BS formlarının birbirleri ile uyumlu olduğu, dosya kapsamındaki belgelerden davacı-davalının kazanç kaybına ilişkin tespitin mümkün olmadığı, kazanç kaybına ilişkin ispat yükümlülüğünün davacı-davalı tarafça yerine getirilmediğ, tamir hizmeti ayıplı yapıldığından bahisle iş sahibinin tamir karşılığı bir bedel ödemekle yükümlü olmadığı, bu haliyle davalı-davacının birleşen dosyada tamir bedeli istemek hakkının olmadığı, ancak bu hususun muhakemeyi gerektirmesinden dolayı davalı-davacının takibi kötü niyetle başlattığının söylenemeyeceği anlaşılmakla birleşen davanın reddine, ana davanın tamir bedeli, makinenin çalışır hale gelmesi için yapılan montaj ulaşım gibi masrafları yönünden kabulüne kar kaybı istemi yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
A-MAHKEMEMİZ 2017/155 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
1)Davanın KISMEN KABULÜNE,
2)104.194,00 TL nin 14.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3)Kar kaybı isteminin REDDİNE,
4)Alınması gerekli olan 7.117,49 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 341,55 TL peşin harç, 1.525,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamda 1.866,55 TL’nin mahsubu ile kalan 5.250,94 TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5)Davacı tarafından yatırılan 341,55 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 1.525,00 TL tamamlama harcı, 253,80 TL keşif harcı, 2.650,00 TL bilirkişi ücreti, ve 1.164,30 TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplamda 5.966,05 TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 5.667,74 TL’nin davalı …’nden alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi maddesine göre 16.629,10 TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi maddesine göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak …’ne VERİLMESİNE,
8)Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde yatırana İADESİNE,
B-MAHKEMEMİZİN 2017/155 ESAS DOSYASI İLE BİRLEŞEN İZMİR 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2017/474 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1)Davanın REDDİNE,
2)Mahkememiz birleşen davası yönünden yapılan yargılama giderlerinin birleşen dosya davacısı … Turizm Makine İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi üzerinde BIRAKILMASINA,
3)Alınması gerekli olan 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 976,95 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 797,05 TL nin karar kesinleştiğinde davacı … Turizm Makine İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne İADESİNE,
4)Davalı … İnş. Nak. Oto. Tic. Ltd. Şti. taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi maddesine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı … TUR. MAK. İNŞ. TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nden alınarak davalı … İnş. Nak. Oto. Tic. Ltd. Şti.’ne VERİLMESİNE,
5)Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı-davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı