Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1277 E. 2022/101 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1277
KARAR NO : 2022/101

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, inşaat işi ile uğraştığını, davalı yanın Manisa ilinde yapmakta olduğu baraj inşaatı için davacı yandan beton satın aldığını, davalı yan tarafından alınan ürünlerin tesliminin, davacı yan tarafından Manisa iline yapıldığını, teslim edilen ürünlere istinaden davacı yan tarafından, davalı yana faturaların tanzim edildiğini, davalı yan tarafından, 18.04.2017 tarihinden itibaren satın alınan ürünler için davacı yana bir kısım ödemelerde bulunulduğunu fakat 16.06.2017 tarihinden itibaren satın alınan ürünler için davalı yanın hiçbir ödemede bulunmadığını, davacı yan tarafından teslim edilen ürünler ve nakliye bedeli olarak toplam alacağına dair en son keşide edilen faturalara binaen davalı yanın toplam 135.399,17 TL bakiye alacağının kaldığını, davacı yan tarafından yapılan tüm şifahi uyarılara rağmen davalı yanın borcunu ödememesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine İzmir 20. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davacının 135.399,17 TL asıl 4.314,75 TL takibe kadar vade farkı olmak üzere alacağının olduğuna ve davalı yandan tahsiline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından talep edilen 135.399,17 TL tutarlı fatura borcunun davalı yan tarafından ödendiğini ve aralarındaki ticari ilişkinin son bulduğunu,taraflar arası mal satın alımı için herhangi bir sözleşmenin yapılmadığını, davacı yan tarafından düzenlenen faturaların davalı yana gönderilmediğini ve takibe konu malların teslim edilip edilmediği, miktarı, niteliği ve bunlara karşılık gelen bedel üzerinde mutabakatın bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
– İzmir 20. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası
-Tarafların ticari defter ve kayıtları,
-Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri Müdürlüğünün 08/06/2018 tarihli
yazısı ve eki,
-… Bankasının 05/06/2018 ve 22/02/2019 tarihli yazısı,
-Takip dayanağı faturalar, sevk irsaliyeleri,
-İzmir Vergi Dairesinin 13/06/2018 tarihli yazısı ve eki,
-… Bankası A.Ş nin 12/06/2018 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’ın 23/08/2019 tarihli kök ve 24/02/2020 tarihli ek raporu,
-Bilirkişi …’ın 08/02/2021 tarihli raporu,
-İstanbul Vergi Dairesinin 21/04/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğünün 28/07/2021 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’un 06/12/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde 20. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında fatura alacağına ilişkin icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 31/10/2017 tarihinde yasal süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının takibe konu asıl alacak üzerinden iptalinin talep edildiği, davalının ise mahkememizin yetkisine itiraz ettiği, davacıya borçlu olmadığını savunduğu, mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinden sonra davalının icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazının değerlendirilmesine karar verildiği, öncelikle davalının ticari defterleri ve kayıtlarının incelenmesi için davalının ikinci cevap dilekçesinde bildirdiği mahal adresine talimat yazıldığı, talimatımız ile davalı … İnşaat San Ve Ticaret AŞ.’ nin ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat mahkemesince resen seçilecek SMMM bilirkişiye mahkememizce bildirilen adreste yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor düzenlenmesi istenmiş ise de; bilirkişi …’ın 23/08/2019 tarihli beyan dilekçesi ile davalının ticari defterlerini sunmadığından bahisle rapor düzenlenemediğini beyan ettiği ve dosyanın işlemsiz olarak mahkememize iade edildiği, davalı vekilinin belirtilen adreste inceleme yapılmadığı ve kendileri ile iletişime geçilmediğini 23/09/2019 tarihli dilekçesi ile bildirmesi üzerine ikinci kez davalı … İnşaat San Ve Ticaret AŞ.’ nin ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat mahkemesince resen seçilecek SMMM bilirkişiye mahkememizce bildirilen adreste yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor düzenlenmesinin istenildiği, aynı bilirkişinin bu kez de davalı vekili ile mail yolu ile iletişim kurulmak istenildiği halde iletişim sağlanamadığı, davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı gerekçesi ile 24/02/2020 tarihli raporu ile davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmaksızın dosyadaki belgelere göre raporunu düzenleyip sunduğu, davalı tarafından ticari defter ve kayıtların bulunduğu adres bildirildiği ve mahkememizce bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verildiği halde bilirkişinin usule aykırı olarak mail veya telefon yoluyla ilgili taraf vekiline ulaşmaya çalışması ve bunun sonuçsuz kalması neticesinde dosya üzerinden inceleme yapmasının yerinde olmadığı değerlendirilerek mahkememizce yeniden ve üçüncü kez davalı … İnşaat San Ve Ticaret AŞ.’ nin ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat mahkemesince resen seçilecek SMMM bilirkişiye mahkememizce bildirilen adreste yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor düzenlenmesinin istendiği, bilirkişi …’ın 08/02/2021 tarihli raporunda daha önce olduğu gibi yine davalı vekili ile mail yoluyla iletişim kurmaya çalıştığı, talimatın gereğini yerine getirmediği, davalının defter ve kayıtlarını sunmadığından bahisle defter ve kayıtları incelenmeksezin dosyayı iade ettiği, önceki talimatlarımızın gereğinin ısrarla yerine getirilmemesi üzerine mahkememizce 07/05/2021 tarihli talimatımız ile davalı … İnşaat San ve Ticaret AŞ.’ nin ticari defter ve belgelerinin bulunduğu adreste mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına müteakip, rapor alınması istendiği bu kez de talimat mahkemesince keşif yapılmadığı, dosyanın keşifsiz bilirkişiye tevdine karar verildiği, kolluk marifeti ile adreste araştırma yapıldığı, yapılan araştırmada davalının söz konusu adresten taşındığı ve talimat gereğinin yerine getirilmediğinin bildirildiği böylece davalı defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, davalının tüm talimatlardan haberdar olduğu halde ticari defter ve kayıtlarını mahkemeye sunmadığı, inceleme için gerekli imkanları oluşturmadığı ve ayrıca ticari defter ve kayıtların bulunduğu bildirilen adreste de davalı veya davalı temsile yetkili bir kimsenin de olmadığı dikkate alındığında davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan imtina ettiğinin kabulü gerektiği, davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede ise davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, takip konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ayrıca takibe konu faturaların taraflarca ilgili vergi dairelerine BA ve BS formları ile bildirildiği, faturaların toplam bedelinin 135.399,17 TL olduğu, takibe konu faturalar üzerinde vade tarihlerinin olduğu, vade tarihlerine göre hesaplama yapıldığında davacının takip tarihine kadar 4.259,18 TL işlemiş faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, faturaya dayanan takipte davacının faturaya konu mal ve hizmeti davalıya teslim ettiğinin ve bedelinin ödenmediğinin ispatlaması gerektiği, mahkememizce yapılan defter incelemesi ve dosyaya kazandırılan BA ve BS formları ile takibe konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğunun ve davalı tarafın da BA formları ile ilgili vergi dairesine bildirildiğinin tespit edildiği, buna göre ticari satımdan kaynaklanan nispi ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta davacının sözleşme ilişkisini ispat ettiği, 2004 sayılı İİK’nun 50, 6100 sayılı HMK’nun 10 ve 6098 sayılı TBK’nun 89.maddeleri uyarınca davacı şirket yerleşim yeri olan İzmir icra ve mahkemelerinin yetkili olduğu, bu nedenle davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılan ihtarata rağmen defter ve kayıtlarını sunmayan ve BA formları ile takibe konu fatura içeriğindeki mal ve hizmeti aldığı sabit olan davalının takip ve davaya dayanak fatura içeriğine konu mal veya hizmetin bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, bu halde davacının iddiasını ve dava konusu asıl alacağının varlığını ispat ettiği, ayrıca takibe konu faturalarda vade tarihi bulunduğuna göre davalının faturalardaki vade tarihinde temerrüde düştüğünün ve davacının bu tarihlerden takip tarihine kadar temerrüt faizi talebinde bulunabileceğinin kabulü gerektiği, mahkememizce alınan 04/12/2021 tarihli bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 135.399,17 TL asıl alacak ve 4.259,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 139.658,35 TL alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-139.658,35 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 27.931,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 9.540,06 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.687,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.852,66 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.687,40 TL peşin harç, 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 332,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.800,80 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (139.658,35/139.713,92=0,99) 2.799,68 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 17.217,54 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 55,57 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
9-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir 20. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA