Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1203 E. 2021/908 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1203 Esas
KARAR NO : 2021/908

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle ; taraflar arasında 13.02.2017 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince davacı şirket tarafından temin edilecek domateslerin kesimi, toplanması, tuzlanması ve kurutulması işinin davalı tarafça yapılması üzerine taraflar arasında anlaşma sağlandığı, ancak davalının sözleşmede kararlaştırılan tarihte işe başlamadığı gibi süresi içerisinde işi bitirmesi de mümkün olmadığından Karşıyaka … Noterliği’nin 11.08.2017 tarihli ihtarnamesiyle sözleşmenin tek taraflı feshedildiği, iş bu sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya 14.02.2017 tarihinde 25.000,00 TL, 12.05.2017 tarihinde 15.000,00 TL olmak üzere toplamda 40.000,00 TL ödeme yapıldığı, ihtarnameye rağmen ödenen bedelin davalı tarafça iade edilmediğinden bahisle tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; öncelikli olarak davalının, şirket merkezi itibariyle yetkili mahkemenin Çınar Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi) Mahkemesi olduğu, ayrıca davacı tarafın talep etmiş olduğu alacağın zamanaşımına uğradığı gibi, davanın esası yönünden de davacı iddialarının yerinde olmadığı, taraflar arasında 13.02.2017 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşmede belirtilen adrese işe başlama tarihinden önce çalışmaları için işçilerin götürüldüğü, iş sahibi tarafından gönderilecek domateslerin beklendiği, ancak davacı tarafça söz konusu yerin işi yapmaya elverişli hale getirilmediği, bu nedenle davacı tarafça iddia edildiği üzere süresi içerisinde işe başlanmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, davacı tarafça domateslerin sözleşmede belirtilen tarihten 2 gün sonra 22.07.2017 tarihinde gönderildiği, bunun üzerine davalı çalışanlarının derhal işe başladığı, bu durumun iş sahibi tarafından tutulmuş tutanaklarla da sabit olduğu, her ne kadar sözleşmede 20.07.2017 tarihinden 10.09.2017 tarihine kadar yapılacak işten bahsedilmiş ise de, bu süre içerisinde ne kadar iş yapılacağının anlaşmada belirtilmediği, buna rağmen işin süresinde yapılmaması ile işe süresinde başlanmaması sebebiyle sözleşmenin feshedilmesinin haklı bir sebebe dayanmadığı, ayrıca 11.08.2017 tarihli Karşıyaka … Noterliği aracılığıyla gönderilen fesih ihtarnamesinden sonra dahi davacı tarafça sözleşmede işin yapılacağı yere kurutulması için domates gönderilmeye devam ettiği, bu durumunda davacının kötüniyetini gösterdiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Mahkememizce davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 40.000,00 TL asıl alacak, 136.89 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 40.136,89 TL üzerinden 25.08.2017 tarihinde ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı ve davalı tanıkları dinlenmiş olup, beyanları dosyaya eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL :
Dava; İİK 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davası olup, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki 13.02.2017 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya 14.02.2017 tarihinde 25.000,00 TL, 12.05.2017 tarihinde 15.000,00 TL olmak üzere toplamda 40.000,00 TL ön ödeme yapıldığı, ancak davalı tarafça sözleşmede kararlaştırıldığı tarihte işe başlanmadığı gibi süresinde işin bitirilmesi söz konusu olmadığından bahisle taraflar arasındaki sözleşmenin Karşıyaka … Noterliği’nin 11.08.2017 tarihli ihtarnamesiyle feshedildiğinin ve davacı tarafça davalıya ödenen toplam 40.000,00 TL’nin faizi ile birlikte iadesinin talep edilmiş olmasına rağmen iade edilmediğinden bahisle bu tutarın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında, davacı tarafın davalının sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, davalı tarafça sözleşmede kararlaştırılan adreste işe başlama tarihinden önce işçilerin hazır edildiği, ancak davacı tarafça sözleşmede kararlaştırılan süreden 2 gün sonra 22.07.2017 tarihinde domateslerin gönderildiği ve davalı şirket elemanları tarafından derhal işe başlandığı, yapılan işin çalışan çavuş … tarafından iş sahibine teslim edildiği, taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen tarihler arasında ne kadar iş yapılacağının belirtilmediği, bu nedenle müvekkilinin teslim ettiği mal kadar ödeme alacağı, kendisine ödenen tutarın da davalı tarafça davacıya vermiş olduğu hizmet karşılığı olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında 13.02.2017 tarihli sözleşmenin imzalandığı ve iş bu sözleşmenin davacı tarafça davalıya keşide edilen Karşıyaka … Noterliği’nin 11.08.2017 tarihli ihtarnamesiyle davalının sözleşme gereklerini yerine getirmediği, süresi içerisinde işe başlamadığı gibi süresinde işi bitirmesi de mümkün olmadığından bahisle feshedildiğinin ve bu kapsamda davacı tarafça davalıya ödenen toplam 40.000,00 TL tutarın iadesinin talep edildiği, iş bu ihtarnamenin 16.08.2017 tarihinde tebliğ edildiği dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Yine davacı tarafça davalıya taraflar arasındaki sözleşme kapsamında 14.02.2017 tarihinde 25.000,00 TL ve 12.05.2017 tarihinde 15.000,00 TL ödeme yapılmış olduğu dosyada sureti bulunan dekont örneklerinden ve davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 18.11.2020 tarihli yazılı beyan dilekçesinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf taraflar arasında imzalandığı sabit olan 13.02.2017 tarihli sözleşme kapsamında davalının edimlerini yerine getirip getirmediği, davacının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı, davacı tarafça davalıya sözleşme kapsamında ödendiği sabit olan toplam 40.000,00 TL tutarın davalı tarafça davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, sonuç olarak takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde davalı şirketin adresi itibariyle Çınar Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde yetki itirazında bulunulmuş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin 10.maddesinde sözleşmeden kaynaklı ihtilaflarda İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi bulunduğundan davalının yetki itirazının yerinde bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Yine her ne kadar davalı vekili tarafından dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 13.02.2017 tarihinde imzalandığı, iş bu sözleşmeye dayalı alacak için başlatılan icra takibinin ise 25.08.2017 tarihinde başlatıldığı, davanın ise 20.10.2017 tarihinde açılmış olduğu anlaşılmakla TBK 146.maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan takip ve davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin zamanaşımı def’inin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen 13.02.2017 tarihli sözleşmenin incelenmesinden sözleşmenin 1.maddesinde yapılacak işin tarif edildiği ve bu kapsamda 1.maddede belirtilen arazilere davacı iş sahibi tarafından indirilecek domatesin kesimi, toplanması, tuzlanması ve kurutulması işini davalının üstlendiği, sözleşmenin 2.maddesiyle işin başlangıcının 20.07.2017 bitiş tarihinin ise 10.09.2017 tarihi olarak belirlendiği, 3.maddesinde ise işin bedelinin iş sonunda işlem gören kurutulmuş domatesin miktarına göre tespit edileceği, kilogram başına günün şartlarına göre ödeme yapılacağı, 4.maddesinde ise işin başlangıcında araziye indirilecek domatesin miktar olarak belirtilmek suretiyle yükleniciye teslim edileceği, işin bitiminde iş sahibine işlenmiş kurutulmuş domateslerin tutanak ile teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, 5.maddesinde ise yüklenicinin belirtilen sürede işe başlamaması, belirtilen sürede işi bitirip teslim etmemesi halinde davalı yüklenicinin ödenen bedeli faizi ile birlikte geri ödeyeceği gibi 200.000 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 7.maddesinde 14.02.2017 tarihinde 25.000 TL havale yapılacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Yine davacı vekili tarafından 04.12.2017 tarihli dilekçe ekinde sunulan “Tutanak” başlıklı 20.07.2017, 21.07.2017 ve 22.07.2017 tarihli belgelerin incelenmesinden iş sahibi olarak davacı şirket kaşe ve imzası ve yine dava dışı üretici olarak geçen …, … ve … isim ve imzalarının bulunduğu tutanaklar içeriğinde sözleşme içeriğinde belirtilen arazilere 20.07.2017, 21.07.2017 ve 22.07.2017 tarihlerinde yaş domateslerin indirildiği, buna rağmen davalı şirket tarafından taahhüt edilen işçilerin gelmediğinin tutanak içeriğinde belirtildiği, yine ilgili dilekçe ekinde yaş domateslere ilişkin 3 adet müstahsil makbuzunun sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşme kapsamında 14.02.2017 tarihinde 25.000,00 TL ve 12.05.2017 tarihinde 15.000,00 TL olmak üzere toplamda 40.000,00 TL’nin davalıya ödendiği dosya kapsamı belgelerle sabittir. Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında belirlenen tarihte davalı tarafça işe başlanmadığı ve işin bitirilmesinin de söz konusu olmadığından bahisle Karşıyaka … Noterliği’nin 11.08.2017 tarihli ihtarnamesiyle sözleşmeyi feshettiğini karşı tarafa bildirmiştir. Davalı taraf ise, davalının iddia edildiği şekilde sözleşmede kararlaştırılan sürede işe başlamadığı, sözleşme gereği işi yapmadığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığını, davacı tarafça davalıya ödenen tutarın davalı tarafça davacıya teslim edilen hizmetin karşılığı olduğu iddia edilmiştir. Bu durumda davacı tarafça davalıya ödenen tutara karşılık hizmetin sözleşme kapsamında davalı tarafça davacıya verildiği yönündeki iddianın davalı tarafça ispat edilmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinden sözleşmenin 4.maddesinde işin bitiminde iş sahibine işlenmiş kurutulmuş domateslerin tutanak ile teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Her ne kadar davalı tarafça sözleşmede kararlaştırılan süreden 2 gün sonra olmak üzere 22.07.2017 tarihinde gönderilen domateslerin sözleşme gereği işlemlerinin yapıldığı ve ödenen bedelin de bu işin karşılığı olduğu savunulmuş ise de, dosyada taraflar arasındaki sözleşmenin 4.maddesinde kararlaştırıldığı şekilde işin davacı iş sahibine tutanakla teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin bulunmadığı gibi davalı tarafça işin yapıldığına dair davacının kabulünde olan bir beyan veya belgenin dosya içerisinde mevcut bulunmadığı, bu kapsamda davalının işin yapıldığı yönündeki savunmasını yazılı belgelerle kanıtlayamadığı, dinlenen tanık beyanlarınında sözleşme kapsamında işin yapılıp, davacıya teslim edildiği yönündeki savunmayı kanıtlayacak nitelikte olmadığı gibi davacı tanıklarının da davalı tarafça işe hiç başlanmadığı yönünde beyanda bulundukları dikkate alınarak davalının bu yöndeki savunmasını yazılı delillerle kanıtlayamadığı düşünülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 15.06.2021 tarihli duruşmada davalı delilleri arasında yemin deliline dayanıldığından ve davacı tarafça icra takibine konu edilen sözleşme bedeli karşılığında sözleşme gereği hizmetin verildiğine dair davacı tarafa yemin teklif edilecekse yemin metnini hazırlayarak sunmak, aksi halde yemin delilinden vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin davalı vekiline meşruhatlı davetiye çıkartılmasına karar verildiği, bu yönde çıkartılan davetiyenin davalı vekiline e-tebligat yolu ile 21.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak verilen 2 haftalık kesin süre içerisinde davalı vekili tarafından beyanda bulunulmadığından, davalı tarafın yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur. Bu kapsamda davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalıya ödendiği sabit olan 40.000 TL’lik sözleşme bedeline karşılık davalı tarafça verilmesi gereken hizmetin davacıya verilmediğinin ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 40.000 TL’lik asıl alacağa ilişkin talebinin yerinde olduğunun kabulü gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 12.10.2021 tarihli celsede davacı vekili tarafından takip talepnamesinde belirtilen ihtarname masrafı olan 136,89 TL’lik masrafa ilişkin Karşıyaka … Noterliği’ne ait … nolu noterlik makbuzunun aslı dosyaya ibraz edilmiş olmakla davacı tarafın takip talepnamesindeki ihtarname masrafına ilişkin bu talebinin de yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde yukarıda anlatılan gerekçelerle davanın kabulüne, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptaliyle, 40.000,00 TL asıl alacak, 136,89 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 40.136,89 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 40.000,00 TL asıl alacağa yıllık %9 oranında yasal faiz işletilerek takip talepnamesindeki diğer koşullarla takibin devamına, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 8.027,37 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
Davanın KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptaliyle, 40.000,00 TL asıl alacak, 136,89 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 40.136,89 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 40.000,00 TL asıl alacağa yıllık %9 oranında yasal faiz işletilerek takip talepnamesindeki diğer koşullarla takibin devamına,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 8.027,37 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.741,75 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan toplam 484,76 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.256,99 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 520,76 TL peşin harç, 692,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.213,16 TL’nin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.017,80 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır