Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1174 E. 2022/1037 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1174
KARAR NO : 2022/1037

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/06/2017 tarihinde … plakalı ticari taksinin, yaya …’a çarpması sonucunda yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında yaya olan davacının ağır yaralandığı, dava safahatında rapor alındığında davacının maluliyet oranının ortaya çıkacağını, söz konusu kaza ile ilgili olarak İzmir CBS’de soruşturma yürütüldüğü, kaza sonrasında kaza tespit tutanağı düzenlenmediğ için kusur durumu ile ilgili bilgiye ulaşılamadığı, … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğu, davacının kazadan kaynaklı olarak geçici ve kalıcı maluliyetinin oluştuğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Makine Mühendisi …’nın 20/07/2018 Tarihli Bilirkişi Raporunda; 13/06/2017 tarihli trafik kazasının oluşumunda, sürücü …’in KTK 52/1-b maddesi hükümlerine aykırı davranışı nedeniyle 2.derecede etken olduğu ve tali kusurlu olduğu, …’nın KTK 68/1-b maddesi ve Trafik Yönetmeliği 138/1-b maddesine aykırı davranışı nedeniyle 1.derecede etken olduğu ve asli kusurlu bulunduğu tespit edilmiştir.
Adli Trafik Uzmanı …’ın 25/11/2019 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı …’ın kazanın oluşumunda ana etken olarak, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68. Maddesinini ihlal etmesinden dolayı % 75 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in kazanın oluşumunda etken olarak, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52. maddesini ihlal etmesinden dolayı % 25 oranında tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 17/01/2020 Tarihli ve … Sayılı Raporunda; Davalı taraf sürücüsü …’in %25(Yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın %75(Yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
“Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu:
Madde 91 – (Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.)
İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yukarıdaki yasa maddeleri gereği yapılan inceleme neticesinde Davalı … Sigorta Anonim Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Tazminat ve giderlerin ödenmesi:
Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları, 2918 sayılı yasanın faiz başlangıcına ilişkin hükümleri ve dosyadaki belgeler ışığında davalı sigorta şirketinin 24/09/2021 tarihinden itibaren faiz ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
-Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın cismani zarar sebebiyle açılan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının maruz kaldığı iddia edilen cismani zararı sebebiyle gerekli maluliyet tespitinin yapılabilmesi için davacının mahkemece yazılan müzekkere neticesinden raporu hazırlayacak ilgili kuruma başvurmasının gerekli olduğu, ancak 2021 yılı Şubat ayından itibaren 2022 yılı ekim ayına kadar mahkemece gerekli müzekkereler yazılmasına rağmen davacının 1 YIL 8 AYLIK SÜREDE rapor hazırlayacak kuruma muayene için başvurmadığı, davacının davacının vekili aracılığıyla takip ettiği, 13/09/2022 tarihli celsede davacıya rapor düzenlenmesi amacıyla ilgili kuruma başvuruda bulunması için ihtaratlı ara kararın oluşturularak vekile ihtar edildiği, vekille takip edilen işlerde tüm tebliğ ve ihtarların vekile yapılması gerekli olduğu aksi durumun tebliğin ya da ihtarın yokluğunu gündeme getireceği ancak verilen kesin süreye rağmen davacı tarafın başvuruda bulunmadığı, davacının cismani zararını bu haliyle ispat edemediği, ihtar gereği davacı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçtiği ve davacı tarafın davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli toplam 80,70 TL karar ve ilam harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 49,30 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-)Mahkememiz dosyasına yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya VERİLMESİNE,
5-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır