Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1125 E. 2022/996 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1125 Esas
KARAR NO : 2022/996

DAVA : Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/02/2017

BİRLEŞEN İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
…/… ESAS, …/… KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/02/2017

KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 22.12.2015 tarihinde Ürkmez köyünde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle oluşan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın her iki davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan tahsiline, maddi ve manevi tazminat taleplerine kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : 1-Davalı … cevap dilekçesinde özetle ; olay günü Ürkmez caddesi … mevkinde … … olarak bilinen yolda 1.vitesle ilerlerken servis yolunun ortasında yaya olarak yüksek topuklu ayakkabılarla yalpalayarak yürümeye çalışan bir kadın gördüğünü, bu şahsa ikaz amaçlı 2 defa korna çaldığını, ancak bu kişinin yüksek topuklu olması ve yolun mıcırlı olması nedeniyle aracını iyice hızını yavaşlatarak yanından geçmeye çalıştığını ancak ne var ki sağ tarafta bir aracın yavaş yavaş belirtilen servis yoluna geçmek için seyir halinde olduğunu, davacının sağındaki arabanında hareket halinde olduğunu görünce daha çok paniklediğini, bu hususların hepsi bir araya geldiğinde davacının panik yaparak tam yanından geçeceği sırada dengesini kaybettiği ve paniğe dayalı olarak kullandığı aracın sağ kenarına değdiğini bu nedenle kazanın oluşumunda kendisinin herhangi bir kusuru bulunmadığından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi tarafından davacı tarafa 29.976,48 TL ödenmiş olması nedeniyle davacının zararının karşılandığını ve müvekkili şirketin sorumluluğu sona ermiş olduğu, aksi halde davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kusur durumunun bilirkişi raporuyla tespitinin gerektiği, bu kapsamda İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını ve kaza ile davacının varsa engellilik durumu arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda İstanbul ATK 3.İhtisas Dairesinden rapor alınmasının gerektiği ve yine davacı tarafın tazminat isteminin yerinde olup olmadığı konusunda da aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiğinden bahisle davanın ayrıca esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GÖREVSİZLİK KARARI : Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında 18.07.2017 tarihli duruşmada davaya konu manevi tazminat istemine ilişkin davanın tefrikine karar verilmek suretiyle maddi tazminat istemi yönünden …/… Esas, …/… Karar sayılı karar ile görevsizlik kararı verildiği, iş bu görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize intikal ettiği ve mahkememiz esasına kaydedilerek yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.
TEFRİK KARARI : Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminat istemine ile ilgili olarak …/… Esas sayılı dosyadan tefrikine karar verilerek yine aynı mahkemenin …/… Esas sayılı dosyasına kaydedildiği ve mahkemece yapılan yargılama sırasında …/… Esas, …/… Karar sayılı karar ile manevi tazminat istemi ile ilgili tefrik edilen davada da görevsizlik kararı verildiği, işbu karar üzerine dosyanın İzmir 5. ATM’nin …/… Esas sayılı dosyasına kaydedildiği ve iş bu mahkeme tarafından da yapılan yargılama sırasında …/… Esas, …/… Karar sayılı karar ile iş bu dava dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
BİRLEŞEN DAVA DOSYASI AÇISINDAN DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, 22.12.2015 tarihinde Ürkmez köyünde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle oluşan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan tahsiline, kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı ve davalı şahısların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması için ilgili emniyet müdürlüklerine yazı yazılmış olup, gelen cevabi yazılar dosyaya delil olarak eklenmiştir.
2-Davalı sigorta şirketine davaya konu hasar dosyası için müzekkere yazılmış olup, gelen yazı cevabı dosyaya delil olarak eklenmiştir.
3-Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası için müzekkere yazılmış olup, gelen cevabi yazı dosyaya delil olarak eklenmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 04.12.2018 tarihli raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı …’ın %15 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in %85 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
5-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının maluliyet oranının tespiti açısından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 03.04.2019 tarihli raporda; Davacının “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre sakatlık oranının %8 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olarak kabul edildiği bildirilmiştir.
6-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların maluliyet raporuna itirazlarının değerlendirilmesi açısından İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi’nden maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 23.03.2020 tarihli raporda; Davacının “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri dikkate alındığında tüm vücut engellilik oranının %5, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
7-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların maluliyet raporuna itirazlarının değerlendirilmesi açısından İstanbul ATK Üst Kurulu’ndan maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 03.06.2021 tarihli raporda; Davacının “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri dikkate alındığında tüm vücut engellilik oranının %5, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
8-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının tazminat isteminin yerinde olup olmadığının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen 03.01.2022 tarihli raporda; Davacının %15 haklılık oranı üzerinden 2016 yılı verileri ile 2.925,00 TL sürekli iş göremezlik hesaplandığı, sigorta şirketinin ise 16.12.2016 tarihinde 29.976,48 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödemesi yapmış olması nedeniyle karşılanmamış zararının bulunmadığı bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle kalıcı iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın tüm davalılardan, manevi tazminatın ise davalı …’dan tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu olay tarihi olan 22.12.2015 tarihinde davalılardan …’ın maliki olduğu ve aynı zamanda sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı yaya …’e çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini de kapsar şekilde 02.11.2015-02.11.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kişi başı ölüm ve sakatlık halinde 290.000,00 TL limitle ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanmış olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davadan evvel 16.12.2016 tarihinde davacı tarafa 29.976,48 TL sürekli iş göremezlik ödemesi yapmış olduğu dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı, her bir davalının kendisinden talep edilen tazminattan sorumlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle tarafların kusur oranının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen raporda; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı …’ın %15 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in %85 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 12.05.2022 tarihli celsede “İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 25.10.2017 tarihli rapora karşı davacı vekili tarafından sunulan 09.01.2019 tarihli rapora itiraz dilekçesi ve yine davalı sigorta vekili tarafından dosyaya sunulan 09.01.2019 tarihli rapora itiraz dilekçeleri ile mahkememiz dosyası içeriği ve mahkememiz dosya içeriğine getirtilen ceza dosyası içeriği ve her iki dosya içerisindeki tüm kusur raporları ve varsa çelişkilerde değerlendirilmek suretiyle İstanbul ATK Genişletilmiş Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu düzenlenmesinin istenilmesine,” karar verilmiş olup, verilen süre içerisinde ara kararında belirtilen bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, davacı asil … tarafından 27.09.2022 tarihli duruşmada ise bilirkişi ücretini yatırmayacağını, dosyadaki tüm belgelerin mevcut haliyle değerlendirilerek karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Bu doğrultu da mahkememizce yapılan yargılama sırasında İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 04.12.2018 tarihli raporda sonuç olarak; davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile mahal şartları ve ilerisinde kaplama içerisinde yürüyen yayayı dikkate alıp hızını her an durabilecek seviyeye düşürerek müteyakkız bir şekilde seyretmediği ve aracının seyir istikametine yönelen yayaya karşı zamanında etkin tedbir almadığından olayda tali kusurlu olarak %15 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in yaya kaldırımı bulunan mahalde yaya kaldırımını kullanmayıp kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde kaplama içerisinde yürüdüğü, ifadesinde de belirttiği şekilde gelen aracın sesini duymasına rağmen kontrolsüz bir şekilde aracın seyir istikametine sola yönelerek kazanın meydana gelmesinde asli şekilde %85 oranında kusurlu olduğu belirtildiğinden mahkememizce İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen ve ceza dosyasındaki İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporla da aynı yönde olduğu anlaşılan iş bu rapor olayın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunmakla mahkememizce aynen benimsenmek suretiyle kazanın oluş şekline uygun bulunduğundan kazanın oluşumunda davacının %85, davalı ve sigortalı araç sürücüsü olan …’ın ise %15 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Ayrıca dosya içerisinde bulunan dava konusu trafik kazasına ilişkin Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olarak verilen 19.07.2019 tarihli kararın kesinleştiği, maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerekmiştir. (Yargıtay 17.HD 2016/14359 Esas, 2019/6009 Karar sayılı kararı ve bu karar içeriğinde belirtilen Yargıtay YHGK’nın 01.02.2012 2011-19/639 Esas, 2012/30 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.)
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının maluliyet oranının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden alınan maluliyet raporunda ; davacının “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre sakatlık oranının %8 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olarak kabul edildiği bildirilmiş olup, İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda ise ; davacının “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri dikkate alındığında tüm vücut engellilik oranının %5, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilebilmesi açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında en son İstanbul ATK 2.İhtisas Dairesi Üst Kurulu’ndan rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen raporda; davacının “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri dikkate alındığında tüm vücut engellilik oranının %5, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiş olmakla iş bu rapor aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafça dosyaya sunulan 16.02.2018 tarihli dilekçesinde dava dilekçesindeki maddi tazminat taleplerinin kalıcı iş güç kaybına ilişkin olduğu belirtilmiş olup, aynı zamanda mahkememizce yapılan 17.04.2018 tarihli ön inceleme duruşmasında da davacının maddi tazminat isteminin kalıcı iş göremezliğe ilişkin olduğu tutanağa geçirilmiştir. Bu kapsamda davacının kalıcı iş göremezlikten kaynaklı maluliyeti nedeniyle maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığının tespiti açısından aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 03.01.2022 tarihli raporda; dosya kapsamının incelenmesinden davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 16.12.2016 tarihinde 29.976,48 TL sürekli sakatlık tazminatı ödemesinin yapıldığı dikkate alınarak davacının %85 oranındaki kusuru ve İstanbul ATK 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 03.06.2021 tarihli rapordaki %5 engellilik durumu dikkate alınarak davacıya sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin gerçek zararı karşılayıp karşılamadığının tespiti açısından 2016 yılı verileri ile yapılan hesaplamada davacının %5 maluliyet oranına denk gelen maddi zararının 16.261,08 TL olduğu, %85 oranındaki kusur indirimi yapıldığında davacının kalıcı iş göremezlikten dolayı talep edebileceği maddi tazminat isteminin 2.925,00 TL olduğu, ancak davalı sigorta şirketi tarafından 16.12.2016 tarihinde davacıya 29.976,48 TL ödeme yapılmış olması nedeniyle davacının zararının karşılandığı, bu nedenle karşılanmamış bir zararının bulunmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiş olmakla aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan aktüer bilirkişi raporu gereğince davacının kalıcı iş göremezlikten kaynaklı maluliyeti nedeniyle talep edebileceği bakiye maddi tazminatın bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olmakla esas dava dosyası açısından bu yöndeki davanın yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Yine davacı tarafça mahkememiz dosyası ile birleşen dava dosyasında dava konusu trafik kazası nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş olduğundan dosyada mevcut davacının maluliyet durumuna ilişkin rapor dikkate alındığında dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya %5 oranında kalıcı maluliyet oluştuğu ve iyileşme süresinin de 9 aya kadar uzayabileceğinin İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi Üst Kurulu tarafından belirlendiği, dava konusu trafik kazasının oluşumunda her ne kadar davacı %85 oranında kusurlu ise de, davalının da %15 oranında kusurunun bulunduğu, bu kapsamda davalının kusuru da dikkate alınarak dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıda meydana gelen elem ve ızdırap dikkate alınarak ve yine tarafların dosyaya celp edilen ekonomik-sosyal durumları, olayın oluş şekli, kaza tarihi dikkate alınarak davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle 1.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22.12.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Esas ve birleşen dava dosyası yönünden;
1-Maddi tazminat istemi açısından davanın REDDİNE,
2-Manevi tazminat istemi açısından davanın KISMEN KABULÜYLE; 1.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22.12.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 102,46 TL nispi karar ve ilam harcından mahkememiz veznesine yatırılan 44,41 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 58,05 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan …’tan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 80,41 TL harcın davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve müzekkere gideri toplamı 818,27 TL , Ege Üniversitesi fatura ücreti 380,00 TL, ATK fatura ücreti 876,50 TL ve bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 2.674,77 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 294,22 TL’sinin davalılardan …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Reddedilen maddi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketine verilmesine,
Davacı bir dönem kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08.11.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır