Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1011 E. 2021/1130 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1011 Esas
KARAR NO : 2021/1130 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2016
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu …’nın müvekkil şirket ile aralarında düzenlenen 01/05/1996 tarihli, 28/02/2003 tarihli ve 01/04/2013 tarihli Acentelik Sözleşmelerine dayanarak İskele Acentesi olarak faaliyet gösterdiğini, 16/09/2014 tarihinde davalı tarafından acenteliğin feshedildiğini, davalının bu faaliyeti sonunda müvekkil şirkete 31.135,33 TL tutarında cari hesaptan kaynaklanan borcu bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince ticari ilişkide faaliyet ve niteliği açısından acentenin serbest ve bağımsız olduğunu, kendisine ait vergi levhası ve işyeri sicil numarası ile faaliyet gösterdiğini ve işyerinde çalışan personeli istihdam edenin de doğrudan davalının kendisi olduğunu, müvekkil şirketin cari hesaptan kaynaklanan ticari alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığını ve davalı borçlunun borca ve ferilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalı tarafın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olan itirazlarının iptaline, takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasından başlatılan haksız ve mesnetsiz takibe itiraz edilmesi nedneniyle davacı tarafça işbu itirazın iptali davasının ikame edildiğini, davacı tarafça sunulan sözleşme ve taraflar arasındaki davalar incelendiğinde aralarındaki ilişkinin aslında hizmet sözleşmesi olduğu ve müvekkilinin davacı şirketin işçisi konumunda olduğunun tespit edileceğini, müvekkilim işçi olarak işe girdiği 1987 tarihinden İş sözleşmesinin bitimine kadar şube müdürü olarak görev yaptığını, işçi konumunda çalışmakta iken iş akdinin sonlandırıması sonucu görünürdeki acentelik sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespiti ve işçilik alacaklarının tahsili amacıyla Karşıyaka … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava ikame ettiğini, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesine ve dosyanın görevli ve yetkili İzmir İş Mahkemelerine gönderilmesine, geçerli bir ticari alacak bulunmadığından haksız davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; mahkememiz dosyasında taraflar arasında acentelik ilişkisinin bulunup bulunmadığı hususunda bir uyuşmazlığın bulunduğu, acentenin 6102 sayılı kanunda düzenlendiği ve bu hususta çıkacak uyuşmazlıkların mutlak ticari dava olarak nitelendirildiği ancak dosyanın tarafları arasında Karşıyaka ….İş Mahkemesi’nde işçilik alacağı ve acentelik sözleşmesinin hükümsüzlüğüne dair uyuşmazlıkla yargılama yapıldığı, yargılamanın neticesinde Karşıyaka ….İş Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile taraflar arasında acentelik ilişkisinin bulunmadığı, davalının davacının işçisi olduğu yönünde tespitin yapıldığı ve verilen bu hükmün kesinleştiği, haliyle taraflar arasında mahkememiz dosyasına konu edilen uyuşmazlığın hizmet ilişkisi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, bu haliyle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliği, görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
-Görevli mahkemenin İZMİR İŞ MAHKEMELERİ OLDUĞUNA,
2-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde istinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar davacı tarafın yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır