Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/851 E. 2022/560 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/851
KARAR NO : 2022/560

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/10/2008
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 06/10/2008 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin kuruluş amacı ve faaliyet konusuna uygun olarak uzun yıllardır temizlik hizmeti sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı … …’ ne bağlı çeşitli birimlerce eda edilen ihaleleri iktisap ettiğini ve hizmet sunduğunu, sözleşmelerin ifası sırasında müvekkilinin çalıştırdığı işçilerin primlerini eksiksiz olarak ödediğini ancak uygulamada görülen olağan dışı bir durum ile asgari ücret prime esas taban aylığının fiilen ödenen asgari ücretten yüksek belirlenmesi sebebiyle müvekkilinin işçilerine ödemediği ücretlerin primlerini de fazladan ödemek zorunda kaldığını, dava konusu sözleşmelerin akdedildiği tarihte geçerli olan asgari ücret tutarı ile sözleşmenin devamı esnasında belirlenen asgari ücret prime esas taban aylığı arasında fark olması, asgari ücret prime esas taban aylığının yüksek belirlenmesi sonucu müvekkilinin sözleşmenin akdedildiği sırada öngörülmesi mümkün olmayan bir maliyete katlamak zorunda kaldığını, müvekkilinin bu nedenle ödediği bedelin 825.138,11-TL tutarında olduğunu, bu tutarın her bir istihkakın ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin gerektiğini, müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan primlerinin faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesinin 506 Sayılı SSK’ nun 5073 Sayılı Yasa’ nın 9. maddesi ile değişik 78. Maddesi gereği olduğunu, bu yasal düzenleme ve sair yasal düzenlemeler gereğince asgari ücret ile prime esas kazanç alt sınırının idare ajanları tarafından belirlendiğini, dava konusu sözleşmeler döneminde bakanlar kurulunca belirlenen prime esas taban ücretin her zaman asgari ücretin üzerinde tespit edildiğini, bu durum karşısında müvekkilinin sigorta primine esas işveren payının asgari ücret üzerinden değil alt sınır üzerinden ödediğini ve yine aynı şekilde asgari ücret ile alt sınır arasındaki farkın işçi payı olan % 14 oranındaki sigorta primini taahkuk ettirip aylık bildirgeler karşılığı olarak SSK’na fazla olarak yatırdığını, olması gereken işçi maliyetinin arttığını ve müvekkilinin bu maliyet farklarını istihkaklarından ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle sözleşmenin akdedildiği tarihte ileri de bu konuda yapılacak değişiklik bilinemeyeceği için 28/11/1990 tarih 20739 Sayılı Resmi Gazete ile yayınlanan 90/1216 sayılı kararname ve eki karar ile idarelerin bu konuda düzenlenecek şartname ve sözleşmelere hüküm koyma yetkisi verildiğini, buna paralel olarak davalı idarenin sözleşmenin ihale şartnamesine fiyat farkı avans ve ödemeye ilişkin düzenleme getirdiğini, ayrıca B.K.’ nun 365/2. maddesi uyarınca da müvekkili tarafından ödenen dava konusu farkların müvekkili şirkete ödenmesinin gerektiğini, beklenilmeyen bir durumun gerçekleştiğini ve prime esas kazanç alt sınırının asgari ücreti geçtiğini, bu durumda müvekkili şirketin ilave olarak alt sınır ile asgari ücretin arasındaki farktan kaynaklanan işçilik maliyet farklarının da ödemek zorunda kaldığını, prime esas alınan taban kazancın asgari ücretten yüksek belirlenmesinin hayatın olağan akışına uygun bir durum olmadığını, yasal düzenleme sonucu bakanlar kurulunca kullanılan yetki ile sözleşmenin tanzimi sırasında müvekkili şirkete öngörülmesi mümkün olmayan bir külfet getirildiğini, dava konusu prim farklarının yasal düzenleme ve bilhassa B.K.’ nun 365/2. maddesi uyarınca sözleşme ve şartnamelerde hüküm bulunmasa dahi müvekkili şirkete ödenmesinin gerektiğini ayrıca şartname hükümleri incelendiğinde de farkın ödenmesinin gerektiğini, dava konusu ihalelere ilişkin şartnamede ” ancak asgari ücret tespit komisyonlarınca ihalenin yapıldığı tarihte mevcut olan asgari ücretin artırılması halinde eski ve yeni asgari ücretler arasındaki fark ayrıca bu farktan doğan ve işverence karşılanması gereken SKP ve tasarruf teşvik kesintisi de meydana gelecek artış farkları ödenecektir, bakanlar kurulunca SSK’ ya ödenen işveren ve işçilerin ödemek zorunda olduğu sigorta primi asgari tabanının arttırılması halinde işveren tarafından ödenmesi gereken SSK prim farklarını idare ödemek zorundadır. ” düzenlemesinin bulunduğunu, bu düzenleme doğrultusunda müvekkili tarafından ödenen prim tutarlarının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, dava konusu ile aynı mahiyette olan bir çok davanın yargı yerlerinde görüldüğünü ve mahkemelerce yüklenici lehine hükümler tesis edildiğini, müvekkilinin toplam alacağının 825.138,11-TL civarında olduğunu belirtmiş, 825.138,11-YTL’ nin B.K.’ nun 365/2. maddesi uyarınca sözleşmeler konusu her birim için istihkakın tahakkuk ettiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Mahkememize verdiği 15/12/2008 tarihli cevap dilekçesinde; davacı tarafça açılan istirdat davasının zaman aşımına uğradığını, bu sebeple zaman aşımından davanın reddinin gerektiğini, düzenlenen ihalelerin yürürlükte olan ihale yönetmeliğine göre yapıldığını, fiyat farkının hangi koşullarda ve ne şekilde verileceğinin idari şartnamelerde açıklandığını, her yıl asgari ücret komisyonunca tespit edilen asgari ücretin ihale tarihinden sonra arttırılması halinde 28/11/1990 tarih ve 90/1216 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’ na göre eski ve yeni asgari ücret arasındaki fark ve bu farktan doğan SSK İşveren hissesi ile işsizlik sigortası veya tasarrufu teşvik işveren hissenin ödeneceği konusunda hüküm konulduğunu, bakanlar kurulu kararına göre asgari ücretinin ihale tarihinden sonra artması halinde ortaya çıkan farkların idarece müteahhide ödendiğini ancak SSK primine esas kazanç alt sınırı ile asgari ücret arasındaki fark ödemeleri hakkında bakanlar kurulunca bir karar alınmadığı gibi 506 Sayılı SSK’ nun değişik 78. Maddesinin 3. Fıkrasına göre bu farkın sigortalıyı çalıştıran işverence ödeneceğinin hükme bağlandığını ancak bu farkların ödenebilmesinin ihale idari şartnamelerine özel hüküm konulması halinde mümkün olabildiğini, davacının her tacir gibi ticari işletmesine ilişkin işlerde basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorunda olduğunu, Yargıtay kararlarında da özetlendiği üzere yapılacak şeyin tahmin edilenden fazla çalışma ve gidere yol açsa da müteahhidin bedelin artırılmasını istenemeyeceğini, bu nedenle davalıya yapılan ihale ile kabul edilen sözleşme bedeli dışına çıkılarak fazla ödeme yapıldığı iddiası ile bunun idareden talep edilemeyeceğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davanın kısmen kabulüne dair verilen Karar Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile ” Davacı, 1997 – 31.12.2003 tarihleri arasında davalı Üniversiteye bağlı çeşitli birimlerin temizlik hizmetini yerine getirdiğini, bu hizmetlerin yapılması sırasında sigorta primi asgari taban aylığının asgari ücretten yüksek belirlenmesi nedeniyle fazla prim ödemek zorunda kaldığını, bfazla ödediği primlerin 28.11.1990 tarihli ve 31.12.2002 tarihli kararnameler ile (eski) BK.’ nun 365/2. maddesi gereğince davalı tarafından tahakkuk tarihlerinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte iade edilmesinin gerektiğini ileri sürerek 825.138.11.TL’ nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı ve esastan davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 110.063.12.TL’ nın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Uyuşmazlık konusu, asgari ücretin artışından kaynaklanan farktan doğmamakta, SSK taban matrah farkından doğmaktadır. Taraflar arasında 1997 ve 31.12.2003 tarihleri arasındaki döneme ilişkin özel hukuk hükümlerine göre sözleşme serbestisi kapsamında yapılmış birden çok sözleşme bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda dava konusu sözleşmelerin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarında sözleşme hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerekir. Taraflar arasında yapılan sözleşmeler ve eki niteliğindeki şartnamelerin bazılarında bu farkın ödeneceğine dair açık bir düzenleme bulunmadığı gibi bazılarında da bu farkın ödenmeyeceği yönünde açık hüküm bulunmasına rağmen bazılarında da bu farkın idare tarafından yükleniciye ödeneceği yönünde açık hüküm bulunmaktadır. Ayrıca 31.12.2002 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 24.12.2002 tarihli Bakanlar Kurulu kararının 8.maddesinde sigorta primi alt sınır artışından kaynaklanan fark ve bu farklara ait işsizlik ödeneğinin yükleniciye ödeneceği kararlaştırılmıştır. Yine taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme ilişkisinden kaynaklandığından 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Davalı da süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Somut uyuşmazlıkta, 31.12.2002 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararından önceki tarihte imzalanan sözleşmeler ve eki niteliğindeki şartnamelerde; zamanaşımı yönünden dava tarihinden geriye 10 yıllık süre hesabı da dikkate alınarak, SSK taban matrah farkının ödeneceğine dair açık bir düzenleme bulunmaması veya bu farkın ödenmeyeceği yönünde açık hüküm bulunması halinde bu fark davacı tarafından istenemez. Şayet bu tarihten önce bu farkın ödeneceği yönünde açık hüküm var ise bu farkın tahsili davalıdan istenebilir. Ayrıca 31.12.2002 tarihinden önce imzalanan sözleşmeler, 31.12.2002 tarihinden sonrada devam etmekte ise bu tarihten sonraki yani 01.01.2003 – 31.12.2003 tarihleri arasındaki zaman yönünden sözleşme ve eki şartnamelerde açık hüküm olup olmamasına bakılmaksızın Bakanlar Kurulu kararı gereğince bu fark hesaplanarak yüklenici davacıya ödenmesi gereklidir. Ancak Bakanlar Kurulu kararının yürürlükte olduğu zaman dilimi içerisinde yani 31.12.2002 tarihinden sonra taraflar arasında yeni sözleşme imzalanmış ve bu sözleşme ve eki niteliğindeki şartnamelerde açıkça bu farkın ödenmeyeceği yönünde hüküm konulmuş ise, Anayasamızın 48. maddesi ve BK.19(eski) maddesinde düzenlenen akit serbestisi gereğince, Yasada belirlenen sınırlamalar içinde kalmak koşulu ile taraflar istedikleri konularda, istediği koşullarda sözleşme yapabileceklerinden ve tacir olması nedeniyle basiretli bir tüccar gibi hareket etmesi gereken yüklenici davacının bu farkın ödenmesi talebinde bulunması olanaksızdır.
O halde mahkemece, az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman üç kişilik yeni bilirkişi heyeti aracılığı ile dosyada mevcut tüm deliller üzerinde inceleme yaptırılarak, taraf ve yargı denetimine uygun şekilde rapor tanzimi sağlanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usule ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. ” gerekçesiyle bozularak gelmiş , usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı öncesinde dosya üzerinde SMMM ile İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ile İdare Hukuku konularında uzman hukukçulardan oluşturulan 4 kişilik bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi kurulu raporunda; davacının sosyal sigortalar primi ile sigorta primi alt sınır artışından kaynaklanan 41.113,25-TL farkın dava tarihi olan 06/10/2008 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği hususunun tespit edildiği ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Bozma ilamı öncesinde taraf vekilleri bilirkişi raporuna itiraz ettiğinden itirazlar doğrultusunda alınan ek bilirkişi kurulu raporunda; 13/05/2010 tarihli asıl raporda değiştirilecek bir hususun bulunmadığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Bozma ilamı öncesinde taraflarca ek rapora da itiraz edildiğinden dosya üzerinde SMMM, Sayıştay Denetçisi ve Hukukçu bilirkişiden oluşturulan yeni bir bilirkişi kurulu aracılığıyla talimat mahkemesi vasıtası ile 2. kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 2. Bilirkişi kurulu raporunda; zaman aşımı süresinin 5 yıl olmayıp 10 yıl olduğu, B.K.’ nun 365/2. Maddesi çerçevesinde önceden öngörülmeyen bir ödeme olması dolayısıyla davacının asgari ücret ile sigorta primine esas taban ücret arasındaki fark üzerinden ödediği sigorta primlerinin kendisine ödenmesi gerektiği söz konusu dönemler ile ilgili olarak davacının 825.138,17-TL prim alacağı bulunduğu kanaatinde olunduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Bozma ilamı öncesinde dava konusu edilen alacak ile ilgili 01/01/2003 – 31/12/2003 tarihleri arasındaki dönem dikkate alınarak hesaplama yapılması ile zaman aşımı süresinin 10 yıl kabul edilerek bu yönde bir hesaplama yapılabilmesine yönelik olarak ilk bilirkişi kurulunda görev alan SMMM bilirkişiden ek rapor istenilmiş, alınan ek bilirkişi raporunda; dava tarihi olan 26/09/2008 ile 26/09/1998 aralığını kapsayan dönemler dikkate alınmak suretiyle hesaplamaların yapıldığı ve davacının, davalıdan dava tarihi itibariyle talep edebileceği fazla ödenen sigorta prim tutarının 767.836.975.355-TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bozma ilamı ve dosya kapsamı göz önüne alınarak davacının alacak isteğinin haklı olup olmadığı ile haklı ise talep edilebilecek alacak miktarının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinde SMMM, iş hukuku uzmanı ve ticaret hukuku uzmanı bilirkişiden oluşturulan 3 kişilik bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 12.10.2018 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda; ibraz olunan kayıtlara göre davacı alacağının 43.542,44 TL olarak tespit edildiği, talebin ise 825.138,11 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Taraflarca rapora itiraz edildiğinden itirazlar doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor istenilmiş, alınan 13.06.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda ; taraf vekillerinin itirazlarının yerinde görülmediği, hukuki yön ve delillerin değerlendirilmesinin mahkemeye ait olmak üzere ibraz olunan kayıtlara göre davacı alacağının 43.542,44 TL mertebesinde olduğuna ilişkin önceki görüş ve kanaatlerde herhangi bir değişiklik bulunmadığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda inceleme 1-d bendindeki açıklamalar ile 3 nolu bentteki açıklamalar arasında çelişki bulunduğu, çelişkinin giderilmesine yönelik bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiği belirlenmiş, alınan 06/02/2020 havale tarihli bilirkişi kurulu 2. Ek raporunda ; evvelce sunulan 05.10.2018 tarihli kök bilirkişi raporunun incelemeler bölümündeki paragraflama ve yazım düzeninden dolayı 1-d maddesindeki açıklamalar ile 3 nolu bendi arasında zımnen çelişki bulunduğu izlenimi oluşmakla beraber hesaplamalarda bir kısım hata ve noksanlıkların bulunduğunun da yadsınamayacağı, dava dosyasındaki belge ve kayıtların tümü ile yeniden incelenmesi sonucunda Bakanlar Kurulu’nun 31.12.2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 24.02.2002 tarih, 2002/5037 sayılı kararının 8. Maddesi ile anılan farkların ödenmesi yönünde genel bir düzenleme yapılmış olmakla beraber 01.01.2003’ten sonraki dönemde ancak farkların ödenmeyeceği yönünde hizmet alım sözleşmelerinde düzenleme var ise sözleşme hükmüne itibar edilerek fark talep edilemeyeceği, diğer bütün durumlarda 31.12.2002 yada 01.01.2003’ten sonrası için (hiçbir düzenleme bulunmaması veya farkların ödeneceği yönünde düzenleme bulunması hallerinde) asgari ücret/prime esas taban ücret arasında farkların ayrıca talep edilebileceği sabit olmakla 05.10.2008 tarihli önceki kök raporda 01.01.2003-31.12.2003 arasının sehven yapılan hata neticesinde hesaplamaya dahil edilmediğinin anlaşıldığı, taraflarca en son 25.12.2012 tarihinde yapılmış olan ihalede akdedilmiş olan İzmir … Noterliği’nden 31.12.2002 gün … yevmiye numarası ile onaylı 09.01.2003 başlangıç, 31.12.2003 bitiş tarihli sözleşmenin “fiyat farkı” başlığı taşıyan XIII maddesinde “…Ancak asgari ücret tespit komisyonlarınca ihale ilanının yapıldığı tarihte mevcut asgari ücretin arttırılması halinde gereken sosyal sigorta primleri ve tasarruf teşvik kesintisinde meydana gelecek artış farkları ve işsizlik sigortası primleri ödenecektir…” hükmü bulunduğu, anılan sözleşmede davaya konu asgari ücret artışından kaynaklanan prim farklarının davacı/yükleniciye ödeneceğinin açıkça hükme bağlandığı, dolayısıyla sözleşmede asgari ücretin artması halinde fark ödeneceğine dair hüküm bulunduğundan evvelce tespit olunan 43.542,44 TL fark alacağı ek olarak 09.01.2003-31.12.2003 arası için yapılan hesaplama sonucu 90.545,74 TL + 561,46 TL fark hesaplandığı, buna göre davacının dava tarihi itibari ile Ceman 134.649,64 TL davalıdan alacaklı olduğunun mütalaa edildiği ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Taraflarca ek rapora itiraz edildiğinden taraf itirazları ile ayrıca davacının önceki itirazlarında adı geçen 01.01.2001-31.01.2002 ve 07.01.1998 -28.02.1999 tarihleri arasında geçerli sözleşmeler ile 01.06.2002-05.01.2003, 01.06.2002-08.01.2003, 01.06.2002-31.07.2003 tarihleri arasında geçerli sözleşmeler ile ilgili değerlendirme yapılması için bilirkişi kurulundan bir kez daha ek rapor istenilmiş, alınan 08.07.2020 havale tarihli bilirkişi kurulu 3. Ek raporunda; daha önce sunulan 05.10.2018 tarihli kök, 13.06.2019 tarihli 1 ek ve 17.01.2020 tarihli 2. Ek bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmeler ışığında mahkemenin 20.02.2020 tarihli ara kararına istinaden yapılan incelemeler sonucu tarafların vaki itirazlarının tümü ile yerinde görülmediği, heyetin 05.10.2018 tarihli kök bilirkişi raporunun incelemeler bölümü 1-d maddesindeki açıklamalar ile 3 nolu bendi arasındaki çelişkinin giderilmesi ve bu bağlamda önceki kök raporda yapılan hesap hatası ve noksanlıkların giderilmesi amacı ile yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucu düzenlenen 17.01.2020 tarihli 2. Ek bilirkişi raporunda yer verilen görüş, tespit ve alacak rakamında herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığı, buna göre davacı … … İnşaat Ltd Şti’nin dava tarihi itibari ile ceman 134.649,64 TL, davalı … … …’nden alacaklı olduğuna dair önceki mütalaanın aynen devam ettiği, ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Taraflarca rapora itiraz edildiğinden ve ayrıca dosya ek rapor için bilirkişi heyetine teslim edilirken dosyanın eki konumundaki 1 adet çuvalın bilirkişi heyetine tevdi edilmediği ve ek raporun söz konusu belgeler düzenlenmeksizin düzenlendiği anlaşıldığından, taraf itirazları ve tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, alınan 23.02.2021 havale tarihli bilirkişi kurulu 4. Ek raporunda ; davacı … …İnşaat Ltd Şti’nin … … Tıp Fakültesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, Diş Hekimliği Fakültesi ve Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğünün temizlik işleri ihalesindeki taahhütleri kapsamında 1987-2013 döneminde çalıştırdığı işçilerin prime esas kazançlarının asgari ücretin üzerinde olması nedeni ile fazladan ödenmiş olan sigorta primlerinden kaynaklanan 825.138,11 TL alacağın davalı … … …’nden tahsili istemi ile açılan dava kapsamında daha önce sunulan 05.10.2018 tarihli kök, 13.06.2019 tarihli 1. Ek, 17.01.2020 tarihli 2. Ek ve 30.06.2020 tarihli 3. Ek bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelere yönelik yapılan inceleme sonucu davacı vekilinin 27.07.2020 tarihli itiraz dilekçesinde bir kısım sözleşmelerin dava dosyası içerisinde bulunmadığı, bu sözleşme ve şartnamelerin davacı yanca dosyaya ibraz edilmediğinden fark ödenip ödenmeyeceğine dair hüküm bulunup bulunmadığı bilinmediğinden bu dönemler ve sözleşmeler ile alakalı olarak herhangi bir fark hesaplaması yapılmadığının belirtildiği, oysaki davalı yanın 13.10.2017 tarihli dilekçesi ekinde 4 klasör halinde eksik sözleşme ve şartnamelerin Mahkemeye sunulduğunun beyan edildiği belirtilerek noksan sözleşmelerin celbi sureti ile bu dönemler ile alakalı olarak bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmasının talep edildiği, bilirkişi yemin tutanağı ile görevlendirme yapılırken 09.01.2020 tarihinde dava dosyası ile birlikte 8 klasör halinde tüm dosya eklerinin tevdi edilmiş olup anılan döneme ilişkin sözleşmelerin evvelce tevdi edilmemiş olan bu klasörler içerisinde taranarak tekrar değerlendirme ve hesaplama yapıldığı, davalı vekilinin 23.07.2020 tarihli itiraz dilekçesinde davaya konu olayda asgari ücret primi esas taban aylığı alt sınırın altında ise bu kazanç ve arasındaki alt sınırı arasındaki farka ait sigorta primlerinin davacı şirketçe talep edilmesinin BK 365/2 hükümlerine göre sonradan tahmin edilebilecek bir husus olmadığı, ihaleye çıkılmış olması ve koşulların işin yüklenilmesinden önce ihaleye girecek ve ihale dosyasını almış olan tüm firmalarca bilinmesi gerektiğinin çok açık ve net olduğu belirtilmek ve önceki itiraz dilekçelerinde yer alan karşıt görüş ve beyanlar da tekrarlamak sureti ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin dosya kapsamındaki tüm itirazlarının Yargıtay … Hukuk Dairesinin 18.03.2015 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda evvelce düzenlenen 3 adet ek raporda incelenip değerlendirildiği, raporda ayrıntıları belirtilen 4 adet hizmet ihalesinin sözleşmesi dosya içerisinde görülemediği cihetle inceleme imkanı bulunmadığından 01.06.2002-31.12.2002 arası döneme ait ihale olunan bir kısım hizmetler bakımından önceki raporlarda hesaplama yapılmadığı, bu kere mahkemece klasörler halinde yeni tevdi edilen dosya ekleri incelenerek mezkur sözleşmelerin bulunduğu ve fark hesaplaması için gerekli akdi hükümlerin mevcut olduğunun tespit edildiği, bu meyanda önceki hesapların güncellendiği, tüm bu veri ve değerlendirmeler kapsamında davacı
… İnşaat Ltd Şti’nin dava tarihi itibari ile ceman 207.375,48 TL davalı … … …’nden alacaklı olduğunun tespit edildiği ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Rapora davacı tarafça itiraz edildiğinden ayrıca Mahkememizin 20.02.2020 tarihli ara kararında bahsi geçen sözleşmeler yönünden son ek raporda da olumlu yada olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından bu hususlarda ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 30.06.2021 havale tarihli bilirkişi kurulu 5. Ek raporunda; … … Tıp Fakültesi Hastanesinin 01.01.2001-31.05.2022 tarihleri arasında hastane genel temizliği işi bağlamında tıp fakültesi hastanesi 01.01.2001-31.12.2001 tarihleri arasında çeşitli birimlerin 12 aylık temizlik işlerine ilişkin olarak davacı şirketin fark alacağının 253.516,74 TL olarak hesaplandığı ancak dava dosyasına ekli bir çuval vesaik içerisinde … … … Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 01.01.2002-31.05.2002 tarihleri arasındaki 5 aylık dönemdeki temizlik işleri ile alakalı olarak davacı şirket ile davalı idare arasında bağıtlanmış herhangi bir sözleşme, idari ve teknik şartnameye rastlanılmadığından bu döneme dair hesaplama yapılmadığı, … … Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 01.06.2002-05.01.2003 tarihleri arasında hastane genel temizliği işi bağlamında davacı şirketin fark alacağının 189.611,37 TL olarak hesaplandığı, … … … Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’nın 07.01.1998-28.02.1999 tarihleri arasında çeşitli birimlerin temizliği ve yardım hizmetleri işi bağlamında dava dosyasına ekli bir çuval vesaik içerisinde … … … Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’nın 1998 yılı temizlik işleri ile alakalı olarak davacı şirket ile davalı idare arasında bağıtlanmış herhangi bir sözleşme, idari ve teknik şartnameye rastlanmadığından 01.10.1998-31.10.1998 dönemine dair toplam 4.148.581.158 eski Türk Lirası fark rakamı alacak hesabında dikkate alınmadığı, buna göre 1.930.223.705 Eski Türk Lirası dikkate alındığında … Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’nın 01.01.1999-28.02.1999 dönemi bakımından fark alacak rakamının 1.930,20 TL olarak tespit edildiği, … Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’nın 01.06.2002-08.01.2003 tarihleri arasında çeşitli birimlerin temizliği işi bağlamında davacı şirketin fark alacağının 31.030,33 TL olarak hesaplandığı, … Rektörlüğü İdari ve Mali İşler Daire başkanlığı’nın 01.06.2002-31.07.2003 tarihleri arasındaki temizlik işi bağlamında dava dosyasına ekli bir çuval vesaik içerisinde 14 aylık dönemdeki temizlik işleri ile alakalı olarak davacı şirket ile davalı idare arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşme idari ve teknik şartnameye rastlanmadığından bu meyanda bir hesaplama yapılmadığı, bu nihai veri ve değerlendirmelere göre davacı … İnşaat Ltd Şti’nin dava tarihi itibari ile ceman 683.464,14 TL davalı … … …’nden alacaklı olduğunun hesap ve tespit edildiği ayrıntılı gerekçeli olarak belirtmiştir.
Bilirkişi raporunda dosyada rastlanılmadığı belirtilen sözleşme idari ve teknik şartnamelerin dosya eki 2 çuval içerisinde bulunup bulunmadığı konusunda beyanda bulunmak üzere taraf vekillerine süre verilmesine , söz konusu belgelerin dosya içerisinde olmadığı belirtildiğinde belgelerin davacı tarafça sunulmasına ve ayrıca belgelerin birer örneğinin gönderilmesi için davalı tarafa yazı yazılmasına, belgelerin dosya içerisinde bulunduğu belirlendiğinde veya söz konusu belgeler tamamlandığında bu belgeler de gözetilerek ek rapor düzenlenmesi için dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdine yönelik Mahkememizin 21.10.2021 tarihli celsesinde ara karar oluşturulmuş, ara karar doğrultusunda dosya bir kez daha bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 07.12.2021 tarihli bilirkişi kurulu 6. Ek raporunda; …Tıp Fakültesi Hastanesinin 01.01.2002-31.05.2002 tarihleri arasındaki hastane genel temizliği işine ilişkin olarak bugüne kadar sunulan tüm vesaik içerisinde sadece 01.01.2001-31.12.2001 tarihleri arasını hükme bağlayan İzmir … Noterliği’nin 18.12.2020 tarih … yevmiye numarası ile onaylı tek bir sözleşme mevcut olup 01.01.2002-31.05.2002 5 aylık dönemi kapsayan 2. bir sözleşme görülemediği, bu minvalde … … … Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 01.01.2002-31.05.2002 tarihleri arasındaki 5 aylık temizlik işlerinden dolayı hesaplanan 48.251,80 TL fark alacağının ispata muhtaç kaldığı, … Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’nın 07.01.1998-28.02.1999 tarihleri arası çeşitli birimlerin temizliği ve yardımcı hizmetler işine dair bu defa yapılan incelemede 26.09.2008 tarihli dava dilekçesinin 10. sayfasındaki … Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı temizlik ve yardımcı hizmetler işinin süresi 07.01.1998-28.02.1999 ve dava dilekçesine ilişik sarı renkli plastik dosyanın kapak sayfasında “işe başlama tarihi 07.01.1998, iş bitiş tarihi 28.02.1999” olarak belirtildiği ve bu dosya içerisindeki 07.01.1998-31.12.1998 dönemini kapsayan ve 107.636.000.000 Eski Türk lirası ihale bedelli İzmir … Noterliği’nden 06.01.1998 tarih … yevmiye numarası ile onaylı sözleşme ve eki teknik şartnamenin fiyat farkı başlıklı 19/b maddesinde “…Ancak asgari ücret komisyonlarınca ihale ilanının yapıldığı tarihte mevcut olan asgari ücretin arttırılması halinde eski ve yeni asgari ücret arasındaki fark ayrıca bu farktan doğan işverence karşılanması gereken sosyal sigorta primleri ve tasarruf teşvik kesintisinden meydana gelecek artış farkları ödenecektir…” babında hüküm bulunduğundan davacı şirketin … Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’nın 01.10.1998-31.10.1998 dönemine ait toplam 4.148,58 TL fark alacağının evvelce hesaplanan toplam alacağa ilave edileceği … İdari ve Mali işler Daire Başkanlığı’nın 01.06.2002-31.07.2003 tarihleri arasında Rektörlük ve bağlı birimlerin temizliği işi konusunda dosyada sadece 01.06.2002-31.12.2002 tarihleri arası 7 aylık dönemi kapsayan ve 198.554.692.560 Eski Türk Lirası ihale bedelini Bornova … Noterliği’nden 23.05.2002 tarih … yevmiye numarası ile onaylı sözleşme ve davalı kurumun kaşesi iç alım müdürü … … isim ve imzası ile Bornova … Noterliği’nden … yevmiye numarası ile onaylı şartnamem sayfasının mevcut olduğu, bu şartname sayfasındaki fiyat farkı başlıklı XIII. Maddede “…Ancak ihale ilanının yapıldığı tarihte mevcut asgari ücretin arttırılması halinde eski ve yeni asgari ücret arasındaki fark ve bu farktan doğan işverence karşılanması gereken sosyal sigorta primleri ve tasarruf teşvik kesintisinde meydana gelecek artış farkları ve işsizlik sigorta primleri ödenecektir…” hükümleri mevcut olduğundan bahis konusu 01.06.2002-31.12.2002 tarihleri arası 7 aylık dönem için 15.769,28 TL fark alacağı hesaplandığı, lakin bugüne kadar ibraz edilen sair ve saik içerisinde … İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı’nın 01.01.2003-31.07.2003 tarihleri arası temizlik işi ile alakalı herhangi bir sözleşme ve şartnameye rastlanılmadığından farklı bir anlatımla Yargıtay …. HD’nin 18.03.2015 tarih …/… Esas …/…. Karar sayılı bozma ilamındaki ” 31.12.2002 tarihinden önce imzalanan sözleşmede 31.12.2002 tarihinden sonrada devam etmekte ise bu tarihten sonra 01.01.2003 – 31.12.2003 tarihleri arasındaki zaman yönünden sözleşme ve eki şartnamelerde açık hüküm olup olmamasına bakılmaksızın Bakanlar Kurulu kararı gereğince bu farkın hesaplanarak yüklenici davacıya ödenmesi gerekeceği ,31.12.2002 tarihinden sonra taraflar arasında yeni sözleşme imzalanmış ve bu sözleşme eki niteliğindeki şartnamelerde açıkça bu farkın ödenmeyeceği yönünde hüküm konulmuş ise, Anayasamızın 48. maddesi ve BK.19(eski) maddesinde düzenlenen akit serbestisi gereğince, Yasada belirlenen sınırlamalar içinde kalmak koşulu ile taraflar istedikleri konularda, istediği koşullarda sözleşme yapabileceklerinden ve tacir olması nedeniyle basiretli bir tüccar gibi hareket etmesi gereken yüklenici davacının bu farkın ödenmesi talebinde bulunamayacağı ” yönündeki bozma hükümlerinin somut olaya tatbiki bağlamında bu temizlik işinde 2003 yılı ile alakalı olarak herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi bir önceki sözleşmenin kesin süreli olmasından dolayı takip eden 2003 yılında uygulandığı da kanıtlanamadığından bu 7 aylık dönem için hesaplanan 17.574.421.552 Eski Türk Lirası farkın da ispata muhtaç kaldığı, en son verilerin değerlendirmesi sonucu yapılan hesaplamaya göre davacı … İnşaat Ltd Şti’nin dava tarihi itibari ile ceman 703.382,00 TL davalı … Rektörlüğü’nden alacaklı olduğunun hesap ve tespit edildiği ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Taraflarca rapora itiraz edildiğinden ve ayrıca davalı vekilinin beyan dilekçesi ekinde ek raporda bulunmadığı belirtilen sözleşmeler ile ilgili CD sunulduğu anlaşıldığından, sunulan CD değerlendirilerek ve taraf itirazları da gözetilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya bir kez daha bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 11.05.2022 havale tarihli bilirkişi kurulu 7. Ek raporunda; … Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 01.01.2002-31.05.2002 tarihleri arası hastane genel temizliği işi ile ilgili olarak gerek dava dosyasına ekli bir çuval vesaik içerisinde gerekse bu kere davalı vekilinin 21.01.2022 tarihli itiraz dilekçesi ekinde sunduğu CD içerisindeki kayıtlarda anılan 5 aylık dönemlerdeki temizlik işleri ile alakalı olarak davacı şirket ile davalı idare arasında bağıtlanmış herhangi bir sözleşme, idari ve teknik şartnameye rastlanılmadığından 48.251.803.584 Eski Türk Lirası olacak fark alacağının ispata muhtaç kaldığı yönündeki görüşte bir değişiklik olmadığı, … İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı’nın 01.01.2003-31.07.2003 tarihleri arası rektörlük ve bağlı birimlerin temizliği işi ile alakalı davalı vekilinin 21.01.2022 tarihli itiraz dilekçesi ekindeki … İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı’nın 20.01.2022 tarih E…. sayılı yazısı ilişiğinde 2003 yılı Ocak ayında hizmet alımı yapılmadığı belirtildiğinden ve eki CDde de Ocak 2003 ayına ait bir sözleşme mevcut olmadığından bu aya ait 26.784.863 Eski Türk Lirası fark rakamının alacak hesabına katılmayacağı, farklı bir anlatımla bu rakamın önceki raporda ispata muhtaç kalan 17.574.421.552 Eski Türk Lirası olan rakamdan düşüleceği, buna göre davacının … İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı’nın 01.02.2003-31.07.2003 tarihleri arası 6 aylık dönem için alacak farkının 17.547.636.689 Eski Türk Lirası olarak hesap ve tespit edildiği, tüm bu nihai verilerin değerlendirilmesi sonucu davacı … İnşaat Ltd Şti’nin dava tarihi itibari ile ceman 720.929,63 TL davalı … … …’nden alacaklı olduğunun mütalaa edildiği ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça, davalı … …’ nin çeşitli birimlerinin temizlik hizmetlerinin yerine getirildiği, bu hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında asgari ücret prime esas taban aylığının fiilen ödenen asgari ücretten yüksek belirlenmiş olması sebebiyle fazlaca prim ödendiği ve ödenen primlerin davalı idareden tahsilinin gerektiği gerekçesi ile Mahkememize dava açıldığı, davalı tarafça öncelikle zaman aşımı def-i’ nin ileri sürüldüğü, taraflar arasındaki ilişkinin istisna sözleşmesi olmayıp hizmet sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, hizmet sözleşmesinin ise BK 125. Maddesi gereğince 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, davanın açıldığı tarih olan 26/09/2008 itibariyle 26/09/1998 tarihine kadar olan taleplerin zaman aşımına uğramadığı 26/09/1998 tarihinden önceki taleplerin zaman aşımına uğradığı, uyuşmazlık konusunun, asgari ücretin artışından kaynaklanan farktan doğmadığı , SSK taban matrah farkından doğduğu , taraflar arasında 1997 ve 31.12.2003 tarihleri arasındaki döneme ilişkin özel hukuk hükümlerine göre sözleşme serbestisi kapsamında yapılmış birden çok sözleşme bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı , bu durumda dava konusu sözleşmelerin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarında sözleşme hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği , taraflar arasında yapılan sözleşmeler ve eki niteliğindeki şartnamelerin bazılarında bu farkın ödeneceğine dair açık bir düzenleme bulunmadığı gibi bazılarında da bu farkın ödenmeyeceği yönünde açık hüküm bulunmasına rağmen bazılarında da bu farkın idare tarafından yükleniciye ödeneceği yönünde açık hüküm bulunmadığı ayrıca 31.12.2002 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 24.12.2002 tarihli Bakanlar Kurulu kararının 8.maddesinde sigorta primi alt sınır artışından kaynaklanan fark ve bu farklara ait işsizlik ödeneğinin yükleniciye ödeneceğinin kararlaştırıldığı , 31.12.2002 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararından önceki tarihte imzalanan sözleşmeler ve eki niteliğindeki şartnamelerde; zamanaşımı yönünden dava tarihinden geriye 10 yıllık süre hesabı da dikkate alınarak, SSK taban matrah farkının ödeneceğine dair açık bir düzenleme bulunmaması veya bu farkın ödenmeyeceği yönünde açık hüküm bulunması halinde bu fark davacı tarafından istenemeyeceği şayet bu tarihten önce bu farkın ödeneceği yönünde açık hüküm var ise bu farkın tahsili davalıdan istenebileceği ayrıca 31.12.2002 tarihinden önce imzalanan sözleşmeler, 31.12.2002 tarihinden sonrada devam etmekte ise bu tarihten sonraki yani 01.01.2003 – 31.12.2003 tarihleri arasındaki zaman yönünden sözleşme ve eki şartnamelerde açık hüküm olup olmamasına bakılmaksızın Bakanlar Kurulu kararı gereğince bu farkın hesaplanarak yüklenici davacıya ödenmesi gerektiği ancak Bakanlar Kurulu kararının yürürlükte olduğu zaman dilimi içerisinde yani 31.12.2002 tarihinden sonra taraflar arasında yeni sözleşme imzalanmış ve bu sözleşme ve eki niteliğindeki şartnamelerde açıkça bu farkın ödenmeyeceği yönünde hüküm konulmuş ise, Anayasamızın 48. maddesi ve BK.19(eski) maddesinde düzenlenen akit serbestisi gereğince, yasada belirlenen sınırlamalar içinde kalmak koşulu ile taraflar istedikleri konularda, istediği koşullarda sözleşme yapabileceklerinden ve tacir olması nedeniyle basiretli bir tüccar gibi hareket etmesi gereken yüklenici davacının bu farkın ödenmesi talebinde bulunmasının olanaksız olduğu , bu hususlar göz önüne alındığında davacı tarafça talep edilebilecek alacak miktarının 11.05.2022 havale tarihli bilirkişi kurulu 7. Ek raporunda belirtilen 720.929,63 TL tutarında olduğu ve davanın bu miktar üzerinden kabulünün gerektiği ,davalının dava tarihinden önce bu alacak miktarı yönünden temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafça iddia ve ispat edilemediği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 720.929,63-TL’ nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 53.096,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 13.850,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan yargılama gideri 4.656,00-TL, bozmadan sonra 22 davetiye bedeli 247,40-TL, bilirkişi inceleme ücretleri toplamı 4.200,00-TL olmak üzere toplam 9.103,40-TL yargılama giderinin red ve kabule göre 7.954,00-TL’ lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan bölümünün davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan 11.139,40-TL harç giderinin davacı tarafa iadesine,
Dair tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar Davacı vekili Av … … … ile Davalı vekili Av. … …’ın yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır