Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/569 E. 2022/1222 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/569 Esas
KARAR NO : 2022/1222
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/04/2016
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 28.04.2016 tarihli dilekçesinde; 10.03.2016 tarihinde saat:07:10 sıralarında Aydın İlinden İzmir İli kara yolunun 52.+600 metrede , müteveffa …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı çekici ve çekiciye bağlı … plaka sayılı aracı bıraktıktan sonra araçtan inerek aracının sol arka kısmında bulunduğu esnada , davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracı ile kısa süreli uyuklaması sonucu aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek şerit ihlali yaptığını ve aracının sağ ön kısmı ile müteveffa … ve … plaka sayılı aracın sol arka köşe kısmına çarpması sonucu ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davanın destekten yoksun kalma tazminatı olup TTK’ya göre ticari dava olduğunu ve Mahkemenin Ticaret Mahkemesi sıfatı ile davaya bakması gerektiğini, İzmir’de davalı sigorta şirketinin şube şeklinde örgütlenmiş bir bölge müdürlüğü bulunması sebebi ile İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu, kaza tespit tutanağında … plaka sayılı araç sürücüsü …’a 2918 sy KTK’nın 56/1-a maddesine göre asli kusur, müteveffa sürücü …’e ise 59. Md riayet nedeni ile tali kusur izafe edildiğini, kusur durumunun kabulünün mümkün olmadığını, müteveffanın aracını uygun şekilde sağa çekerek durakladığını bu nedenle kusurunun bulunmadığını, kazaya ilişkin Tire CBS’nin … Esas nolu dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığını ayrıca her ne kadar kaza tespit tutanağında sürücünün … olduğu belirtilmiş ise de ceza dosyası üzerinden alınan ifadelerde kaza anında sürücünün … olduğunun ikrar edildiğini, 10.03.2016 tarihinde vefat eden 12.08.1973 doğum tariihli …’in evli ve tek çocuk babası olup çekici ve dorse şöförlüğü yaparak hayatını idame ettirdiğini, müteveffanın SGK kayıtlarında maaşının asgari ücret olarak göründüğünü ancak yapılacak emsal ücret araştırmasında gerçekte aldığı maaşın ortaya çıkacağını, davacı …’in eşi vefat ettiğinde henüz 39 yaşında olup kızı ile tek başına kalarak hayatın tüm yükünü tek başına üstlendiğini, davacının eşinin ölümü sebebi ile destekten yoksun kaldığını, müteveffa …’in kızı Fatma’nın kaza tarihinde 17 yaşında olup lise öğrencisi olduğunu, onun da babasının desteğinden maruz kaldığını, 6100 sy yasanın 107. Maddesi uyarınca dava değerini arttırmak ve harç tamamlamak üzere şimdilik davacı … için 1.000,00 TL , davacı … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının talep edildiğini yine davacıların eş ve babası olan müteveffa …’in cenaze ve defin masrafları açısından da dava değerini ileride arttırmak ve harç tamamlamak üzere şimdilik 500,00 TL’nin hüküm altına alınmasının talep edildiğini, davacı Nurten yönünden 100.000,00 TL, davacı Fatma yönünden 80.000,00 TL , davacılar müteveffa …’in annesi Fatma ve babası Ali için 30.000,00 ‘er TL , müteveffa …’in kardeşleri davacılar Fikret ve İsmail için ise 15.000,00 ‘er TL manevi tazminat talep edildiğini, kazanın meydana gelmesine tam ve asli kusur ile sebebiyet veren davalı …’a ait … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibari ile ZMMS poliçesi bulunmadığını ve bu nedenle meydana gelen zarardan poliçe limitleri doğrultusunda davalı Güvence Hesabının da müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu, Güvence Hesabı’na resmi başvuru yapılmadan dava açıldığını zira Güvence Hesabı tarafından söz konusu kazalara ilişkin tazminat taleplerinin reddedildiğini, dava konusu kaza nedeni ile ölüm gerçekleşip zarar meydana geldiğini, davalı sürücü ve işletenin mal kaçırma ihtimaline binaen davacının alacaklarını teminat altına almak adına sürücü ve işleten adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıkları üzerine tedbir konulmasının talep edildiğini belirtmiş, trafik kazası sonucu eş ve babasını kaybeden davacılardan 6100 sy yasanın 107. Md gereğince fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik müteveffa …’in eşi … için 1.000,00 TL ve kızı … için ise 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 6100 sy yasanın 107. Md gereğince fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacılar adına 500,00 TL cenaze ve defin giderinin dava tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, manevi tazminata ilişkin yalnızca davalı (sürücü) işletenden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davacılar anne … için 30.000,00 TL, baba … için 30.000,00 TL, kardeş … için 15.000,00 TL diğer kardeş … için 15.000,00 TL, eş … için 100.000,00 TL ve kız … için 80.000,00 TL manevi tazminatın 10.03.2016 olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden tahsiline, işleten … ve sürücü … adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Güvence Sigorta vekili Mahkememize verdiği; 24.05.2016 tarihli cevap dilekçesinde; kaza tarihi 10.03.2016 olduğundan 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları ‘nın bu davada uygulanması gerektiğini, davacılar atrafından destek …’in vefatı sebebi ile tazminat talebine ilişkin olarak dava öncesinde davalı kuruma başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, yargılamaya konu tazminat talebinin hukuki dayanağının sözleşmeden değil kanundan kaynaklandığını bu nedenle davacıların 3. kişi sıfatına haiz olmaları mümkün olmadığından bahisle Güvence Hesabı ‘ ndan tazminat talep etme hakları bulunmadığını, öte yandan Güvence Hesabı tarafından davacılara tazminat ödemesi yapıldığı takdirde davacıların zarara sebebiyet veren müteveffanın mirasçısı olmasından bahisle yapılan ödeme oranında Güvence Hesabı tarafından kendilerine rücu edileceğini, bu sebeple müteveffanın kusuru oranında davacıların alacaklı borçlu sıfatlarının birleştiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin ATK vasıtası ile yapılması gerektiğini, davaya konu destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek davalı kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın dava tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olup ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar adına usulüne uygun tebligat yapılmış, davalılar cevap dilekçesi ibraz etmemişler, davalılardan … ve … 16.11.2016 tarihli ön inceleme duruşması sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmişler , davalı … aşamalarda vekil ile temsil edilmiş, … vekili 02/03/2021 tarihinde vekillikten çekilmiştir.
Tire 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; müteveffanın … , katılanların … ve …, sanıkların … ve …, sanık … yönünden suçun suç üstlenme, sanık … yönünden suçun bilinçli taksirle öldürme, suç tarihinin 17.03.2016 olduğu, mahkemece 14.07.2020 tarihinde sanık …’nın üzerine atılı taksirle ölüme neden olma suçunu işlediği anlaşıldığından eylemine uyan TCK’nun 85/1, 22/3, 62 md. uyarınca cezalandırılmalarına, sanık hakkında CMK’nun 231/5-6. Md ile TCK’nun 51/1,50/1-4 md. uygulanmasına yer olmadığına, sanık …’ın üzerine atılı bulunan suç üstlenme suçunu işlediği sabit olduğundan eylemine uyan TCK’nun 270/1 ve 62. Md gereğince cezalandırılmasına, CMK’nun 231/5 md gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, gerekçeli kararda dosyada mevcut 08.05.2020 tarihli ATK raporuna itibar edilmek sureti ile dava konusu olayda sanığın asli kusurlu, müteveffanın ise atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı yönünde vicdani kanaate varıldığının belirtildiği, dosyanın İstinaf incelemesinde olduğu belirlenmiştir.
Kusur oranının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 21.03.2017 tarihli makine mühendisi bilirkişi raporunda ; ölümlü trafik kazasında … plakalı otomobil sürücüsü …’ın kazanın meydana gelişinde 2918 sy KTK’nun “madde84/f doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma ve 84/g şeride tecavüz etme” kurallarını ihlal ettiğinden asli ve %75 kusurlu olduğu, … çekici ve buna bağlı olarak … plakalı dorse sürücüsü müteveffa …’in 2918 Sy KTK’nun “md84/k yerleşim birimleri dışındaki kara yolunun taşıt yolu üzerinde zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama” kuralını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelişinde tali ve %25 kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Tire Asliye Ceza Mahkemesinden alınan kusur bilirkişi raporu ile Mahkememizde alınan rapor arasında çelişki bulunduğu anlaşıldığından kusur yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, alınan 17.01.2019 tarihli ATK raporunda; olayda davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacıların yakını müteveffa …’in kusursuz olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
17.01.2019 tarihli ATK raporunun irdeleme kısmında 27.03.2018 tarihli birlikişi raporunun oluşa uygun bulunduğunun belirtildiği, bu raporda her iki araç sürücüsüne eşit kusur verildiği, raporun sonuç kısmında ise davalı sürücü …’ın %100 oranında, davacıların yakını müteveffa …’in kusursuz olduğunun belirtildiği, bu kapsamda 17.01.2019 tarihli raporun anlatım ve sonuç kısmında çelişki olduğu belirlendiğinden varsa bu çelişkinin ya da maddi hatanın giderilerek ve davalının itirazları da değerlendirilerek ek rapor düzenlenmesi için dosya ATK’ya yeniden sevk edilmiş, alınan 31.07.2019 tarihli ATK ek raporunda; davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacıların yakını müteveffa …’in kusursuz olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan kusur raporları arasında çelişki olduğu anlaşıldığından kusur oranlarındaki çelişkinin giderilmesine yönelik olarak İstanbul Teknik Üniversitesinden rapor alınması için talimat yazılmış, talimat mahkemesince alınan 17.06.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; dava konusu olayda davalı sürücü …’ın %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, davacıların murisi sürücü …’in kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtmiştir.
Torbalı Müftülüğü’ne 2016 yılına ait defin masraflarının miktarı konusunda yazı yazılmış, alınan yazı cevabında ilgili bilginin İzmir Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar müdürlüğünden talep edilmesi gerektiği belirtilmiş, yazı cevabı doğrultusunda aynı hususta İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yazı yazılmış, alınan yazı cevabında; yer ücretinin 90,00 TL yarım kapaksız lahit ücretinin 300,00 TL olarak belirtildiği belirlenmiştir.
Talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinde aktüer bilirkişi vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan 11.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda ; her ne kadar kaza tarihi olan 10.03.2016 tarihi itibari ile 01.06.2015 tarihli poliçe genel şartları yürürlükte ise de 26.04.2016 tarihli KTK’nun 90 ve devamı maddelerinde yapılan değişiklikler yürürlükte bulunmadığından ayrıca Anayada Mahkemesi ‘ nin 2019/40 Esas 2020-K sayılı 17.07.2020 tarihli 09.10.2020 yürürlük tarihli kararı ile 2918 sy yasanın 90. Maddesinde yer alan ve tazminat hesapları bakımından poliçe genel şartlarına atıf yapan bölüm iptal edildiğinden TBK md 55. hükümleri ve yerleşik Yargıtay kararları gereği PMF yaşam tablosu %10 artış- 10 iskonto esasına dayanan progresif rant yöntemi ile %75 haklılık oranı üzerinden dava dışı anne-babaya da destek payı ayrılarak ve eş için %2 yeniden evlenme olasılığı indirimi yapıldıktan sonra ölen kişinin kazancının asgari ücret kabul edildiğinde , davacı eş … için 271.151,07 TL, davacı çocuk … için 21.523,53 TL olmak üzere toplam 292.674,60 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davalı araç sahibi ve sürücüsünün bu bedelin tamamından davalı Güvence Hesabı’nın ise teminat limiti tüm hak sahipleri arasında garameten dağıtıldıktan sonra bulunan eş için 233.750,92 TL , çocuk için 18.554,77 TL ve toplam 252.381,92 TL’den sorumlu olacakları , ölen kişinin kazancı asgari ücretin 1,46 katı kabul edildiğinde , davacı eş … için 347.205,18 TL, davacı çocuk … için 31.413,42 TL olmak üzere toplam 378.618,60 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davalı araç sahibi ve sürücüsünün bu bedelin tamamından davalı Güvence Hesabı’nın ise teminat limiti tüm hak sahipleri arasında garameten dağıtıldıktan sonra bulunan eş için 226.931,49 TL , çocuk için 20.531,65 TL ve toplam 247.463,14 TL’den sorumlu olacakları, ayrıca 1.500,00 TL cenaze ve defin gideri hesaplandığı, miras hisseleri oranında dağıtıldığında 375,00 TL’nin … ,1.125,00 TL nin … tarafından talep edilebileceği, destekten yoksun kalma tazminatı ile Güvence Hesabı’nın sorumluluk limiti aşıldığı bundan dolayı Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Kazaya karışan araçların kaza tarihi itibari ile trafik tescil kayıtları istenilmiş, … plaka sayılı aracın 19.02.2016, 09.03.2021 tarihli arasında … adına tescilli olduğu , 09.03.2021 tarihinde …’e satıldığı ve tescilin halen … adına devam ettiği, … plaka sayılı aracın 10.10.2014-09.03.2021 tarihleri arasında … adına tescilli olduğu, 09.03.2021 tarihinde … ‘e satıldığı ve halen tescilinin … adına kayıtlı olduğu, … plaka sayılı aracın 21/08/2014 tarihinde … adına tescil edildiği ve halen … adına tescil kaydının devam ettiği belirtilmiştir.
Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezi’ne … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibari ile ZMMS poliçesi olup olmadığı sorulmuş, kaza tarihi itibari ile Kara Yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi bilgisine ait kayıt bulunamadığı belirtilmiştir.
10.03.2016 tarihli trafik kazası sonucu vefat eden …’in ölümü nedeni ile davacılara bağlanan aylık gelir olup olmadığı SGK İl Müdürlüğü’ndden sorulmuş , davacılar … ve …’e iş kazası ölüm gideri bağlandığı belirtilmiştir.
Yargıtay Kararları doğrultusunda TRH- 2010 yaşam tablosu ve ATK ve İTÜ tarafından davalı sürücünün %100 kusurlu olarak tespit edildiği dikkate alınarak ek rapor düzenlenmek üzere dosya aktüer bilirkişiye tevd edilmiş, alınan 26.04.2021 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunda; her ne kadar kaza tarihi olan 10.03.2016 tarihi itibari ile 01.06.2015 tarihli poliçe genel şartları yürürlükte ise de 26.04.2016 tarihli KTK’nun 90 ve devamı maddelerinde yapılan değişiklikler yürürlükte bulunmadığından ayrıca Anayasa Mahkemesi ‘ nin 2019/40 Esas 2020-K sayılı 17.07.2020 tarihli 09.10.2020 yürürlük tarihli kararı ile 2918 sy yasanın 90. Maddesinde yer alan ve tazminat hesapları bakımından poliçe genel şartlarına atıf yapan bölüm iptal edildiğinden TBK md 55. hükümleri ve yeni Yargıtay kararları gereği TRH-2010 yaşam tablosu %10 artış-%10 iskonto esasına dayanan progresif rant yöntemi ile %100 haklılık oranı üzerinden dava dışı anne-babaya da destek payı ayrılarak ve eş için % 2 yeniden evlenme olasılığı indirimi yapıldıktan sonra ölen kişinin kazancının asgari ücret kabul edildiğinde davacı eş … için 433.842,57 TL , davacı çocuk … için 28.698,04 TL olmak üzere toplam 462.540,61TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davalı araç sahibi ve sürücüsünün bu bedelin tamamından , davalı Güvence Hesabı’nın ise teminat limiti tüm hak sahipleri arasında garameten dağıtıldıktan sonra bulunan eş için 224.151,75 TL , çocuk için 14.827,30 TL ve toplam 238.979,05 TL’den sorumlu olacakları , ölen kişinin kazancı asgari ücretin 1,46 katı kabul edildiğinde , davacı eş … için 529.637,66 TL, davacı çocuk … için 41.884,54TL olmak üzere toplam 571.522,20 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davalı araç sahibi ve sürücüsünün bu bedelin tamamından davalı Güvence Hesabı’nın ise teminat limiti tüm hak sahipleri arasında garameten dağıtıldıktan sonra bulunan eş için 212.627,45 TL, çocuk için 16.814,89 TL ve toplam 229.442,34 TL’den sorumlu olacakları, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 06.04.2021 tarihli cevabi yazısında ,2016 yılı için mezar yeri 90,00 TL yarım kapaksız lahit ücretinin 300,00 TL olarak belirtildiği, destekten yoksun kalma tazminatı ile Güvence Hesabı’nın sorumluluk limiti aşıldığından cezane ve defin giderlerinden diğer davalıların sorumlu bulunacağı görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun alınmasından sonra davacı tarafça değer arttırım dilekçesi sunulmuş, dilekçede davacı … için talebin 40.884,54 TL arttırırak 41.884,54 TL ‘ye, davacı … için talebin 528.637,66 TL arttırılarak toplam 529.637,66 TL’ye yükseltildiği, toplam 572.022,20 TL tazminat alacağına, sürücü ve işleten açısından 28.04.2017 kaza tarihinden, sigorta şirketi açısından ise dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi uygulanmasının talep edildiği, davacı Güvence Hesabı yönünden teminat üst limiti olan eş için 212.627,45 TL ile, çocuk için 16.814,89 TL olmak üzere toplam 229.442,34 TL ile sınırlı kalmak kaydı ile talepte bulunulduğu belirlenmiştir.
Islah dilekçesinin sunulmasından sonra dosya heyete tevdi edilmiş, yargılamaya heyetçe devam olunmuştur.
Davacılara bağlanan gelirin rücuya tabi olup olmadığı ve rücuya tabi ise ilk peşin sermaye değerini gösterir bilgi ve belgelerin gönderilmesi için SGK’ya yeniden yazı yazılmış, alınan yazı cevabında; hak sahiplerine bağlanan rücuya tabi ilk peşin sermaye değer tablolarının yazı ekinde sunulduğu belirtilmiş, SGK yazı cevabı göz özüne alınarak 1. seçenek olarak kaza tarihi itibariyle tüm veriler( hak sahibi veya desteğin muhtemel yaşam süresi, muhtemel çalışma ve destek olma süresi, destekten yoksun kalanların muhtemel yaşama süresi, destek alabilme süreleri, gelir durumları, desteğin muhtemel çalışma süresi sonuna kadar gelirinden kendisine ayıracağı miktar, destekten yoksun kalanların sayısı ve her birine ölenden düşen destek oranı, destekten yoksun kalan kişi sağ kalan eş ise yeniden evlenme ihtimali vs.) sabit kabul edilerek TRH 2010 yaşam tablosu esas alınmak ve progresif rant yöntemi uygulanmak suretiyle rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın iskontoya tabi tutulmadan, rapor tanzim tarihinden sonraki zararın da 1/Kn katsayısına göre her yıl % 10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanması, sigorta veya diğer kişi ve kurumlar tarafından yapılan ödeme var ise bu ödemenin de güncelleme yapılmaksızın hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi, 2.seçenek olarak ,Yargıtay’ın mevcut ve yerleşik uygulamasına göre kaza tarihi itibariyle hak sahibi veya desteğin muhtemel yaşam süresi, muhtemel çalışma ve destek olma süresi, destekten yoksun kalanların muhtemel yaşama süresi, destek alabilme süreleri, desteğin muhtemel çalışma süresi sonuna kadar gelirinden kendisine ayıracağı miktar, destekten yoksun kalanların sayısı ve her birine ölenden düşen destek oranı vs. belirlenmesi, ayrıca desteğin veya hak sahibinin geliri ile destekten yoksun kalan kişi sağ kalan eş ise yeniden evlenme ihtimali yönünden ise rapor tarihinin baz alınması ve buna göre gelirin ve yeniden evlenme ihtimalinin bu tarih itibariyle güncellenmesi, TRH 2010 yaşam tablosu esas alınmak ve progresif rant yöntemi uygulanmak suretiyle rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak(kaza tarihinden rapor tarihine kadar bilinen ücret ve gelirler dikkate alınarak) ve iskontoya tabi tutulmadan, rapor tanzim tarihinden sonraki zararın da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl % 10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanması, sigorta veya diğer kişi ve kurumlar tarafından yapılan ödeme var ise bu ödemenin de rapor tarihi itibariyle güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi seçeneklerine göre hesaplama yapılması için aktüer bilirkişiden bir kez daha ek rapor istenilmiş, alınan 25.05.2022 tarihli aktüer bilirkişi 2 . Ek raporunda; TBK md 55. hükümleri ve yeni Yargıtay kararları gereği TRH-2010 yaşam tablosu %10 artış-%10 iskonto esasına dayanan progresif rant yöntemi ile %100 haklılık oranı üzerinden 1.seçenek kaza tarihindeki ücret, evlilik olasılığı vb. sabit tutularak ve davacılara bağlanan aylıkların rücuya tabi ilk peşin sermaye değerleri 5510 sy yasanın madde 21/4 gereği yarı oranında kendileri için bulunan zarardan mahsup edilmek sureti ile yapılan hesaplama ile ölen kişinin kazancının asgari ücret kabul edildiğinde , davacı eş … için 140.500,63 TL, davacı çocuk … için 5.822,09 TL olmak üzere toplam 146.322,72 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, dava dışı tüm hak sahipleri için yapılan hesaplama ile bu seçenekte teminat limitinin aşılmadığının tespit edildiği, ölen kişinin kazancı asgari ücretin 1,46 katı kabul edildiğinde , davacı eş … için 186.945,61 TL ,davacı çocuk … için 13.579,46 TL olmak üzere toplam 200.524,77 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, dava dışı tüm hak sahipleri için yapılan hesaplama ile bu seçenekte teminat limitinin aşılmadığının tespit edildiği, 2.seçenek emredici nitelikteki TBK 55. Md ve bu bağlamda tüm tazminat hukuku bakımından istikrar kazanmış adli ve idari yüksek mahkeme içtihatlarına göre hüküm tarihine en yakın 2022 yılı güncel verileri kullanılarak yapılan hesaplamalar ile ölen kişinin kazancının asgari ücret kabul edildiğinde, davacı eş … için 599.663,32 TL, davacı çocuk … için 22.221,98 TL olmak üzere toplam 621.885,30 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davalı sigorta kuruluşunun sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli olan 310.000,00 TL teminat limiti ile sınırlı olmasından dolayı teminat limitinin hak sahipleri arasında garameten paylaştırıldığı, buna göre hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı alacakları bakımından Güvence Hesabı’nın davacı … için 230.904,39 TL, davacı çocuk … için 8.556,72 TL olmak üzere toplam 239.461,11 TL ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğu, ölen kişinin kazancının asgari ücretin 1,46 katı kabul edildiğinde davacı eş … için 731.551,16 TL, davacı çocuk … için 37.523,00 TL olmak üzere toplam 769.074,16 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, dava dışı tüm hak sahipleri için yapılan hesaplama ile bu seçenekte de teminat limitinin aşıldığı tespit edilmekle teminat limitinin hak sahipleri arasında garameten paylaştırıldığı, buna göre hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı alacakları bakımından Güvence Hesabı’nın bu olasılıkta davacı … için 226.780,85 TL, davacı çocuk … için 11.222,15 TL olmak üzere toplam 238.003,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğu, görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtmiştir.
Bilirkişi 2. Ek raporunun alınmasından sonra davacı tarafça ıslah dilekçesi sunulmuş , ıslah dilekçesinde davacı … için talebin 201.913,50 TL arttırılarak toplam 731.551,16 TL’ye yükseltildiği belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça 10.03.2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacıların miras bırakanı …’in vefat ettiğinden bahisle oluşan maddi ve manevi zararın giderilmesine yönelik olarak davalılar hakkında Mahkememize dava açıldığı, 10.03.2016 tarihinde saat:07:00 sıralarında davalılardan … adına kayıtlı , olay tarihi itibariyle ZMMS poliçesi bulunmayan , davalı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın İzmir Aydın oto yolunu takiben İzmir ili yönüne seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde sürücünün aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip sağ tarafta kalan katılım yolunun ana yol girişinde katılım yolu üzerine çekilerek durdurulan … plaka sayılı çekiciye takılı römorkun arka kesiminde bu çekiciden inip taralı alanın bitişinde katılım yolu üzerinde bulunan çekici sürücüsü …’e idaresindeki aracın sağ ön kesimi ile çarptıktan sonra park halinde bulunan çekiciye takılı römorkun sol arka kesimine çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, kazada davalı sürücü …’nın KTK 52/a,b, 56/a-1, 84/g md aykırı davranışı sebebi ile %100 oranında kusurlu olduğu, davacıların miras bırakanı …’in ise otoyolun tamamen dışında bağlantı yolunda durduğu sırada kendisine çarpan sürücüye karşı kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuz olduğu, davacı tarafça talep edilebilecek destekten yoksun kalma tazminat miktarının davacı eş … için 731.551,16 TL, davacı çocuk … için 37.523,00 TL olmak üzere toplam 769.074,16 TL olduğunun ve dava dışı tüm hak sahipleri için yapılan hesaplama ile teminat limiti aşıldığı için teminat limitinin hak sahipleri arasında garameten paylaştırılması sonucu davalı Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun davacı … için 226.780,85 TL, davacı çocuk … için 11.222,15 TL olmak üzere toplam 238.003,00 TL ile sınırlı olduğu ve … için 97,50 TL, davacı çocuk … için 292,50 TL cenaze ve defin gideri talep edilebileceğinin alınan ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi rapor ve ek raporları ile belirlendiği , oluşan maddi zarardan davalı araç sürücüsü ve malikinin haksız fiil hükümleri, davalı Güvence Sigorta ‘ nın da Güvence Hesabı hükümleri doğrultusunda sorumlu oldukları, davalı araç sürücüsü ile araç maliki yönünden olay tarihinden itibaren, davalı Güvence Sigorta yönünden de dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, davacı … ‘ in kaza sonucu eşini , davacı 28/01/1999 doğumlu … ‘ in babasını ,davacı 08/05/1950 doğumlu … ile davacı … ‘ in oğullarını , davacılar … ve … ‘ in kardeşlerini kaybettikleri , davacıların eş ,baba ,evlat ve kardeşlerinin ölümü nedeniyle manevi olarak da zarara uğradıkları, uğranılan manevi zararın da kazaya karışan ve kusurlu olan … plaka sayılı aracın maliki ile aracın sürücüsü tarafından giderilmesinin gerektiği, olayın niteliği, kusur oranı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve paranın satın alım gücü göz önüne alınarak uygun miktarda manevi tazminatın hüküm altına alınmasının gerektiği incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenleler;
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … için 731.551,16 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 97,50 TL cenaze ve defin gideri,
Davacı … için 37.523,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 292,50 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 769.464,16 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 10/03/2016 , davalı Güvence Hesabı yönünden dava tarihi olan 28/04/2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve … ‘ e verilmesine,
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti gözetilerek davacı … için 226.780,85 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı … için 11.222,15 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 238.003,00 TL ile sınırlandırılmasına,
Maddi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin istek ile faizin cinsine yönelik fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin davalılar … ve … yönünden KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … için 50.000,00 TL
Davacı 28/01/1999 doğumlu … için 40.000,00 TL
Davacı 08/05/1950 doğumlu … için 20.000,00 TL
Davacı … için 20.000,00 TL
Davacı … için 7.500,00 TL
Davacı … için 7.500,00 TL olmak üzere toplam 145.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/03/2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘ dan alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin istek ile faizin cinsine yönelik fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
3-Alınması gereken 62.467,05 -TL harçtan peşin alınan 930,73 TL ile ıslah sırasında alınan 1.945,21 TL ile değer artırım sırasında alınan 689,64 TL nin mahsubu ile bakiye 58.901,47 TL harcın davalı tarafça tamamlanmasına ,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan davacı … için 98.481,00 TL , davacı 28/01/1999 doğumlu … için 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılar … ve … ‘ e verilmesine,
Davalı Güvence Hesabı ‘ nın vekalet ücreti yönünden sorumluluğunun … yönünden 34.749,00 TL ile sınırlandırılmasına,
Hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan davacı … için 9.200,00 TL, davacı 28/01/1999 doğumlu … için 9.200,00 TL, davacı 08/05/1950 doğumlu … için 9.200,00 TL , davacı … için 9.200,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalılar Güvence Hesabı ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden davacı … yönünden hesaplanan 27,50 TL, davacı 28/01/1999 doğumlu … yönünden hesaplanan 4.444,00 TL tek vekalet ücretinin davacılar … ve … ‘ ten alınarak davalılar Güvence Hesabı ve … ‘ a verilmesine,
Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacı … yönünden hesaplanan 9.200,00 TL, davacı 28/01/1999 doğumlu … yönünden hesaplanan 9.200,00 TL, davacı 08/05/1950 doğumlu … yönünden hesaplanan 9.200,00 TL , davacı … yönünden hesaplanan 9.200,00 TL, davacı … yönünden hesaplanan 7.500,00 TL, davacı … yönünden hesaplanan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … ‘ a verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 35 davetiye gideri 602,40-TL, bilirkişi inceleme ücretleri 2.600,00-TL, Adli Tıp ücreti 314,50 TL , posta masrafı 75,00 TL olmak üzere toplam 3.591,90-TL yargılama giderinin red ve kabule göre 3.146,00 TL’ lik bölümünün davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kalan bölümün davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan 3.616,27-TL harç giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar davacı vekili Av …’nin yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.29/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip