Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/495 E. 2022/21 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/495 Esas
KARAR NO : 2022/21 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/04/2016
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05,09.2015 tarihinde meydana gelen ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … idaresindeki elektrikli bisikletin karıştıkları trafik kazasında, davacının yaralanmasına ve malul kalmasına neden olduğunu ileri sürmek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile: 1000,00 TL maddi vc 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plaka sayılı araç Müvekkil şirket nezdinde 12.03.2015-12.03.2016 başlangıç ve bitiş tarihli … No.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatları ise kaza tarihi itibariyle kişi başına 290.000,00 TL olduğu, manevi tazminat talepleri sigorta poliçesi teminatı kapsamında olmadığını, davacı, kaza sırasında kask ve koruyucu tertibat takmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkil şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, dava öncesi müvekkil şirkete herhangi bir müracaat bulunmadığından davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkil şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’nın 16/03/2018 Tarihli ve … Sayılı Raporunda; Otomobil sürücüsü …’ın % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, elektrikli bisiklet sürücüsü …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun 17/06/2019 Tarihli ve … Sayılı Raporunda; Davacı …’ın E cetveline göre %15 (yüzdeonbeş) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 05/09/2015 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … Üst Kurulu’nun 17/12/2019 Tarihli ve … Sayılı Raporunda; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler … Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; Davacı …’in 05/09/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (27Ca…….7)A %11 ve E cetveline göre %15 (yüzdeonbeş) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin 05/09/2015 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişi …’ın 22.06.2020 Tarihli Raporunda; Davacının %15 maluliyet oranı ve davalıların kusuruna isabet eden %100 haklılık oranına göre yapilan hesaplamalar sonucunda;29.220,96 TL Sürekli/Kalıcı İş Göremezlik Tazminatı, 3.685,98 TL Geçici İş Göremezlik Tazminatı, 519,00 TL SGK nun sorumluluğu dışında kalan Tedavi giderleri, olmak üzere toplam 33.425,94 TL maddi tazminat hesaplandığı; Hesaplanan tazminatın poliçe limiti içinde kaldığı, Sigortalı aracın hususi nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi …’in 16.03.2021 Tarihli Raporunda;Davacının bakım giderinin 3.820,50 TL olduğu, ATK. Trafik İhtisas Dairesinin 16.03.2018 tarihli raporunda tespit edildiği üzere, dava konusu trafik kazasının oluşumunda sigortalı … plakalı araç sürücünün ASLİ ve %100 oranında kusurlu olarak tespit edildiği, bu noktada davalı tarafın mevcut bakım gideri alacağından sorumluluğunun 3.820,50 TL olduğu tespit edilmiştir.
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına Thtar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız eylem, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için;
-Zarar verici bir fiil
-Bu fiilin hukuka aykırı olması
-Fiili İcra edenin kusurlu bulunması
-Fiil ve zarar arasında uygun illiyei bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, ikinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
– Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Somut olayda davalının 2918 sayılı yasaya yolu etkin bir şekilde kontrol etmemesi, sola dönüşünü geniş bir kavisli yapmaması, dikkatsiz tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketi nedeniyle kusurlu olduğu, davacının herhangi kusurlu bir davranışının bulunmadığı, kaza neticesinde davacının cismani olarak zarar uğradığı, davacının zararı ile davalının fiili arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, davacının cismani zarar neticesinde iş göremezlik kaybı oranının tespiti için dosyanın bilirkişiye gönderildiği, kaza tarihi itibarıyla yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre iş göremezlik oranının tespitinin yapıldığı, akabinde dosyanın hesap bilirkişisine gönderildiği, davacının zararın parasal karşılığının hesaplandığı, ayrıca kusur durumu, iş göremezlik durumu ve tarafların ekonomik durumları dikkate alınarak manevi tazminata ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE
2-36.757,44 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-12.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gerekli toplam 3.330,62 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,65-TL nin mahsubu ile 3.275,97 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan toplam 210,85 TL harç, 1.000,00 TL bilirkişi rapor ücreti, 1.703,50 TL Adli Tıp Kurumu Rapor ücreti, 616,33 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 3.530,68 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 3.318,84 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Maddi Tazminat Yönünden;
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 5.513,62 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
Manevi Tazminat Yönünden;
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davalı … vekili ve davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır