Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/190 E. 2023/115 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/190 Esas
KARAR NO : 2023/115

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/02/2016
KARAR TARİHİ : 17/02/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.08.2015 tarihinde davacı …’ın idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile İstanbul Ataşehir Semerkant Caddesinde seyir halinde iken davalı sürücü …’nun idaresinde bulunan ve diğer davalı … sigorta A.Ş. zmms poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı araç ile yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, kaza tutanağına göre davalı sürücü asli kusurlu olduğu, davalı … sigorta A.Ş.’nin kazaya karışan … plaka sayılı aracın zmms poliçesi olduğundan limitleri dahilinde maddi tazminattan sorumlu olduğunu belirterek 1.000,00TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, 70.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinde işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; yoksun kalınan kara dayalı tazminat talebinin dolaylı zarar niteliğinde olduğundan davalı şirket yönünden reddi gerektiği, daimi maluliyet tazminatı bakımından ATK trafik İhtisas Dairesinden kusur tespiti yapılması, davalı şirketin kusuru bulunması halinde maluliyet durumun tespiti için davacıyı ATK 3. İhtisas Dairesine sevk edilmesi, aktüer sıfatına sahip bilirkişi tarafından sakatlıktan kaynaklı sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanması, yapılacak yargılamada sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranının sorumluluk ilkesi gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, davacı ve davalı sürücünün ikamet adresinin İstanbul ili olduğu, davalı sigorta şirketinin merkezi İstanbul ilinde olup olayında İstanbul ilinde gerçekleştiği, yetkili mahkemelerin İstanbul mahkemeleri olduğu, davacının iddialarının aslı olmayan iddialar olduğu, maddi anlamda kar elde etmek amacı olduğu, maddi zararın somut belgeler ile ispat edilmesi gerektiği, manevi tazminatın yüksek olduğu, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğu, zararın artmasında hızlı gitmesi, takılması zorunlu aparatları kullanmamasının sebebiyet verdiği, davacıyı hastaneye götürüp masrafları karşıladığı, kaza raporunda farklı adres belirtilmiş olup kazanın ……..sokakta gerçekleştiği, kazaya konu araç … sigortanın kasko poliçesi ile koruma altına alındığından davanın … Sigorta A.Ş ye ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi (sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik) ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Tedavi evrakları,
-Poliçe, kaza tutanağı,
-Sancaktepe Polis Merkezi Amirliğinin 28/06/2016 tarihli yazısı,
-İstanbul Emniyet Müdürlüğünün 15/03/2016 tarihli yazısı,
-İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesinin 02/11/2016 tarihli ön raporu ile 31/01/2018 tarihli
maluliyet raporu
-İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesinin 29/04/2019 tarihli maluliyet raporu,
-Maltepe SGK’nun 29/11/2019 tarihli yazısı,
-İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesinin 15/05/2020 tarihli maluliyet raporu,
-Bilirkişi …….’in 07/06/2021 tarihli kusur raporu,
-İzmir SGK’nın 22/09/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi ……’nun 29/11/2021 tarihli kök raporu ve 04/10/2022 tarihli ek aktüerya
raporu,
-Ümraniye Vergi Dairesinin 18/02/2022 tarihli yazısı ve eki,
-İstanbul Anahtarcılar ve Çilingirler Esnaf ve Sanatlarlar Odasının 24/03/2022 tarihli yazısı,
-Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığının 12/04/2022 tarihli kazanç bilgisi sorgulama raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, 07/08/2015 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile davalı sürücü …’nun idaresinde bulunan ve diğer davalı … sigorta A.Ş nezdinde zmms poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, kendisinin bu kaza neticesinde yaralandığı, maddi ve manevi zarara uğradığı iddiası ile … plakalı aracın zmms sigortası olan … Sigorta ile aracın sürücüsü …’dan iş bu dava ile maddi ve manevi tazminat talep ettiği, davalı … Sigorta A.Ş’nin sorumluluğunun poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, mahkemece kusur, maluliyet ve tazminat hesabı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini savunduğu, diğer davalı …’nun ise yetki itirazında bulunduğu, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğu, davacının kazanın meydana gelmesinde müterafik kusurlu olduğu, davacının tüm tedavi masraflarının kendisi tarafından karşılandığı, kaza sonrası yapılan ilk müdahalede davacıda geçici yaralanma olduğu, kalıcı sakatlık olmadığının bildirildiği, davacının meydana gelen kaza ile zarar arasındaki illiyet bağını ispat etmesi gerektiğini savunduğu, taraflar arasında mahkememizin yetkili olup olmadığı, davacının söz konusu kaza nedeniyle bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ile manevi tazminat talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise talep edilebilecek miktarın ne olduğu ile davalı sürücünün kusurlu olup olmadığı ve davalıların söz konusu zararlardan sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu kazanın davalı sigorta şirketi yönünden sorumluluk sigortasından kaynaklandığı, diğer davalı yönünden ise ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu, bu halde tüm davalılar yönünden davanın birlikte yürütülmesi gerektiği ve mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı … yetki itirazında bulunmuş ise de davalı … Sigorta A.Ş nin İzmir ili, Konak ilçesinde bölge müdürlüğü bulunduğu, 2918 sayılı KTK’nun 110. maddesi uyarınca davalı sigorta yönünden mahkememizin yetkili olduğu, diğer davalı Zafer yönünden de anılan hüküm ile 6100 sayılı HMK’nun 7/2 maddesi uyarınca mahkememizin yetkili hale geldiği davalının yetki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacının dava konusu kazada yaralandığını iddia ettiği ancak kaza tutanağının maddi hasarlı kaza tespit tutanağı olarak düzenlendiği, bu nedenle mahkememizce tutanak içeriği ve altındaki imzaya ilişkin olarak davalı sürücünün isticvap yoluyla dinlenilmesine karar verildiği, davalı sürücünün bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesince dinlenilen davalının tutanak altındaki imzasını kabul ettiği, davacının kaza sırasında yaralandığı, kaza sonrası davacıyı hastaneye götürdüğü ve davacının tedavilerinin yapıldığı ile kazanın kendisinin geri geri manevra yaptığı sırada arkadan geçmekte olan davacıya çarpma şeklinde gerçekleştiğini beyan ettiği görülmüştür.
Davacı, davalı sürücü ve üçüncü kişilerin kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti için mahkememizce dosyanın trafik kusur bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişinin 17/06/2021 tarihli raporunda, davalı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile G-57 sokağı takriben geri geri manevra ile Semerkant Caddesine giriş yapmak isterken aracının sağ arka kısmı ile Semerkant Caddesinde seyrini düz devam eden davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletinin sağ yan kısımlarına çarpıp devrilmesi sonucu davacının yaralanmasından dolayı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı sürücü …’nun aracı ile gündüz vakti meskun mahal görüşün açık yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, aracı ile sokaktan çıkmak için kontrolsüz ve tehlikeli biçimde geri manevra ile seyre geçtiği, geçerken gözcü bulundurmadığı veya iç ve dış dikiz aynaları ile aracının arkasını ve manevra alanını önemsemeyip gerekli ve yeterli derecede çevresel kontrolünü yapmadığı, seyrine devam edip geçmekte olan davacı idaresindeki motosikletinin güzergahına tedbirsiz şekilde giriş yaparak çarpmasına sebep olduğu kazada 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 67 (b) maddesini ihlal ettiği, kazanın oluşumuna tamamen etken olduğu, davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile gündüz vakti meskun mahal yolda seyrini düz devam edip kaza mahalli sokağı geçmek isterken yaralanması ile sonuçlanan olayda kural ihlali görülmediği, kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının zararının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla maluliyetinin belirlenmesi yoluna gidildiği, bu kapsamda ilk olarak İstanbul ATK’dan maluliyet raporu düzenlenmesinin istenildiği, İstanbul ATK tarafından 02/11/2016 ve 31/07/2017 tarihli ön raporların düzenlendiği, ön raporlarda istenilen tedavi belgelerinin mahkememizce dosyaya kazandırıldığı, dosyanın yeniden İstanbul ATK’ya sevk edildiği, İstanbul ATK’nın 31/01/2018 tarihli maluliyet raporunda Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %5.1, geçici iş göremezlik süresinin ise 6 ay olarak tespit edildiği, davacının bu rapora itiraz ettiği, itiraz üzerine mahkememizce ATK’dan ek rapor alınmasına karar verildiği, ATK tarafından davacı asil için randevu gün ve saati belirlendiği, davacının bizzat muayenesinden sonra 29/04/2019 tarihli maluliyet raporunun düzenlendiği, söz konusu raporda Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %14.1, geçici iş göremezlik süresinin ise 6 ay olarak tespit edildiği, mahkememizce kaza tarihi itibariyle maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine düzenlenmesi gerektiği gerekçesi ile dosyanın yeniden İstanbul ATK’ya gönderildiği, ATK’dan anılan yönetmelik hükümlerine göre raporun düzenlenmesinin istenildiği, ATK tarafından düzenlenen 15/05/2020 tarihli raporda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %3, geçici iş göremezlik süresinin ise 6 ay olarak tespit edildiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce maluliyet raporu sonrası tazminat hesabı yapılmak üzere dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 29/11/2021 tarihli kök raporunda, TRH 2010 Yaşam Tablosu Progresif Rant Yöntemi uygulanarak asgari ücret ve %3 sürekli iş göremezlik, 6 ay geçici iş göremezlik süresi üzerinden yapılan hesaplamada davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatının toplam 38.395,64 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacının çilingir olduğu, aylık ücretinin asgari ücretin üzerinde olduğu iddiası ile bu rapora itirazda bulunduğu, mahkememizce bu kapsamda emsal ücret araştırması yapıldığı, buna ilişkin kayıtların dosyaya kazandırıldığı, sonrasında dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişiden ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişinin emsal ücret ve asgari ücrete göre seçenekli olarak rapor düzenlediği, 04/10/2022 tarihli ek raporda emsal ücrete göre davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının toplam 94.849,45 TL, asgari ücrete göre ise geçici ve sürekli iş göremezlik zararının toplam 66.742,52 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacının sürücüsü olduğu … plakalı motorsiklet ile davalı Zafer’in sürücüsü olduğu … plakalı araçların 07/08/2015 tarihinde çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına karıştığı, davacının kaza neticesinde yaralandığı, davalı Zafer’in davacıyı kazanın hemen sonrasında hastaneye götürdüğü, ancak olay yerine kolluk görevlilerini çağırmadığı, bu nedenle söz konusu olaya ilişkin olarak adli soruşturma yürütülmediği ve kolluk tarafından kaza tespit tutanağı düzenlenmediği, davacı ve davalı Zafer arasında kazadan sonra maddi hasarlı kaza tespit tutanağı düzenlendiği, mahkememizce davalı Zafer’in isticvap yoluyla beyanının alındığı, davalının tutanak altındaki imzasını kabul ettiği, her ne kadar davalı olayın kaza tutanağında gösterilen adreste meydana gelmediğini ileri sürmüş ise de davalının tutanak altındaki imzası ile yine talimat yoluyla alınan beyanına göre kazanın tutanakta anlatıldığı şekilde meydana geldiği, yani davalı Zafer’in bulunduğu sokaktan geri geri manevra yaptığı sırada çıkmak istediği sokaktan geçmekte olan davacıya çarptığı, mahkememizce alınan kusur raporunda davalı sürücü Zafer’in yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, gözcü bulundurmadığı, tedbirsiz şekilde manevra yaptığı, kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, kusursuz olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmenin meydana gelen kazanın oluş biçimi, kaza tespit tutanağı, davalı Zafer’in talimat yoluyla alınan beyan ve anlatımı ile uyumlu olduğu, maluliyet yönünden ise İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 15/05/2020 tarihli maluliyet raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik (tüm vücut engellilik) oranının % 3, geçici iş göremezlik süresinin ise 6 ay olduğu, söz konusu rapor ile mahkememizce daha önce İstanbul ATK’dan alınan 31/01/2018 ve 29/04/2019 tarihli raporlar arasında çelişki bulunmakta ise de, Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairelerinin 2021 yılı ve sonrasındaki yerleşik içtihatlarına göre maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihine göre 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, buna göre kaza tarihi olan 07/08/2015 tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiği, özürlülük/engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, bu nedenle söz konusu raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerinin değerlendirilmesinin rapor tarihinde mevcut evrak doğrultusunda kişide mevcut olan arıza ve hastalığa göre yapıldığı, bir raporda mevcut olduğu tespit edilen hastalıkların bir başka raporda iyileşmiş veya vasfı değişmiş olduğundan her iki raporun farklı olabileceği, ayrıca bazı arızaların farklı maddelerde değerlendirilebildiği ve bunun hangi maddede değerlendirileceğine ait kesin yönergeler bulunmadığı, takdirinin hekimin tercihine bırakılmış olduğu, bu nedenle farklı oranlar çıkabildiği, bu durumların yönetmelikten kaynaklandığı, bu nedenle 15/05/2020 tarihli rapor ile İstanbul ATK’nun 31/01/2018 ve 29/04/2019 tarihli raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği, ayrıca davacının İstanbul ATK’nun 02/11/2016 ve 31/07/2017 tarihli ön raporları doğrultusunda mahkememizce yargılama aşamasında hastaneye sevk edildiği ve son sağlık durumunun tespit edildiği ve ATK tarafından davacının bizzat muayenesinin yapıldığı, açıklanan nedenlerle ATK 2. İhtisas Kurulunun 15/05/2020 tarihli maluliyet raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, buna göre somut olayda davacının sürekli iş göremezlik (tüm vücut engellilik) oranının % 3, geçici iş göremezlik süresinin ise 6 ay olarak kabul edilmesinin ve dikkate alınmasının gerçek zarar ve hakkaniyete uygun olduğu, davacının dava dilekçesinde maddi tazminat talebinin hangi alacak kalemlerine ilişkin olduğunu açıklamadığı, mahkememizce 6100 sayılı HMK’nun 31 ve 194. maddeleri kapsamında davacı vekilinden 02/10/2020 tarihli celsede açıklama istenildiği, davacının bu celsedeki beyanında talebinin geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olduğunu açıkladığı, mahkememizce alınan 04/10/2022 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunda TRH Yaşam Tablosu Progresif Rant Yöntemine göre davacının geliri asgari ücret olarak esas alınarak yapılan hesaplamada davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının toplam 66.742,52 TL olarak hesaplandığı, davacı kendisinin çilingir olduğu ve gelirinin asgari ücretten yüksek olduğu iddiası ile söz konusu rapora itirazda bulunulmuş ise de, dosya kapsamında alınan vergi kayıtlarına göre davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu, yıllık gelirinin asgari ücretin altında kaldığı, ilave olarak davacının gelirinin asgari ücretten yüksek olduğuna ilişkin somut herhangi bir delil sunmadığı, ayrıca hizmet döküm cetveli ile işe giriş bildirgelerine göre davacının yargılama sırasında şoför olarak … isimli işverenin işçisi olarak işe başladığı ve gelirinin asgari ücret olduğu, bu nedenle davacının gelirinin asgari ücret olarak esas alınmasının somut olayda hakkaniyete uygun olduğu, davacının itirazlarının mahkememizce yerinde görülmediği, davalı Zafer tarafından davacının müterafik kusurlu olduğu, zararın artmasına kendi eylemi ile sebebiyet verdiği savunulmuş ise de kaza tutanağında davacının koruyucu kıyafetinin bulunup bulunmadığının belirtilmediği, bu nedenle davalının bu savunmasını destekler dosyaya yansıyan herhangi bir delil bulunmadığı, davalının talebinin yerinde olmadığı, mahkememizce alınan 04/10/2022 tarihli aktüer ek raporuna göre davalının kusur oranı dikkate alınmaksızın davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararının toplam 66.742,52 TL olduğu, davalı sürücünün %100 kusurlu olmasına göre davacının tüm maddi zararını talep edebileceği, 6098 sayılı TBK’nın 71, 2918 Sayılı KTK’nın 85, 86 ve 91. maddeleri ile Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, kazaya sebebiyet veren ve mahkememizce alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olan aracın 09/07/2015-08/07/2016 tarihleri arasındaki dönemde ve kaza tarihi itibari ile söz konusu aracın zmms sigortacısı olan davalı sigortanın poliçe teminat limiti kapsamında kalan davacının geçici iş göremezlik zararı ve sürekli iş göremezlik zararından sorumlu olduğu, her ne kadar davalı sigorta tarafından geçici iş göremezlik zararının zmms poliçe teminatı kapsamında olmadığı savunulmuş ise de yerleşik Yargıtay içtihatları ile söz konusu zararların zmms sağlık teminatı kapsamında olduğunun kabul edildiği, bu nedenle mahkememizce davalı sigortanın bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmediği ve davalının söz konusu zararlardan sorumlu kabul edildiği, ayrıca davalı Zafer’in de meydana gelen kazada haksız fiil faili olarak diğer davalı sigorta ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı vekilinin belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği iş bu davada 23/12/2022 tarihli dilekçesiyle ıslah dilekçesi sunduğu, ıslah dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı sigortanın dava ile temerrüde düştüğü, davalı sürücü yönünden ise temerrüdün 6098 sayılı TBK’nun 117. maddesi uyarınca haksız fiil tarihinde gerçekleştiği, ayrıca meydana gelen zararın niteliğine göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan 07/06/2021 tarihli kusur raporu, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan 15/05/2020 tarihli maluliyet raporu ve 04/10/2022 tarihli aktüer bilirkişi ek raporlarının oluşa ve dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davacının toplam 66.742,52 TL maddi tazminat talep edebileceği anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek amacıyla insan yaşamının kutsallığı çevresinde olayın oluş şekline, tarafların kusur oranlarına, meydana gelen yaralamanın niteliğine (İstanbul ATK 2. İhtisas kurulunun 15/05/2020 tarihli maluliyet raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik (tüm vücut engellilik) oranının % 3, geçici iş göremezlik süresinin ise 6 ay olduğu) davacının yaşına, yaşanan olaydan doğrudan etkilenmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine, günün ekonomik koşullarına, hak ve nesafet kurallarına göre meydana gelen kazada sürücü ve haksız fiil faili olarak % 100 oranında kusurlu olan davalı Zafer’in davacının uğradığı manevi zarardan sorumluluğu bulunduğu ve kaza tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ve manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermemesi gerektiği değerlendirilmekle davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL’nin davalı Zafer’den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, 66.742,52 TL’nin davalı … yönünden trafik kaza tarihi olan 07/08/2015, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihi olan 16/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 15.000,00 TL’nin trafik kaza tarihi olan 07/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3- Alınması gerekli 5.583,83 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 187,86 TL peşin harç ve 228,00 TL ıslah harcı toplamı 415,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.167,97 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı … Sigorta A.Ş 4.219,63 TL’si ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile) HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 187,86 TL peşin harç, 228,00 TL ıslah harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 1.817,10 TL ATK rapor ücreti, 846,60 TL müzekkere-tebligat-posta giderinden oluşan toplam 4.608,76 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (81.742,52/136.742,52=0,59) 2.719,16 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı … Sigorta A.Ş 2.220,18 TL’si ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile) davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca hüküm altına alınan maddi tazminat için takdir edilen 10.678,80 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1-4. maddesi uyarınca hüküm altına alınan manevi tazminat için takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2023

Katip…
e-imza

Hakim…
e-imza