Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1435 E. 2021/437 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/576 Esas
KARAR NO : 2021/399

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2017
KARAR TARİHİ : 09/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu, davalının cari hesap borcunun bulunduğu, buna ilişkin olarak davalı aleyhinde takip yapıldığı, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin defter ve kayıtlarına göre alacaklı olduğunun sabit olduğu, talep edilen faizin taraflar arasındaki işin mahiyetine göre uygun olduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; davacının şirketleri aleyhinde takip yaptığını ancak söz konusu takipten önce davacının alacaklısı olan … A.Ş tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında … ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbarname üzerine davacıya 10.100,00 TL tutarında borçlu olduklarını icra dairesine bildirdiklerini, takip konusu borcun inkar edilmediğini, icra dairesine yaptıkları bildirimin haciz beyanı olduğunu, şirketleri nezdinde bulunan davacı alacağı hacizli olduğundan davacıya ödenmesinin mümkün olmadığını, aksi durumda yasal sorumlulukların gündeme geleceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Davalı tarafından sunulan İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki ihbarname, tebliğatı ve beyan şeklindeki dilekçe ve ekleri
-Bilirkişi …’ın 02/09/2018 tarihli bilirkişi kök raporu ile 27/11/2019 tarihli ek raporu,
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … dosyasında cari hesap alacağına ilişkin 10.176,56 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 20/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21/10/2016 tarihinde yasal süresi içerisinde davacının kendisinden olan alacağına İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacının alacaklısı olan … A.Ş tarafından haciz uygunladığından bahisle borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, taraflar arasında takibe konu asıl alacak tutarında davalının davacıya borçlu olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın bir başka icra dosyasında haciz uygulanan bu alacağın davalı tarafından davacıya ödenmesinin gerekip gerekmediği hususunda olduğu, mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibariyle davacı defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 20.222,53 TL alacaklı olduğu, bu alacağın 10.176,56 TL’sinin şüpheli alacaklara aktarıldığı ve takip konusu edildiği, bakiye 10.149,15 TL alacağın ise caride devam ettiği, davalı defter ve kayıtlarında ise davalının takip tarihi itibariyle davacıya 11.548,56 TL borçlu göründüğü şeklinde tespit, görüş ve kanaat bildirildiği, taraf defterlerinin takip tarihi itibariyle davalının davacıya 11.548,56 TL borçlu olduğu hususunda uyuştuğu, dava dışı … A.Ş’nin alacaklısı, davacı …’nin ve arkadaşlarının borçlusu olduğu İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı …’ye üçüncü kişi sıfatıyla 05/05/2016 tarihinde 2004 sayılı İİK’nun … maddesi uyarına 1.haciz ihbarnamesinin gönderildiği, davalının bu haciz ihbarnamesine 12/05/2016 tarihinde takip borçlusu …’ye 10.100,00 TL tutarında borçlu olduğunu bildirdiği, bu durumun yasal sonucu olarak davalı nezdindeki bu tutarın hacizli hale geldiği ve davalı tarafından ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin tebliği üzerine sadece icra dairesine ödenebileceği, davacıya yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı başka bir ifade ile davalının hacze rağmen davacıya ödeme yapması halinde icra müdürlüğüne ikinci kez ödeme yapmak zorunda kalabileceği ve bu durumun mükerrer ödemeye sebebiyet vereceği, nitekim yargılama aşamasında davalının kendisine gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi üzerine davacının borçlusu olduğu icra dairesine 10.100,00TL ödeme yaptığı, bu sebeple davalının icra takibine yaptığı itirazın 10.100,00 TL alacak yönünden yerinde olduğu, davalının itirazında kısmen haklı olduğu, buna göre davacının davalıdan bakiye 76,56 TL alacağının bulunduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, taraflar arasındaki takibe konu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, alacak miktarı likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davalı davacının kötüniyetli olduğunu savunmuş ve kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de davacının kötüniyetli olduğunun davalı tarafından ispatlanmadığı anlaşılmakla kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 76,56 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 122,92 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 63,62 TL karar ve ilam harcının kararın kesinleşmesinden sonra isteği halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 122,92 TL peşin harç, 400,00 TL bilirkişi ücreti ve 173,70 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 728,02 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi ve haklılık oranına göre (76,56/10.176,56 =0,01) 5,47 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 76,56 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.09/04/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA