Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1407 E. 2021/400 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1407 Esas
KARAR NO : 2021/400

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/11/2016
KARAR TARİHİ : 09/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar … ve …’un 2000 yılından önce … ve … ticari ünvanlı şirletlerinde ortaklıkları bulunduğunu, 06/09/2000 tarihinde yapılan sözleşme ile davacının … de bulunan hisse senetlerini, …’nin tamamını ve Gaziemir … Mahallesinde bulunan kain arsa ve fabrika binasını davalılara devrettiğini, bu sözleşmenin 3 ve 4 maddesi gereğinde davalıların şirketlerin maliye, SSK ve üçüncü şahıslara olan borçlarını devralan olarak üstlendiklerini ve … ve … ye ait 35.000.000,00 TL tutarında teminat senedi düzenlenerek … Bankası İzmir şubesine teslim edildiğini, davaların sözleşme gereğince üzerine düşen edimleri yapmadıklarını ve davacının vergi dairesi, ssk ya olan borç, yargı masrafına ait borç ve tapu devri nedeniyle oluşan borçları icra kanalıyla ödemek zorunda kaldığını, yapılan ödemelerin toplam 16.899,19 Tl olduğunu, davalıların zamanaşımına itirazlarının yasal olmadığını, İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında İzmir …. İş Mahkemesinin ilamına dayanılarak başlatılan takip üzerine söz konusu borcun 2016 yılında davacıdan tahsil edildiğini, davacının protokole göre rücu hakkını kullanarak İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; hukuka aykırı sözleşme hükümleri gereğinde gerekli itirazların yapılmış olması halinde ödenmesi gerekmeyecek bedellerin davacı tarafından itiraz edilmeden ödenerek, ödenmesi gerekmeyen bu bedellerin müvekkillerinden yargılamayı gerektiren bir konuda icra takibi ile talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, anonim şirket ve limited şirket hisse devrinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası,
-İzmir … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası,
-İzmir SGK nin 08/06/2017 vce 21/08/2017 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’nun 21/06/2018 tarihli ön raporu ve 16/09/2016 tarihli kök raporu,
-… Bankası A.Ş nin 06/08/2018 tarihli yazısı,
-İzmir Vergi Dairesinin 21/09/2018 tarihli yazısı ve eki,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında anonim şirket ve limited şirket hisse devrinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına ilişkin 16.898,80 TL asıl alacak, 297,06 TL işlemiş faiz, 258,53 TL ihtar gideri, 5,10 TL ihtar giderine işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.459,49 TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlulara 22/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 29/08/2016 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçluların takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, anonim şirket ve limited şirket hisse devrinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına ilişkin somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan protokol başlıklı belgeye göre davacının davalı … ile …’nin ortağı olduğu, bu şirketlerdeki hisseleri ile Gaziemir … Mahallesinde kain fabrika arsa ve binasını davalılar … ve …’a 06/09/2000 tarihinde devrettiği, devredilen taşınmazın tapuda bedelinin düşük gösterilmesi nedeniyle vergi dairesi tarafından davacı adına resen vergi tarh ve tahakkuku yapıldığı, davacıdan 31/05/2016 tarihinde 1.521,06 TL tapu harcı ve cezasi tahsil edildiği, yine davacı ve eski ortağı olduğu … aleyhinde İzmir … İş Mahkemesinin … esas, … karar sayılı ilamı ile 09/07/1998 tarihinde meydana gelen iş kazasından kaynaklı olarak 6.502,82 TL tazminat alacağına hükmedildiği, bu ilamın İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, davacı tarafından bu takibe ilişkin olarak SGK’ya 14.400,00 TL ödeme yapıldığı, ayrıca davacının bu icra dosyasına 359,59 TL tahsil harcı ödediği ve hacizlerin kaldırıldığı, ilaveten anılan ilama istinaden davacının 663,33 TL karar ve ilam harcı ödediği, taraflar arasındaki protokole göre taşınmazın devrinden kaynaklanan tüm harç ve vergilerin davalılar … ve …’a ait olduğu, vergi ve ceza tahakkuku halinde davalılar … ve … tarafından davacıya ödeneceği, yine bu protokolün 3.maddesine göre protokolün imzalandığı tarihe kadarki tüm kurum borçlarının davalılar … ve …’a ait olduğu, buna göre davacının devir tarihi olan 06/09/2000 tarihinden önce meydana gelen iş kazasına ilişkin olarak SGK, icra dairesi ve vergi dairesine yapmış olduğu ödemeler ile protokol ve devre konu taşınmazın bedelinin düşük gösterilmesinden kaynaklanan tapu, harç ve cezalarından davalılar … ve …’un sorumlu olduğu, davacı tarafından tapu harç ve masrafı için ödenen 1.521,06 TL, karar ve ilam harcı için ödenen 663,33 TL, icra dosyasına ödenen 359,59 TL tahsil harcı ile SGK ya ödenen 14.400,00 Tl olmak üzere toplam 16.943,98 TL’den davalılar … ve …’un sorumlu olduğu, ancak takip talebinde asıl alacak miktarı 16.898,80 TL gösterildiğinden takiple bağlı kalınması gerektiği ve buna göre davacının davalılar … ve … dan talep edebileceği miktarın 18.898,80 TL olduğu, diğer davalı … yönünden yapılan incelemede ise adı geçen davalı şirket ile davacı arasında herhangi bir protokol olmadığı, bu sebeple İzmir … İş Mahkemesinin … esas, … karar sayılı ilamına konu alacağı müşterek ve müteselsil sorumlu olarak İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası kapsamında SGK’ya 14.400,00 TL olarak haricen ödeyen ve icra dairesine de 359,59 TL tahsil harcı ödeyen davacının rücu kapsamında davalı şirketin payına düşen bu bedelin yarısı olan 7.379,79TL’den davalı şirketin sorumlu olduğu, davacının 09/04/2021 tarihli duruşmadaki beyanına göre takip öncesi işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, her ne kadar davalılar tarafından söz konusu takibe konu alacakların zamanaşımına uğradığı savunulmuş ise de, davacı tarafından yapılan tüm ödemelerin 2016 yılında dava dışı kurumlara ödendiği, buna göre rücu zamanaşımı süresinin bu tarihte başladığı ve takip ile dava tarihi itibariyle zamanaşımı gerçekleşmediği, davalıların zamanaşımı definin yerinde olmadığı, yapılan açıklamalar kapsamında dosya kapsamına göre davacının iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, buna göre davalılarının takibe itirazının yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin davalı borçlular … ve … yönünden 16.898,80 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı borçlu … yönünden ise 7.379,79 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 1.154,35 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 288,59 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 865,76 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 288,59 TL peşin harç, 390,00 TL bilirkişi ücreti ve 220,07 TL müzekkere-tebligat gideri ve 258,53 TL ihtarname giderinden oluşan toplam 1.187,02 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı … dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı ve İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyalarının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı asil …’un yüzüne karşı, davalıların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.09/04/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA