Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1374 E. 2022/10 K. 07.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1374 Esas
KARAR NO : 2022/10

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2016
KARAR TARİHİ : 07/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirket ile banka arasında 24.01.2011 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, şirketin davalı bankadan 240.000,00 TL kredi çekmiş sözleşme faiz oranı %70 olarak belirlendiği, düzenli olarak ödemeler yapıldığı, davalı banka tarafından ara ödeme ve ödemesi gereken borçları olduğu söylenerek borç çıkartıldığını, talep üzerine bedellerin ödendiği, davalı banka tarafından şirkete temerrüt ihtarı çekildiğini, şirketin 25.000,00 TL peşin ödemek şartıyla kredinin yapılandırılacağının söylendiği, şirketin bu hususu kabul ettiğini, yapılandırma kabul edilmesine rağmen şirket hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasından 14.06.2012 tarihinde yasal işlem başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra bankaya başvurarak 25.000,00 TL ödeyip yapılandırma ve ödeme planının kendisine verilmesinin beklendiğini, ödeme yapmasına rağmen hukuka aykırı olarak şirkete temerrüt uygulandığını, yasal işlem başladıktan sonra 12.09.2016 tarihinde 2,5 ay ödeme yapıldıktan sonra İzmir … İcra Müd. … E. sayılı dosya hukuka ve bankacılık kanununa aykırı olarak …. Ltd. Şti. temlik edildiğini, banka genel müdürlüğüne şikayette bulunulduğunu, banka müfettişlerince inceleme raporu düzenlendiğini haciz işlemleri yapılınca şirketin piyasadaki itibarının bittiğini icralık olduğundan bahisle müşterilerinin birer ikişer sözleşmeleri fesih ettiklerini ve iş yapamaz hale gelerek şirketin iflasına neden olunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000.-TL fazla yapılan ödemelerden kaynaklanan zarar ve 5.000.-TL şirketin iş kaybı ve tapu satışından kaynaklanan zararı nedeniyle şimdilik 10.000.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: banka ile davacı şirket arasında 2009 yılında ticari ilişki başladığını kredi sözleşmeleri ile şirkete Ticari KMH, işletme kredileri kullandırıldığını, ticari kredi kartı tahsis edildiğini, sözleşmelerde şirketin ortakları … ve …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile yer aldıklarını, ayrıca …’e ait 3 adet taşınmaz üzerine toplam 650.000.-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, banka teftiş raporundan da anlaşılacağı üzere şirketin ödemelerindeki düzensizlikler nedeni ile şirket kredilerinin izlenmeye alındığını, en sonunda ödemelerde yaşanan gecikmeler nedeniyle ihtarname keşide edildiğini ve 20.02.2012 tarihinde tebliğ olduğunu, ihtara rağmen borcun ödenmediğinden 4 ay sonra taşınmaz maliki hakkında İzmir … İcra Müd. … E. sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile, İzmir … İcra Müd. … E. sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla şirket ve kefilleri hakkında icra takibi başlatıldığını, davacının temerrüt faizi iddialarının da gerçek durumu yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, bankacılık işlemleri sebebiyle uğranıldığı iddia olunan maddi zarara ilişkin tazminat davasıdır.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası,
-İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası sureti,
-İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası,
-… A.Ş nin 21/12/2016 tarihli yazısı ve eki müfettiş raporları,
-İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası sureti,
-Bilirkişiler … ve …’in 01/09/2021 tarihli bilirkişi raporu,
-İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası sureti.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, davalı banka ile 24/01/2011 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre kendisinin davalı bankadan 240.000,00TL kredi kullandığı ve sözleşme faiz oranının aylık % 0.70 olarak belirlendiği, kendisi tarafından düzenli ödemeler yapıldığı, buna rağmen davalı bankanın ara ödemeler çıkarttığı ve kendisini bunları ödemeye zorladığı, bu ödemelerinde kendisi tarafından yapıldığı, daha sonra davalı bankanın kat ihtarı gönderdiği, kendisinin başvurusu üzerine 25.000,00 TL peşin ödeme halinde kredinin yapılandırılacağının davalı banka tarafından bildirildiği, kendisinin bu hususu da kabul ettiği ve bu ödemeyi de yaptığı, ancak davalı bankanın buna rağmen İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kendisi aleyhinde 14/06/2012 tarihinde yasal takip başlattığı, takip sonrası kendisinin davalı bankaya başvuruda bulunduğu, davalı bankanın tekrar 25.000,00 TL yatırılması halinde kredinin yapılandırılacağını bildirdiği, bu ödemenin de yapıldığı, ancak ödemeye rağmen kredi hesaplarının kat edildiği ve temerrüt işlemlerinin uygulandığı, davalı bankanın 12/09/2016 tarihinde takibe konu alacağı dava dışı üçüncü kişiye temlik ettiği, davalı banka yetkilileri hakkında kendisinin şikayette bulunduğu, buna istinaden düzenlenen müfettiş raporunda kendisine şifahen 200.000,00 TL krediye karşılık 850.000,00 TL’ lik ödeme yapıldığı ve fazla ödeme yapıldığının söylendiği, kendisinin haksız ve usule aykırı bankacılık işlemleri sebebiyle taşınmazını satmak zorunda kaldığı, uygulanan faiz oranının fahiş olduğu, iflas ettiği iddiası ile fazla yapılan ödemelerin iadesi ile iş kaybı ve taşınmaz satışından kaynaklanan zararlarını iş bu dava ile davalı bankadan talep ettiği, davalının ise davacı ile davalı banka arasında ticari ilişkinin 2009 yılında başladığı, taraflar arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmeleri bulunduğu, bu sözleşmelere istinaden davacıya ticari kredili mevduat, işletme kredileri kullandırıldığı ve ticari kredi kartı tahsis edildiği, bu sözleşmelerde davacı şirket ortakları … ve …’in müşterek ve müteselsil kefil olduğu, ayrıca kefil …’e ait 3 adet taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği, davacı şirketin ve kefillerinin ödemelerindeki aksamalar sebebiyle davacı şirket kredilerinin birçok kez izlemeye alındığı, ödemelerin düzelmesi üzerine izlemeden çıkartıldığı, nihai olarak da kredi taksitlerinin vadesinde ödenmemesi ve düzeltilmeyen gecikme nedeni ile kredi hesaplarının kat edildiği ve bu durumun davacı şirket ve kefillere Menderes … Noterliğinin 16/02/2012 tarihli ihtarnamesi ile bildirildiği, ihtarnamenin muhataplara 20/02/2012 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine ihtarname tarihinden 4 ay sonra davacı şirket ve taşınmaz maliki olan kefil aleyhinde 14/06/2012 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğe dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, yine aynı tarihte bakiye kısım yönünden davacı şirket ile kefiller aleyhinde tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin başlatıldığı, davacı şirketin taksitlendirme ve yapılandırma taleplerinin kendileri tarafından birçok kez olumlu karşılandığı, ancak peşinat ödenmekle birlikte davacı tarafından icra taahhüdünde bulunulmaması ve yapılandırma sözleşmelerinin imzalanmaması nedeniyle icra işlemlerine devam edilmek zorunda kalındığı, dava dışı şirkete yapılan icra temliğinin mevzuata uygun olduğu, takibe konu alacağın temliğini kısıtlayan herhangi bir düzenleme bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede akdi faiz oranının %36 olarak belirlendiği ve sözleşme uyarınca temerrüt faizinin akdi faizin 2 katı olarak talep edilebileceğini savunduğu, taraflar arasında davalı banka tarafından davacıdan fazla ödeme alınıp alınmadığı, davalı banka tarafından yapılan işlemlerin usule aykırı olup olmadığı, bu işlemler sebebi ile davacının zarara uğrayıp uğramadığı, zarar var ise miktarının ne olduğu ve davalının bundan sorumlu olup olmadığı hususlarında anlaşmazlık bulunduğu, mahkememizce icra dosyalarının dosyaya kazandırıldığı ve dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin 01/09/2021 tarihli raporuna göre davalı banka ile davacı şirket arasında 28/08/2009 tarihli 500.000,00 TL, 18/01/2010 tarihli 300.000,00TL, 24/01/2011 tarihli 500.000,00TL bedelli olmak üzere toplam 1.300.000,00 TL limitli genel kredi ve gayri nakdi kredi sözleşmeleri imzalandığı, bu sözleşmelere dava dışı … ve …’in aynı tutarlarla müşterek ve müteselsil kefil olduğu, davalı bankanın bu sözleşmeler kapsamında davacı şirkete taksitli kobi kredisi, taksitli işletme kredisi, kredili mevduat hesabı kullandırdığı, kredilerin ödemelerinde aksama olması üzerine kredi hesaplarının 10/02/2012 tarihinde kat edildiği, davacı ve dava dışı kefillere Menderes … Noterliğinin 16/02/2012 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin davacı şirkete 20/02/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirketin 22/02/2012 tarihinde temerrüde düştüğü, dava dışı kefil …’e ait 3 adet taşınmazın davacı şirketin borçlarına teminen davalı banka lehine ipotek edildiği, kredilerin kat edilmesi sonrası ipotekli taşınmazlarla ilgili olarak İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacı şirket ile ipotek sahibi olan dava dışı şahıs aleyhinde takip yapıldığı, yine kredinin teminatı olarak bankaya rehin edilen araçla ilgili olarak da İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, dava dışı kefiller aleyhinde ise İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip yapıldığı, davacı şirketin davalı bankanın Kısıkköy şubesine 06/06/2012 tarihinde 25.000,00 TL peşin ödemek koşulu ile 24 ay taksitle yapılandırma talebinde bulunduğu, davacı şirketin kısmi ödeme yaptığı daha sonra 06/08/2012 tarihinde ise yapılandırma talebinin 48 aylık icra taahhüdü olarak uygulanmasını istediği, davacı firmanın icra taahhüdünü vermemesi üzerine icra takip işlemine devam edildiği ve takibe konu alacağın dava dışı şirkete temlik edildiği, davalı bankanın sözleşmenin 53.maddesi ile ipotek senedinin 11.maddesine göre talep ettiği akdi ve temerrüt faiz oranının sözleşme ve mevzuata uygun olduğu, davalı banka tarafından alacağın temlik edildiği tarih itibariyle davacının 236.939,14 TL borcu bulunduğu, davalının bu alacağına karşılık alacağını 206.925,00 TL üzerinden dava dışı şirkete temlik ettiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, öncelikle mahkememizce davacı vekiline dava konusu uyuşmazlık dönemine ait davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarını sunmak veya bulunduğu yeri bildirmek üzere kesin süre verildiği ve sonuçlarının ihtar edildiği, buna rağmen davacı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmadığı ve bulunduğu yerin bildirilmediği, bu nedenle mahkememizce davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelenemediği, bu halde davacının ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığının kabulü gerektiği, kredilerin vadesinde ödenmemesi üzerine tüm kredi hesaplarının kat edilmesi ve tüm kredi borçlarının muaccel hale getirilmesinde davacı banka tarafından yapılan kat işlemlerinin sözleşmeye uygun olduğu, ayrıca davacıya ve kefillere kat ihtarı gönderilmekle temerrüt koşullarının oluştuğu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde ve ipotek senedinde kredilere uygulanacak olan akdi ve temerrüt faizi oranının taraflarca kararlaştırıldığı, TTK’nun 8. maddesine göre ticari iş mahiyetinde olan ticari kredi ilişkisinde tarafların faiz oranını serbestçe belirleyebileceği, davacı tarafından kat ve takip sonrası yapılandırma talebinde bulunulmuş ise de, yapılandırma taahhüdünün gereklerinin yerine getirilmediği, davalı banka tarafından icra takip işlemlerine devam edilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde sözleşme ve takibe konu alacağın dava dışı üçüncü kişilere temlik edilmesini engelleyen herhangi bir hüküm bulunmadığı, TBK’nun 183.maddesine göre davalı bankanın temlik için davacı şirketin muvafakatini almasına lüzum bulunmadığı, temlik tarihi itibariyle temlik edilen alacağın davacı şirketten olan alacaktan fazla olduğu ve davacı şirketin yapılandırma kapsamında yapmış olduğu ödemelerin bu alacaklardan mahsup edildiği, bu nedenle davalı banka tarafından yapılan işlemlerin sözleşme ve mevzuata uygun olduğu, dosya kapsamına göre basiretli tacir olması beklenen davacının söz konusu bankacılık işlemleri ile takip işlemlerinden zarar gördüğünü ve fazla ödeme yaptığı iddiasını ispatlayamadığı, ayrıca icra takibi kapsamında satışa konu edilen ipotekli taşınmazın mülkiyetinin dava dışı …’e ait olduğu, davacının bu taşınmaza ilişkin olarak zarar iddiasında bulunamayacağı, aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, mahkememizce alınan 01/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harçtan davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 90,08 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı dava ve duruşmalarda kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-6100 Sayılı HMK’nın 333. Maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
6-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ve İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/01/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA