Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1231 E. 2022/1211 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1231 Esas
KARAR NO : 2022/1211
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/10/2016
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09.01.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; davalının müvekkili kooperatifin üyesi olması nedeniyle genel kurulda belirlenen aidatları ödemekle yükümlü oduğu, ancak davalı tarafın kooperatife 11.04.2008 tarihinde üye olduğu, kooperatif hissesi karşılığı kendisine … Ada … Parsel B Blok 13 nolu bağımsız bölümün tahsis edildiği, davalının takip tarihi itibariyle 13.06.2015 ve 15.05.2016 tarihli toplantılarda karar verilmiş çevre düzenlemesi ve çatı tadilatı bedelinden bakiye bedeli ısrarla ödemediği, bunun üzerine davalı hakkında İzmir 25.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibi ile takip başlatıldığı, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; müvekkilinin 2008 yılında toplam 21.750,00 TL, 2009 yılında toplam 9.250,00 TL ve 2011 yılında toplam 6.000,00 TL ödeme yaptığının sabit olduğu, ayrıca müvekkilinin daha sonradan kooperatiften usul ve yasaya uygun şekilde ayrıldığı, bu süre içerisinde müvekkilinin edimlerini eksiksiz şekilde yerine getirdiği, davacı tarafça açılan iş bu davanın haksız olduğu, müvekkilinin kooperatiften ayrılmasından 4 sene sonra aidat adı altında talepte bulunmasının hukuka aykırı olduğundan bahisle açılan davanın reddiyle %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir 25.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafından davalı hakkında 10.08.2016 tarihinde 350,00 TL asıl alacak, 13.000,00 TL aidat bedeli ve 463,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.813,84 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, kooperatif uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 20.11.2017 tarihli raporda sonuç olarak; Davalının davacı kooperatife takip tarihi itibariyle 13.350,00 TL ana para ve 462,87 TL işlemiş faiz borcunun bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen ek raporda bilirkişi kök rapordaki görüşlerini muhafaza etmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında bekletici mesele yapılan İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL:
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde, davalının davacı kooperatife 11.04.2008 tarihinde üye olduğu, kooperatif hissesi karşılığında kendisine B Blok 13 nolu bağımsız bölümün tahsis edildiği, bu durumun davacı kooperatif kayıtlarıyla sabit olduğu, davalının takip tarihi itibariyle muaccel olmuş 2016 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz aylarına ilişkin aidat borcu ile genel kurulun 13.06.2015 ve 15.05.2016 tarihli toplantısında üyelerden toplanmasına karar verilmiş çevre düzenlemesi ve çatı tadilatı bedelinden kaynaklı bakiye alacağının bulunduğu, davalı tarafça bu alacağın ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında İzmir 25.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığından bahisle davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile hükmedilen meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesiyle, davacı tarafça davalının kooperatiften ayrılmasından 4 sene sonra kooperatif üyesi olmadığı bilinmesine rağmen aidat adı altında ve davalının hukuken katılması mümkün olmayan ve yine davalı bakımından bağlayıcı olmayan genel kurul kararları dayanak gösterilmek suretiyle davacı tarafça davalı hakkında fahiş faiz oranları da eklenmek kaydıyla icra takibinin başlatılmasının haksız ve hakkaniyete aykırı olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacı kooperatifin takibe konu edilen tutar kadar davalıdan aidat ve çevre düzenlemesinden dolayı alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu İzmir 25.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup, incelenmesinden; davacı tarafından davalı hakkında 10.08.2016 tarihinde 350,00 TL asıl alacak, 13.000,00 TL aidat bedeli ve 463,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.813,84 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı kooperatifin 15.05.2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 5,6,9 ve 10 nolu kararlarının iptali istemi ile İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davanın neticesinin beklenmesine karar verilmiş olup, yapılan yargılama neticesinde İzmir 2. ATM tarafından 02.03.2018 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği ve iş bu kararın Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 11.03.2021 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı kooperatifin 13.06.2015 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan 2 kararla başladığı ve 15.05.2016 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararlarla devam ettiği, 13.06.2015 tarihinde yapılan genel kurulun gündemin 7.maddesinde çevre düzenlemesi ve çatı tadilatlarının emanet usulü ile yaptırılmasına karar verildiği, emanet komisyonu olarak yönetim kurulu üyelerine yetki verildiği, gündemin 8.maddesinde ortaklardan tahsil edilecek aylık aidat miktarı, genel kurulun onayına sunulan tahmini bütçe kapsamında 2015 Ağustos ayından başlamak üzere 12 ay süreyle 2.600 TL olarak belirlendiği, gündemin 8.maddesinde alınan karara göre 2015 Ağustos 2016 Temmuz aylarını kapsayan dönemde (2.600 TL x 12) 31.200 TL ödeme yapılmasının gerektiği, bu kapsamda davalı tarafından hiç ödeme yapılmadığı, 2015 Ağustos ile 2016 Şubat aylarını kapsayan döneme ait borçlar için daha önce takip yapıldığından, dava konusu icra takibinde 2016 Mart ile Temmuz dönemine (5 ay) ait aidatlar (2.600 x 5 ay=) 13.000,00 TL talep edildiği, 15.05.2016 tarihinde yapılan genel kurulda belirlenen parasal yükümlülüklerin ise gündemin 8.maddesinde çevre düzenlemesi ve çatı tadilatı için 1.050 TL tahsilinin kararlaştırıldığı, bu karar gereğince kooperatif ortaklarından 2016 / Haziran, Temmuz Ağustos aylarında (350 TL x 3 ay = ) 1.050,00 TL tahsil edildiği, ancak davalı tarafça çevre düzenlemesi ve çatı tadilatı için 15.06.2016 tarihinde 700 TL ödendiği kalan 350,00 TL’nin ödenmediği, dava konusu icra takibinde bakiye 350,00 TL’nin talep edildiği, 6098 Sayılı TBK’nın 120/2.maddesine göre davacı kooperatifin talep edebileceği gecikme faizinin yasal faizin %100’ünü aşamayacağı, bu nedenle davacı kooperatifin yıllık %18 oranında faiz talep edebileceği, buna göre toplam 13.350 TL asıl alacak üzerinden yapılan hesaplama neticesinde davacı tarafça talep edilebilecek gecikme faizinin 462,87 TL olduğunun hesaplandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı vekili 22.11.2022 tarihli celsede davaya konu icra takip tutarının yargılama gideri ve fer’ileriyle birlikte tamamının davalı tarafa ödendiği bildirilmiş olup, bu kapsamda davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 01.12.2022 tarihli dilekçenin incelenmesinden davalı tarafça davacı kooperatif hesabına davaya konu İzmir 25.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosya numarası da belirtilmek suretiyle icra takibi ve mahkememizde açılan davadaki tüm masraflar işlemiş faiz, vekalet ücreti de dahil olmak üzere toplam 35.000 TL ödeme yapıldığı, bu şekilde davanın konusuz kaldığı bildirilmiştir. Dilekçe ekinde sunulan İş Bankasına ait dekontun incelenmesinden davalı tarafça 17.09.2020 tarihinde açıklama olarak “… İzmir 25.İcra Dairesi … Sayılı Dosya Borç Kapama” ibaresi ile davacı kooperatif hesabına 35.005,25 TL para havale edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında ödeme tarihi olan 17.09.2020 tarihi itibariyle icra takip dosyasında kapak hesabı yapılması İzmir 25.İcra Dairesi’nden istenilmiş olup, gelen yazı cevabının ekindeki kapak hesabının incelenmesinden faiz ve masraflarıyla birlikte yekün alacağın 26.434,41 TL olduğu, icra takip dosyasına ödemenin haricen davacı kooperatife yapılmış olması nedeniyle kapak hesabında herhangi bir ödemenin belirtilmediği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 28.12.2022 tarihli dilekçe ile de ; icra dosyası kapak hesabındaki hesap hatalarından kaynaklı haklar saklı kalmak kaydıyla icra dosya borcunun ödenmiş olmasının davacının davadaki haklılığını göstermekte olduğu, davacının iş bu davanın açılmasına haksız olarak sebebiyet vermiş olması karşısında iş bu davanın karara çıkacağı karar tarihi itibariyle hesaplanacak ilam vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ve davalı vekili tarafından sunulan dilekçelerin ve İzmir 25.İcra Dairesi’nden gelen kapak hesabının incelenmesinden, davalı tarafça davacı kooperatife 17.09.2020 tarihinde dava konusu icra takibinin kapatılması amacıyla haricen 35.005,25 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. İş bu ödeme tarihi itibariyle İzmir 25.İcra Dairesi’nden gelen kapak hesabının incelenmesinden ödeme tarihi itibariyle icra takip masrafları da dahil olmak üzere yapılan hesaplamaya göre tüm borç tutarları 26.434,41 TL olarak hesaplanmış olmakla icra takip borcunun ödeme tarihi itibariyle faiz ve fer’ileriyle birlikte tamamen kapatıldığı, bu nedenle davanın esası yönünden davanın konusuz kaldığı sonucuna varılmış olmakla konusu kalmayan dava nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verme gereği doğmuştur.
Ayrıca, ödemenin yapılmış olduğu 17.09.2020 tarihi itibariyle icra müdürlüğünden gelen kapak hesabında faiz ve ferileri, icra harçları, icra masrafları ve icra vekalet ücreti ile birlikte toplam borç miktarının 26.434,41 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafça ise 35.005,25 TL ödeme yapılmış olduğundan ödeme tarihi itibariyle (35.005,25 TL – 26.434,41 TL=) 8.570,84 TL davalı tarafça fazladan ödeme yapılmış olduğu mahkememizce tespit edilmiştir. Bu kapsamda her ne kadar davacı vekili tarafından karar tarihi itibariyle güncel vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmiş ise de, davacı tarafça da haricen yapılan iş bu ödemenin icra dosyasına ve mahkememize bildirilmediği, bu nedenle yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır. Ödeme tarihi itibariyle dosya üzerinden yapılan hesaplamaya göre 400,00 TL bilirkişi ücreti, 316,00 TL posta, tebligat masrafı ve ödemenin yapıldığı tarih itibariyle maktu vekalet ücretine tamamlanacak olan vekalet ücreti 3.400,00 TL olmak üzere davacı lehine hükmedilecek olan toplam yargılama giderinin 4.116,00 TL olduğu, ancak davalı tarafça bu tutardan da fazla ödeme yapılmış olduğu görülmekle davacı vekilinin davacı yararına davanın konusuz kalmış olması nedeniyle güncel yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yönündeki talebinin reddine ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verme gereği doğmuştur.
Ayrıca davacı tarafça dava konusu borcun davadan sonra davalı tarafça ödenmiş olmasının davacının davada haklılığını ortaya koyduğu belirtilerek karşı taraftan icra inkar tazminatı talebinde bulunduklarını bildirmiştir. Bu kapsamda davadan sonra dava konusu borcun davalı tarafça ödenmiş olması nedeniyle davacının davada haklı olduğunun davalı tarafça da kabul edilmiş sayılması gerektiği düşünülmüş olmakla davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verme gereği doğmuş olup, alınan bilirkişi raporu gereğince takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 13.350,00 TL asıl alacak, 462,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.812,87 TL alacaklı olduğu hesaplanmış olmakla bu tutarın %20’sine denk gelen 2.762,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Konusu kalmayan dava nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulü ile 13.812,87 TL üzerinden hesaplanan 2.762,57 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafça başlangıçta yatırılan 166,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 86,14 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/12/2022

Katip

Hakim