Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1187 E. 2022/756 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1187
KARAR NO : 2022/756

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/10/2016
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.04.2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının yaralandığını ve malul kaldığını, bu olayla ilgili Manisa 2.Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığı, kazanın oluşumunda kazaya karışan … plakalı araç sürücüsü …’nin asli kusurlu olduğu, bu aracın mali mesuliyet sigortacısının davalı sigorta şirketi olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 26.04.2016 tarihinde meydana gelen kazaya karışan … plakalı aracın 10.07.2015-10.07.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı şirketin sorumluluğunun ZMMS poliçesi ile sınırlı olduğu, kazadan sigortalı aracın sorumlu olduğunu kabul etmediklerini, ATK’ca kusur tespiti yapılmasını talep ettikleri, davacıya 21.07.2016 tarihinde 29.729,78 TL ödeme yapıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize göndermiş olduğu 12/09/2022 tarihli dilekçesi ile, davalı … Sigorta Anonim Şirketi ile sulh olduklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili mahkememize göndermiş olduğu 20/09/2022 tarihli dilekçesi ile dava konusu olay ve poliçe nedeniyle talep edilen maddi tazminat ile ilgili olarak davacı vekili ile davalı şirket arasında haricen yapılan görüşmeler neticesinde mutabakata varılmış ve mutabakat doğrultusunda davalı şirket tarafından davacı vekiline; asıl alacak, faiz, vekalet ücreti, yargılama gideri vesair diğer kalemler olmak üzere toplam 174.055,57-TL tutar üzerinde anlaşma sağlandığını ve ödeme yapıldığını beyan etmiştir.
Çekişmeli yargıda kural olarak, “Tasarruf İlkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi de davadan feragattir ve anılan kurum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ila 312. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. HMK’nın “Feragat ve Kabulün Şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Feragat etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır(11.04.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı). Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir.
Taraf dilekçeleri ve dosya kapsamı incelendiğinde; davacının 26/04/2016 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin davalı aleyhinde maddi tazminat istemli işbu davayı ikame ettiği, davacı vekilinin 12/09/2022 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını beyan ettiği, davalı vekilinin 20/09/2022 tarihli dilekçesinde, davacı tarafın aradaki ibraname ve feragat dilekçesi bağlamında uyuşmazlığı sona erdiğini ve davacı tarafa 174.055,57 TL lik ödeme yapıldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarını beyan ettiği, 6100 sayılı yasanın davaya son veren taraf işlemlerinden feragatin karşı tarafın yahut mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığını belirten hükmü ve davacı tarafın davalıya yönelik feragat içeren beyanı bir arada değerlendirildiğinde davacı tarafın davalı tarafa hitaben yazdığı dilekçesindeki feragat beyanının 6100 sayılı yasaya uygun olduğu, davacı tarafın bildirdiği şekliyle herhangi bir sulh sözleşmesinin bulunmadığı davacının ibraname ve feragat adı altında yalnızca kendi imzasını içeren bir dilekçesinin bulunduğu anlaşılmakla aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın feragate binaen REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile 51,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Adli Tıp Kurumunun … ve … tarihli rapor ücretleri olan 1.640,54 TL’nin suçüstü ödeneğinden KARŞILANMASINA, Adli Tıp Kurumu hesabına ödeme yapılmak üzere İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı İdari İşler Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
6-Mahkememizce suçüstünden karşılanan 1.640,54TL ATK rapor ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi.28/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır