Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1152 E. 2022/70 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1152 Esas
KARAR NO : 2022/70

DAVA : Tazminat (Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarih, … sayılı kararıyla, 21.08.2007 ve 22.09.2011 tarihleri arasında 12 Bankanın mevduat, kredi kartı ve kredi hizmetleri konusunda anlaşarak birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunu, bu bankaların 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. Maddesini ihlal ettiklerini tespit ettiğini ve cezalandırılmalarına karar verdiğini, söz konusu 12 Bankanın içinde davalı Bankanın da bulunduğunu, ceza alan bankaların, cezanın iptali için açtığı davanın 25.12.2014 tarihinde reddedildiğini, müvekkilinin, davalı Bankanın … Şubesinden 21/08/2007-22/09/2011 tarihleri arasında muhtelif tarih ve miktarlarda ticari kredi kullandığını, Kartel oluşturan 12 bankadan biri olan davalının bu kredi için geri ödemelerde kullandığı aylık faiz oranının BDDK’nın belirlediği faiz oranlarının çok üstünde olduğunu, yine oluşturulan kartel uygulaması ile davalı Bankanın “ekspertiz ücreti, dosya masrafı, hesap işletim ücretleri, komisyon, hesap özeti ücreti vb” adı altında müvekkilinden haksız ve fahiş kazanç elde ettiğini, Bankanın haksız olarak uyguladığı bu faiz oranı ve yaptığı haksız kesintiler nedeniyle kredilerin geri ödemelerinin son derece fahiş boyuta ulaştığını, müvekkilinin bu nedenle zarar gördüğünü, davalı Bankanın ise haksız ve hukuka aykırı kazanç elde ettiğini, alacak miktarının işbu dava tarihinde tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından davanın kabulüyle, davalı Bankanın 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 arasında kartel oluşturmak suretiyle müvekkilinin aldığı kredilerde fahiş oranlarda uygulanan faiz ve haksız olarak ve fahiş miktarlarda alınan “ekspertiz ücreti, dosya masrafı, hesap işletim ücretleri, komisyon, hesap özeti ücreti vb” diğer giderlerin alınması sebebi ile- müvekkiline vermiş olduğu zararın 3 katının fazlaya dair her tür talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, dava ve talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı talebinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup, ayrıca davacı tarafından davayı ispata yarar veya elverişli delil gösterilmediğini, davanın reddi gerektiğini, huzurdaki davanın davayı somutlaştırma ilkesine aykırı olarak açıldığını, esasa yönelik olarak; davacının, dava konusu ettiği kredinin Ticari Kredi olup, Ticari Kredilerin Rekabet Kurulu Kararına konu edilmediğini, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, maddi tazminat talep etme şartlarının oluşmadığını, dava tarihi itibariyle hukuka aykırı fiil unsuru bulunmadığını, Rekabet Kurulu Kararında ticari kredilerdeki faizlere ilişkin bir tespit olmadığını, davacının zararı bulunmadığını, zararla flil arasında uygun ve mantıki illiyet bağı olmadığını, bankanın sorumluluğunu gerektirir kusur bulunmadığını, davacı tarafından üç katına kadar talep edilen tazminatın somut olayda şartlarının oluşmadığını, davacının kredi kullandığı tarihte rekabete aykırı bir durumun varlığına dair Rekabet Kurumu kararında bir tespit bulunmadığını, davacının faiz talebinin de reddi gerektiğini belirterek davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmistir.
DAVA:
Dava, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 57 ve 58 maddeleri uyarınca rekabet yasağına aykırı davranan davalı bankanın eylemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-… Bankası … Şubesinin 18/10/2017 tarihli yazısı ve eki,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, davalı bankadan 2007-2011 yılları arasında ticari kredi kullandığı, Rekabet Kurumunun 2013 yılında davalı bankanın da aralarında olduğu 12 ayrı banka hakkında soruşturma yürüttüğü ve idari yaptırım uyguladığı, davalı bankada dahil olmak üzere söz konusu bankaların kredi ilişkilerinde kartel oluşturduğu, müşterilerini zarara uğrattığı, bu zararın uygulanan faiz oranı ve krediye bağlı tahsil edilen masraflardan kaynaklandığı, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca davalı bankanın davacının uğradığı zararları tazmin etmesi gerektiği iddiası ile iş bu davayı ikame ettiği, davalının ise Rekabet Kurumu kararının dava konusu edildiği ve bu davanın iş bu dava yönünden bekletici mesele yapılması gerektiği, davaya konu kredinin ticari kredi olduğu, davacının dayandığı idari yaptırım kararının ticari kredileri kapsamadığı, talebin zamanaşımına uğradığı, maddi tazminat talep şartlarının oluşmadığı, kendisinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunduğu, taraflar arasında rekabet kurumunun idari yaptırım kararının ticari kredileri kapsayıp kapsamadığı, buna göre davacının bu karara istinaden tazminat talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise talep edilebilecek tazminat miktarının ne olduğu hususlarında anlaşmazlık bulunduğu, davalı banka ile davacı arasında muhtelif tarihlerde düzenlenmiş genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmeleri bulunduğu, bu sözleşmeler kapsamında davalı banka tarafından davacıya 08/09/2009 tarihinde 18 ay vadeli 115.000,00 TL, 07/10/2009 tarihinde 24 ay vadeli 100.000,00 TL, 26/5/2010 tarihinde 24 ay vadeli 150.000,00 TL, 05/10/2010 tarihinde 24 ay vadeli 70.000,00 TL, 12/11/2010 tarihinde 24 ay vadeli 100.000,00 TL, 03/12/2010 tarihinde 36 ay vadeli 364.500,00 TL, 07/02/2011 tarihinde 36 ay vadeli 30.000,00 TL olmak üzere farklı miktarlarda ticari kredi kullandırıldığı hususunun ihtilaf dışı olduğu, sözleşme ilişkisinden kaynaklanan iş bu davada dava zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, kredilerin kullandırıldığı tarih ile dava tarihi birlikte gözetildiğinde dava tarihi itibariyle davaya konu tazminat alacağının zamanaşımına uğramadığı, davalının bu yöndeki definin yerinde olmadığı, mahkememizce davalı banka tarafından Rekabet Kurumunun iş bu davaya konu idari yaptırım kararının idari davaya konu edildiği gözetilerek idari davanın bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, Ankara …. İdare Mahkemesinin 21/01/2022 tarihli cevabı yazısına göre davalı banka tarafından açılan idari davanın temyiz aşamasında olduğu ve kesinleşmediği, söz konusu dava kesinleşmemiş ise de eldeki davada davacının kullandığı kredinin Rekabet Kurumu kararı kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerektiği, Rekabet Kurumu kararında bankaların anlaşmalı olarak yüksek faiz belirledikleri tespit edilen kredilerin tüketici kredileri(konut finansman kredileri, ihtiyaç kredisi, taşıt kredisi) olduğu, ticari kredilerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, bu kapsamda Ankara …. İdare Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesinde yarar bulunmadığı ve davacının talebinin dayanaksız olduğu ve davalı bankanın kusuru ile davacı zararının ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Benzer yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 11. H.D’nin 02/12/2019 tarih, 2019/1213 esas, 2019/7738 karar; Yargıtay 11. H.D’nin 08/01/2020 tarih, 2019/1496 esas, 2020/163 karar; İzmir BAM 11. H.D’nin 24/09/2021 tarih, 2018/1881 esas, 2021/1047 karar sayılı ilamları)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı dava ve duruşmalarda kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-6100 Sayılı HMK’nın 333. Maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA