Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/888 E. 2021/549 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/257 Esas
KARAR NO : 2021/560

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı arasında ticari kart sözleşmesi bulunduğu, davalıya kredili mevduat hesabı kullandırıldığı, borcun vadesinde ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği ve davalıya ihtarname gönderildiği, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın haksız olduğu, alacağın tahsilini geciktirme amacı taşıdığı, kötüniyetli olduğu, alacağın davalı tarafından hesaplanabilir nitelik taşıdığı gerekçesiyle davalının İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
DAVA:
Dava, ticari kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Davacı ile davalı arasında düzenlenen bankacılık işlemleri sözleşmesi ve ekleri,
-İhtarname ve ekleri,
-İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası sureti,
-Bilirkişi …’in 21/09/2020 tarihli raporu.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, ticari kart sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden davalı aleyhinde İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 15/06/2019 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğe çıkartıldığı ve adreste tanınmadığından bahisle 28/06/2019 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, davalı borçlunun 03/07/2019 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının yasal süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiği, mahkememizce davaya konu ticari kart sözleşmesi ve ekleri ile dosya kapsamı dikkate alınarak alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olarak bankacı bilirkişiden rapor tanziminin talep edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 06/04/2021 tarihli rapora göre, taraflar arasında 16/02/2017 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden davalıya kredili mevduat hesabı açıldığı, muhtelif tarihlerde ve tutarlarda krediler kullandırıldığı, kredinin 10/05/2019 tarihinde kat edildiği, davalının takip tarihinde temerrüde düştüğü, buna göre davalının 27.197,80 TL asıl alacak, 3.005,41 TL işlemiş faiz, 34,13 TL faizin %5 gider vergisi, 14,13 TL ihtar masrafı olmak üzere 30.251,47 TL borcu bulunduğu ve asıl alacağa %31,80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, taraflar arasında ticari kart sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme uyarınca banka kayıtlarının esas alınacağı, davacı banka kayıtlarına göre davalının anılan sözleşmeye istinaden muhtelif tarihlerde ve tutarlarda kredi kullandığı, kredilerin vadelerinde ödenmediği, davacı bankaca hesabın kat edildiği, böylece davalının tüm borcunun talep edilebilir hale geldiği, sözleşme kapsamında davalıya çıkartılacak ihtar mahiyetindeki tebligatlar ile yapılacak yazışmalar yönünden hüküm bulunmadığından bila ikmal iade edilen ihtarnamenin davalıyı temerrüde düşürdüğünden bahsedilemeyeceği, bu nedenle davalının takip tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, yine taraflar arasındaki sözleşme ve alacağın niteliğine göre uygulanacak temerrüt faizinin 5464 sayılı Yasa hükümleri uyarınca belirlenmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle mahkememizce alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalının itirazında kısmen haksız olduğu, ayrıca davaya konu alacağın likit olduğu, davacının icra inkar tazminatı talep şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin;
27.197,80 TL asıl alacak,
3.005,41TL işlemiş faiz,
34,13 TL faizin gider vergisi,
14,13 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 30.251,47 TL alacak ve 27.197,80 TL’lik asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek % 31,80 temerrüt faizi ve % 5 BSMV’si ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-27.197,80 TL asıl alacak üzerinden %.20 oranında hesaplanan 5.439,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 2.066,47 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 366,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.700,17 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 366,30 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 96,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.016,70 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (30.251,47/30.329,04=0,99) 1.014,09 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 4.537,72 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA