Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/718 E. 2022/58 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/718
KARAR NO : 2022/58

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014

BİRLEŞEN İZMİR … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …/… ESAS, … KARAR SAYILI DAVASI YÖNÜNDEN;

DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıya çeşitli tarihlerde süt ürünleri satıldığı ve teslim edildiği, satılan ürün bedellerini tahsil amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü …/… E. sayılı dosya ile 157.072,05 TL için icra takibi başlatıldığını, borçlu/davalının 14.012,03 TL borcu olduğunu belirterek, alacağın 143.060,02 TL’ lik kısmına itirazda bulunduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu, alacağın varlığının ticari defterlerle sabit olduğu, itiraz üzerine duran takibin devamına, davalının 143.060,02 TL alacağın % 20’ den az olmayan icra inkar tazminatına mahkum edilmesi, ve fazlaya ilişkin hak ve taleplerin saklı tutularak alacağın ticari avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava yönünden Davacı vekili 20.05.2015 tarihli dava dilekçesinde özet olarak; Davalıya çeşitli tarihlerde süt ürünleri satıldığı ve teslim edildiği, satılan ürün bedellerini tahsil amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü …/… E. sayılı dosya ile 124.905,35 TL için icra takibi başlatıldığını, borçlu/davalının 28.04.2015 tarihli dilekçe ile borcun tamamına soyut, haksız ve kötü niyetle itirazda bulunarak takibin durmasına neden olduğu, alacağın varlığının ticari defterlerle sabit olduğu, davalının alım satım akdine bir itirazda bulunmadığı belirtilerek, itiraz üzerine duran takibin devamına, davalının 124.905,35 TL alacak üzerinden % 20’ den az olmayan icra inkar tazminatına mahkum edilmesi, ve fazlaya ilişkin hak ve taleplerin saklı tutularak alacağın ticari avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesini eki niteliğinde bulunan genel alım satın alma şartlarını düzenleyen muhasebe kayıtlarının delil olması başlıklı hüküm uyarınca müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtlarının ve eki belgelerin tek delil olacağı taraflarca kesin olarak kabul edildiği, davalı şirketin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, davacının söz konusu talebinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığı, davalı şirketin davacı şirkete karşı muaccel olup da ödenmemiş bu miktarda borcu bulunmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden davacının iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davalı şirket ile davacı taraf arasında iade şartlı ürün satım sözleşmesini ve tedarikçi anlaşma formu imzaladığını, iade şartlı ürün satın sözleşmesinde genel kurallar düzenlendiğini, tedarikçi anlaşma formunda ise yıllık olarak tarafların uyması gereken kuralların daha ayrıntılı bir şekilde düzenlendiğini, sözleşmede kararlaştırılan şartlar çerçevesinde davacı ile ticari faaliyet içini girilerek faturalar düzenlendiğini, ödemelerin yapıldığını, davacının alacak talebinin hiç bir haklı ve hukuki gerekçesin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen dava yönünden davalı vekili 30.06.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu faturaların müvekkil şirkete tebliğ edilmediğinden, davacı yönünden delil niteliğinde olmadığı, usulüne uygun tebliğ ve ödeme talebi içermeyen faturalar için faiz talebinin de haksız olduğunu, davacı şirketin verdiği hizmetin aralarındaki anlaşmaya uygun olarak yerine getirilmediğini, davacının düzenlediği faturaların fahiş olduğunu, işin bedelinin yapılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi gerektiğini, dava konusu edilen alacağın likit ve muaccel olmadığından % 20 icra inkar tazminatı isteminin reddi gerektiği belirtilerek, haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava itirazın iptali davasıdır.
Bilirkişi Heyetinin 06.12.2019 Tarihli Raporunda; İlgili mevzuat gereği, davalı şirket tarafından sunulan (01.03.2013-28.02.2014) özel döneme ait ve 2014 yılına ait Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış tasdikleri ile yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin yapıldığı; ayrıca 01.12.2014 – 31.12.2015 tarihleri arası Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebirin E-Defter Beratlarının oluşturma tarihlerinin yasal süresi içinde yapıldığı, davalının resmi defter kayıtları incelendiğinde, taraflar arasında inceleme dönemlerinde ticari bir ilişkinin var olduğu, 06.11.2015 tarihi itibariyle, Davalı defterlerinde; davacının hesabının sıfırlandığı, hiç bakiye vermediği tespit edilmekle; tarafımızdan yapılan taraf defterlerinden oluşan muavin defter karşılaştırılmasında; Taraflar arasındaki kayıtlarda 281.977,40.-TL tutarında Bakiye farkı tespit edildiği, 281.977,40.-TL taraf defterleri arasındaki bakiye farkı tespit edildiği, davalı …’nın, davacıya düzenlediği 13 adet toplam 24.077,40 TL tutarındaki faturaların fotokopileri heyetimize ibraz edilmiş olup; fatura içerikleri raporumuzun içeriğinde açıklanmakla; davalı taraf anılan faturaların davacı tarafa teslim edildiğine dair dayanak belgelere ulaşılamadığını 02.12.2019 tarihli e-posta mesajı ile heyetimize bildirmiş olduğundan, faturaların her ne kadar davalı taraf kayıtlarında yer almış olsa da heyetimizce faturanın muhatabına tebliğ edilmesi gerektiği şekil şartı yerine getirilmediğinden kabul edilmemesi yönünde görüş bildirildiği, davacı …’ in, davalıya düzenlediği 6 adet 83.042,68.-TL toplam tutarındaki faturaların; davalı tarafa teslim edildiğine dair dayanak belgeler, dosya içeriğindeki davacı defterlerini inceleyen bilirkişi raporları içeriğinde ve eklerinde araştırılmış, ancak raporumuzda detaylandırılan 6 adet 83.042,68.-TL toplam tutarındaki faturaların suretleri ve davalıya teslim edildiğine dair dayanak belge görülememiştir. Bu sebeple faturalar da dosya içeriğinde olmadığından; faturaların içerikleri ile faturaların davalıya teslim edilip edilmediğinin tespiti yapılamamıştır. Tespitin yapılabilmesi için; Davacı … tarafından davalı adına düzenlenerek davacı resmi defterlerine kaydedilen, ancak davalı
… defterlerine kaydedilmeyen anılan faturaların Davacı … tarafından, Davalı …ya teslim edildiğine dair dayanak belgelerin ve 6 adet fatura suretlerinin dosyaya sunulması gerektiği, 77.988,11.-TL Davacının Davalıdan Alacaklı olduğu tespit edilmekle; Davacının düzenleyerek defterlerine kaydettiği, ancak Davalı defterlerinde kayıtlı olmayan Davacı tarafından davalıya düzenlenen 6 adet 83.042,68.-TL toplam tutarındaki faturaların; davalıya teslimine ilişkin dayanak belge dosya içeriğindeki davacı şirketi inceleyen bilirkişi raporları ve ekteki dayanak belgelerinin içinde sunulmadığı, davacı defterlerine kaydedildiği görüldüğünden alacağından çıkarılması gerektiği, 161.030,79 TL davacının, davalıdan alacağı, 77.988,11.-TL davacının, davalıdan alacağı olduğu tespit edilmiş olup, davacı şirket tarafından anılan 6 adet 83.042,68.-TL toplam tutarındaki faturaların davalıya teslimine ilişkin dayanak belge sunulduğu takdirde, davacı alacağına ilave edilmesi gerekeceği, 77.988,11.-TL davacının kalan alacağı olduğu, İcra takip dosyasına 11 Kasım 2015 tarihinde sunulmuş temliknamede; 07.10.2015 tarihinde düzenlenmiş temliknamede, (Temlik eden) … San.ve Tic. A.Ş yukarıda yazılı icra takip dosyalarındaki, (borçlu) … Pazarlama Tic. Lojistik ve Gıda San A.Ş’ den olan asıl alacak ve fe’rilerinin tamamını …’ e temlik ettiğini, temlik bedelinin 281.977,40 TL olarak yazıldığı görüldüğünden; Alacaklı (Davacı) tarafından, dosya alacağının tamamı temlik edildiği tespit edilmiştir.
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; mahkememiz esas dosyasında ve birleşen dosyasında davalıya çeşitli tarihlerde satıldığı ve teslim edildiği iddia edilen süt ve süt ürünlerinin bedellerini tahsil amacıyla davalıya yönelik olarak davacının icra takibi başlattığı, davalının icra takibine usule uygun bir şekilde itiraz ettiği, bunun üzerine mahkememize ve İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesine itirazın iptali amacıyla dava açıldığı, diğer mahkemede açılan davanın 6100 sayılı yasanın 166. Maddesi uyarınca mahkememiz dosyası ile birleştirildiği, uyuşmazlığın çözümü için taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması gerektiği, bu amaçla dosyanın mali müşavir bilirkişiye verildiği, bir ana iki ek olmak üzere 3 defa rapor alındığı, ancak alınan her raporda dosya için farklı alacak miktarının belirlendiği, bu haliyle raporlar arasında aynı evraklar incelenmek suretiyle farklı sonuçlara ulaşıldığından çelişki bulunduğu, çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın 3 mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetine verildiği, sunulan raporda taraf defterlerinin her yönüyle incelendiği, taraf defterleri arasındaki farkın neden kaynaklandığının da açıkça belirtildiği, davalı tarafın 13 adet düzenlediği faturanın karşı tarafa tebliğ edilmediğinden şekle aykırılıktan kabul edilmemesi gerektiği, ayrıca davacı tarafında düzenlediği 6 faturanın dosyaya sunulmamış olmasından ötürü bu faturalarında dikkate alınmaması gerektiği, yapılan tüm hesaplamalar gereği, esas dosyaya konu edilen takip olan İzmir … İcra Müdürlüğünün dosyasında davacının borçlu bulunduğunun tespit edildiği, birleşen dosyadaki İzmir … İcra Müdürlüğünün dosyası yönünden ise davacının alacaklı olduğu tespit edilmekle, mahkememiz esas dosyasının reddine, birleşen dava dosyasının kabulüyle her iki dosya açısından davalı tarafın kötü niyetli olmadığına kanaat getirilerek icra inkar tazminatı isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
A-Mahkememiz asıl dava dosyası olan 2014/718 Esas sayılı davası yönünden davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli toplam 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.657,85 TL nin mahsubu ile 1.577,15 TL harcın mahkememiz dosyası kesinleşince talep halinde davacılara İADESİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı taraflar kendilerini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 17.540,70 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
B-Mahkememiz asıl dava dosyası ile birleşten İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi …/… Esas sayılı dava yönünden davanın KABULÜNE, İzmir … İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
1-Kötü niyet olmadığından icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Alınması gerekli toplam 8.532,28 TL karar ve ilam harcından davacılar tarafından peşin yatırılan 1.508,55 TL harçtan mahsubu ile 7.023,73 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacılarca yatırılan 1.536,25 TL toplam harç, 1,504,00 TL bilirkişi ücreti, 55,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 3.095,25 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacılara ÖDENMESİNE,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
5-Davacılar kendilerini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 15.816,01 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davacı tarafın yokluğunda davalı … vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.25/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır