Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1456 E. 2022/395 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1456
KARAR NO : 2022/395

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/11/2014
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.12.2013 tarihinde, davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, davacının kullandığı … plaka sayılı aracı davacının park edip araçtan indiği sırada, araca ve davacıya çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, yaralanma nedeni ile 1.5 ay işe gidemediğini, bu nedenle maddi zararı oluştuğunu ayrıca manevi acı çektiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekilinin 24/06/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın kaza sebebi ile bir buçuk ay işine gidemediğini, bu yüzden maddi zarara uğradığını iddia ettiğini, iddiasını ispat yükü davacı yanın kendisinde olduğunu, ancak davacı yan dava dilekçesinde, trafik kaza tutanakları, tüm rapor vd. evrak, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ve kasko poliçesi, tanık delillerini göstermiş olmakla birlikte işbu belgeleri dava dilekçesinin ekine eklemediğini, celbini talep etmemiş ve tanık listesini dosyaya sunmadığını, davacı yanın dava dilekçesine eklediği tek ek SGK kaydı olmakla birlikte işbu kayıtlar Ocak 2012 ve öncesini içermekte olup, kaza tarihinden öncesine ait olduğunu, kaza tespit tutanağından da açıkça görüleceği üzere davacı yanın aracını park ettiği yer Ege Üniversitesi’nin önündeki kavşak olduğunu, davacı yan, KTK’ya göre duraklamanın ve park etmenin yasak olduğu yerde, kavşakta, hiçbir güvenlik önlemi almaksızın aracını park etmiş olup, yine kavşakta, yayaların bulunmaması gereken bir yerde ayakta beklediğini, İşbu kazaya seyir halinde değil, yayaların bulunmaması gereken bir yerde ayakta beklemekte iken karışan davacı yanın kaza sebebi ile uzun bir süre araç kullanamadığı iddiası hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekilinin 03/07/2015 Tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu şirkette, dava konusu araçlardan … plakalı aracın, kaza tarihi olan 21.11.2014 tarihini kapsayan zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunmadığını, bu nedenle meydana geldiği iddia edilen bedensel zarardan sorumluluğu bulunmadığını, maddi tazminat talepleri yönünden davalı … A.Ş. Adına davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekilinin 04/09/2015 Tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde davalı … A.Ş. nezdinde sigortalı olduğu iddia edilen … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 21.11.2014 tarihini kapsar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesi olduğu belirtildiği, şirket bünyesinde yapılan inceleme sonucu kaza tarihini kapsayan hiçbir poliçeye rastlanılmamış olup yapılan tramer incelemesinde kaza tarihini kapsayan poliçenin davalı … A.Ş. nezdinde olmadığı tespit edilebilir nitelikte olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik durumunun olup olmadığına ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 30/03/2017 Tarihli ve … Raporunda; …’de fokal beyin kanaması, kafa içi patoloji, iç organ hasarı, kemik kırığı bidirilmediği, komplikasyonsuz iyileşmiş yumuşak doku travmasına neden olan yaralanma arızasının; …’ün yaralanmasının fizyolojik olarak 2 (iki) haftada tıbbi şifa bulacağı, kişide kalıcı nitelikte maluliyet oluşturacak patoloji saptanmadığı tespit edilmiştir.
Makine Mühendisi … ve Tazminat Hesaplama Uzmanı …’ın 17.11.2017 Tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda; 07.12.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın %75, … plaka sayılı aracın sürücüsü davacı …’ün %25 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ün kusur durumu, iş geçici iş göremezlik süresi, dosya kapsamında tespit olunan geliri dikakte alınıp yapılan hesaplama sonucu, davalılar işleten …, davalı sürücü … ve davalı ZMMS sigortacısı … A.Ş.’den müşterek ve müteselsilen talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zarar tutarının 311,01 TL olduğu, anılan zararın teminat limiti içinde olduğu, davalı … A.Ş.’nin davacının zararından sorumlu olmadığı, davalı … A.Ş. Şirketine dava öncesi başvuru yapıldığına dair beyana ve bir belgeye dosyada rastlanılmadığından bu davalının dava tarihinden, diğer davalılar işleten … ve sürücü …’ın kaza tarihinden itibaren faiz ile sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına Thtar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız eylem, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için;
-Zarar verici bir fiil
-Bu fiilin hukuka aykırı olması
-Fiili İcra edenin kusurlu bulunması
-Fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
– Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Somut olayda; davalı … AŞ davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası sigortacısı olduğu, sigorta poliçesi kapsamında bu aracın işleteni ve sorumlu olduğu kişilerin üçüncü kişilere verdiği zarardan sorumlu olduğundan dosya kapsamında davacıda oluşan zarardan sorumluluğunun bulunmadığı, davalı sürücü …’ ın 2918 sayılı yasanın 46, 52, 53, 84. Maddelerine aykırı surette hareket ederek kazaya sebebiyet verdiği, davacının 2918 sayılı yasanın 60, 61. Maddelerine aykırı surette hareket ederek kazaya sebebiyet verdiği, hareketler, kaza ve kaza sonucu meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, davacıda meydana gelen zararın teknik hesaplamayı gerektirdiği, dosyanın bilirkişiye verilerek öncelikle davacıda meydana gelen yaralanmanın davacıda kalıcı nitelikte maluliyet oluşturacak nitelikte olmadığının tespit edildiği, tıbbi şifa süresinin iki hafta olduğunun yine raporla tespit edildiği, raporun kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine uygun suretti tanzim edildiği, geçici iş göremezlik hesabının yine bilirkişi marifetiyle hesaplandığı, tüm dosya kapsamı kusur durumu, davacıda meydana gelen cismani zararın niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak maddi ve manevi tazminata dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın …, Müteveffa … Mirasçıları ve … A.Ş. Yönünden KISMEN KABULÜNE;
2-311,01-TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … A.Ş. Yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar …, Müteveffa … Mirasçıları yönünden ise kaza tarihi olan 07.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-1.000-TL manevi tazminatın davalılar …, Müteveffa … Mirasçılarından kaza tarihi olan 07.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Maddi Tazminat Yönünden;
a-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 311,01-TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş. …, Müteveffa … Mirasçılarından tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
b-Davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 311,01-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı … A.Ş.ne VERİLMESİNE,
5-Manevi Tazminat Yönünden;
a-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, Müteveffa … Mirasçılarından tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın … A.Ş. Yönünden REDDİNE,
7-Davalı … Anonim Şirketi kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı … Anonim Şirketi’ne VERİLMESİNE,
8-Alınması gerekli toplam 89,56-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL nin mahsubu ile 61,86-TL harcın davalılar … A.Ş. …, Müteveffa … Mirasçılarından tahsiliyle HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Davacı tarafından yatırılan 55,40-TL toplam harç, 700,00 TL bilirkişi rapor ücreti, 991,24-TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.746,64-TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen red oranına göre (1.311,00/16.000=0.08) 139,73 TL’nin davalılar … A.Ş. …, Müteveffa … Mirasçılarından tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davalı tarafların yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır