Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/529 E. 2021/451 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET

ESAS NO : 2011/529 Esas
KARAR NO : 2021/451

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/09/2011
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 23/09/2011 Tarihli dava dilekçesinde; müvekkili … hakkında İzmir … ATM.’nin … Esas … Karar sayılı kararı ile tasfiye kararı verildiğini, resmi tasfiye memuru atandığını, şirketin halen tasfiye aşamasında olduğunu, tasfiye memuru … tarafından hazırlanan ve dava dilekçesi ekinde sunulan mizanda görüleceği üzere şirketin kasasında olması gereken 71.397,61 TL’nin fiili olarak kasada bulunmadığını, davalı …’in bu tutarı şirketin ödemeyerek borçlandığını, söz konusu bedelin ödenmesi için davalı …’e iadeli taahhütlü mektup gönderildiğini, davalı taraftan verilen cevapta tutarın kabul edilmediğini, bu hususta davacı şirket ortağı olan …. tarafından …’e İzmir … Noterliği kanalı ile … yevmiye numarası ile ihtarname keşide edildiğini ve ihtarnamede kasada olması gereken 71.397,60 TL’nin akıbetinin sorularak şirkete olan borçların ödenmesinin gerektiğinin belirtildiğini, …’den gelen cevap üzerine 17/01/2021 tarihli İzmir … Noterliğinin … yevmiye nolu ikinci ihtarnamesinin keşide edildiğini, … hakkında bu konuda İzmir CBS’ye suç duyurusunda bulunulduğunu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığın… sayılı evrakında 26/04/2011 tarihinde taraflar arasındaki ihtilafın hukuk mahkemelerinde çözülebileceği düşüncesi ile kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiğini, karara itiraz edildiğini, itiraz üzerine Karşıyaka … ACM’nin … sayılı D. İş dosyası ile ilgili itirazın reddine karar verildiğini, karara karşı kanun yararına bozma istemine müracaat yapıldığını, davalı …’in müvekkili şirketten 10.401,72 TL nakit çekerek ve yine müvekkili şirketten aldığı blok mal ve nakit tutarlar nedeni ile de 209.380,62 TL borçlandığını, söz konusu bedelin de ödenmesi için iadeli taahhütlü mektup gönderildiğini ancak bu bedeller ile ilgili davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, diğer davalı …’in de davacı şirkete 10.400,62 TL borçlandığını, bu tutarın iadeli taahhütlü mektup ile davalıdan talep edildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirtmiş, davalılardan …’den davacı şirketten ödünç aldığı ve şirket kasasında bulunması gereken ancak kasada mevcut olmayan 71.397,60 TL tutarın davacı şirketten çektiği 10.401,72 TL nakit , davacı şirketten aldığı blok mal ve nakit tutarlar için 209.380,62 TL’nin , diğer davalı …’in davacı şirkete borçlandığı 10.400,62 TL’nin 31/12/2010 tarihinden itibaren TC Merkez Bankasının ticari işlemlerde uygulanan en yüksek avans faiz oranı ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacı şirkete verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili Mahkememize verdiği 10/11/2011 tarihli cevap dilekçesinde; davacı şirketin davayı açamayacağını , davayı takip yetkisi bulunmadığını, dava dilekçesinin net olmamakla birlikte anlaşılabildiği kadarıyla 71.397,60 TL kasa açığı, 10.401,72 TL nakit alınan, 209.380,62 TL de blok mal ve nakit tutarlar nedeniyle davacı şirketin müvekkili …’den 10.400,62 TL’yi de diğer müvekkili …’den talep ettiğini, davalıların davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, öncelikle dava konusu edilen alacağın yılı, miktarı ve doğuş sebebinin somutlaştırılmasının talep edildiğini, bu işlemden sonra ticari defter kayıtlarına intikal ettirilen tüm belge ve bilgilerin davacı tarafça dosyaya sunulmasının talep edildiğini, bundan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılabileceğini, kabul anlamına gelmemek üzere alacağı işletilmesi talep edilen faizin başlangıç tarihi ile oran ve türünün de hatalı olduğunu, faizin ancak dava tarihi itibariyle başlatılabileceğini ve yasal faiz talep edilebileceğini belirtmiş , davanın öncelikle davacı şirketin davayı takip yetkisinin bulunmaması nedeniyle usulden reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin sicil dosyası celb edilmiş, sicil dosyasının incelemesinde; şirketin ortaklarının …, …, …, … ve … , şirketin en son yetkili müdürlerinin … ve … olduğu, şirketin İzmir … ATM’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile 15/12/2005 tarihinde … şirketinin kendiliğinden sona ermiş olduğunun tespiti ile tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir … ile Av. …’in seçilmesine karar verildiği, Mahkemenin 07/07/2008 tarihli kararı ile istifa eden vekil …’in yerine …’ın seçildiği ve tasfiyenin dava tarihi itibariyle devam ettiği belirlenmiştir.
İzmir … ASCM’nin … Esas … Karar ( … E … Karar ) sayılı dosyasının incelemesinde; katılanın …, sanığın …, suçun hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suç tarihinin 31/01/2011 olduğu, 02/09/2020 tarihinde sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin yeterli ve inandırıcı kanıt olmadığından CMK’nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, kararın 21/10/2020 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
İzmir … ATM’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının incelemesinde; davacı karşı davalının … (…), davalı karşı davacıların …, …, …, …, … , davanın şirketin infisah olduğunun tespiti ve kayyım tayini davası olduğu, mahkemece 15/12/2005 tarihinde asıl dava yönünden davanın kabulü ile …’nin kendiliğinden sona ermiş olduğunun tespiti ile tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir … ile Av. …’in reesen seçilmesine, karşı dava yönünden karşı davanın asıl dava yönünden verilen kararı göz önünde tutularak konusu kalmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, Mahkemece 16/10/2019 tarihinde ek karar ile tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru görevinden azledilmesine ilişkin isteğin reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Davacı şirketin alacak isteğinin haklı olup olmadığı, haklı ise bunun miktarının belirlenmesine yönelik olarak dosya ve davacı şirket kayıt ve belgeleri üzerinde SMMM bilirkişi vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan 27/02/2003 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirket tarafından davalı ortaklarından alacaklı olduğunu iddia ederek eldeki davayı açtığı, davalılardan …’in 27/04/2000 tarihli ana sözleşmeye göre 5 yıl süreli şirket yöneticisi olarak gözüktüğü, şirket ticari defterleri incelendiğinde davalılardan …’in 2005 yılı ticari defter bakiyesine göre 10.401,72 TL kendisi adına yapılan ödemeler ve lojman giderleri dolayısıyla borçlu göründüğü yine 120… Açık hesap bakiyesine göre 2004 yılından gelen 155.779,45 TL ile birlikte 2005 yılı işlemleri ile bu yıl sonu itibariyle 208.304,79 TL olduğu, ardından tasfiyeye giriş dönemi için olan 2008 yılı sonu itibariyle ise 209.380,62 TL açık hesap borçlusu gözüktüğü, kasa hesabı ile ilgili olarak ise 2005 yılının sonu itibariyle davalının kasa hesabına 107.413,75 TL borçlandırıldığı, buna karşılık toplam 27.879,17 TL tediyeler sonrası 2005 yılı sonu itibariyle davalının kasa hesabına 79.534,58 TL borçlanmış olduğu, dava tarihine kadar davalı lehine tediye kayıtları sonrası davalının borcunun 71.397,60 TL ye düştüğünün görüldüğü defter kayıtlarına göre davalılardan …’in ise 2005 yılı sonu itibariyle 10.400,62 TL borçlu gözüktüğü ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ile İzmir … ASCM’nin … E … karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu arasında kısmi çelişkiler bulunduğu anlaşıldığından çelişkilerin giderilerek dava konusu edilen alacağın miktarı ve varlığının belirlenmesi için dosya ve davacı şirket kayıt ve belgeleri üzerinde 3 kişilik bilirkişi kurulu vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 20/04/2017 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacı şirketin 2003-2004-2005 yılları yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin dönem başı onaylarının yapıldığı, davacı şirketin 2003-2004-2005 yılları yevmiye defterlerinin kapanış ibraz onaylarının yapılmadığı, defter kayıtlarının sağlıklı bir bilgi alınmasına uygun olmadığı, davacı şirketin yasal defter kayıtlarına göre davalı borçlu …’in 31/12/2005 tarihi itibariyle … nolu davalı …’e ait ortaklardan alacaklar hesabının 10.401,72 TL borç bakiyesi verdiği, davacı şirketin davalı …’den 10.401,72 TL alacaklı olduğu, Mahkeme dosyasına makbuzları ibraz edilip yasal defter kayıtlarında mevcut olmayan muhtelif tarihlerde 4.624,14 TL tutarlı belgelerin bulunduğu, davacı şirketin yasal defter ve kayıtlarına göre davalı …’in 31/12/2005 tarihi itibariyle … nolu davalı … ‘e ait alıcılar hesabının 208.304,79 TL borç bakiyesi verdiği, davacı şirketin alıcılar hesabı ile ilgili davalı …’den 208.304,79 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin yasal defter, kayıtlarına göre davacı şirket kasa hesabında 31/12/2005 tarihi itibariyle 79.534,58 TL paranın mevcut olduğu ancak 25/05/2005 tarihi itibariyle kasa bakiyesinin 635,03 TL alacak bakiyesi verdiği yani kasanın eksi bakiyeye düştüğü, 25/05/2005 – 02/09/2005 tarihleri arasında kasa hesabına 10 adet toplam 107.414,00 TL çeklerin 100 kasa hesabına borç 101 alınan çekler hesabına alacak yazıldığı, bu tutar sonunda kasanın 31/12/2005 tarihi itibariyle 79.534,58 TL borç bakiyesi verdiği, kasa hesabı kayıtlarının güvenilir bilgiler vermediği, çeklerin tahsil edilmeyip kasa hesabına fazladan borç bakiyesi rakamı olarak yazıldığının kabul edilmesi halinde kasa hesabının 27.879,42 TL alacak bakiyesi verdiği, yani kasada para bulunmadığı halde 27.879,42 TL davalı yönetici ortak … tarafından ödeme yapıldığı, davacı şirketin yasal defter, kayıtlarına göre davalı borçlu …’in 31/12/2005 tarihi itibariyle … nolu davalı …’e ait alıcılar hesabının 10.400,72 TL borç bakiyesi verdiği fakat 2002 yılından 2003 yılına devredilirken 5.500,52 TL eksik borç rakamı yazıldığından bakiyenin 15.901,14 TL olduğu yani davacı şirketin alıcılar hesabı ile ilgili davalı … den 15.901,14 TL alacaklı olduğu davalılardan … ve dava dışı …’nın 21/04/2000 tarihinden 5 yıl süreyle müştereken imza yetkilisi olduğu, bu kişilerin şirketin idaresinden ilgili dönemlerde müştereken sorumlu bulunduğu tasfiye sonrası dönem için dava dosyasında bulunan önceki bilirkişi raporuna göre tasfiyeye giriş tarihi itibariyle yönetici …’in kasa borç bakiyesinden dolayı 79.534,58 TL borcunun bulunduğu, tasfiyeye giriş döneminden sonra tediyeler yapılarak kasa hesabının 71.397,60 TL olduğu, heyete 2006-2017 yılları arası yasal defter ve kayıtları sunulmadığından tespitin önceki bilirkişi raporuna göre yazıldığı, …’in davacı şirkete … nolu hesap bakiyesinden 10.401,72 TL , … nolu hesap bakiyesinden 208.304,79 TL kasada para bulunmadığı halde ödediği 27.879,42 TL olmak üzere topla m190.827,09 TL borçlu olduğu …’in davacı şirkete … nolu hesap bakiyesinden 15.901,14 TL borçlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Davalı tarafça rapora itiraz edildiğinden itirazlar doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor istenilmiş alınan ek bilirkişi kurulu raporunda; itirazların kök rapora etki edecek nitelikte olmadığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Dava dilekçesinde bahsi geçen İzmir … Noterliğinin 16/12/2010 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğ şerhli örneği istenilmiş, ihtarnamede 71.397,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 2 gün içinde ödenmesinin talep edildiği , ihtarnamenin davalı …’e 22/10/2010 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı tarafça tasfiye halindeki şirketin davalı ortaklarından alacaklı olduğundan bahisle alacağın tahsiline yönelik olarak davalılar hakkında Mahkememize dava açıldığı, davacı … Şirketinin İzmir … ATM’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile infisah olduğunun tespitine karar verildiği ve şirkete Av. …’in tasfiye memuru olarak atandığı, tasfiye memurunun görevinden istifa ettiği ve daha sonra tasfiye memuru olarak …’ın atandığı, davacı şirketin tasfiye haline girmeden önceki şirket ortaklarının …, …, …, … ve … , şirketin en son yetkili müdürlerinin ise … ve … olduğu, davacı tarafça davalı … yönünden …’in davacı şirkete 10.400,62 TL borçlandığı , … yönünden de davacı şirketin …’den davalı tarafından şirketten çekilen 10.401,72 TL nakit ve davacı şirketten aldığı blok mal ve nakit tutarlar için 209.380,62 TL tutarında alacaklı olduğu ve ayrıca davalının davacı şirketten ödünç aldığı ve şirket kasasında bulunması gereken 71.397,60 TL tutar dolayısıyla alacaklı olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı şirketin ticari defter, kayıt ve belgelerinin usulüne uygun tutulmadığı, defter kayıtlarının sağlıklı bir bilgi alınmasına uygun olmadığı, dava konusu edilen alacak isteklerinin haklı olduğuna ilişkin yeterli veriyi barındırmadığı ve alacak isteğinin haklı olduğunun belirlenemediği ayrıca kasada olması gereken 71.397,00 TL lik bölüm yönünden İzmir … ASCM dosyası gerekçeli kararında da belirtildiği üzere kasada olması gereken 71.397,60 TL ‘nin gerçekte kasaya girmiş olup olmadığının belirlenemediği bu nedenle sanığın uhtesinde bulunduğuna dair kesin bir tespit yapılamadığı, büyük olasılıkla paranın sanık tarafından kontrolsüz harcanmış olduğunun belirtildiği bu hususlar göz önüne alındığında davacı şirketin zarara uğradığı ve uğranılan zarar miktarının tam olarak belli olmadığı gibi alacağın varlığı ve miktarının da tespit edilemediği ancak davalı …’in 2000 yılından itibaren şirketin yetkili müdürü konumunda olduğu, şirket müdürünün şirket defterlerinin usulüne uygun tutulmasından sorumlu olduğu bu sebeple de tasfiye mizanında belirtilen şirketin kasasında olması gereken ve fiili olarak kasada bulunmayan kasa açığı miktarı olarak belirlenen 71.397,60 TL den sorumlu olmasının gerektiği , bu miktar yönünden davalının İzmir … Noterliğinin ihtarnamesi ile 25/12/2020 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü ancak davacı tarafça 31/12/2010 tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edildiği, HMK 26. Maddesi gereğince taleple bağlı kalınmasının gerektiği, bu bedel dışındaki diğer alacaklar yönünden alacağın varlığı ve miktarının davacı tarafça ispat edilemediği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış davanın davalı … yönünden reddine, diğer davalı … yönünden ise kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın davalı … yönünden KISMEN KABULÜ ile 71.397,60 TL nin 31/122010 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ,
Davalı … yönünden fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
2-Davanın davalı … yönünden REDDİNE ,
3-Alınması gerekli 4.877,17-TL harçtan peşin alınan 4.478,50 TL nin mahsubu ile bakiye 398,67 TL harcın davalı … tarafından tamamlanmasına,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 10.082,00-TL vekalet ücretinin davalı … ‘ den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 24.829,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ‘ e verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ‘ e verilmesine,
7-Davacı tarafından davalı … yönünden yapılan 12 davetiye bedeli 123,00-TL, bilirkişi inceleme ücretleri 1.350,00 TL olmak üzere toplam 1.473,00 -TL yargılama giderinin red ve kabule göre 361,00 TL lik bölümünün davalı … ‘ den alınarak davacıya verilmesine, kalan bölümün davacı üzerinde bırakılmasına ,
Davacı tarafça davalı … yönünden yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına ,
Davacı tarafça yapılan 4.499,80 TL harç giderinin davalı … ‘ den alınarak davacıya verilmesine,
Dair; tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar Tasfiye memuru … ile Davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 29/04/2021

Başkan …
E – İMZA

Üye …
E – İMZA

Üye …
E – İMZA

Katip …
E – İMZA