Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/97 E. 2023/1737 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/97
KARAR NO: 2023/1737
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
NUMARASI: 2021/343 Esas – 2022/574 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 04/10/2023
Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 07.05.2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı şirket tarafından tanzim edilen ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı bulunan … plakalı aracın, müvekkillerinin destekleri oğulları … sevk ve idaresindeki …plakalı araca kusurlu olarak çarpması sonucu, müvekkillerinin desteği oğullarının vefat ettiğini, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumluluğu olması nedeniyle zararın tamamından sorumlu bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkillerine desteklerinin ölümü nedeniyle oluşan zarar sebebiyle 500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile;kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000.-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, dava öncesinde, dava konusu kaza sebebi ile müvekkili şirkete başvurulduğunu, hasar dosyası açıldığını ve toplam 22.796,87 TL ödeme yapıldığını, davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitinin gerektiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemenin ve güncellenen faizin mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,”Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; destekten yoksun kalma tazminatına dair davalarda bakiye ömür süresinin artık TRH-2010 tablosu dikkate alınarak hesaplanmakta olduğunu, 27/09/2022 Tarihli duruşmada dosyanın aktüer bilirkişiye verilmesi talebinin reddedildiğini, müvekkillerinin tazminatlarının ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ayrı ayrı hesaplanarak ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 19/04/2021 tarih, 2019/888 Esas ve 2021/661 Karar sayılı kararı ile kusura ilişkin bilirkişi raporu alınması gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. HMK’nın 357/1. maddesinde de Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 17/05/2017 tarihli aktüerya raporunun davacı vekiline 23/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin tarafından sunulan 16/06/2017 tarihli rapora itiraz dilekçesinde gerek birinci istinaf dilekçesinde, gerekse ikinci istinaf dilekçesinde sürdüğü istinaf sebeplerini ileri sürmediği, bu durumda tazminat hesaplama yöntemi ve hesaplama miktarı bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden aktüerya raporuna ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/10/2023