Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/918 E. 2023/1465 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/918
KARAR NO: 2023/1465
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/05/2022
NUMARASI: 2021/217 Esas – 2022/316 Karar
BİRLEŞEN DOSYA
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 12/09/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile 10/10/2013 tarihinde, davalı … şirketine ait ve sürücüsü … olan … plakalı aracın yaya kaldırımında manevra yapması esnasında müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin yürüyemez hale gelip yatağa bağlı kaldığını, kazada sürücünün kusurlu olup, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, müvekkilinin ameliyat olduğu hastanede masraflar yaptığını, medikal aletler ile eczanelerden ilaç aldığını belirterek, müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı iş gücü kaybı için şimdilik 100,00 TL, tedavi giderlerine ilişkin 5.000,00 TL maddi tazminat ile uğradığı manevi zararlara karşılık olmak üzere 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili SGK aleyhine açtığı ve birleşen davadaki dava dilekçesinde özetle; 10/10/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu müvekkilinin … Hastanesinde gördüğü tedaviler ve … firmasından aldıkları medikal aletler ile eczanelerden aldıkları ilaçlar sebebiyle yaptıkları giderlerin ödenmesi için SGK’ya yaptıkları başvurunun reddedildiğini belirterek şimdilik 5.000,00 TL tedavi giderinin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı … AVM Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; davaya bakmakta görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu, davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, davacı yanın kusurlu hareket ederek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini ve zararın artmasına sebep olduğu talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğu, tedavi giderleri talebinin usule aykırı olduğu, davacının özel hastanede tedavi görüp zorunluluk sınırlarını aştığı belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, uğranılan zararın ve kusurun ispat edilmesi gerektiğini, sorumluluklarının poliçe limiti dahilinde olduğunu, aktüer bilirkişi raporu alınması gerektiğini, ancak yasal faiz ile sorumlu tutulabileceklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı SGK vekili cevap dilekçesi ile; yetki, husumet ve zamanaşımı itirazında bulundukları, ayrıca esas savunmalarında ise kurumca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Asıl dava : 1-Mahkemezin asıl davası olan 2014/1152 esas sayılı davaya ilişkin olarak; a) Davalılar …, … Müh. İnş. Turz. Mob. San. Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş aleyhine iş göremezlik nedeniyle açılan maddi tazminat davasının konusu kalmadığından bu talep yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, b) Davalılar … ve … Müh. İnş. Turz. Mob. San. Ltd. Şti. Aleyhine açılan manevi tazminat davasının KABULÜ ile; -10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/10/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, c) Davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine, d) Davacının, davalılar …, … İnş. Turz. Mob. San. Ltd. Şti. Ve … Sigorta A.Ş aleyhine tedavi giderleri yönünden olan talebinin KISMEN KABULÜ ile; -9.500,00-TL tedavi gideri tazminatının, davalılar … ve … Müh. İnş. Turz. Mob. San. Ltd. Şti.’nden kaza tarihi olan 10/10/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi, davalı sigorta şirketi yönünden 5.000,00-TL’lik kısmının dava tarihi olan 03/06/2014 tarihi, 4.500,00 TL’lik kısmının ıslah tarihi olan 23/03/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte olmak ve sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti dahilinde olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Birleşen dava : Mahkememizin bu dosyası ile birleşen 2015/904 esas sayılı dosyası ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan tazminat davasına ilişkin olarak; 1-Davacının, davalı SGK aleyhine tedavi gideri yönünden açtığı davanın kısmen kabulü ile; -4.656,24 TL tedavi gideri tazminatının dava tarihi olan 11/09/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Mahkemece talep üzerine 29/06/2022 tarihli ek karar verilmiştir. Bu ek karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Bu karara karşı davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile … Tur. Mob. San. Ltd. Şti. Ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından, asıl davaya ilişkin reddolunan miktar yönünden vekalet ücretine hükmedilmediğinden bahisle davalı tarafın yaptığı başvuru neticesinde ek karar ile müvekkil aleyhine hüküm tesis edildiğini, tavzih ile taraflara yüklenen borçların sınırlandırılması veya genişletilmesinin mümkün olmadığını, buna rağmen Yerel Mahkeme tarafından gerekçeli kararın tebliğinden sonra müvekkil aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya ayrılık teşkil etmekte olduğunu, ek kararın hatalı olduğu yerleşik içtihatlar ile de sabit olup kararın bu yönüyle kaldırılması gerekmekte olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı kurum arasında bir haksız fiil ilişkisi bulunmadığını, davalı kurumun sorumluluğunun, kurum tarafından gerçekleştirilen bir haksız fiile dayalı bulunmadığını, uyuşmazlığın, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 ve 7/3. maddeleri ile 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi uyarınca, iş (sosyal güvenlik) mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğini, trafik kazası sonucu yapılan sağlık harcamalarının karşılanması prosedürü, doğrudan 5510 sayılı Kanunun ve buna göre çıkarılan yönetmeliklerin uygulanması ile ilgili olduğunu, görev itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini, karara esas alınan raporun hatalı olduğunu, davacının kuruma başvuru yapmadan dava açmasının da hukuka aykırı olduğunu, davanın açılmasına müvekkili kurumun sebebiyet vermediği gibi davacının da davasında haksız olduğunu, bu nedenle kurum aleyhine hükmedilen vekalet ve yargılama giderleri yönünden de kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … İnş. Tur. Mob. San. Ltd. Şti. ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının, fahiş bir miktar olduğunu, davacının, yayaların uyması gereken kurallara riayet etmemiş kusurlu olarak hareket ettiğini, ATK raporunda davacının hiçbir kusurunun bulunmadığı yönündeki tespitin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Yerel mahkeme tarafından davacının tedavi giderlerinin tazminat talebine ilişkin 9.500 TL tutarındaki hizmetin bedelli faturanın müvekkiller … ve … tarafından kanaat bildirilmiş ise de, bu hükmün kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda da, dava konusu giderlerden SGK’nın sorumlu olduğunun açıkça ifade edildiğini, müvekkili şirketin tedavi masraflarına ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın tedavi giderlerine ilişkin talebi 22.159,76 TL olup yerel mahkeme tarafından bu talebin 9.500,00 TL’lik kısmı hakkında kabul kararı verildiğini, bu kapsamda reddolunan miktar yönünden müvekkiller lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı iken hukuka aykırılığın yerel mahkemenin 29/06/2022 tarihli ek kararı ile giderildiğini, dava konusu taleplere ilişkin olarak her türlü hak düşürücü süre ve zamanaşımı sürelerinin dolduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davalı SGK vekilinin istinaf dilekçesi yönünden yapılan değerlendirmede; HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4. maddesinde de “alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemesi mevcuttur. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında: “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında: “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği 2022 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 8.000,00 TL olacaktır. Dava, alacak istemine ilişkin olup kabul edilen dava değeri 4.656,24 TL’dir. Bu halde, dava değeri kararın verildiği tarihe göre uygulanması gereken 2022 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması olanaklı değildir. Yerel mahkemece, kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Davalı … Müh. İnş. Tur. Mob. San. Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf dilekçesi yönünden yapılan değerlendirmede; Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 25/03/2021 tarih, 2020/1398 Esas ve 2021/569 Karar sayılı kararı ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına davalılar vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde hak düşürücü süre ve zamanaşımına ilişkin istinaf talebi bulunmadığından karşı taraf lehine bu hususlarda usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu yöne değinen istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Mahkemece alınan kusur bilirkişi raporuna göre sürücü … % 100, davacı yayanın ise kusursuz olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesince; Dairemiz kararı doğrultusunda tedavi giderleri yönünden hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu alınarak karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesi ve 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından manevi tazminata ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin ek karara karşı istinaf dilekçesi yönünden yapılan değerlendirmede; HMK’nun 305/A maddesi ;” Taraflardan her biri, nihai kararın tebliğinden itibaren bir ay içerisinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Mahkemece reddedilen vekalet ücreti yönünden davalılar lehine hükmedilmesi gereker vekalet ücretini talep üzerine HMK 305/A maddesi gereğince ek karar ile hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 352/1 maddesi ile davacı vekili ile davalı … İnş. Tur. Mob. San. Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-a-Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 352/1 maddesi gereğince kesin nitelikte olduğundan REDDİNE, b- Davacı vekili ile … Tur. Mob. San. Ltd. Şti. Ve … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-a-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 648,94 TL harçtan peşin alınan 162,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 486,70 TL harcın davalı … İnş. Tur. Mob. San. Ltd. Şti.ve … den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-b-Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı harçtan muaf olması nedeniyle harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.12/09/2023