Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/723 E. 2023/1277 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/723
KARAR NO: 2023/1277
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/12/2021
NUMARASI: 2015/1132 Esas – 2021/873 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tminat)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; kaza nedeniyle müvekkilinin kalıcı şekilde sakatlandığını belirterek şimdilik 200,00 TL SGK tarafından karşılanmayan sağlık giderleri, 200,00 TL, yol, yemek, refakatçi gideri ve 200,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 600,00 TL maddi tazminatın, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan ve araç maliki sürücüsünden olay tarihi ile ticari temerrüt avans faizi ile tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kusurlu davranışı ile kazaya neden olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 11/03/2013-2014 vadeli … sayılı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, sigortalı araca atfi kabil kusur olmadığı için davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin belgelendirilmediğini, davacıya maddi ve manevi olarak her türlü desteğin sağlandığını, davacının da kusurlu olduğunu, manevi tazminat talebinin haksız ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminata ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminata ilişkin talebin kısmen kabulü ile, 25.000 TL.manevi tazminatın 11/07/2013 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ve … Tic. Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde kurulan hükmün yerleşik Yargıtay-BAM içtihatlarına uymadığını, davalının kusuru ve müvekkilinin maluliyeti bir arada değerlendirildiğinde belirlenen manevi tazminat taleplerinin çok çok altında kaldığını, Yargıtay’ın haksız fiillere ilişkin yerleşik olarak içtihat ettiği, hak ve nesafete uygun olarak belirlediği kriterlere Yerel Mahkeme tarafından uyulmadığını, dava dosyasında %15,2 maluliyet raporun kabul edilmesine karşın takdir edilen manevi tazminat miktarının hak ve nesafete uygun olmadığının anlaşıldığını, hükmün kurulduğu yıl olan 2021 yılı esas alındığında asgari ücretin 2.825,00 TL olduğunu, kaza tarihinde müvekkilinin yaşının 36, kalan bakiye ömrü 39 yıl olup malul olarak zarar gördüğü yılın 39 yıl olduğunu, maluliyet oranı ve davalılar …/… Tic. Ltd. Şti.’nin kazadaki kusurunun da hesaba katıldığında, Yargıtay içtihatlarına göre hazırlanmış tabloda aktüel olarak verilmesi gereken manevi tazminat tutarının 100.200 TL olduğunu, anılan hükme bağlı olarak lehlerine hükmedilmesi gereken yargılama giderleri ve her türlü harç ile vekalet ücretinin de düşük hesaplandığını aleyhlerine hüküm kurulmaması gerekirken hüküm tesis edilmiş olup bu duruma da itiraz etme zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece verilen ilk karar davalı müflis şirkete tebliğ eksikliği nedeniyle geri çevrilmiş tebliğ eksikliğinin giderilmiş olduğu görülmüştür. 11/07/2013 tarihinde saat 19:20 sıralarında, İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, … Caddesi, … önünde sürücü … yönetimindeki Levent yönüne seyir halinde olan, davalı … Tic. Ltd. Şti.’ ne ait, davalı … Sigorta Şirketi’ ne sigortalı … plakalı aracın sol yan ön kısmı ile yolun sağında park halinde olan ve trafik zabıtasınca idari para cezası yazılan … plakalı aracının solunda, araca yaslanmış şekilde bekleyen davacı sürücü …’ e ve … plakalı aracın sol yan kesimine çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği olayda …’in yaralandığı anlaşılmıştır. Davacının %25 oranında tali kusurlu, davalı sürücünün %50 oranında asli kusurlu, dava dışı polis görevlisinin tali %25 oranında kusurlu olduğu ve olay nedeni ile davacının %15,2 oranında maluliyete uğradığı anlaşılmıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir(Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı). Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile davacının yaralanmasının mahiyeti ve iyileşme süresi, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim olan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/1.maddesi kapsamında davacı lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete göre bir miktar az olduğu anlaşılmakla davacı için hükmolunan manevi tazminat miktarı Dairemizce 40.000,00 TL olarak düzeltilmiştir. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Maddi tazminata ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, 2-Manevi tazminata ilişkin talebin kısmen kabulü ile, 40.000,00 TL.manevi tazminatın 11/07/2013 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ve … Tic. Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Alınması gereken 2.732,4 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 45,60 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.686,8 TL harcın davalı … ve … Tic. Ltd.Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına, 4-Maddi tazminat yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, 5-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve … Tic. Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, 6-Manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, 7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70-TL başvurma harcı ile 46,60-TL peşin harcın toplamı olan 74,30-TL’nin davalı … ve … Tic. Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, 8-Davacı tarafından yapılan 748,70-TL yargılama giderlerinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 587,21-TL’sinin davalı … ve … Tic. Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Davalı … tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 21,56 TL’sinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına, 10-Davalı … Tic. Ltd.Şti tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 21,56TL’sinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına, 11-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 187,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023