Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/715 E. 2023/1949 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/715
KARAR NO: 2023/1949
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
NUMARASI: 2014/1964 Esas – 2021/497 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 31/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ve annesi müteveffa … … plaka sayılı otobüsü ile 19/06/2012 tarihinde İstanbul’dan, Konya istikametine gitmek üzere yola çıktıklarını, davalılardan … sevk ve idaresinde bulunan bu aracın Kocaeli’nin Körfez ilçesinde arıza sebebiyle durakladığını, duraklama sırasında davalı şirket …San. ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı … plaka sayılı çekici ve … plaka sayılı dorsenin çarpması ile otobüsün önünde park halinde bulunan … adına kayıtlı … plaka sayılı araca çarparak güney şeritte bulunan bariyerleri geçip aşağı sahil yan yola düştüğünü, düşme nedeniyle meydana gelen kazada kaza tarihinde 16 yaşında olan müvekkili … yaralandığını, yanında bulunan annesi …’in ise vefat ettiğini, davalı otobüs şoförünün kusur ve ihmali ile otobüsü tehlikeli bir konumda durdurarak kazaya sebebiyet verdiğini, otobüse arkadan şiddetli bir şekilde çarparak önce öndeki araca çarpmasına ve sonrada üst geçitten aşağı düşmesine sebep olan tır sürücüsü … da aşırı hız ve dikkatsizlikle bu kazaya sebebiyet verdiğini, her iki aracın sürücüsünün de kusurlu olduğunu, diğer davalı … ise park etme kurallarını ihlal ederek otobüsün çarpma neticesinde savrulup devrilmesine yol açtığı için kusurlu olduğunu, davalı … otobüsün işletmecisi sıfatı ile müşterek ve müteselsil sorumluğu olduğunu, sigorta şirketlerinin kazaya karışan araçların zorunlu mali sorumluluk sigortası ve taşımacılık mali sorumluluk sigortası ile sigortaladıklarından maddi tazminat yönünden müşterek ve müteselsil sorumlu olduklarını belirterek destekten yoksun kalan maktulün eşi … için 5.000,00 TL ve çocukları … için 5.000,00’er TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik toplam 20.000,00 TL maddi tazminata, çekilmiş ve çekilecek ağır elem ve ıstıraptan ötürü maktulün eşi … için 40,000,00 TL çocuklarından … için 40.000,00-TL, … için 40.000,00 TL ve … için 80,000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, (manevi tazminattan şigorta şirketleri hariç olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın otobüse kendisi çarpmış gibi illiyet bağı kurup tazminatları tarafına yansıtmasının yasa ile bağdaşmadığını, otobüsün arızalanması nedeniyle yardım için aracını otobüsten 10 metre gibi uzağa park ettiğini, yardım esnasında otobüs şoförünün aracı çalıştırıp içine yolcuların dolmasıyla motor kapağı kapatılmaya hazırlanırken … plakalı tır çekicinin kontrolsüz olarak gelip otobüse arkadan çarpıp sürükleyip kendi aracına da otobüsün sürüklenerek çarpması ile kazanın olduğunu, kazanın oluşu ile kendisinin hiçbir kusur ve kabahatinin bulunmadığını, tamircilikten anlaması nedeni ile yardım etmek amacıyla aracını otobüsten 10 metre uzağa trafiğe hiçbir engel teşkil etmeyecek şekilde park etmesinin suç olmaması gerektiğini, olayın mağduru olduğunu, hayatını işçi olarak kazandığını zor şartlar dahilinde aldığı taksinin de kazada hasar gördüğünü davanın reddini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin dava konusu kaza dolayısıyla sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigortacısı olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın … A.Ş. tarafından … A.Ş. tarafından Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ile sigortalandığını, hal böyle olunca, davacının tazminat taleplerinin öncelik sırasına göre Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta poliçeleri kapsamında karşılanması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı müvekkili şirket ve sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, olay günü mülkiyeti davalı müvekkili şirkete ait olan … plakalı aracın Gebze ilçesini geçtikten ve Körfez ilçesine 70-80 km hızla seyir halinde iken yaklaştığı sırada sağ şeritte bir otobüsün durduğunu görmesi üzerine sol şeride geçmeye çalıştığını ancak sol şeridin dolu olması nedeniyle geçemediğini, bu sırada duran otobüsün harekete geçmesi nedeniyle kaçacak bir yer bulamayan davalı şirketin sürücüsünün harekete geçen arızalı … plakalı aracın sol arka kısmına kendi sağ kısmıyla çarpmak zorunda kaldığını, davalı şirket sürücüsüne kusur yüklemenin mümkün olmadığını davanın reddini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile … adına ölüm halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 225.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk halleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin iş bu sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu … plaka sayılı aracın müvekkil … A.Ş. nezdinde Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davanın öncelikle müvekkili şirkete yüklenen kusur oranı açısından kabul edilemeyeceğini geride kalanların ölüm ile ölenin desteğinden mahrum kaldıklarını ispat etmelerinin gerektiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir. Davalı …Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından işletilen … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumlu tutulabilmesi için davacıların müvekkil şirketin çalışanının eyleminden dolayı zarar görmüş olması gerektiğini, ancak kaza tespit tutanakları ve ilgili raporlar incelendiğinde, … plakalı aracın arıza nedeniyle park halinde olduğu, .. plakalı çekici ve … plakalı dorse sürücüsünün, aracının ağırlığını ve hızını ayarlamayarak müvekkili şirket tarafından işletilen otobüse çarpması sonucu meydana geldiğini, kazaya birden fazla araç ve sürücünün karışmış olması nedeniyle kusur incelemesi yaptırılmasının zorunluğu olduğunu, davacıların manevi tazminat talebinin fahiş olup davanın reddini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olan müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun tespiti açısından ATK’dan rapor alınmasını talep ettiklerini, davacıların destekten yoksun kalma zararı olup olmadığının uzman bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketten olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde, davalıların sigorta şirketleri de olması karşısında davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davada kazanın olduğu Körfez Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacılar tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminat bedellerinin çok yüksek olduğunu, maddi tazminatın koşullarının oluşmadığını, müvekkillerinin kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurlarının bulunmadığını belirterek Mahkemenin görevsizliğine, yetkisizliğine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat istemleri yönünden; davacı … için 10.915,79 TL’nin, davacı … için 3.880,55 TL, davacı … için 3.944,26 TL’nin davalılar …Tic.Ltd.Şti’den 19/06/2012 kaza tarihinden; davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. yönünden ise 24/05/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile anılan davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve yine diğer davalılar aleyhine açtığı davasının reddine, davacı …’in açtığı maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat istemleri yönünden; davacılar tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine, davacı … için 25.000,00 TL, davacılar … manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile ayrı ayrı 15.000,00 TL’nin davalılar … … ve …Tic.Ltd.Şti’den 19/06/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, davalılar … davalı … San. Ve Tic Ltd Şti vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … Tic. A.Ş. işleten sıfatına sahip olmasına rağmen verilen kararda aleyhine hüküm kurulmadığını bu konuda bir gerekçe de belirtilmediğini, İlk Derece Mahkemesi kararında …. A.Ş. ‘nin ZMSS olan davalı … A.Ş. hakkında davanın reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, işleten sıfatına sahip … A.Ş. kazanın oluşumunda tali kusura sahip olan … ile birlikte ilgili trafik kazasından sorumlu olduğunu ayrıca … A.Ş sigortalayanı olan … A.Ş. ve … A.Ş. poliçe limitleri dahilinde sorumlulukları söz konusu olacağını, müvekkillerinin tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, trafik kazasının meydana gelmesinde kusursuz olması, paranın alım gücü, kaza sonucunda bir annenin kaybedilmiş olması açısından manevi tazminat miktarı oldukça az olacağını, ayrıca davacı … yaşamış olduğu hem kendi yaralanması hem de kazada annesi ile birlikte olması nedeniyle yaşamış olduğu duygusal travma dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminat miktarı oldukça az olduğunu, kök raporda olmamasına karşın hesaplama yapılırken yeni raporda dava dışı yeni eş içinde hukuka aykırı olarak destek süresi ve destek payı hesabı yapıldığını ve bu durum usul ve yasaya aykırı olduğunu, trafik kazasında eşini kaybeden baba yeniden evlenmediğinde ve bir bakıcı tutmuş olduğunda oldukça yüklü bakıcı giderleri ödemek durumunda olacağını, üvey annenin, çocuklara bakma yükümlülüğünü üstlenmesi, onun için ağır bir yük olacak zaman ve emek harcamak durumunda kalacağını, davacı eş baba için, tazminat hesabı yeniden evlendiği tarihe kadar yapılmakta olup dava dışı yeni eşin davacı eş babaya evlendiği tarihe kadar herhangi bir katkısı bulunmayacağını bunun karşılığını, öz anneyi öldüren zarar sorumluları ödemesi gerektiğini, bu bir hakkaniyet ölçüsü olduğunu, bu nedenle hüküm kurulurken 11.07.2016 tarihli bilirkişi kök raporuna göre yapılan hesaplama dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ek rapora göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Tic Ltd. Şti vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı müvekkil şirket ve sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacılar yararına hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, ölen anne … çalışan biri olmayıp fiili olarak çalıştığı düşünülmeyen kimseden davacıların destek aldığı iddiasının soyut olduğunu, dosya kapsamında bildirilen delillerde buna ilişkin bir delil bulunmadığını vefat eden …’in de yaşı ve çalışmasının olmadığını, davacıların erkek ve kız çocuklarının ise evlendikten sonra annesinden maddi destek göremeyeceklerini ayrıca … kaza sebebi ile maddi olarak zarar görmediğini, kabule göre İlk Derece Mahkemesince hatalı hesap bilirkişi raporu dikkate alındığını, davaya konu trafik kazasına karışan … plakalı araç, … A.Ş. tarafından 28.02.2012/2013 tarihlerini kapsayacak şekilde kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, iş bu kasko poliçesi hem maddi hem de manevi tazminatları güvence altına alındığını, bu nedenle davalı müvekkili bakımından bu sigorta şirketi yönünden de sorumluluğa karar verilmesi gerektiğini, davalı …, bu davada kendisini bir vekil ile temsil ettirmemesine rağmen, lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalılar … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece davacılar tarafından … aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, bu konuda herhangi bir karar verilmemesinin hatalı olduğunu, … yönünden maddi ve manevi tazminat davasının tamamen reddi nedeniyle davacı … lehine red sebebi de farklı olduğundan her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, … firmasından otobüse ait evraklar celp edilmeden ve teknik konulara ilişkin belgeler toplanmadan kusur değerlendirilmesi yapılması açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece kusur konusunda eksik değerlendirme ile ve kusur raporu aldırılmaksızın sonuca gidilmesinin hatalı olduğunu, Mahkemece delilleri toplanmadan, müvekkillerin savunma hakları kısıtlanarak sonuca gidildiğini, hükme esas alınan aktüerya raporları çelişkilerle dolu olduğunu, raporlarda destek süreleri, kusur oranları, hesaplamalar, paylar, kazançlar ve sonuç olarak tüm hesaplamaların hatalı olduğunu, aktüerya raporları birbiriyle çelişkili ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporlarda yasal indirim nedenleri dahi uygulanmadığını, davacı …’in yeniden evlendiği dosya kapsamıyla sabit olduğunu, bu konuda indirim uygulanmaması hatalı olduğunu, tüm itirazlarında da belirttiğimiz üzere müvekkilinin tarafı olmadığı Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan 10.04.2014 tarihli bilirkişi raporunun esas alınmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumundan davacılara yapılmış ödeme olup olmadığı araştırılmaksızın eksik değerlendirme ile hüküm kurulması hatalı olduğunu, Mahkemece sigortalar tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı da araştırılmadığını, davacılar tarafından 2017 yılında ıslah yapılmasına rağmen Yerel Mahkemece 2018 yılı asgari ücreti esas alınarak yeniden rapor aldırılması ve bu miktarlar üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacıların asgari ücrette meydana gelen artıştan yararlanamayacağını, reddedilen maddi ve manevi tazminatlar bakımından her bir davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsiline karar verilmesi hatalı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 19/06/2012 tarihinde davacı … ile annesi … davalılardan … ve … ait … plakalı otobüste yolcu olarak bulunduğu sırada otobüsün arıza nedeniyle yol kenarında duraklama yaptığı, davalılardan … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine ait … (… dorseli) plakalı ticari aracın çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında …. vefat etmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat (ayrıca davacı … yaralanması nedeniyle de manevi tazminat) talep edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/221 E. 2014/437 K. sayılı ceza dosyasında Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporunda davalılardan … (… plakalı araç maliki) herhangi bir kusur atfedilmezken, sürücü sanık …, yönetimindeki çekici ile devlet karayolunda seyri sırasında olay yerine yaklaştığında,yola gereken dikkatini vermeyerek,seyrini far ışığı altındaki görüş mesafesine göre ayarlamayıp ilerisinde yolun sağında park etmiş bulunan otobüse karşı hızını zamanında azaltmayarak ve zamanında gerekli tedbire başvurmayarak, tedbirde geç kalarak dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketi ile kazaya sebebiyet vermek suretiyle olayda asli kusurlu olduğu, sürücü sanık … ise, olay mahalline geldiğinde, hareket kabiliyetini sonlandıracak düzeyde olmayan arızası nedeniyle durmaya uygun olmayan yerde durmak suretiyle olayda tali kusurlu bulunduğu tespit edilerek bildirilmiş ve bu rapor esas alınarak sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı BK 53) maddesi gereğince hukuk hakimi kusurun mevcudiyetine ilişkin Ceza Mahkemesi kararı ile bağlı değil ise de Ceza Mahkemesinde kusurlu olduğu kabul edilerek hakkında mahkumiyet kararı verilen kimse Hukuk mahkemesinde tamamen kusursuz kabul edilemez. Ceza mahkemesinin mahkumiyet kararındaki fiilin “hukuka aykırılığını” ve “illiyet bağının varlığını” saptayan maddi olgu konusundaki kabul hukuk hakimini de bağlar.Ceza mahkemesince hükme esas alınan kusur oranının hukuk hakimini bağlamayacağı ancak kazanın oluşum şekli ile illiyet bağının varlığını saptayan maddi olgular konusundaki kabulün hukuk hakimini bağlayacağı, bu halde ceza dosyasında kabul edilen olayın oluş şekli ve kesinleşen maddi olguya göre otobüs sürücüsünün “durmaya uygun olmayan yerde durması” nedeniyle tali kusurlu bulunduğu, kesinleşen maddi olguya göre otobüsün arızasının kazanın oluşuna bir etkisi (illiyet bağı) bulunmadığı anlaşıldığından kazaya karışan otobüsün arızasıyla ilgili delillerin toplanmamış olması eksiklik olarak görülmemiştir. Dava, müteselsil sorumluluk esasına dayanılarak açılmış olup davacılar uhdesinde oluşan zarardan kazanın meydana gelmesinde kusurları ile sebebiyet veren davalılar (sürücü, işleten ve taşıma sigortacısı olarak) sorumludur. Kaza nedeniyle yaralanan davacı … ve destek kaza sırasında yolcu konumunda olduklarından kusurlarından söz edilemeyeceğinden kusur raporu alınmadan karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir. Yine hükme esas raporun çelişkilerle dolu olduğuna yönelik itirazın soyut olduğu görülmekle değerlendirilemeyecektir.Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/5793 Esas ve 2021/10464 Karar sayılı içtihadında da vurgulandığı üzere; Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. Aynı Kanun’un 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Kanun’un 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.Somut uyuşmazlıkta, kazaya karışan … plakalı otobüsün Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı olan davalı … A.Ş. öncelikle zarardan sorumlu olması ve limitin tüketilmemiş olmasına göre otobüsün zorunlu trafik sigortacısı olan davalı … A.Ş.’nin tazminattan sorumlu tutulmamış olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacıların desteğinin kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı, ev hanımı olduğu dosya kapsamı ile sabittir. İlk Derece Mahkemesinin hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda desteğin kaza tarihindeki yaşına göre muhtemel yaşam süresinin, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacıların kaza tarihinde yaşlarına göre destek süreleri belirlenerek destek, eş … için yerleşik yargıtay içtihatlarında benimsenen yöntem ve ilkelere göre yeniden evlenme tarihine kadar tazminat hesaplaması yapılmış olmasında ve İlk Derece Mahkemesince de bu rapora göre karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir. Davacıların desteğinin kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı, ev hanımı olduğu dosya kapsamı ile sabit olup, Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda desteğin ev hanımı olduğu ve asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek ve davacılar ölenin eş ve çocukları olduğundan yerleşik yargısal içtihatlara, davacıların yaşlarına göre destek tazminatının hesaplanmasında da isabetsizlik görülmemiştir. Dosya kapsamından, kazanın iş kazası olmadığı anlaşılmakla hükme esas alınan raporda rücuya tabii olamayacağı göz önüne alınarak indirim yapılmamış olmasında da usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.KTK’nın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85/1. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. ” maddenin son fıkrasına göre ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” İşletenin bu sorumluluğu bir tehlike sorumluluğudur. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/02/2019 tarih, 2016/6712 E. ve 2019/2237 K. sayılı kararı).KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Davalı … Ltd. Şti … plakalı aracın işleteni, davalı … sürücüsü olduğuna göre aleyhlerine dava açılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından aracın maddi manevi tazminatları güvence altına alan … A.Ş.nin’de sorumluluğuna karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Yine davalı …. A.Ş. zarara sebebiyet veren … plakalı otobüsün işleteni olarak otobüs sürücüsünün de kusuru gerçekleşen kazada sürücünün kusurundan dolayı doğan zarardan davacılara karşı müteselsilen sorumlu olduğu ve aracın bir başkası tarafından işletilmesi de bu sorumluluğu kaldırmayacağı halde Mahkemece, otobüs işleteni davalı … Tic. A.Ş.nin maddi ve manevi tazminatlar için sorumluluğuna karar verilmemiş olması doğru olmamıştır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.ve2.maddesi ve 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından manevi tazminatın miktarlarına ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Kabule göre, davalılardan … yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirmemiştir. Bu nedenle lehine reddolunan miktarlar için zaten vekalet ücretine hükmedilmemiş olduğundan buna değinen istinaf itirazı da yerinde değildir. Yine mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasında sorumluluğuna karar verilen davalıların açıkça yer aldığı, karar tarihinde uygulanması gereken AAÜT’nin 3/2.maddesi gereğince müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş ise de, red sebebi ayrı olan davalı … vekili lehine ayrı vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmamıştır.Bu nedenlerle; davalılar … … davalı …San. Ve Tic Ltd Şti vekilinin istinaf başvurularının reddine, davacılar vekilinin istinaf taleplerinin ise HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacılar vekili, davalılar … davalı … San. Ve Tic Ltd Şti vekili vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Maddi tazminat istemleri yönünden;a-Davacı … maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.915,79 TL’nin davalılar … Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti’den 19/06/2012 kaza tarihinden; davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. yönünden ise 24/05/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile anılan davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve yine diğer davalılar aleyhine açtığı davasının reddine, b-Davacı … maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.880,55 TL’nin davalılar … Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti’den 19/06/2012 kaza tarihinden; davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. yönünden ise 24/05/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile anılan davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve yine diğer davalılar aleyhine açtığı davasının reddine, c-Davacı … maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.944,26 TL’nin davalılar … Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti’den 19/06/2012 kaza tarihinden; davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. yönünden ise 24/05/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile anılan davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve yine diğer davalılar aleyhine açtığı davasının reddine,ç-Davacı … açtığı maddi tazminat davasının reddine, 2-Manevi tazminat istemleri yönünden; a-Davacılar tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine, b-Davacı … manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL’nin davalılar …Tic. A.Ş., … ve …Tic.Ltd.Şti’den 19/06/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, c-Davacı … manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL’nin davalılar … Tic. A.Ş., … Tic.Ltd.Şti’den 19/06/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,ç-Davacı … manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL’nin davalılar … Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti’den 19/06/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, d-Davacı … manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL’nin davalılar … Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti’den 19/06/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,B-Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yönünden;1- Karar harcı olarak alınması gerekli 6.061,87 TL harçtan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 3.757,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.304,82 TL harcın davalılar … Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti, … A.Ş ve … A.Ş.’den müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına, 2-Davacılar tarafından yapılan 3.781,35 TL ilk masraf, 1.013,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.894,85 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre; 2.377,78 TL sinin davalılar … Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti, … A.Ş. ve … A.Ş’den müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına, 3-Maddi tazminat talepleri yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar …Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti, …. A.Ş. ve … A.Ş’den müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine, 4-Maddi tazminat davası yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.880,55 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … Tic. A.Ş.,…Tic.Ltd.Şti, … A.Ş. ve … A.Ş’den müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine, 5-Maddi tazminat davası yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.944,26 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti, … A.Ş. ve … A.Ş’den müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine,6-Maddi tazminat davası yönünden davalılar …Tic.Ltd.Şti, … A.Ş, … A.Ş, …A.Ş, … A.Ş ve … A.Ş. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile anılan davalılara verilmesine, 7-Maddi tazminat davası yönünden red sebebi farklı olan davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile anılan davalıya verilmesine,8-Manevi tazminat talepleri yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti’den müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine, 9-Manevi tazminat davası yönünden davacı …. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … Tic. A.Ş., …..Tic.Ltd.Şti’den müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine, 10-Manevi tazminat davası yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar …Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti’den müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine, 11-Manevi tazminat davası yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … Tic. A.Ş., …Tic.Ltd.Şti’den müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine,12-Manevi tazminat davası yönünden davalılar …Ticaret A.Ş. ve …Tic.Ltd.Şti’ kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile anılan davalılara verilmesine,13-Manevi tazminat davası yönünden red sebebi farklı olan davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile anılan davalıya verilmesine,14-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
C-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar vekili, davalılar …, … davalı ….San. Ve Tic Ltd Şti tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-a-İstinaf aşamasında davacılar vekili tarafından yapılan 170,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, b-İstinaf aşamasında davalılar … tarafından yapılan 79,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalılar … verilmesine, c-İstinaf aşamasında davalı … San. Ve Tic Ltd Şti tarafından yapılan 86,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … San. Ve Tic Ltd Şti verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/10/2023