Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/704 E. 2023/1632 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/704
KARAR NO: 2023/1632
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
NUMARASI: 2019/521 Esas – 2020/599 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/09/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait … plaka nolu aracın Yeniçağ ilçesinden Mengen ilçesi yönünde seyrederken, stabilize yol üzerinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışında bulunan taşlarla kaplanmış yüksek eğimde takla atması ile trafik kazası meydana geldiğini, tutulan tutanağa göre kazaya davalının yolun bakım ve onarımından sorumlu olanların, üzerine düşen yükümlülüğü ihmalden kaynaklanan kaza olduğunu, kazadan sonra müvekkili aracının hurda durumuna geldiğini, aracın sovtaj bedelinin 10.500,00 TL aracın rayiç bedelinin ise 52.000,00 TL olduğunu, sovtaj değeri düşüldüğünde şirketin zararının 41.500,00 TL olduğunu, ayrıca 150,00 TL eksper ücreti ödendiğini, noter kanalı ile Karayolları Genel Müdürlüğü 4.Bölge Müdürlüğüne ihtarname gönderildiğini, bölge müdürlüğünden gelen cevabı yazıda, Yeniçağ Mengen Devlet karayolları bakım onarım ve kar mücadelesini yapan yüklenici firmanın sorumlu olduğunun belirtildiğini, bütün bu nedenlerle 41.650,00 TL müvekkil zararının davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Davalı … Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, kazanın sürücünün kusuru sonucu meydana geldiğini, kazanın meydana geldiği yol üzerinde işaretleme çalışması yapıldığını, kaza yapan aracın sigortacısına başvuru yapılıp yapılmadığının belirtilmediğini, asıl sorumlu olan ve taşeronluk sözleşmesi imzalanılan şirketin davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının dava dilekçesinde dava konusunun ne olduğunu açıkça belirtmediğini, talep edilen tazminatın türünün belirtmediğini, davacı tarafından 41.650,00 TL zarar talep edildiğini, davacının zararı kasko firması tarafından tazmin edildiğinden bu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile, 29.625,00 TL alacağın kaza tarihi olan 11/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İhbar olunan … Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuşsa da Mahkemece bu şirket aleyhine hüküm kurulmamış olması nedeni ile istinaf talebinin reddine karar verilmiş, kararın tebliği yapılmış, istinaf değerlendirme kararına karşı istinaf yoluna başvurulmadığı görülmüştür. Davalı … Tic. Ltd.Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, karayollarında trafik güvenliğinin sağlanması, bu kapsamda yolun güvenliği, durumu ve özellikleri ile ilgili gerekli uyarıcı levhaların yerleştirilmesi, bu konuda gerekli tüm denetimlerin ve kontrollerin yapılması ve eksiklik tespit edilir ise giderilmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması ile görevli olarak Karayolları Trafik Yüksek Kurulu, İl Ve İlçe Trafik Komisyonları kurulduğunu, dava konusu kazanın olduğu noktada da, gevşek zemin var ise bu husustaki uyarıcı levhanın söz konusu kurumlardan ilgilisi olan kurum tarafından yerleştirilmiş olması gerektiğini, müvekkili şirketin yolun bakımını ve karla mücadele işini üstlenen yüklenici olarak, yola trafik işareti koyabilmek gibi bir yetkisi olmadığı gibi böyle bir yükümlülüğü de bulunmadığını, yetki alanına göre, Karayolları Trafik Yüksek Kurulu ya da İl-İlçe Trafik Komisyonunun görevinde olan bir konudan dolayı müvekkile kusur ve sorumluluk yüklenmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, kaza tespit tutanağında belirtildiği gibi gerçekten bir uyarıcı levha yok ise, bunun sorumluluğu müvekkile değil, ilgili Trafik Kurulu’na ya da Komisyonuna ait olduğunu, araç sürücüsünün beyanının da hiç dikkate alınmadığını, olayı bizzat kendisi yaşamış olan sürücünün anlatımlarının görmezden gelinmesinin kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece hüküm altına alınan zarar miktarı gerçeği yansıtmadığını, onarım gideri kasko poliçesinde belirtilen sigorta bedelini aşmayan aracın tam hasarlı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı taraf dahi, cevaba cevap dilekçesinde aracı tamir ettirdiğini açıkça beyan ettiğini, davacının kendisi tarafından tamir ettirdiğini beyan ettiği aracın, tamiri mümkün olmayacak bir araç olarak kabul edilmesinin açıkça hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 31/05/2019 tarih, 2017/ 1661 Esas ve 2019/882 Karar sayılı kararı ile ” …Davalı vekillerince aşamalarda aracın kasko sigorta şirketi tarafından davacıya ödeme yapılmış olabileceği, bu durumda davacının aynı hasar nedeniyle iki kez tazminat almış ve sebepsiz zenginleşmiş olacağı ileri sürülmesine rağmen mahkemece bu hususta kasko sigorta şirketinden bilgi sorulmamıştır. Oysaki davacının aracının kasko sigortacısı tarafından, eldeki davanın açılmasından sonra ödeme yapılmış olması ihtimalinde, davanın konusu kalmayacak, davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde de davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekecektir…” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.İlk Derece Mahkemesince; Dairemiz kararı doğrultusunda ödeme olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak karar verilmiştir. Davalı şirketler, dava dışı … Tem. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. ile Karayolları Genel Müdürlüğü arasındaki sözleşmeye konu olan yol yapım işini (yüklenici şirket adına) taşeronluk sözleşmesi kapsamında yerine getirmekte olup davalılara karşı açılan dava, idarenin hizmet kusuruna değil, idare adına yol inşaatı yapan şirketlerin haksız fiilinden doğan sorumluluğuna dayanmaktadır. Bu nedenlerle ve kamu idaresi (idari kurum) sıfatı da olmayan davalılara karşı idare mahkemesinde dava açma olanağı yoktur. Yüklenici sözleşmesinin 5. maddesinde sorumluluk belirlenmiş olup yolun bakım ve onarımı kapsam dahilindedir. Resmi mercilerce düzenlenmiş tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Davalı istinaf eden tarafından bu resmi belgedeki yol durumun aksi diğer bir anlatımla uyarıcı işaretlerin bulunduğu iddiasının ispatına ilişkin belge tutanak vs. sunulmadığına göre olay yerine ilişkin ayrıntılı bilgiler mevcut olan kaza tespit tutanağına ve sürücünün yol ile ilgili yaptığı açıklamaya uygun dosya kapsamı ve olayın oluşuna uygun kusur bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında; yine aracın yaşı, aracın darbe aldığı yerler, aracın değişen ve tamir edilen parçaları, malzeme ve işçilik bedelleri ile olayın oluş şekli, eksper tespiti, tutanaklar ve fotoğraflar ile yapılan inceleme sonucu aracın kaza neticesinde ağır bir şekilde hasarlandığı, otomobilin bu durumu ile tamir edilmesinin ekonomik olmayacağı, tamir edilse dahi randıman vermeyeceği, bu nedenle otomobilin pert-total edilmesinin uygun olacağı kanaatini içeren yeterli teknik hesaplamalar dikkate alınarak ve sovdaj değeri düşülerek belirlenen tazminat tutarına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.023,68 TL harçtan peşin alınan 505,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.517,76 TL harcın davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/09/2023