Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/658 E. 2023/1243 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/658
KARAR NO: 2023/1243
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/03/2022
NUMARASI: 2013/378 Esas – 2022/228 Karar
DAVA: Tazminat
(Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 21/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 28/11/2013 günü davalılardan … Hiz. San. ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı, davalı sigorta şirketine sigortalı, sürücüsü davalı … olan … plakalı çekici ve … plakalı dorse’nin (Tır) müvekkillerinden … ve …’nin kızı diğer davacıların kız kardeşi olan …’ya çarparak ölümüne sebebiyet verdiklerini, olayla ilgili İstanbul CBS … numaralı soruşturma dosyasının açıldığını, davalıların müvekkilinin destekten yoksun kalma tazminatını karşılamakla yükümlü olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ilk aşamada destekten yoksun kalma tazminatı anlamında baba … için 30.000,00 TL, anne … için 30.000,00 TL olmak üzere 60.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, manevi tazminat anlamında ise, baba … için 40.000,00 TL, anne … için 40.000,00 TL, kız kardeş … için 20.000,00 TL ve kız kardeş … için 20.000,00 TL’ olmak üzere 120.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … San. ve Tic. A.Ş ve davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili maddi tazminat taleplerini … yönünden 95.989,67 TL … yönünden 125.836,25 TL olmak üzere toplam 221.825,92 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı … Hiz. San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazada reşit olmayan müteveffa …’nın kusurlu olduğunu, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, talep edilen maddi tazminatın somut delillere dayandırılmadığını, talep edilen manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, davalı … Sigorta A.Ş’nin de manevi tazminattan sorumlu olması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalılardan … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu haksız fiili gerçekleştiren tırın sadece çekicisinin sigortasının kendileri tarafından yapıldığını, kazayı gerçekleştiren aracın ise tırın dorsesi ( römorku) olduğunu, bu nedenle de müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusurunun bulunması halinde, sigortalısının oranında sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Maddi tazminat davasının dava ve talep artırım dilekçelerine göre kabulü ile, a)95.989,67 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden, dava tarihi olan 30/12/2013 tarihinden itibaren işleyen, davalılar … ve … Hiz. San. ve Tic. A.Ş. yönünden kaza tarihi olan 28/11/2013 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, b)125.836,25 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden, dava tarihi olan 30/12/2013 tarihinden itibaren işleyen, davalılar … Hiz. San. ve Tic. A.Ş. yönünden kaza tarihi olan 28/11/2013 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, 2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, a)15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.‘den kaza tarihi olan 28/11/2013 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, b)15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Hiz. San. ve Tic. A.Ş.‘den kaza tarihi olan 28/11/2013 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, c)7.500,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Hiz. San. ve Tic. A.Ş.‘den kaza tarihi olan 28/11/2013 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine, d)7.500,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Hiz. San. ve Tic. A.Ş.‘den kaza tarihi olan 28/11/2013 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. Vekili, davalı … Ltd.Şti. Vekili, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsüne atfedilen ve hesaplamaya esas alınan asli kusur oranınını kabul etmediklerini, araç sürücüsünün yetişkin olup asli kusurlu olduğunu ve oranın daha yüksek olması gerektiğini, merhuma atfedilen %50 kusur oranının çok yüksek bir kusur olduğunu, davacılara hükmedilen maddi ve manevi tazminatların ayrı ayrı olarak her birinin çok düşük olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı anne … yönünden davanın işlemden kaldırılmış olması sebebiyle davanın konusuz kaldığına ilişkin karar verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsüne atfedilen ve hesaplamaya esas alınan asli kusuru kabul etmediklerini, rapora itirazlarının değerlendirilmek suretiyle dosyanın Karayolları Fen Heyetine tevdii edilmesi gerektiğini, kusura ilişkin itirazların değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunda esas alınan hesaplama yönteminin de hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Hiz. San. ve Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yetiştirme gideri olarak %10 tenzili ile davacılardan … için 125.836,25 TL, … için ise 1.045,09 TL yetiştirme gideri tenzili ile 95.989,67 TL maddi tazminata ve tüm davacılar lehinde manevi tazminata hükmedilmiş olduğunu, kararın yasalara aykırı olduğunu, yetiştirme gideri olarak tenzil edilen miktarın maddi gerçeklere aykırı olduğunu, işin ticari iş oladığı halde ticari faize karar verilmesinin yasalara aykırı olduğunu, bunun yanında ıslah tarihinden itibaren karar verilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize karar verilmesinin de yasalara aykırı olduğunu, tüm davacılar hakkında, manevi tazminata karar verilmesinin yasalara aykırı olduğunu, davacılar tarafından 02.02.2015 tarihli celsede manevi tazminattan feragat edildiğini, davacıların tümünün cevap dilekçesinde ihbar edilen … Sigorta A.Ş den manevi tazminatı tahsil edip feragat ettiklerini, bu beyana rağmen manevi tazminata karar verilmesinin yasalara aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK”nın 114/1-f maddesine göre; vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekalet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletnamesinin bulunması dava şartlarındandır. Dava dilekçesiyle, davacı … adına davacı … ve … tarafından velayeten düzenlenen vekaletname ile davanın açıldığı; yargılama sırasında davacı … (doğum tarihi 09/08/2003 olup 09/08/2021 tarihi itibariyle reşit), 18 yaşını doldurarak reşit olmuştur. Dosya kapsamında davacı vekili tarafından davacı … adına düzenlenmiş vekaletname sunulmadığı görülmektedir. Mahkemece reşit olan davacı yönünden davacı vekiline vekilliğinin devam edip etmediğini, devam ediyorsa usulüne göre düzenlenmiş vekaletname sunmak üzere süre verilmesi konusunda gerekli usuli işlemler yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Yargılama sırasında davacı … yönünden 21/03/2016 tarihli celsede HMK 150. maddesi kapsamında işlemden kaldırma kararı verildiği, davacı vekilinin 20/04/2016 tarihinde yenileme dilekçesi sunmuş olduğu görülmekle davalı sigorta vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde değildir. Mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporunda; sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki çekici ile olay mahallinde önünde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde olan aracın duraklaması sebebiyle durduğu, bu sırada aracının önünden ve arkasından geçmekte olduğunu gördüğü yayalar nedeniyle tekrar harekete geçerken aynaları vasıtasıyla hareket alanını etkin bir şekilde kontrol etmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde harekete geçerek karşıdan karşıya geçmekte olan müteveffa yayaya çarpıp, aracın altına düşen yayanın bacağının üzerinden geçtiği, akabinde çevredekilerin uyarıları ile durup, yayanın durumunu kontrol etmeden kontrolsüzce geri manevra yapması sonucu yayanın başının üzerinden geçtiği olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile %50 (yüzde elli) oranında, destek yaya …’nın, olay mahallinde karşıdan karşıya geçerken park halindeki araçların ve seyir halinde olan araçların durumunu dikkate alması, kendi can güvenliği açısından mahalde duraklayıp tekrar harekete geçen sanık sürücü idaresindeki çekicinin hareket alanında bulunmaması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada harekete geçen bu çekici nedeniyle korunma tedbirine başvurmayıp, sadmesine maruz kaldığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile %50 (yüzde elli) oranında kusurlu bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece İTÜ Trafik Kürsüsü bilirkişi heyetinden aldırılan bilirkişi raporunda ; davalı …’ın % 50 oranında kusurlu, destek …’nın % 50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu durumda Mahkemece alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre, dosya kapsamından çalıştığı ispat edilememesi nedeniyle desteğin annesi olan davacı için %5 yetiştirme gideri indirimi yapılmadan hesaplanan tazminata hükmedilmesinde baba yönünden hesaplanan tazminattan asgari ücretin %5’i oranında yetiştirme giderinin indirilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ya da ölüme bağlı destekten yoksun kalma tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararından sonra Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24/05/2021 tarih, 2021/3033 Esas ve 2021/1560 Karar sayılı güncel kararında tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerektiği yönünde karar verilmiştir (Aynı yönde 14/01/2021 tarih, 2020/2598 E. ve 2021/34 K. sayılı kararı). Bu nedenle 1,8 teknik faiz uygulanması gerektiği yönündeki istinaf talebi yerinde değildir. Kazaya karışan araç ticari nitelikte araç olduğundan ve dava dilekçesinde avans faizi talep edildiğinden mahkemece talep gibi avans faizine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Trafik kazaları haksız niteliğinden olduğundan davalı işleten vekilinin ıslah tarihinden faiz başlatılmasına ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Davacılar vekilinin 29/01/2015 tarihli dilekçesi ve 02/02/2015 tarihli duruşma zaptına geçen beyanı ile manevi tazminattan feragat ettiklerinin belirtildiği, dilekçe tarihi itibariyle davacılar vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görüldüğü halde mahkemece bu husus değerlendirilmeden manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. Daire kararının kapsam ve şekline göre; manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazları inceleme konusu yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … Hiz. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- Davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … Hiz. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı ve Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/06/2023