Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/518 E. 2023/1651 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/518
KARAR NO: 2023/1651
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
NUMARASI: 2016/470 Esas – 2022/480 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİH: 26/09/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin 26/10/2012 günü saat 11.00 sularında … plakalı 1989 model şahin marka araçları ile trafiğe çıktıklarını, seyir halindeyken … plakalı aracın Bağcılar Asfaltı Caddesi üzerinde Çiftlik meydanı yönünden … market yönüne doğru seyir halindeyken … sokak hizasına geçip aracın hakimiyetini kaybederek ters yöne girdiğini ve müvekkiline ait araca yolcu yönünden çarptığını, bu çarpmanın etkisiyle müvekkilinin de … yönetimindeki … plakalı araca çarptığını, aynı kazanın etkisiyle … yönetimindeki … plakalı aracın ise … plakalı araca çarptığını, bu şekilde davalı … sevk ve idaresindeki aracın müvekkiline ait araca çarpması nedeniyle zincirleme vaziyette maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkiline ait aracın ciddi oranda hasarlandığını, hareket edemez hale geldiğini, kazaya neden olan … plakalı aracın … A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu, müvekkillerinden … çarpma nedeniyle yaralandığını, ev işlerini yapamaz hale geldiğini, fizik tedaviye başladığını ve çeşitli sağlık kuruluşlarında tedavi gördüğünü, ev işlerine her hafta bir gün temizlikçi tutmak zorunda kaldığını, kazadan sonraki ilk bir ay felçli gibi yattığını, müvekkillerinin kaza nedeniyle hem maddi hem manevi zarar gördüklerini belirterek müvekkili … için 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi zararının, müvekkili … için ise 2.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Trafik Kanunu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … San Tic A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalılardan … müvekkili şirket bünyesinde istihdam edildiğini, müvekkili şirketin ilaçlama hizmetini kendi adına değil İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına ihal kapsamında yaptığını, yaptığı işin bedelini İBBB’den hakediş karşılığı olarak aldığını, davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir ihmali ya da özensizliğinin olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “A. Maddi Tazminat Yönünden,1- …in maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.831,00 TL araç bedeli, 462,00 TL geçici iş göremezlik bedeli olmak üzere toplam 5.293,00 TL maddi tazminatın, davalılar … ve …A.Ş. (Eski Unvanı: … Tic. A.Ş.) yönünden kaza tarihi olan 26.10.2012 tarihinden itibaren, davalı …A.Ş. yönünden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) dava tarihi olan 04.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, tedavi giderleri talebine ilişkin fazlaya dair taleplerin reddine,2-…’in tedavi giderine ilişkin talebinin reddine, B. Manevi Tazminat Yönünden; 1- Davacı …’in manevi tazminat talebinin kabulü ile 5000TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … A.Ş. (Eski Unvanı: … Tic. A.Ş.) ‘den alınarak davacıya verilmesine, 2- davacı …’in manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … A.Ş. (Eski Unvanı: … Tic. A.Ş.) ‘den alınarak davacıya verilmesine, 3- davacı … ’in manevi tazminat talebinin davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesi kapsamında olmadığından pasif husumet yokluğundan reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ile davalı … A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin aracının kullanılamaz hale gelmiş olup; zararının tazmini bakımından taleplerinin haklı görülmesi halinde, aynı nitelikte bir aracı edinebilmesine olanak verilecek şekilde tazminat miktarı tayin edilmesinin hakkaniyet gereği olmasına karşın, taktir edilen maddi tazminat tutarının son derece düşük kaldığını, manevi tazminat taleplerinin kabul edilmiş olduğunu ancak davacılardan … tarafından manevi tazminat talebinin …’ ya yöneltilmediğine dair beyanlarının olmadığı gerekçesi ile davalı … A.Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olduğunu ancak gerek dava dilekçesi içeriğinde, gerek ise netice – i talebinde … A.Ş.’ den taleplerinin poliçe limitleri dahilinde olduğu ve poliçede manevi tazminat yükümlülüğü yoksa bu davalıdan talepte bulunmadıklarını açıkça belirtmelerine rağmen, davalı … A.Ş. lehine red edilen manevi tazminat talebi yönünden vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, yargılama giderleri hesaplanırken hata yapıldığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin personelin gerekli şartları taşıyıp taşımadığı noktasında denetim ve kontrol yükümlülüğünü yerine getirdiğini, kazanın meydana gelişinde müvekkili şirketin bir ihmali ya da özensizliğinin söz konusu olmadığını, bu nedenle müvekkile atfedilebilecek bir kusur olmadığını, davacıların kaza nedeniyle meydana gelen kalıcı bir rahatsızlığı / engeli olmadığını, araç bedelinin tespitinin hatalı olduğunu, manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; HMK’nun 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4. maddesinde de “alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemesi mevcuttur. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında: “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında: “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği 2022 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 8.000,00 TL olacaktır.Dosya kapsamında ıslah ile artırılan toplam maddi tazminat talebi 5.293,00 TL dir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir. Bu halde, dava değeri kararın verildiği tarihe göre uygulanması gereken 2022 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kabul ve red yönünden istinaf yasa yoluna başvurulması olanaklı değildir. Yerel mahkemece, kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre işletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Aynı Kanun’un 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Müteselsil sorumluluğa ilişkin TBK’nın 162/1.maddesine göre ise müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur. Aynı Kanun’un 163.maddesi gereğince borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 13/06/2017 tarih, 2016/11886 E. ve 2017/6732 K. Sayılı emsal kararında da “… Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesiyle, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasının benimsendiği, davacı kusursuz olduğundan zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebileceği, açıkça davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemeyen davacı yönünden dava dışı kişinin de kusurunun bulunmasının davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı; somut olayda davalı sürücünün %25 oranında ve dava dışı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğu; davalı ve dava dışı 3. kişinin kusur oranlarının birbirlerine karşı açılacak rücu davasında önem taşıyacağı ve dava dilekçesinde davacının kusursuz olduğu belirtilerek zararın müştereken ve müteselsilen tahsili talep edildiğinden davalıların zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken KTK 88. ve TBK 61. maddesine aykırı olarak davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmalarının hatalı olduğu” yönünde karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan zararlardan kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince … plakalı aracın işleteni olan davalının sürücünün kusurundan sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesi ve 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanmasının mahiyeti ve iyileşme süresi, ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarların, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından manevi tazminata ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Dava dilekçesinde davacı … yönünden manevi tazminatın tüm davalılardan talep edilmiş olması nedeni ile davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesi kapsamında olmadığından pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle; davacılar ve davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurularının HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca reddine, davacılar vekili ve davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-A-Davacılar vekili ile davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi manevi tazminat kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,B-Davacılar vekili ile davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi maddi tazminat kararına karşı istinaf başvurusunun, HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE, 2-a-Davalı … A.Ş. yönünden;Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.024,65‬ TL harçtan peşin alınan (179,90 TL+166,65 TL)=346,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 678,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,b-Davacı yönünden ;İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/09/2023