Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/506 E. 2023/437 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/506
KARAR NO: 2023/437
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 09/01/2023
NUMARASI: 2023/23 Esas (Derdest Dosya)
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında davalıların mal kaçırma durumu söz konusu olup, kazada tam kusurlu olduklarından kazaya karışan … plakalı aracın üzerine , davalıların taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.Mahkemece 09/01/2023 tarihli ara kararı ile ” Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektireceğinden ihtiyati haciz talebinin reddine, ” karar verilmiştir.Bu ara karara karşı davacı vekili ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu açıklayarak istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda;İİK’nun 257/1. fıkrasına göre “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hüküm gereğince alacaklı, bir para alacağı için ancak vadesinin gelmesi hâlinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir.İİK’nun 258/1. fıkrası gereğince “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….”. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi gerekmez. Bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Başka bir anlatımla ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir.İlk Derece Mahkemesince ” …İİK’nun 257.maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder ” hükmünün yer aldığı, buna göre alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat şartının sağlanmadığı ve yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ” denmiş ise de Yargıtay’ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olması anlamındadır.Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı ve diğer deliller ile yaklaşık ispat kuralına göre değerlendirme yapılmak suretiyle ihtiyati haciz talebinin karara bağlanması gerekirken, az yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere ve ilkelere uymayan ifadelerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Dosyanın belirtilen şekilde işlem yapılarak karar verilmek üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/03/2023