Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/442 E. 2023/357 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/442
KARAR NO: 2023/357
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
NUMARASI: 2021/647 Esas – 2022/907 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; 11/03/2021 tarihinde davalıların maliki, sigortacısı ve sürücüsü oldukları … plakalı aracın müvekkili şirkete ait … plakalı araca çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle düzenlenen 11/03/2021 tarihli kaza tespit tutanağında davalı şirket sürücüsünün kusurlu, müvekkili şirket sürücüsünün kusursuz olduğunun belirtildiğini, müvekkil şirket aracının hasar onarım bedelinin kasko sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. tarafından karşılandığı, davalı …’ın kullandığı aracın ZMSS şirketinin davalı …Sigorta Şirketi olduğu ve müvekkili şirket aracındaki değer kaybı zararından sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL değer kaybı bedelinin, kaza tarihi olan 11/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketi tarafından hasar kapsamında 07.07.2021 tarihinde … Sigorta A.Ş’ ye 43.000 TL rücu tediye ödemesi yapıldığı, poliçe teminat limitinin 43.000 TL olduğu, teminat limiti tüketildiğinden müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … San. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracınn sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunmadığını, aracın ZMSS ve İMSS poliçeleri bulunduğunu, zararın poliçelerden karşılanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davalı …Sigorta Şirketi yönünden açılan davanın reddine, Davalılar … yönünden açılan davanın kabulü ile 86.000,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihi olan 11/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın açılmasına davalı sigorta şirketi kendi sorumluluğu çercevesinde sebebiyet verdiğini, ilk önce müvekilinin poliçe teminat limitinin kendisine ödenmesini talep ettiğini, ödemeyi müvekkiline yapmaması TMK’nın 2. maddesi ile bağdaşmadığını, yine davalı sigorta şirketinin, diğer sigorta şirketine ödeme yaptığına dair belgeleri dosyaya sunmadığını, böyle bir ödemenin yapıldığının sabit olmadığını, bu yönünüyle de davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul etmemekle birlikte bir an için davalı sigorta lehine vekalet ücretine hak kazanıldığı düşünülse bile hükmedilen miktarın fazla olduğunu, davada taleplerini ıslah ederken davalı sigorta şirketi yönünde poliçedeki limitle sınırlı olmak koşuluyla dilekçesini ıslah ettiğini, poliçede öngörülen üst limitin 43.000,00 TL olduğunu, mahkemenin bu miktar üzerinde vekalet ücretine hükmetmesi gerekirken, talebin tamamı üzerinde vekalet ücretine hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile davalı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf talep etmektedir. Dosya incelendiğinde davalı sigorta şirketinin gerek cevap dilekçesi, gerekse 04/07/2022 tarihli beyan dilekçesi ile meydana gelen kaza nedeniyle hasar dosyası oluşturularak … Sigorta A.Ş.’ye rücu tediye ödemesi yapıldığını bildirdiği ve dekont suretini sunduğu ve poliçe teminat limitinin 43.000 TL olduğu görülmektedir. Davacı vekili bu beyan dilekçesinden sonra vermiş olduğu 23/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile sigorta şirketinden tazminat talep etmiştir. O halde dosya kapsamına göre ıslah tarihi itibariyle davalı sigorta şirketinin poliçe limiti kadar ödeme yaptığı sabit olup davacı sigorta şirketini de kapsar şekilde davasını ıslah ettiğine göre davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddi ile vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki davacı vekili dava dilekçesi ile ıslah dilekçesinde sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla talepte bulunduğu halde sigorta limiti olan 43.000,00 TL’yi aşan kabul edilen dava değeri ( 86.000,00 TL) üzerinden davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücreti belirlenmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davalı …Sigorta Şirketi yönünden açılan davanın reddine,2-Davalılar … ve … yönünden açılan davanın kabulü ile 86.000,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihi olan 11/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,3-Alınması gerekli 5.874,66‬ TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 1.445,00‬ TL tamamlama harcının mahsubuyla bakiye 4.370,36‬ TL harcın davalılar … San. Tic. A.Ş. ve …’tan alınarak hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 1.445,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.563,6‬0 TL’nin davalılar … San. Tic. A.Ş. ve …’tan alınarak davacıya verilmesine,5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.191,80 TL yargılama giderinin … San. Tic. A.Ş. ve …’tan alınarak davacıya verilmesine,6-Davacının, davalı …Sigorta Şirketi yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,7-AAÜT gereğince hesap edilen 13.760,00 TL ücreti vekaletin davalılar … San. Tic. A.Ş. ve …’tan alınarak davacıya verilmesine,8-Davalı …Sigorta Şirketi yönünden reddedilen davada AAÜT üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … Sigorta Şirketi’ne verilmesine,9-Arabuluculuk ücreti olan 1.360,00 TL’nin davalılar … San. Tic. A.Ş. ve …’tan alınarak hazineye irat kaydına, 10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 223,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/02/2023