Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/426 E. 2023/358 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/426
KARAR NO: 2023/358
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
NUMARASI: 2016/827 Esas – 2019/951 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 28/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı … şirketine sigortalı olan … plakalı motosikletle, motosiklet … sevk ve idaresinde iken 02/02/2014 tarihinde sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarpması neticesinde tek taraflı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, açıklanan nedenlerle müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik müvekkili için sürekli bakım gideri tazminatı olarak 2.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmaya da katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “ispatlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu kaza nedeni ile gördüğü tedavilere ilişkin bütün evrakların dosya içerisinde bulunduğunu, ayrıca Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından müvekkilinin muayenesi üzerine düzenlenen sağlık kurulu raporunun da bulunduğunu, tedavi evrakları üzerinden rapor düzenlenmesi mümkün iken eksiklik söz konusu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi yönündeki kararı kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 6098 sayılı TBK’nun 50.maddesine göre “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa, hakim olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri gözönünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” Dava yaramalı trafik kazası nedeniyle sürekli bakım gideri istemine dayanmakta olup TBK’nın 50.maddesi gereğince tazminatın belirlenmesi için öncelikle davacının kalıcı maluliyeti bulunup bulunmadı, varsa sürekli bakımı gerekip gerekmediğinin belirlenmesi için maluliyet raporu alınması zorunludur. Somut uyuşmazlıkta dosya kapsamından dava dilekçesine ekli bir kısım tıbbi belge sunulmuş ise de maluliyet raporu tanzimi için dosyanın ATK’ya gönderilmesi üzerine ATK tarafından 05/05/2017 tarihli ön rapor gönderilerek bazı eksikliklerin tamamlanması, muayenelerin yaptırılması ve belirlenen günde davacının hazır bulunması istenmiş, davacı, ATK tarafından belirlenen günde muayene için hazır bulunmamış, ATK ön raporu geldikten sonra İlk Derece Mahkemesince 30/05/2017, 03/04/2018 ve 09/10/2018 tarihli duruşmalarda eksiklikleri gidermesi ve muayeneleri yaptırması için her duruşmada süre verilmiş olmasına rağmen eksiklikleri tamamlamamış, davacıya en son 02/04/2019 tarihli duruşmada, bir sonraki duruşma gününe kadar muayenelerin yaptırılarak ilgili belgelerin sunulmaması halinde maluliyet raporuna dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağına ve mevcut dosya durumuna göre karar verileceğine dair ihtarlı kesin mehil verildiği halde davacı tarafından gerekli muayeneleri yaptırılarak dosyaya sunulmadığı görülmüştür. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre İlk Derece Mahkemesince muayene için kesin süreye uyulmamış olması nedeniyle dosyada ki mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılarak “Davacı taraf davasının ispatlayabilmek için kendisine verilen kanuni süreler içinde iddiasını ispata yarar belgeleri dosyaya sunmak zorundadır. Davacı tarafa davasını ispat edebilmesi için verilen süreler içinde gerekli belgeleri tamamlamamış, 2016 yılında açılan davada, 2017 yılından 2019 yılına kadar davacının ATK ön raporundaki eksiklikleri tamamlaması beklenmiş ancak ön rapordaki muayeneleri yaptırmamış olması nedeni ile halen maluliyet raporu alınamamıştır. Davacının maluliyet durumu ve sürekli bakıma muhtaç olup olmadığı hususunun tespiti teknik bilgi gerektirmektedir. Mevcut dosya kapsamı, davacı tarafından dosyaya sunulan veya müzekkere yazılarak toplanan delillerle, davacının dava konusu kaza sonucu sürekli bakım giderine muhtaç olduğu hususu ispat edilemediğinden, ispatlanamayan davanın reddine” karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/02/2023