Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/394 E. 2023/1761 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/394
KARAR NO: 2023/1761
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 26/10/2022
NUMARASI: 2015/683 Esas – 2022/742 Karar
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 26/01/2014 tarihinde davalı …’ın kullandığı, davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın davacılardan …’nin kullandığı … plakalı araca %100 hatalı ve tam kusurlu bir şekilde çarparak bir kişinin ölümüne, altı kişinin ağır yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin murisi müteveffa …’nin olay yerinde vefat ettiğini, müvekkillerinin hem murisin ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldığını, hem de kazada yaralandıklarını belirterek fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla, müvekkilleri … için destekten yoksun kalma ve yaralanması nedeniyle 1.000 TL, … için destekten yoksun kalma ve yaralanması nedeniyle 1.000 TL, … İçin destekten yoksun kalma nedeniyle 1000 TL, … İçin destekten yoksun kalma nedeniyle 1.000,00-TL, … için yaralanması nedeniyle 100 TL, … için yaralanması nedeniyle 100 TL olmak üzere şimdilik toplam 4.200,00 TL maddi tazminatın, … için 70.000 TL, … için 50.000 TL, … için 50.000-TL, … için 50.000,00 TL, … için 30.000 TL, … için 30.000 TL, … için 30.000 TL ve … için 30.000 TL olmak üzere şimdilik toplam 340.000 TL manevi tazminatın, toplamda 4.200.00 TL maddi tazminat, 340.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere, genel toplamda şimdilik 344.200,00 TL tazminatın, trafik kazasının meydana geldiği 26.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari ve yasal faizi, dava masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davalı … yönünden fazlaya dair tüm hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik … için destekten yoksun kalma ve yaralanma nedeniyle 1.000 TL, … için destekten yoksun kalma ve yaralanma nedeniyle 1.000 TL, … için destekten yoksun kalma nedeniyle 1000 TL, … İçin destekten yoksun kalma nedeniyle 1.000,00TL, … için yaralanma nedeniyle 100 TL, … için yaralanma nedeniyle 100 TL olmak üzere toplam 4.200,00 TI maddi tazminatın davalı …’nden trafik kazasının meydana geldiği 26.01.2014 tarihinden itibaren, terditli olarak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile terditli olarak yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kazaya karışan … plakalı aracı zamanında kardeşine devrettiğini, aracı devralan kişinin de müvekkilinin kardeşi olması sebebiyle de müvekkilinin güven ilişkisi doğrultusunda Noterde ve Trafik Tescil Müdürlüğünde iş bu devir işlemini yapmadığını, dolayısıyla her ne kadar aracın görünürdeki sahibi müvekkili gibi görünse de gerçek ilişkide iş bu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkilinin kardeşi … sevk ve idaresinde kullanılmakta olan bir araç olduğunu, kazada müvekkilinin işleten sıfatına haiz olmadığını, müvekkilinin olayda bir kusurunun bulunmadığını, davacıların istediği manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, 08.10.2013-2014 vadeli … poliçe no’lu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, ancak dava konusu somut olayda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun kanıtlanması gerektiğini, bunun için ATK raporu alınması gerektiğini, 30.06.2014 tarihinde müteveffa …’nin ölümü sebebiyle desteğinden yoksun kalan kişiler için 140.858,38-TL ödendiğini, anılan ödeme ile müvekkilinin sorumluluğu sona erdiğinden ve davacıların zararı karşılandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne; destekten yoksun kalma tazminatı bakımından; 1-Davacı …’nin, …’nin vefatı sebebiyle 616.450,92 TL destekten yoksun kalma zararının, 69.311,72 TL sinden davalı … sorumlu olmak üzere, sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 2-Davacı …’nin, …’nin vefatı sebebiyle 80.640,34 TL destekten yoksun kalma zararının, 9.066,94 TL sinden davalı … sorumlu olmak üzere, sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 3-Davacı …’nin, …’nin vefatı sebebiyle 43.789,69 TL destekten yoksun kalma zararının, 4.923,57 TL sinden davalı … sorumlu olmak üzere, sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 4-Davacı …’nin, …’nin vefatı sebebiyle 15.506,55 TL destekten yoksun kalma zararının, 1.743,51 TL sinden davalı … sorumlu olmak üzere, sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; Kalıcı ve geçici iş göremezlik tazminatı bakımından; 5-Davacı …’nin yaralanması sebebiyle, 27.842,93 TL kalıcı iş göremezlik, 6.346,28 TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 34.189,21 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 6-Davacı …’nin yaralanması sebebiyle, 92.092,45 TL kalıcı iş göremezlik zararının sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 7-Davacı …’nin yaralanması sebebiyle, 862,06 TL geçici iş göremezlik zararının sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 8-Davacı …’nin yaralanması sebebiyle, 2.068,94 TL geçici iş göremezlik zararının sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 9-Davacı …, …, … yönünden işgöremezlik zararlarında müterafik kusur indirimi yapıldığından fazlaya ilişkin taleplerin reddine; B- Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne; 1-Davacı … için takdiren 55.000 TL manevi tazminatın, Davacı … için takdiren 35.000 TL manevi tazminatın, Davacı … için takdiren 30.000 TL manevi tazminatın, Davacı … için takdiren 30.000 TL manevi tazminatın, 2-Davacı … için takdiren7.500 TL manevi tazminatın, Davacı … için takdiren 7.500 TL manevi tazminatın, 3-Davacı … için takdiren 5.000 TL manevi tazminatın, Davacı … için takdiren 5.000 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan, 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ile davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacılardan … bakımından kabul edilen ve hesaplanan sürekli iş göremezlik oranına ve geçici iş göremezlik süresine dair 15.01.2020 tarihli ATK raporu bilime, mantığa ve hukuka aykırı olmasına rağmen; bu rapora dayalı olarak hesaplanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatları üzerinden mahkemece dava kabul edilmiş olup, bu bağlamda mahkeme kararının hatalı olduğunu, …’nin her iki bacağında kırık olması nedeniyle Arıza Sıra No :… alınması gerekirken, Arıza Sıra Numarası … alınmasının hatalı olduğu yönündeki itirazlarının nazara alınmaması sonucu, mesleğini yapamayacak duruma gelmiş bulunan davacılardan …’nin meslekte kazanma gücü kaybı düz işçininkinden daha düşük kabul edilerek hesaplama yapılmış ve bu hesaplamalar üzerinden karar verilmiş olması nedeniyle mahkeme kararının hatalı olduğunu, Davacılardan … bakımından kabul edilen ve hesaplamaya esas alınan geçici iş göremezlik süresinin de hatalı olduğunu, … kazanın üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen iyileşememiş ve bacağındaki platinler nedeniyle ameliyatlar olmak zorunda kaldığı ortaya konulmasına rağmen, hesaplamalara esas alınan ve mahkemece kabul edilen bilirkişi raporlarında geçici iş göremezlik süresi 9 ay kabul edilerek hesaplamalar yapıldığını, dosyadaki eksiklikler giderilerek, davacının geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranın yeniden tespiti ile alacaklarının hesaplanmasını talep ettiklerini, Destekten yoksun kalma tazminatları ile sürekli iş göremezlik tazminatlarının hesaplamasına esas alınan ekonomik verilerdeki değişmeler karşısında mahkeme kararı hatalı olup, yeni asgari ücret miktarları nazara alınarak hesaplamalar yapılmasını talep ettiklerini, Destekten yoksun kalma maddi tazminatları bakımından belirlenen, davalı … şirketinin sorumluluk miktarı çok az olup, sigorta şirketinin destekten yoksun kalma maddi tazminatları bakımından sorumluluk miktarının yeniden tespit edilmesi ve tespit doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini, Müterafik kusur kabulü ve bu bağlamda davacılar …, … ve …’nin geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatlarından %20 oranında indirim yapılmasının olayın oluşuna, hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, Manevi tazminatlar bakımından kısmen kabul kararı verilmesi, bu kısmen kabul kararı verilirken bu olay bakımından Yargıtayın … ve … bakımından vermiş olduğu manevi tazminatların nazara alınmaması, kısmen kabul kararları sonrası hükmedilen bir kısım manevi tazminatların red nedeniyle takdir edilen manevi tazminat vekalet ücretlerine eşit olması karşısında karar hatalı olduğunu, davacı … bakımından 55.000-TL manevi tazminata hükmettiğini, …’nin kazada eşini kaybetmiş ve kendisi yaralandığını, 3 küçük çocukla yalnız kaldığını, uzun süre tedavi gördüğünü, bacaklarında hala platin bulunduğunu, zaman zaman tedavilere gitmekte olup ameliyatlar olduğunu, aradan geçen zaman içinde değişen koşular nazara alındığında ve özellikle belirtilen ve aynı olayla ilgili verilen, Yargıtay onayından geçen ve kesinleşen, … ve … hakkındaki karar karşısında hükmedilen manevi tazminatın mantığa, hak ve hukuka aykırı olduğunu, bu bakımdan kısmen kabule ilişkin kararın kaldırılmasını ve manevi tazminat talebi bakımdan tam kabul kararı verilmesini talep ettiklerini, davacı … bakımından 35.000 TL manevi tazminata hükmedildiğini, …, kazada babasını kaybettiğini annesi ve kendisinin yaralandığını, annesi ve iki kardeşi ile küçük yaşta babasız kaldığını, kazada iş kaybına sebep olacak şekilde yaralandığını, dolayısı ile hayatı boyunca kazanın bıraktığı izleri taşıyacağını, böyle bir durum ile karşı karşıya kalan davacı için Yargıtayın onadığı, babaannesi ve dedesi için hükmedilen manevi tazminatın altında bir manevi tazminata hükmedilmiş olmasının hak, hukuk ve adalette açıkça aykırı olduğunu, bu bakımdan kısmen kabule ilişkin kararın kaldırılmasını ve manevi tazminat talebi bakımdan tam kabul kararı verilmesini talep ettiklerini, davacı … bakımından 30.000-TL manevi tazminata hükmedildiğini, böyle bir durumla karşı karşıya kalan davacı için yukarıda belirtilen yerel mahkemenin verdiği, Yargıtayın onadığı, babaannesi ve dedesi için hükmedilen manevi tazminatın altında bir manevi tazminata hükmedilmesinin hak ve adalette açıkça aykırı olduğunu, bu bakımdan kısmen kabule ilişkin kararın kaldırılmasını ve manevi tazminat talebi bakımdan tam kabul kararı verilmesini talep ettiklerini, Manevi tazminatlar bakımından kısmen kabul sonrası reddedilen kısım bakımından davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu bakımdan kararın kaldırılmasını ve davalılar lehine yargılama gideri olan vekalet ücretine hükmedilmemesini talep ettiklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu talebin zaman aşımına uğradığını, Temerrüt tarihine itiraz ettiklerini, 30/01/2014 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, ıslah aksi durumda dahi karar/dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin gerektiğini, … Hak Sahipleri Yönünden Yapılan Hesaplama Uyarınca; Maaş yönünden itirazlarını sunduklarını, sendika tarafından afaki olarak bildirilen maaşın hesaplamaya esas alınmasının kabul edilemeyeceğini, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, gelir durumunun dosyanın içeriğine uygun şekilde tespit edilmediğini, Poliçe teminatı hususunda itirazlarını sunduklarını, poliçe teminatı 250.000 TL olup, müvekkili şirket tarafından 30.06.2014 tarihinde 140.858,38 TL ödeme yapıldığını, 30.06.2014 ve rapor tarihi arasında bu tutara işleyen faizin 90.501,51 TL olduğunu, 140.858,38 TL + 90.501,51 TL = 231.359,89 TL olduğunu, rapor tarihi itibariyle poliçe teminatı 18.640,11 TL olup, bu tutarın üzerindeki hiçbir tutardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, 1,8 teknik faiz ve TRH 2010 Yaşam Tablosu esas alınmak üzere rapor alınmasını talep ettiklerini, destekten yoksun kalma tazminatı ve sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, hesaplanması gerektiğini, ödeme tarihi verilerine göre hesaplama yapılarak zararın karşılanıp karşılanmadığının tespit edilmesi gerektiğini, Sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, sigortalı araç sürücüsü kendisinden beklenebilecek tüm özen ve yükümlülüklere uygun davrandığını, kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, bu nedenlerle sigortalı araç sürücüsüne atfedilebilecek bir kusurun söz konusu olmadığını, Davacının müterafik kusuru dikkate alınarak ayrıca indirim yapılmasını talep ettiklerini, emniyet kemeri takılmaksızın seyahat edilmesinin müterafik kusur olduğunu, ayrıca araçta istiap haddi aşılmış olup, müterafik kusur olduğunu, yapılan indirim oranı düşük olup hakkaniyete aykırı olduğunu, en az %50 indirim yapılması gerektiğini, eşin yeniden evlenme oranının hatalı olduğunu, …’nin Maluliyet Kaynaklı Maddi Zararı Yönünden; Dava konusu talep zamanaşımına uğradığını, ıslah tarihi itibari ile dava zamanaşımı dolduğundan ıslah edilen kısım yönünden ret kararı verilmesi gerektiğini, Hesaplama yöntemine itirazlarını sunduklarını, Geçici iş göremezlik talebi yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının en az 18, hatta ve hatta 25 yaşında gelir elde etmeye başlayacağı kabul edilmesi ve hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini, davacının maluliyeti bulunmadığından davanın reddini talep ettiklerini, kendileri tarafından yapılan medikal incelemede de maluliyet oranı %0 olarak tespit edildiğini, psikolojik arazların maluliyet oranına dahil edilmesinin hatalı olduğunu, maluliyet raporunun hatalı yönetmeliğe göre hazırlandığını, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre maluliyet oranı belirlenmediğini, Hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, Ödeme tarihi verilerine göre hesaplama yapılarak zararın karşılanıp karşılanmadığının tespit edilmesi gerektiğini, Sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, sigortalı araç sürücüsünün kendisinden beklenebilecek tüm özen ve yükümlülüklere uygun davrandığını, kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, Davacının müterafik kusuru dikkate alınarak ayrıca indirim yapılmasını talep ettiklerini, emniyet kemeri takılmaksızın seyahat edilmesinin müterafik kusur olduğunu, ayrıca araçta istiap haddi aşılmış olup, müterafik kusur olduğunu, … Yönünden Yapılan Hesaplama Uyarınca; Davacının mevcut bir zararı bulunmadığını, davanın reddinin gerektiğini, Dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, ıslah tarihi itibari ile dava zamanaşımı dolduğundan ıslah edilen kısım yönünden ret kararı verilmesi gerektiğini, Dava konusu geçici iş göremezlik teminat dışı olup, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, Sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, sigortalı araç sürücüsünün kendisinden beklenebilecek tüm özen ve yükümlülüklere uygun davrandığını, kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, bu nedenlerle sigortalı araç sürücüsüne atfedilebilecek bir kusur söz konusu olmadığını, öncelikle bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, Davacının müterafik kusuru dikkate alınarak ayrıca indirim yapılmasını talep ettiklerini, emniyet kemeri takılmaksızın seyahat edilmesinin müterafik kusur olduğunu, araçta istiap haddi aşılmış olup, müterafik kusur olduğunu, Hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, dosyada hatır taşıması mevcut olup, indirim yapılması gerektiğini, … Ve … Yönünden Yapılan Hesaplama Uyarınca; Dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, ıslah tarihi itibari ile dava zamanaşımı dolduğundan ıslah edilen kısım yönünden ret kararı verilmesi gerektiğini, Geçici iş göremezlik talebi yönünden davanın reddi gerektiğini, Hatır taşıması mevcut olup, hatır indirim yapılması gerektiğini, Sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, sigortalı araç sürücüsünün kendisinden beklenebilecek tüm özen ve yükümlülüklere uygun davrandığını, kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, bu nedenlerle sigortalı araç sürücüsüne atfedilebilecek bir kusur söz konusu olmadığını, öncelikle bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, Davacının müterafik kusuru dikkate alınarak ayrıca indirim yapılmasını talep ettiklerini, Dava konusu geçici iş göremezlik teminat dışı olup, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, … Hak Yönünden Yapılan Hesaplama Uyarınca; Dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, ıslah tarihi itibari ile dava zamanaşımı dolduğundan ıslah edilen kısım yönünden ret kararı verilmesi gerektiğini, Geçici iş göremezlik talebi yönünden davanın reddinin gerektiğini, Davacının kaza tarihinde ev hanımı olduğunu, ev hanımı olması nedeniyle gelir elde etmediğini, mahrum kaldığı bir zarar olmadığı için geçici iş göremezliğinin olmadığını, Hatır taşıması mevcut olup, hatır indirim yapılması gerektiğini, Sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, sigortalı araç sürücüsünün kendisinden beklenebilecek tüm özen ve yükümlülüklere uygun davrandığını, kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, bu nedenlerle sigortalı araç sürücüsüne atfedilebilecek bir kusur söz konusu olmadığını, öncelikle bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, Davacının müterafik kusuru dikkate alınarak ayrıca indirim yapılmasını talep ettiklerini, emniyet kemeri takılmaksızın seyahat edilmesinin müterafik kusur olduğunu, dava konusu geçici iş göremezlik teminat dışı olup, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, Davacı … İçin Yapılan Hesaplama Yönünden; Dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, ıslah tarihi itibari ile dava zamanaşımı dolduğundan ıslah edilen kısım yönünden ret kararı verilmesi gerektiğini, Hatır taşıması mevcut olup, hatır indirim yapılması gerektiğini, Sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, sigortalı araç sürücüsünün kendisinden beklenebilecek tüm özen ve yükümlülüklere uygun davrandığını, kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, bu nedenle sigortalı araç sürücüsüne atfedilebilecek bir kusur söz konusu olmadığını, öncelikle bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, Davacının müterafik kusuru dikkate alınarak ayrıca indirim yapılmasını talep ettiklerini, emniyet kemeri takılmaksızın seyahat edilmesi müterafik kusur olduğunu, Geçici iş göremezlik teminat dışı olup, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, Hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, 1,8 teknik faiz ve TRH tablosu esas alınmak üzere rapor alınmasını talep ettiklerini, kararın işbu nedenle de bozulması gerektiğini, maluliyet raporu kabul edilemeyeceğini, Hatır taşıması mevcut olup, hatır indirim yapılması gerektiğini, Davacı tarafça ileri sürülen ve sayın bilirkişi tarafından hesaplanan tedavi giderine ilişkin müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacının taleplerinin SGK’ya yöneltilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın husumetten reddini talep ettiklerini, tedavi gideri teminatı kapsamındaki yükümlülüğün müvekkili için sona erdiğini, Hesaplanan fahiş tazminata itirazlarını sunduklarını, hesaplanan tazminatın gerçeği yansıtmamakta olup, davacının zararının bulunmadığını, 30/01/2014 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, aksi durumda dahi karar tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, Hesaplanan vekalet ücreti, harç, yargılama giderleri hatalı olup, düzeltilmesini talep ettiklerini, Faiz başlangıç tarihi ve faiz türüne itiraz ettiklerini, istinaf taleplerinin kabulü ile davanın reddini talep ettiklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 26.01.2014 günü saat 18.45 sıralarında davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Bursa istikametinden Yalova istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde bölünmüş yolun karşı yol bölümüne geçip karşı yol bölümünde seyreden davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile çarpışmasıyla neticelenen dava konusu ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.Bilirkişi … tarafından Orhangazi Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmak üzere tanzim edilen 26.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda sürücü …’nin kusurlu davranışı bulunmadığı, yolun bakım ve onarımından sorumlu ilgili kurumun herhangi bir kusurunun olmadığı, sürücü …’ın tamamen kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından Bursa 6.Ağır Ceza Mahkemesine sunulmak üzere tanzim edilen 06.11.2014 tarihli müşterek raporunda kazanın oluşumunda sürücü … ‘ın asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kazayla ilgili Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/20 E. – 2015/347 K. sayılı dosyasında yapılan yargılaması sonunda sanık …’ın TCK nun 85/2, 62 maddeleri uyarınca 4 yıl hapis cezasına mahkûm edildiği, Ceza Mahkemesi kararının Yargıtay 12 Ceza Dairesinin (2020/2471 E. – 2022/2211 K.) incelemesinden geçerek 22/03/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece Adli Tıp Kurumu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda da davalı sürücü …’ın, yönetimindeki araçla seyri sırasında sevk ve idare hatasıyla bölünmüş yolun karşı yol bölümüne geçtiği, kazanın oluşumunda %100 oranında asli kusurlu olduğu, karşı araç sürücüsünün kusurunun olmadığı belirtilmiştir.Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü, kaza tespit tutanağı ve olayın oluşuna uygun düştüğü ayrıca Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince, hukuk hakimi ceza hakiminin tespit ettiği kusurla ve beraat kararı bağlı değil ise de Ceza Mahkemesince tespit edilen fiilin hukuka aykırılığı ve illiyet bağını saptayan maddi vakıalar yönünden Ceza Mahkemesi kararı ile bağlı olduğundan, Ceza Mahkemesi kararında belirtilen, davalı sürücünün karşı şeride tecavüzü nedeni ile kazanın meydana geldiğine ilişkin maddi vakıa, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğundan ve bu husus Hukuk Mahkemesi için de bağlayıcı olduğundan davalı … Şirketinin kusura ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ya da ölüme bağlı destekten yoksun kalma tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararından sonra Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24/05/2021 tarih, 2021/3033 Esas ve 2021/1560 Karar sayılı güncel kararında tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerektiği yönünde karar verilmiştir (Aynı yönde 14/01/2021 tarih, 2020/2598 E. ve 2021/34 K. sayılı kararı). Bilirkişi raporu yargıtay uygulamasına uygun olarak hazırlanmış olduğu ve 1,8 teknik faiz uygulanması mümkün bulunmadığından davalı … Şirketinin tüm davacılar için bu yöndeki istinaf talebi yerinde değilidir. KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Dava konusu ölümlü ve yaralamalı kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerine göre, ceza dava zamanaşımı 15 yıldır. Kaza tarihi olan 26.01.2014 tarihi ile dava tarihi olan 23/06/2015 tarihi ve 27/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alındığında 15 yıllık ceza dava zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiği yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı … vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğuna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. – 2021/10351 K., 2021/5305 E. – 2021/7685 K. sayılı kararları). Aktüerya bilirkişi raporunda “Dosyadaki ustalık belgesinden betonarme inşaat ustası olduğu anlaşılan müteveffanın sendikalı çalışan olmadığı anlaşılmakla … Sendikasınca bildirilen emsal çıplak ücretler hesaba esas alınacaktır. … Sendikasınca bildirilen ve tarafımda mevcut çıplak brüt ücretler aşağıdaki gibi olup, belirtilen brüt ücretlerden %15 SGK Primi,%15, %20 gelir vergisi ve damga vergisi tenzil edilip evli durumuna göre AGİ ilave edildiğinde müteveffa emsallerinin aylık net ücreti… Asgari ücretin 1,4011 katı olarak tespit edilmiştir. …” belirlemesi ile hesap yapılmıştır. Müteveffanın inşaat ustası olduğuna dair ustalık belgesi sunulmuş olup bu nedenle mesleğine göre emsal ücreti araştırılarak kaza tarihinde belirlenen ücreti üzerinden yapılan hesaplamanın dosya kapsamındaki veriler ile uyumlu ve denetlenebilir nitelikte bulunduğundan davalı … Şirketinin müteveffa … mirasçıları bakımından olan istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Aktüerya hesabında davacı olmadıkları halde müteveffanın anne baba payları da ayrılarak hesap yapılmış ve destekten yoksun kalma tazminatı yönünden garameten pay hesabı da yapılmıştır. Ödeme tarihindeki koşullara göre hesaplama da yapılmış ve ödemenin yeterli olmadığı belirlenmiştir. Poliçe limitinden (faizi ile birlikte ödemenin düşülmesi mümkün bulunmadığından) sadece yapılan ödeme miktarı düşülerek ve kalan miktara göre garameten Sigorta şirketinin teminat limiti ile bakiye borcu belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesinin hükme esas aldığı aktüer bilirkişi raporunda desteğin kaza tarihindeki yaşına göre muhtemel yaşam süresinin, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacıların kaza tarihinde yaşlarına göre destek süreleri belirlenerek desteğin geliri inşaat ustası olması nedeniyle asgari ücret üzerinden kabul edilerek, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre ve prograsif rant tekniği uygulanarak düzenlendiği, destek, eş, çocuklar, anne ve babaya da pay verilerek, sağ kalan eşin rapor tarihindeki yaşı ve çocuk sayısı dikkate alınan AYİM’e göre evlenme ihtimali değerlendirilerek, poliçe limitini aşan tazminat bulunduğundan garame hesabı da yapılarak yerleşik yargıtay içtihatlarında benimsenen yöntem ve ilkelere göre tazminat hesaplaması yapılmış olmasında ve İlk Derece Mahkemesince de bu rapora göre karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Davacı … aracında bulunan vefat eden … ve yaralananların yakın akraba olup bu denli yakın akraba arasında hatır taşıması bulunmayacağından hatır indirimi uygulanmamasında isabetsizlik bulunmamaktadır.Emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususu belirsiz bulunmakla birlikte olayın meydana geliş şekli dikkate alındığında vefat eden …’nin sürücü yanında oturan yolcu olup, karşı şeritten aniden karşılarına çıkan aracın çarpması sonucu meydana gelen ölüm olayında kendisini koruyabilmesi emniyet kemeri takılı olsa bile ölüm şekline göre emniyet kemeri takıp takmamasının sonuca etkili olmaması ayrıca sürücü yanında oturması nedeniyle istiab haddini aştığı da söylenemeyecektir. Yine aracın arka kısmında oturan ve yaralananlar ile ilgili olarak Mahkemece istiap haddi aşıldığından dolayı müterafik kusur indirimi yapıldığından emniyet kemeri ile ikinci kez indirim yapılması mümkün bulunmadığından davalı … Şirketinin bu yöndeki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.Davacı … ile ilgili olarak geçici iş göremezlik tazminatı verilmemiştir. Kaza tarihindeki yaşı dikkate alınarak efor kaybı gözetilmek sureti ile 18 yaşına kadar pasif çalışma, 18 yaşından sonra ise aktif çalışma hesabı yapılmıştır. Bu yöndeki istinaf ve ATK maluliyet raporunda, “… 26.06.2018 tarihli kranial MR da sol frontal lob anteriorunda esnefalomalezik sekel mevcut olduğu,…” belirtilerek rapor tanzim edilmiş olup psikolojik rahatsızlığa ilişkin olmadığı anlaşıldığından bu yöndeki davalı … istinafının reddi gerekmiştir. Kaza tarihinde Maluliyet tespit işlemleri yönetmeliği yürürlükte ise de bu yönetmelik sadece %60 maluliyet ve üzeri için hükümler ve ekli cetvel içermekte olup %60’ın altında maluliyet bulunması halinde bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanması olanaklı değildir. Yine Yönetmeliğin 23.maddesi ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde yer alan; çalışma gücü kaybı, vazife malullüğü, harp malullüğü ile erken yaşlanma durumlarının tespiti ile ilgili tüm hükümler yürürlükten kaldırılmış düzenlemesine yer verilerek Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin tümden kaldırılmadığı anlaşılmaktadır. Keza ek cetveller ilişkin yeni bir düzenleme de yapılmamıştır. Sonuç olarak davacının maluliyetinin %60’ın altında (%40,2) olması ve kaza tarihine göre uygulanması gereken Maluliyet Tespit İşleri Yönetmeliği hükümlerine göre maluliyet belirlenirken aynı cetvellerin (Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine ekli cetveller) esas alınması gerektiğinden maluliyetin tespitinde Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin uygulanmış olmasının, maluliyet oranına bir etkisi olmayacağından hükme esas alınan maluliyet raporunda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf itirazı yerinde bulunmamıştır.Davacı … ve … için geçici iş göremezlik tazminatı verilmediğinden bu yöne ilişkin davalı … istinafının reddi gerekmiştir.Sigorta Şirketi manevi tazminat ile yükümlü olmadığından sadece maddi tazminat yönünden inceleme yapılacağından, karar tarihi itibari ile davacılar … ve … için hükmedilen maddi tazminat miktar itibari ile kesinlik sınırında kaldığından bu davacılar yönünden kesin karar nedeni ile istinaf incelemesi yapılmamıştır.Davacıların başvuru üzerine davadan önce ödeme yapan davalı …, bu tarih itibariyle artık temerrüde düşmüş olacağına göre faiz başlangıcı olarak ödeme tarihinin alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Davacı …’nin maluliyetine ilişkin alınan ilk maluliyet raporuna itiraz üzerine alınan 2. maluliyet raporunda meslek numarası bildirilerek maluliyet oranı iyileşmiş kırık sekelleri ve üzerinde tespit materyalleri görüldüğü belirtilerek %2 olarak belirlenmiş ve çelişki olduğu itirazı üzerine ATK 2. İhtisas Kurulundan bu kez 5 kişilik heyetten rapor alınmış aynı mütalaa verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri uygulanmak suretiyle davacıda dava konusu edilen trafik kazasına bağlı olarak oluşan yaralanmanın maluliyet oluşturup oluşturmadığı konusunda illiyet bağını da ortaya şekilde yapılan değerlendirmeye göre çelişkiyi de giderilecek şekilde düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Aktüerya bilirkişi raporuna karşı davacılar vekilince verilen itiraz dilekçelerinde açıkça asgari ücret miktarının arttığı belirtilerek yeni asgari ücrete göre hesap yapılması gerektiği yönünde bir talepte bulunulmadığı ve ıslah ile talep arttırımında yapıldığı anlaşılmakla davacılar vekilinin bu yöndeki istinafının reddi gerekmiştir.Davalı … şirketinin sorumluluk miktarı ödemeden sonra bakiye teminat limiti ve garame hesabı ile belirlendiğinden, davacılar vekilinin sigorta şirketinin destekten yoksun kalma maddi tazminatları bakımından sorumluluk miktarının yeniden tespit edilmesi gerektiği yönündeki istinafı yerinde bulunmamıştır.Dava konusu trafik kazasında davacı …’nin kullandığı aracın arka koltuğunda üç kişi oturması gerekirken beş kişinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum emniyet kemerinin doğru kullanımını engellediğinden ve arka koltukta bulunup yaralananların kendilerini yeterince korumalarına engel teşkil ettiğinden arka koltukta istiap haddinin aşılmış olduğu gerekçesi ile müterafik kusur indirimi yapılmasında isabetsizlik bulunmadığından bu yöndeki davacılar vekilinin istinaf itirazının reddi gerekmiştir.Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesinde, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Yine 56/2.maddesinde ise “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir(Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı). Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacı …’nin kendi yaralanması dışında olayda eşi …’nin ölümü, üç küçük çocuğu ile tek başına kalması ile ağır mağduriyete maruz kaldığı anlaşılmakla hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu kanaati ile manevi tazminat miktarının 70.000,00 TL olarak, davacı …’nin kendisinin yaralanması, maluliyet durumu ve olayda babasının ölümü nedeniyle onun maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığı göz önüne alınarak hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu kanaati ile manevi tazminat miktarının 50.000,00 TL olarak, davacılar … ve …’in olay sırasında kendi yaralanmaları bulunmasa dahi babalarının ölümü ile onun maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıkları göz önüne alınarak hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu kanaati ile manevi tazminat miktarlarının bu davacılar yönünden ayrı ayrı 40.000,00’er TL olarak kabulüne karar verilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Diğer davacıların yaralanmalarına ve iyileşme sürelerine göre manevi tazminatın belirlenmesinde hakim olan ilkeler gözetildiğinde verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından davacılar …, …, …, … için manevi tazminat miktarının arttırılması yönündeki istinafı yerinde görülmemiştir. Vekalet ücreti, yargılama gideri, harç hesabına ilişkin istinaf sebebi açıkça gösterilmediği gibi kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan harç miktarı ile davanın kabul ve red oranına göre belirlenen yargılama giderleri ve vekalet ücretinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki davalı … istinafı yerinde bulunmamıştır. Reddedilen kısım üzerinden karşı taraf lehine vekalet ücreti verilmesi yasa gereği olduğundan aksine hüküm kurulması mümkün bulunmadığından bu yöndeki davacılar vekili istinafının reddi gerekmiştir.Bu nedenle; davalı … Şirketinin istinafının reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, B-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Buna göre: A-Maddi tazminat talepleri yönünden DAVANIN KISMEN KABULÜNE; Destekten yoksun kalma tazminatı bakımından; 1-Davacı …’nin, …’nin vefatı sebebiyle 616.450,92 TL destekten yoksun kalma zararının, 69.311,72 TL sinden davalı … sorumlu olmak üzere, sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 2-Davacı …’nin, …’nin vefatı sebebiyle 80.640,34 TL destekten yoksun kalma zararının, 9.066,94 TL sinden davalı … sorumlu olmak üzere, sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 3-Davacı …’nin, …’nin vefatı sebebiyle 43.789,69 TL destekten yoksun kalma zararının, 4.923,57 TL sinden davalı … sorumlu olmak üzere, sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 4-Davacı …’nin, …’nin vefatı sebebiyle 15.506,55 TL destekten yoksun kalma zararının, 1.743,51 TL sinden davalı … sorumlu olmak üzere, sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; Kalıcı ve geçici iş göremezlik tazminatı bakımından; 5-Davacı …’nin yaralanması sebebiyle, 27.842,93 TL kalıcı iş göremezlik, 6.346,28 TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 34.189,21 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 6-Davacı …’nin yaralanması sebebiyle, 92.092,45 TL kalıcı iş göremezlik zararının sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 7-Davacı …’nin yaralanması sebebiyle, 862,06 TL geçici iş göremezlik zararının sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 8-Davacı …’nin yaralanması sebebiyle, 2.068,94 TL geçici iş göremezlik zararının sigorta şirketi yönünden 30/01/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken müteselsilen tahsiline; 9-Davacı …, …, … yönünden işgöremezlik zararlarında müterafik kusur indirimi yapıldığından fazlaya ilişkin taleplerin reddine; B- Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne; 1-Davacı … için takdiren 70.000 TL manevi tazminatın, Davacı … için takdiren 50.000 TL manevi tazminatın, Davacı … için takdiren 40.000 TL manevi tazminatın, Davacı … için takdiren 40.000 TL manevi tazminatın, 2-Davacı … için takdiren7.500 TL manevi tazminatın, Davacı … için takdiren 7.500 TL manevi tazminatın, 3-Davacı … için takdiren 5.000 TL manevi tazminatın, Davacı … için takdiren 5.000 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan, 26/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, FAZLAYA İLİŞKİN KISMIN REDDİNE; C-Yargılama giderleri yönünden; 1- Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 60.495,34 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.296,00-TL peşin ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye 56.199,34-TL’nin (10.339,99-TL sinin sigorta şirketinin sorumluluğunda olmak üzere) davalılar … ve …’tan tahsili ile hazineye irad kaydına, 2-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 15.369,75-TL harcın davalılar … ve …’tan alınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına, 3-Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 27,70-TL başvurma harcı, 4.296,00-TL peşin ve ıslah harcının toplamı olan 4.373,70TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 4-Davacı tarafından sarf edilen toplam 4.112,15-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesap ve takdir edilen 4.000-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Maddi tazminatlar yönünden vekalet ücretleri; 5- Davacı … için kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 89.570,41-TL nispi vekalet ücretinin (23.093,59-TL’si sigorta şirketinin sorumluluğunda olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … vekiline verilmesine, 6- Davacı … için kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜT ne göre takdir olunan 26.909,92 TL nispi vekalet ücretinin (15.705,50 TL’si sigorta şirketinin sorumluluğunda olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … vekiline verilmesine, 7- Davacı … için kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜT ne göre takdir olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin (4.923,57-TL’si sigorta şirketinin sorumluluğunda olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … vekiline verilmesine, 8- Davacı … için kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin (1.743,51-TL’si sigorta şirketinin sorumluluğunda olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … vekiline verilmesine, 9-Davacı … için kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 862,06-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … vekiline verilmesine, 10-Davacı … için kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 2.068,94-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … vekiline verilmesine, Manevi tazminatlar yönünden vekalet ücretleri; 11-Davacı … için kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, 12-Davacı … için kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine; 13-Davacı … için kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine; 14-Davacı … için kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine; 15-Davacı … için kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 7.500-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine; 16-Davacı … için kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 7.500,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine; 17-Davacı … için kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine; 18-Davacı … için kabul edilen manevi tazminat yönünden AAÜTne göre takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine; 19-Davacı …’nin redddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT 13/2 maddesine göre takdir olunan 10.000,00-TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine; 20-Davacı …’nin redddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜTne göre takdir olunan 10.000,00-TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine; 21-Davacı …’nin redddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜTne göre takdir olunan 7.500,00-TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine; 22-Davacı …’nin redddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜTne göre takdir olunan 7.500,00-TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine; 23-Davacı …’nin redddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜTne göre takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine; 24-Davacı …’nin redddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜTne göre takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine; 25- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 26- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-a)Davacılar vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, b)Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 60.495,34 TL harçtan peşin alınan 3.739,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 56.755,64‬ TL harcın davalı … şirketinden tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-İstinaf aşamasında davacı … tarafından yapılan 137,99 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2023