Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/236 E. 2023/213 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/236
KARAR NO: 2023/213
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/10/2022
NUMARASI: 2022/306 Esas – 2022/759 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Gıda San. Tic. A.Ş. tarafından diğer davalı … aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibi devam ederken, hiçbir bilgi ve gerekçe olmaksızın müvekkile İİK. 89/1 ve devamı ihbarnameleri gönderildiğini, süresinde itiraz edilmediğinden ötürü müvekkil de borçlu sıfatıyla dosyaya eklendiğini ancak müvekkilinin davalı borçlu … ile hiçbir ticari bağı veya bağlantısı olmadığı gibi aralarında hiçbir alacak-borç ilişkisi de söz konusu olmadığını, icra dosyasında da davalı alacaklı tarafından müvekkile … ve devamı haciz ihbarnameleri gönderilmesi için belirtilmesi gereken alacağın sebebinin bildirilmesi hususuna riayet edilmediğini ve hiçbir dayanağı olmamasına rağmen keyfi olarak müvekkile karşı işlem yapıldığını, davalı alacaklı tarafından müvekkile usule ve yasaya aykırı olarak kötü niyetli bir şekilde haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve icra memuru tarafından da usule ve yasaya aykırı olup olmadığı incelenmeksizin işlem yapıldığını, buna ilişkin olarak İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/220 Esas sayılı dosyası ile müvekkil asil tarafından şikayette bulunulduğunu ve yargılamanın devam ettiğini belirterek müvekkilin gerek davalı borçlu ile herhangi bir ticari bağının ve aralarında hiçbir alacak-borç ilişkisi bulunmadığının, gerekse de davalı alacaklıya karşı hiçbir borcunun bulunmadığının tespit edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davacıya 89/3 haciz ihbarnamesi 21.12.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK m89/3’e göre menfi tespit davasının açılması için yasada öngörülen zamanaşımı süresi 15 gün olmakla birlikte davacının işbu davayı 15 gün olan süre geçtikten sonra açtığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın hak düşürücü süreden sonra açılması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı … Gıda San. Tic. A.Ş. tarafından diğer diğer takip borçlusu … aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, hiçbir bilgi ve gerekçe olmaksızın müvekkiline sırasıyla İİK. 89/1, 89/2 ve 89/3 ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkilin davalı borçlu … ile hiçbir ticari bağı veya bağlantısı olmadığını, icra memuru tarafından da usule ve yasaya aykırı olup olmadığı incelenmeksizin işlem yapıldığından İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/220 Esas sayılı dosya ile ilgili olarak şikayete ilişkin davanın yargılamasının devam ettiğini, İlk Derece Mahkemesince İİK 89/3. Maddesine göre karar verildiğini ancak açılan davanın İİK’nın 72. maddesi kapsamında menfi tespit istemine ilişkin olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.İİK’nın 89/3. maddesi: “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa on beş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir.” şeklinde düzenlenmiştir.Buna göre, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren on beş günlük süre içerisinde menfi tespit davası açılmaması halinde borcun ödenmesi yasal bir zorunluluk olarak hükme bağlanmıştır. Davacı, zimmetinde sayılan borcu ödedikten sonra İİK’nın 89/5. maddesi uyarınca ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi istemiyle dava açabilecektir. Çünkü anılan hükümde; “her halde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir” denilmektedir. Somut olayda, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, davacıya birinci haciz ihbarnamesi, ikinci haciz ihbarnamesi tebliğinden sonra 21/12/2019 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ edilmiştir. Dava, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren on beş günlük yasal süre geçtikten sonra 25.04.2022 tarihinde açılmıştır.Somut uyuşmazlıkta, davaya konu icra takibinin borçlusu davacı değildir. Üçüncü kişi olarak da davacı, İİK’da düzenlenen özel hükümlere göre çıkarılan 89/1.,2.,3. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmemiştir. Bu halde takip borçlusu olmayan davacı 3. kişinin, ilgili yasa maddesinin hükmü dışında İİK’nın 72. maddesine dayalı menfi tespit davası açma hakkı bulunmadığından ve süresinde İİK’nın 89. maddesine göre davasını da açmadığından İlk Derece Mahkemesince yapılan hukuki nitelendirme ve yazılı gerekçe ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2019/1501 E. – 2020/2984 K., 2020/5224 E. – 2020/1198 K. sayılı kararları). Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.13/02/2023