Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/2358 E. 2023/2035 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2023/2358
KARAR NO: 2023/2035
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/03/2023
NUMARASI: 2022/546 Esas – 2023/195 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili,17.03.2022 tarihinde eşi … ile birlikte “…” olarak bilinen otele tatil yapmak üzere gittiğini, otel işletmecisinin davalı … A.Ş. olduğunu, müvekkili ve eşinin … plaka sayılı 2017 model “…” marka ve model jip aracıyla otelin girişine geldiklerinde kendilerini davalı …’in karşıladığını, davalı …’in aracı otoparka alacağını, anahtarı aracın üzerinde bırakması gerektiğini müvekkiline ilettiğini, kendisini otelin vale görevlisi olarak tanıtan davalının söylemleri üzerine müvekkili ve eşinin aracı davalı …’e teslim ettiklerini, otele yerleştikten bir müddet sonra yürüyüş yapmak için dışarı çıktıklarında aracın ormanın içinde kaza yapmış ve takla atarak ters dönmüş bir vaziyette bulduklarını, kazadan sonra davalı …’in aslında vale görevlisi olmadığını, otelde vale olarak çalışan görevlinin izinli olması nedeniyle kendisini vale gibi göstererek müvekkilini aldattığını, aslında sürücü belgesinin dahi olmadığını, otelde bellboy (bavul taşıyıcısı) olarak çalıştığının öğrenildiğini, otel işletmesinin sırf müşteri kaybetmemek adına ehliyeti bile olmayan belboy çalışanını araç kullanımında görevlendirdiğini, yaşanan kazaya sorumluluk ve kötü niyeti ile sebep olduğunu, aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olması nedeniyle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulmuşsa da 21.04.2022 tarihli yazı ile “araç sürücüsünün ehliyetsiz olması” gerekçesi ile taleplerinin reddolunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL hasar bedelinin, 1.000 TL değer kaybı bedelinin, 1.000 TL ikame araç yakıt ve taksi ücreti tazminatının ve müvekkillerinin bu süreçte yaşadıkları mağduriyet, elem ve üzüntü karşılığı olarak 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Tur. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmayacağından dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili şirkete ait … Otel isimli işletmede 17.03.2022 tarihinde davacının, araçlarını park etmek amacıyla ilgili olayın yaşandığı saat itibari ile vardiyası biten …’e araçlarının anahtarlarını teslim ettiğini ve davacıya ait aracın işletmeye ait otoparkında çekildiği esnada kazanın meydana geldiğini, davalı …’in mesai saati bitmesine rağmen oteli terk etmesi gerekirken müvekkili şirketin hiçbir şekilde bilgisi olmaksızın sırf kendi inisiyatifi ile aracı park etmek istediğini, müvekkilinin davalı işçiyi araç park etmek için görevlendirdiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin gerek çalışma koşulları gerekse yeterli personel istihdamı ve yetkinlilikleri konusunda kanundan doğan yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, davalı çalışanın mesai haricinde bireysel inisiyatifi ile vermiş olduğu zararlardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazası nedeniyle hasar gören aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 19.01.2022 – 2023 vadeli Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu trafik kazası anında aracı kullanan davalı …’in sürücü belgesinin bulunmadığını, bu nedenle davaya konu trafik kazasının teminat dışı olduğunu, sorumluluğu kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının talep ettiği tazminat talebinin fahiş olduğunu, talep olunan değer kaybı bedelinin teminat dışı olduğunu, kasko sigortalı aracın doğrudan uğrayacağı maddi zararların teminat altına alındığını, değer kaybının doğrudan zarar niteliğinde olmadığını, ikame araç teminatından tazminat talep edebilmek için sigortalının ikame araç kiraladığına ilişkin faturaları ve ilgili belgeleri dosyaya sunması gerektiğini, manevi tazminat talebinin poliçe teminatı dışında olduğunu, kazaya karışan aracın hususi olması nedeniyle uygulanması gereken faiz türünün yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Mahkememizin görevsizliğine, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine; Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ile davalı … Tur. A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekilinin katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin görevsizlik kararının hatalı olduğunu, görevin kamu düzeninden olduğunu, kabul manasına gelmemekle; gerçekten tüketici mahkemelerinin görevli olması halinde dahi davalının “arabuluculuğun usulüne uygun gerçekleşmediği” iddiasının haksız olduğunu, arabuluculuk başvurusunun usulüne uygun şekilde yapılmış, taraflarca toplantılar gerçekleştirilmiş, sonunda anlaşmaya varılamamış ve buna dair imzalı tutanak tutulmuş ve son tutanağın dosyaya derç edildiğini, arabuluculuk türünün (ticari-tüketici) farklı seçilmiş olması, arabuluculuğu geçersiz hale getirmeyeceğini, davalının “belirsiz alacak ve hukuki yarar yokluğu”na dair istinaf gerekçelerinin abesle iştigal olduğunu, görevsizlik kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı …Tur. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilen davanın, davacı tarafından görevli mahkemede açılmadığı gibi arabuluculuk başvurusunun da usulüne uygun gerçekleştirilmediğini, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava, davacının … Tur. A.Ş. ait otelde konaklamak için bulunduğu, davalı … Sigorta A.Ş. kasko poliçesiyle sigortalı bulunan aracının otel görevlisine teslim edildikten sonra karıştığı trafik kazası sonucu gerçekleşen hasarın tahsiline ilişkindir. HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. Somut olayda, davacı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı bulunan aracın sigortalısının davacı olduğu, aracın hususi oto olduğu, davacının …Tur. A.Ş. ait otel müşterisi olduğu görülmektedir. Bu doğrultuda açılan dava TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde değildir. Davalı gerçek kişi, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesinin k bendi kapsamında tüketici olduğundan ihtilafın çözümünde Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair kararda isabetsizlik bulunmadığından, HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Daire kararının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf itirazları incelenme konusu yapılmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/11/2023