Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/1799 E. 2023/1843 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A K A R A R
ESAS NO: 2023/1799
KARAR NO: 2023/1843
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
NUMARASI: 2023/38 Esas – 2023/440 Karar
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı … A.Ş. nezdinde Kara Taşıtları Kasko Poliçesi bulunan ve müvekkili adına tescilli … plakalı aracın 13.10.2022 günü maddi hasarlı trafik kazası geçirdiğini, müvekkilinin meydana gelen kaza ile ilgili olarak hasar dosyası açtırarak gerekli işlemleri yaptırdığını, müvekkilinin aracında ortaya çıkan zararın sigorta şirketinin görevlendirmiş olduğu eksperin belirlemiş olduğu 63.350,19 TL’den daha fazla olduğunu belirterek HMK 107 maddesi gereği belirsiz alacak davasını fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10,00 TL alacağın başvuru tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, ekspere ödenen 350,00 TL ücretin yargılama giderinden sayılarak sigorta şirketi üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava tarihi itibariyle dava dilekçesinde talep edilen tazminatların zamanaşımına uğradığını, bu nedenle dava zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, davacı tarafın dava dilekçesindeki talebinin ne kadarının hangi tazminat kalemine ilişkin olduğunu açıklaması gerektiğini, davacının faize ilişkin taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının dosyaya sunmuş olduğu eksper raporunun uzman görüşü olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ekspertiz ücretinden sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, HMK.’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ilişkinin tacirlerin ticari işletmelerinden kaynaklanan ticari ilişki niteliğinde olduğunu, ticari ilişkiden doğan hak ve yükümlülüklerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na tabi olması sebebiyle uyuşmazlığın görüleceği görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2022/3521- 2022/2598 E.K. sayılı ilamının işbu dosya için emsal nitelikte olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen haksız ve hukuka aykırı kararın kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, sigorta poliçesine dayanan tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik kararının usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Somut olaya bakıldığında; taraflar arasında kasko poliçesi imzalanmıştır. Sigortalı olan davacı, poliçeye konu aracının trafik kazasında hasara uğraması nedeniyle poliçe teminat tutarının tahsilini talep etmektedir. Bu durumda ihtilafın TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava niteliğinde olduğu anlaşıldığından açılan dava ticari dava olup uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Bu nedenlerle Asliye Ticaret Mahkemesince davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/10/2023